Çikolatalı Meyveli Trüf, Malzemeleri, Hazırlanışı

Çikolatalı Meyveli Trüf, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 1 su bardağı kuru kayısı
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • 1 su bardağı ceviz
  • 2 büyük yemek kaşığı kakao
  • 1 yemek kaşığı margarin
  • 2 yemek kaşığı kurutulmuş hindistan cevizi
  • 1 çay kaşığı vanilya özü veya 1 portakalın rendelenmiş kabuğu

Hazırlanışı;

  • Kayısıları kabaca doğrayın. Kuru üzümü ve kaysıyı mikrodalgaya dayanıklı bir kaba koyun ve mikrodalgada yaklaşık 30 saniye YÜKSEK ısıda kavurun,
  • Tüm malzemeleri bir mutfak robotuna koyun ve karışım yapışkan olana kadar karıştırın,
  • Karışımı toplar halinde yuvarlayın (bir seferde yaklaşık 1 yemek kaşığı). Yuvarlamak için soğuk, nemli eller kullanın,
  • Topları kakao, çikolata veya hindistan cevizine bulayın,
  • Buzdolabında saklayın,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Havuçlu Ve Elmalı Muffin, Malzemeleri, Hazırlanışı

Havuçlu Ve Elmalı Muffin, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 2 su bardağı kepekli kendi kendine kabaran un
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 2 çay kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı yuvarlanmış yulaf
  • 1/3 su bardağı bal
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı az yağlı süt
  • 1 su bardağı havuç, rendelenmiş
  • 1 elma, soyulmuş ve rendelenmiş
  • 1 yemek kaşığı limon suyu

Hazırlanışı;

  • Fırını önceden 200 dereceye ısıtın,
  • 12 delikli çörek tepsisine yağ püskürtün,
  • Un, kabartma tozu, yulaf ezmesi ve tarçını geniş bir kapta karıştırın,
  • Başka bir kapta bal, yumurta, süt, havuç, elma ve limon suyunu karıştırın,
  • Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve birleşene kadar hafifçe karıştırın,
  • Muffin kalıplarına paylaştırın ve 25 dakika pişirin,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Fırında Pirinç Yatağında Hint Tavuğu, Malzemeleri, Hazırlanışı

Fırında Pirinç Yatağında Hint Tavuğu, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 4 tavuk budu filetosu, kesilmiş, yarıya
  • Yeteri kadar tavuk sosu
  • 2 yemek kaşığı tereyağlı tavuk köri ezmesi
  • 1 kahverengi soğan, ince dilimler halinde kesilmiş
  • Büyük bir tutam safran
  • 450 gr basmati pirinci
  • 125 gr çeri domates
  • 40 gr tereyağı
  • 4 büyük dal taze köri yaprağı
  • Limon dilimleri, servis yapmak için

Hazırlanışı;

  • Fırını 200C/180C fanlı olarak önceden ısıtın. Tavukları sosladıktan sonra, 3 cm derinliğinde, 25 x 30 cm’lik bir fırın tepsisine yayın ve 15 dakika kızartın,
  • Bu arada, pirinç pilavını hazırlayın,
  • Tavuk karışımını büyük bir kaseye aktarın. Tepsinin üzerine pilavı yayın. Safran ve köri ezmesini üzerine dökün ve iyice karıştırın
  • Tavuğu pirincin üzerine yerleştirin ve ardından domatesleri ekleyin ve 10 dakika pişirin
  • Tepsi pişmeye yakınken tereyağını küçük bir tavada orta ateşte eritin
  • Köri yapraklarını ekleyin ve 1-2 dakika ya da yapraklar parlak ve sadece gevrek olana kadar pişirin
  • Ateşten alın ve yaprakları bir tabağa aktarın
  • Fırın tepsisine eritilmiş tereyağını dökün ve üzerine köri yaprakları serpin,
  • Limon dilimleri ile servis yapın
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Biber Reçeli Karides Ve Çıtır Pirinç Kasesi, Malzemeleri, Hazırlanışı

