ABD’den Suriye’deki IŞİD Hedeflerine Geniş Çaplı Hava Saldırısı

ABD, Beşşar Esad’ın devrilmesiyle oluşan “boşlukta” Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) yeniden toparlanacağı gerekçesiyle Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik hava saldırıları düzenledi.

Hava saldırıları sonrası ABD’den yapılan açıklamada, IŞİD’le mücadele konusundaki kararlılık vurgulandı. Hava saldırılarında B-52 bombardıman uçakları, F-15 savaş uçakları ve A-10 saldırı uçakları da dahil olmak üzere çok sayıda ABD Hava Kuvvetleri unsuru kullanıldı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Kuvvetler Komutanlığı’dan (CENTCOM) yapılan açıklamada, CENTCOM güçlerinin Suriye’nin orta kesimlerinde IŞİD’in bilinen kamplarını ve militanlarını hedef alan onlarca hassas hava saldırısı düzenlediği bildirildi.

Saldırıların “IŞİD liderlerine, militanlarına ve kamplarına yönelik” olduğu belirtildi. “Terör örgütünün dış operasyonlar yürütmesini ve IŞİD’in Suriye’nin merkezinde yeniden yapılanmak için mevcut durumdan faydalanmaya çalışmasını engellemek amacıyla” yapılan operasyonun “Bozma, geriletme ve yenilgiye uğratma misyonunun bir parçası olarak düzenlendiği” kaydedildi.

ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-52, F-15 ve A-10 uçaklarıyla bölgede 75’in üzerinde hedefi vurduğu ve hasar değerlendirmelerinin sürdüğü belirtildi, “Sivil kayıp olduğuna ilişkin herhangi bir belirti bulunmuyor” denildi. Örgüte yönelik operasyonların devam edeceği de açıklandı.

“Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki IŞİD’in yeniden yapılanmasına ve Suriye’deki mevcut durumdan faydalanmasına izin vermeyeceğiz” diyen General Michael Erik Kurilla sözlerini şöyle sürdürdü: ”Suriye’deki tüm örgütler, IŞİD’le herhangi bir şekilde ortaklık kurmaları ya da IŞİD’e destek vermeleri halinde kendilerinden hesap soracağımızı bilmelidir.”

Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden, Beşar Esad’ın devirmesinin ardından yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’deki ortakları ve taraflarla birlikte çalışarak bir fırsatın değerlendirilmesine ve riskin yönetilmesine yardımcı olacağını söyledi.

Beyaz Saray’da açıklamalarda bulunan Biden, ABD’nin geçiş dönemi boyunca Suriye’nin komşularını destekleyeceğini ve isyancı grupların söz ve eylemlerini değerlendireceğini belirtti; önümüzdeki günlerde bölgedeki liderlerle konuşup bölgeye yetkililer göndereceklerini söyledi.

Biden, ABD’nin Esad’ın nerede olduğunu resmi olarak bilmediğini ancak Moskova’ya kaçtığı yönündeki haberlere dikkat çekti ve Esad’ın “sorumlu tutulması gerektiğini” vurguladı. Biden, Suriye’nin risk ve belirsizlik döneminde olduğunu ve yıllardır ilk kez ne Rusya ne İran ne de Hizbullah militan örgütünün Suriye’de etkili bir rol oynadığını söyledi.

ABD Başkanı, “Yıllardır Esat’ın ana destekçileri İran, Hizbullah ve Rusya oldu. Ancak geçtiğimiz hafta içinde, üçünün de desteği çöktü çünkü üçü de bugün benim göreve geldiğim zamana kıyasla çok daha zayıf durumda” şeklinde konuştu.

ABD güçlerinin Suriye’de IŞİD militan grubunun kamplarını ve militanlarını hedef alan bir düzine hassas saldırı düzenlediğini de söyleyen Biden, “Suriye’nin uzun süredir acı çeken halkının gururlu ülkeleri için daha iyi bir gelecek inşa etmeleri açısından tarihi bir fırsat anı. Bu aynı zamanda bir risk ve belirsizlik anıdır” dedi.

Biden, “Hepimiz bundan sonra ne olacağı sorusuna yanıt ararken, ABD ortaklarımız ve Suriye’deki taraflarla birlikte çalışarak riskleri yönetme fırsatını yakalamalarına yardımcı olacak” dedi. Biden ayrıca gazeteci Austin Tice dahil Suriye’de Amerikan vatandaşlarının olduğunu dikkate aldıklarını ve Tice’in hayatta olduğuna inandıklarını da ekledi.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Kış Aylarının Vazgeçilmezi Hurma Yemek İçin Beş Neden

Trabzon hurması, cennet hurması ve cennet elması gibi isimlerle bilinen hurma, vitamin, mineral ve lif açısından oldukça zengindir, düzenli tüketildiğinde genel sağlık için oldukça faydalıdır. 