Biber Reçeli Karides Ve Çıtır Pirinç Kasesi, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 50 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 300 gr basmati pirinci
  • 2 yumurta
  • 1 yemek kaşığı tatlı soya sosu
  • 140 gr biber reçeli
  • 2 yemek kaşığı taze limon suyu
  • 500 gr yeşil karides, soyulmuş, damarlı, kuyrukları bozulmamış
  • 230 g parça ananas, soyulmuş, 1 cm kalınlığında küçük üçgenler halinde kesilmiş
  • 1 kırmızı biber, çekirdekleri çıkarılmış, 2 cm’lik parçalar halinde kesilmiş
  • 1/2 yeşil meşe marul, yaprakları ayrılmış, yıkanmış, kurutulmuş
  • 2 yeşil arpacık, çapraz olarak ince dilimlenmiş
  • 1 uzun taze kırmızı biber, ince dilimlenmiş
  • Susam, kızarmış, servis için

Hazırlanışı;

  • Pirinci pişirip, büyük bir kaseye aktarın. Kuruması için bir gece buzdolabında bekletin,
  • Fırını 220C/200C fanlı olarak önceden ısıtın. 22 cm’lik (taban boyutunda) bir pasta kalıbını veya fırına dayanıklı yuvarlak bir kalıbı pişirme kağıdıyla hizalayın,
  • Yumurta ve soya sosunu birlikte çırparak,  pirincin üzerine dökün. İyice karıştırın
  • Fırına dayanıklı kabın içerisine dökün ve iyice yayın, ardından 30-35 dakika veya altın rengi ve gevrek olana kadar pişirin. Hafifçe soğuması için tepside 30 dakika bekletin
  • Bu arada, yüksek ısıda bir ızgara tavasını önceden ısıtın. 1/3 su bardağı reçel ve 1 çorba kaşığı suyu büyük bir kapta birleştirin. Karidesi, ananası ve kırmızı biberi ekleyin ve iyice karıştırın,
  • Karışımı, 3 parti halinde her iki taraftan 2-3 dakika pişirin. Bir tabağa aktarın ve sıcak tutmak için gevşek bir şekilde folyo ile örtün,
  • Kalan reçeli ve suyu bir kapta birleştirin. Kağıdı dikkatlice çıkarın ve pirinç kasesini servis tabağına aktarın ve marul ile örtün
  • Karides karışımını en üste serin, meyve suyu karışımını üzerine gezdirin, ardından arpacık soğanı, acı biber ve susam serpin
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Etiyopya’da Göçmen Kampına Hava Saldırısı: 56 Ölü

Etiyopya’nın kuzeydeki Tigray bölgesine düzenlediği hava saldırısında, ülke içinde yerinden edilen göçmenlerin kaldığı kampın vurulduğu öne sürüldü. Yardım kuruluşu çalışanları hava saldırısında 56 kişinin öldüğünü, 30 kişinin de yaralandığını söyledi.

Eueronews’t yer alan habere göre; Etiyopya’da merkezi hükümete karşı ayaklanan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile ordu arasında 14 aydır süren çatışmalar sivil can kayıplarına neden olmaya devam ediyor.

Son olarak ülkenin kuzeydoğusunda Eritre sınırında bulunan Dedebit kasabası yakınında yer alan bir kampın hedef alındığı öne sürüldü.

İsminin gizli tutulmasını isteyen yardım kuruluşu çalışanları, ülke içinde evlerini kaybedenlerin yerleştiği kampın hava saldırısının hedefi olduğunu söyledi.

Saldırıda 56 kişinin öldüğünü ve aralarında çocukların da bulunduğu 30 kişinin yaralandığı bilgisini veren yardım görevlileri, saldırıya ilişkin bazı fotoğrafları da Reuters haber ajansına gönderdi.

Ordu sözcüsü Albay Getnet Adane ve Hükümet sözcüsü Legesse Tulu konuya ilişkin sorulara henüz cevap vermedi.

Hükümet güçleriyle isyancılar arasında Kasım 2020’den bu yana süren çatışmalar, şimdiye dek yüz binlerce kişiyi yerinden etti ve milyonlarca kişiyi insani yardıma muhtaç hale getirdi.

Tigray’da çatışmalar nasıl başladı?

Tigray eyaletini yöneten isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) güçlerinin 3 Kasım 2020’de Etiyopya’nın Kuzey Komutanlığı birliklerine saldırması ve sonrasında Başbakan Abiy Ahmed’in TPLF’ye karşı askeri harekat kararı almasının ardından eyalette bir milyondan fazla kişi yerinden edildi.

Etiyopya başlattığı geniş çaplı operasyonla Tigray eyaletinin başkenti Mekelle’yi ele geçirse de bazı bölgelerde çatışmalar devam etti. TPLF güçleri, orduya karşı geniş çaplı operasyon başlattı. TPLF daha önce 30 yıl boyunca Etiyopya’yı yönetmişti.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Vaka Sayısı 65 Binin Üzerinde

Kovid 19’da son 24 saatte 66 bin 237 yeni vaka tespit edilirken, 141 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “BU, OMİCRON VARYANTININ HASTA ETMEDİĞİ ANLAMINA GELMEZ. Kendinizi koruyun!” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 418 bin 264 test yapılırken, 66 bin 237 yeni vaka tespit edildi. 141 kişi hayatını kaybederken, 34 bin 592 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Yeni varyantın bulaşma kabiliyeti yüksek. Vakalar içinden hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekenlerin oranı ise şu an düşük görünüyor. Yani, gelişmeler hastanelerimize aynı oranda yansımadı. BU, OMİCRON VARYANTININ HASTA ETMEDİĞİ ANLAMINA GELMEZ. Kendinizi koruyun!

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Bartın takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Paylaşın

Pakistan’da Kar Fırtınası Yolu Kapattı: En Az 21 Ölü

Pakistan’ın kuzeyinde kar fırtınasının yolu kapatması nedeniyle en az 21 kişi hayatını kaybetti. Pakistan Başbakanı İmran Han da “trajik ölümler” nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu açıkladı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Yüksek rakımlı Mari kenti yakınlarında gerçekleşen afete müdahale etmesi için ordu görevlendirildi. İçişleri Bakanı Şeyh Raşit otoyolda bin civarında aracın mahsur kaldığını söyledi.

Başkent İslamabad’in kuzeyinde bulunan dağlık bölgede Cuma günü de turistler kar nedeniyle mahsur kalmıştı. Son günlerde bölgedeki aşırı kar yağışlarının çok sayıda izleyici çekmesi nedeniyle Mari’ye 100 binden fazla aracın girmiş olduğu açıklandı.

Yerel polis, bunun da kentte ve etrafında yoğun bir trafik oluşturduğunu belirtti. Ölenlerin en az altısının donduğu açıklandı. Diğerlerinin ölüm nedeni ise belli değil.

Araçlarında egzoz gazlarından zehirlenmiş olmaları da ihtimal dahilinde. AFP ajansına konuşan Mari merkezinde aşırı kar yağışı nedeniyle mahsur kalan turist Osman Abbasi, “Burada insanlar çok kötü durumda” dedi ve ekledi: “Sadece turistler değil, yerel halk da zor durumda. Doğal gaz ve suya erişimde sorunlar yaşanıyor.”

İçişleri Bakanı Raşit, video mesajında “15-20 yıldır ilk defa bu kadar çok kişi Mari’ye gitti ve bu da büyük bir krize yol açtı” dedi.

Pakistan Başbakanı İmran Han da “trajik ölümler” nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu açıkladı. Han “Yaşanan trajedi hakkında soruşturma başlattık ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için yeni regülasyonlar getireceğiz” dedi.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Beraber Mücadele Etmek Zorundayız

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ‘Roman Buluşması’nda yaptığı konuşmada, “Adımız ‘halk partisi.’ Yani halkın partisi. Yani sizlerin partisi. Yani kimsesizlerin kimsesizliğini ortadan kaldıracak olan parti. * Beraber çalışmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bizim partimiz aynı zamanda sizin partiniz olmak zorundadır. O nedenle beraber mücadele etmek zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, konuşmasında, “Eğer biz yüz yıl içerisinde Roman kardeşlerimizin sorununu çözememişse hepimizin oturup düşünmesi lazım. Kendi haklarımıza sahip çıkmanız lazım. Hukukun size verdiği hakları seslendirmeniz lazım. Bu kardeşiniz sizin sesinizi sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya duyuracak. Hiç kimse bu cumhuriyette kendisini kimsesiz hissetmeyecek.  Türkiye coğrafyasına yayılmış olan Romanların ötekileştirildiğini görüyoruz. İyi eğitim almadıklarını görüyoruz.” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Yeteri kadar sizlerle beraber olmadık. Yeteri kadar sorunlarınızı dinlemedik. Bu roman kardeşlerim ile beş ya da altıncı buluşmam. Benim kadar Romanlar ile beraber olan ikinci bir siyasi lider yoktur” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Romanlar ile bir araya geldi. İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Sosyal Demokrasi Vakfı Başkanı Ertan Aksoy da katıldı.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada özetle şu ifadeleri kullandı;

“Eğer biz, bir yüzyıl içinde Roman kardeşlerimizin sorunlarını çözememişsek ve çözülmemişse ve bunun bir numaralı sorumlusu da siyaset kurumuysa hepimizin oturup düşünmesi lazım. Ben de düşüneceğim, siz de düşüneceksiniz. Kendi haklarınıza sahip çıkmanız lazım. Anayasanın, hukukun size verdiği hakları seslendirmeniz lazım.

Yeteri kadar seslendiremiyorsunuz, biliyorum. Seslendirseniz duyuramıyorsunuz, bunu da biliyorum. Ama bir şeyden emin olmanızı isterim: Bu kardeşiniz sizin sesinizi sadece Türkiye’ye değil, gerekirse bütün dünyaya duyuracak. Bu konuda emin olmanızı isterim.

“Romanların haklarının verilmediği görüyoruz”

Cumhuriyeti kurarken, ‘Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ demişiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önümüze koyduğu hedef bu. Hiç kimse bu cumhuriyette kendisini kimsesiz hissetmeyecek. Ama rakamlar bize farklı bir şey söylüyor. Türkiye coğrafyasına yayılmış olan Romanların haklarının verilmediği görüyoruz. Ötekileştirildiğini görüyoruz.

Dikkate alınmadıklarını görüyoruz. İyi eğitim almadıklarını görüyoruz. O zaman bu sorunun çözülmesi lazım. Hepinizin şunu çok iyi bilmesini isterim: Adımız ‘halk partisi.’ Yani halkın partisi. Yani sizlerin partisi. Yani kimsesizlerin kimsesizliğini ortadan kaldıracak olan parti.

Beraber çalışmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bizim partimiz aynı zamanda sizin partiniz olmak zorundadır. O nedenle beraber mücadele etmek zorundayız. Eğer bu mücadeleyi birlikte yapabilirsek, parlamentoda, parlamento dışında da sizin sorunlarınızı dillendiririz.

Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, okula giden bütün Roman çocuklara burs vereceğiz. Ama tek şartımız var: Okula devam ettiği sürece burs hiç kesilmeyecek, okulu bırakırsa kesilecek.

Onun bütün eğitim masraflarını karşılayacağız. Böylece aile çocuğunun sürekli okula gitmesini isteyecek. Göreceksiniz, nasıl diğer ailelerin çocukları okuyorsa sizinkiler de okuyacak. Özellikle müzik konusundaki üstün yeteneklerinden faydalanacağız.

Hiçbir ailenin, Türkiye coğrafyasının neresinde yaşarsa yaşasın, asgari ücretin altında gelirinin olmasını istemiyoruz. Bunun güvencesini Aile Destekleri Sigortası’nı vererek düzelteceğiz. Her birimizin, toplumda huzur içinde yaşamamız için en azından ortalama bir gelire sahip olmamız, yaşadığımız kentin sokaklarında özgürce, huzur içinde dolaşmamız gerekir. Her evde mutlaka bir sigortalı olacak.

Bunu sadece söylemde bırakmamak gerekiyor. İster belediye, ister merkezi hükümet eleman alırken önce sigortası olmayan hanelerden bir kişiyi sigortalı olarak alacak. O zaman evlerde huzur, bereket olacak. Bu ödemeyi yaparken kadının banka hesabına para yüklenecek. Kişinin onurunu koruyacağız, yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz. Bunu yapmak kanunlara aykırı mı? Lütuf mu?

“Gücünüzü ve sesinizi birleştirmeniz lazım”

Sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Sosyal devlet vatandaşı ezmeyen devlet demektir. Devlet size bu yardımı yapmak zorundadır, sizler de bunu isteme hakkına sahipsiniz. Bu hak anayasal bir hak. Toplumun değişik kesimlerinde gördüğüm bir farklı tabloyu sizin aranızda da görüyorum. Ayrışıyorsunuz. Kamplara bölünüyorsunuz. Birleşmeniz lazım. Beraber olmanız lazım.

Birlikten kuvvet doğar. Gücünüzü ve sesinizi birleştirmeniz lazım. Birlik olursanız gücünüz daha yüksek olur, sesiniz daha yüksek çıkar ve Ankara’daki beyler de duymuş olur. Duymuyorlar, görmüyorlar. ‘Ne olacak, verdik 2 kilo makarna, mesele bitti. Gel bize oy ver’ diyorlar.

Bu iş 2 kilo makarna işi değildir. Bu iş, devletin sizi sürekli koruma altına alması işidir. Ta ki size sigortalı bir iş buluncaya kadar. O zaman olur bu iş. Yeteri kadar sizlerle beraber olmadık. Yeteri kadar sorunlarınıza eğilmedik. Yeteri kadar sorunlarınızı dillendirmedik.

Ama bu benim Roman kardeşlerimle 5’inci veya 6’ncı buluşmam. Dolayısıyla CHP’nin genel başkanı kadar Romanlarla beraber olan ikinci bir siyasi lider de yoktur. Eğer bir hakkı teslim edeceksek herkesin hakkını teslim etmeliyiz. Ötekileştirme var. Bunu da kırmamız lazım. Ne demek ötekileştirme? Yeri geliyor, ‘Hepimiz Adem ve Havva’dan doğduk’ diyoruz. Yeri geliyor, ‘Sen Romansın, senin çocuğun benim okuluma gelmesin’ diyoruz. Olmaz. Bunları da kırıp atacağız.

Paylaşın

Bakan Koca’dan Omicron Uyarısı: Kendinizi Koruyun

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Yeni varyanta bağlı Covid-19’u çoğu kişi hafif atlatıyor. Fakat şu var ki, onlardan biri olup olmadığınızı hastalığa yakalandıktan sonra anlayabilirsiniz. Kendinizi koruyun” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile  Omicron varyantına karşı uyarıda bulundu.

Bakan Koca, açıklamasında, “Yeni varyanta bağlı Covid-19’u çoğu kişi hafif atlatıyor. Fakat şu var ki, onlardan biri olup olmadığınızı hastalığa yakalandıktan sonra anlayabilirsiniz. Kendinizi koruyun” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin 7 Ocak 2022 verilerine göre, son 24 saatte, 406 bin 796 test yapılırken, 63 bin 214 yeni vaka tespit edildi. 157 kişi hayatını kaybederken, 29 bin 197 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan açıklama

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Omicron kaynaklı vaka artışları hastanelere henüz benzer düzeyde yansımadı. Fakat bu varyantın diğer varyantlarla karşılaştırıldığında daha az hasta ettiğini söyleyebilmek için elimizde yeterli veri yok. Hastalığı hafif geçiririm düşüncesiyle tedbirleri asla ihmal etmeyin.

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Ortak Aday Fikrini Benimseyebiliriz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Biz muhalefet partileriyle, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini açık ve şeffaf şekilde müzakere etmek istiyoruz. Mutabakat oluşursa isim belirlemek zor olmayacaktır. Muhalefet partilerinin tümüyle müzakere, diyalog ve mutabakatı sağlayabilirsek ortak aday fikrini benimseriz ve buna göre hareket ederiz. Muhalefet ile belirttiğimiz çerçevede anlaşma olmazsa ne yapacağımızı o zaman konuşacağız” dedi.

Sancar, muhalefet partileriyle bir ittifak arayışlarının olmadığını ancak ortak müzakere süreci yürütmek istediklerini söyledi. ANKA’dan Şeyma Paşayiğit’e açıklamalar yapan HDP Eş Genel Başkanı Sancar’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

CHP, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi’ni ziyaret ettiniz. Meclis’e erken seçim ile önerge verme önerisinde bulundunuz. Yaklaşımları nasıldı? Ortaklaşma üzerinde tekrar temas ettiniz mi? Önerge verecek misiniz?

Bu partileri ziyaret programını, MYK toplantısında karar almıştık. Ekonomik krizin giderek ağırlaştığı ve çok geniş halk kesimlerine çok büyük zararlar verdiğini gördük. Bir şeyler yapmak gerektiğini düşündük ve inisiyatif almayı uygun gördük. Yaptığımız görüşmenin iki gündem başlığı vardı. Erken seçim konusunda ortak hareket etme ve ekonomik kriz ve bağlantılı sorunların halkı ezmesinin önüne geçmek için ortak iradeyi ortaya çıkarma…

Şüphesiz başka konular da konuşuldu; Türkiye’deki gelişmeler ve olabileceklerle ilgili.

Asıl ortak önerge verme konusunda, adres CHP. Önemli bir rolü olacaktı. O nedenle konu daha çok CHP idi. CHP, bir çekinceye sahip olmadığını belirtiyor ancak bunun hangi yöntemlerle yapılması gerektiğini grup başkanvekillerinin istişare etmesi gibi yöntem öneriyor. Biz de kabul ettik. Sonuçta erken seçimi Meclis’te de gündemde tutmak gibi bir hedefimiz var. Erken seçim kararı çıkarmak için 360 oy gerektiğini ve muhalefetin sahip olmadığını da biliyoruz ama her alanda erken seçim konuşulurken Meclis’te gündemde olmamasını eksiklik olarak değerlendirdik. Bu yüzden önerdik. Birincisi, Meclis tartışmalıdır. Ayrı ayrı da verilebilir ama ortak verildiğinde daha fazla etkili olacağını düşündük.

İkincisi, belki de AKP içinde rahatsız olduğunu bildiğimiz milletvekilleri içinde önergeye ‘evet’ oyu çıkabilir. 360 oya da ulaşabiliriz. Ulaşmasak da bu meseleyi Meclis’in tartışmasını sağlamak istiyoruz.

Önergede verme konusunda maksat hasıl oldu mu? Muhalefetin tümü erken seçim kararı için gereken 360 oyu yakalayamıyor. İYİ Parti’den de randevu talebinde bulunmadınız?

Bizim ortak önerge değil ama Meclis gündemine taşıma konusunda bir mutabakat var. Ortak önerge ile ilgili bir mutabakat söz konusu değil. Şeklen bir zorunluluk ve şeklen özel sonuç alacak bir yöntem değil. Ortak önerge, ortak irade göstermenin bir yöntemi olacaktı. Muhalefetin birlikte hareket ettiğini göstermeyi sağlayacaktı. O nedenle teklifte bulunduk. Şu anda CHP grup başkanvekilleri ile bizim grup başkanvekilleri mümkün olan diğer yöntemler konusunda görüşüyorlar. Meclis gündemine getirmek için nasıl yöntem kullanılabilir diye bir görüşme yapılıyor.

Bir önceki siyasi parti turunda ortak basın toplantısı yapmamıştınız, bu kez kameralar karşısına birlikte geçtiniz. Bu değişikliği nasıl yorumluyorsunuz? Bu ziyaretler sadece dayanışma amaçlı mı? Üstü örtülü ya da açıktan bir ittifaka döner mi?

Bundan önceki ziyaretlerin şartlarını düşündüğümüzde, ortak basın toplantısı yapmamanın daha uygun olacağı kanaatine ulaşmıştım. Bu tür toplantılar özellikle iktidar medyası tarafından sürekli başka yerlere çekilmek, hatta provoke edilmek isteniyor. Esas mesele, diyalog ve istişareyi sağlayabilmektir. Muhalefet partileri arasında görüş alışverişi mekanizmalarını yerleştirmektir. Amaç bu olunca birlikte görüntü verip vermemenin tali bir mesele olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu şartlarda artık birlikte kamuoyuna seslenmenin çok daha gerekli olduğuna inandım. Bizim burada özel ittifak arayışı olmadığını hep anlattık. Bizim parlamento seçimleri için görüştüğümüz partiler ile bir ittifak arayışımız ve politikamız yoktur. Türkiye’nin sorunlarını bütün muhalefet güçleriyle konuşma ve diyalog ile birlikte ele alma gibi bir yaklaşımımız vardır.

Bu son görüşmelerde; ittifak meselesi gündemimizde yoktu, diğer partilerin de yoktu. Onlar kendi aralarında görüşme yapıyorlar, nasıl şekillenecek bilmiyoruz; ama arayış içinde olmalarını normal karşılıyoruz. Çünkü ‘demokrasi ittifakı’ hedefiyle çok çeşitli kesimlerle buluşmalar gerçekleştiriyoruz.

‘Tutum belgenizde’ de ittifak arayışında olmadığınızı vurguladınız. Ancak Kürt sorunu ve cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere sorunların çözümü için ortaklaşmaya hazır olduğunuzu beyan ettiniz. Muhalefetin cumhurbaşkanlığı adaylığında aranan kriterler belli. HDP için adaya destek vermek ya da kendi adayını çıkarmak… Eğiliminiz ne yönde? Son anda mı belli olacak?

Cumhurbaşkanlığı için belirlediğimiz politika aslında açık. Deklarasyonumuzda bunu ifade etmeye çalıştık. Biz diyoruz ki; cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday fikrine açığız ancak isimler üzerinden tartışmayı yanlış buluyoruz. Biz muhalefet partileriyle, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini açık ve şeffaf şekilde müzakere etmek istiyoruz. Öncelikle bugünden itibaren seçime dönük gündeme getirilecek meseleleri birlikte tartışacağımız mekanizmaya ihtiyaç var. Seçim güvenliği sadece sandık güvenliğinden ibaret değildir, seçime güvenle girmeyi sağlayacak bir iş birliği meselesidir.

Biz Türkiye’nin ağır tahribatlar yaşadığı kanısındayız. Özellikle beş yılda çok ağır adaletsizlik yaşanıyor. Ekonomik çöküş diyebileceğimiz tablo da iyice perçinlemiştir. Bunları nasıl düzelteceğimiz konusunda da ortak arayış ve mümkünse müzakere, bir onarım sürecine ihtiyaç vardır. Diğer muhalefet partileri kendi aralarında görüşmeye devam edebilirler, ama vardıkları sonuçları bizimle kamuoyunun önünde paylaşarak bizimle yürümelidirler. Bu süreci birlikte yürütebilmeyiz.

‘Birlikte yürümeliyiz’ dediğimiz zaman sanılıyor ki birlikte meydanlara çıkmayı kastediyoruz. Bizim böyle bir teklifimiz ve önerimiz yok ama gelirse değerlendiririz. İlaveten geçiş sürecini nasıl yapılandıracağız? Eğer muhalefet kazanırsa bundan sonraki dönemi nasıl inşa edeceğiz? Hangi temel ilke, öncelikler ve yöntemler burada önem taşıyacak? Müzakere edelim istiyoruz, mutabakat oluşursa isim belirlemek zor olmayacaktır. Bu zemini sağlayabilirsek; muhalefet partilerinin tümüyle müzakere, diyalog ve mutabakatı sağlayabilirsek ortak aday fikrini benimseriz ve buna göre hareket ederiz. Gerçekleşmezse ne yapacağımız konusunu şimdiden konuşmak istemiyoruz. Çünkü soruya cevap vermek bizim önerdiğimiz diyalog, müzakere, mutabakat zeminini engelleyecektir. Yeniden inşa hedefi öngörüyoruz, yeniden inşa için yolun açılmasını hedefini gözetiyoruz. Üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumu belirtiyoruz. Muhalefet ile belirttiğimiz çerçevede anlaşma olmazsa ne yapacağımızı o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız. Bunu da demokratik yöntemle yapacağız. Aday çıkarıp çıkarmama meselesini de mümkün olduğunca geniş istişare ve müzakere sürecinin sonunda belirlemek istiyoruz. Daha fazla ayrıntıya girmeyi şu an ihtiyaç duyduğumuz hedefe uygun bulmuyoruz.

Mithat Sancar’ın açıklamalarının tamamını okumak için TIKLAYIN

Paylaşın