Haber Merkezi / Bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirim sistemine fayda sağlayan ve kalp sağlığını destekleyen hurma, sağlıklı yaşam için ideal bir seçimdir.

İşte, beslenmenize hurma eklemek için 5 neden:

Zengin besin değeri: Hurma vitamin ve mineraller açısından oldukça zengindir. Hurma, özellikle C vitamini, A vitamini, potasyum ve lif içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirir ve sağlıklı ciltler için faydalıdır.

Antioksidan özellikleri: Yüksek miktarda antioksidan içeren hurma, vücuttaki serbest radikalleri nötralize ederek hücreleri korur ve yaşlanma karşıtı bir etkiye sahiptir.

Sindirim sistemi: Lif açısından oldukça zengin olan hurma, sindirim sistemini destekler, kabızlığı ortadan kaldırır ve bağırsakların düzgün çalışmasına yardımcı olur.

Kalp sağlığını destekler: Hurma, içerdiği potasyum ve lif nedeniyle kalp sağlığını destekler, kan basıncını düzenler ve kalp hastalıkları riskini azaltır.

Düşük kalori ve yüksek tat: Düşük kalorili bir meyve olan hurma, tatlı isteğinizi gidermek için sağlıklı bir alternatiftir. Hurma, kolayca beslenme rutinine dahil edilebilir.

Paylaşın

BM, ABD Ve AB’den Suriye Açıklaması: Suriye’nin Geleceğini Suriyeliler Belirlemeli

ABD Başkanı Joe Biden, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’deki ortakları ve paydaşlarıyla birlikte çalışarak bir fırsatın değerlendirilmesine ve riskin yönetilmesine yardımcı olacağını söyledi.

Haber Merkezi / Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantının ardından açıklama yaptı. Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, ABD’nin geçiş döneminde Suriye’nin komşularını destekleyeceğini ve silahlı grupların söz ve eylemlerini değerlendireceğini söyledi.

Joe Biden, ABD’nin Beşar Esad’ın nerede olduğunu resmi olarak bilmediğini, ancak Esad’ın Moskova’ya kaçtığına dair bilgilere dikkat çekti.

Suriye’nin risk ve belirsizlik döneminde olduğunu belirten Biden, “Yıllarca Esad’ın başlıca destekçileri İran, Hizbullah ve Rusya oldu. Ancak son bir haftada destekleri çöktü, çünkü üçü de benim göreve geldiğim zamana göre çok daha zayıflar” dedi.

ABD güçlerinin Suriye’de IŞİD militanlarının kamplarını ve militanlarını hedef alan bir düzine hassas saldırı gerçekleştirdiğini söyleyen Biden, “Bu, uzun süredir acı çeken Suriye halkının gururlu ülkeleri için daha iyi bir gelecek inşa etmesi için tarihi bir fırsat anı” dedi.

Biden, “Hepimiz bundan sonra ne olacağı sorusuna yöneldiğimizde, ABD, Suriye’deki ortaklarımız ve paydaşlarla birlikte çalışarak onların riski yönetme fırsatını yakalamalarına yardımcı olacak” dedi.

Avrupa Birliği: Gelişmeleri takip ediyoruz

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Zalim Esad diktatörlüğü çöktü. Bölgedeki bu tarihi değişim fırsatlar sunuyor ancak riskler de mevcut.

Avrupa, ulusal birliğini koruyan ve tüm azınlıkları güvence altına alan bir Suriye devletinin yeniden inşasına destek vermeye hazırdır. Avrupa ve bölgedeki liderlerle temas halindeyiz ve gelişmeleri takip ediyoruz.”

Birleşmiş Milletler: Suriye’nin geleceğini Suriyeliler belirlemeli

Suriye’de rejiminin devrilmesinin ardından yazılı açıklama yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye’nin geleceğini Suriyelilerin belirlemesi gerektiğini vurguladı.

Guterres, “14 yıllık vahşi savaş ve diktatör rejimin sona ermesinin ardından Suriye halkı, istikrarlı ve barışçıl gelecek inşa etmek için tarihi fırsatla karşı karşıya.” değerlendirmesinde bulundu.

Düzenli siyasi geçişi sağlamak için “yapılacak çok iş” olduğuna işaret eden Guterres, “Bu hassas zamanda sükunet, şiddetten uzak durma ve ayrım gözetmeksizin tüm Suriyelilerin haklarını koruma çağrımı yineliyorum.” ifadesini kullandı.

Siyasi geçiş sürecinin kapsayıcı, kapsamlı ve tüm çeşitliliğiyle Suriye halkının meşru isteklerini karşılaması için uluslararası toplumun desteğine ihtiyaç olduğunu kaydeden BM Genel Sekreteri, Suriye’nin egemenliği, birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, Suriye’deki 14 yıllık savaşın ardından barış için umut mesajı verdi. Pedersen, Suriye halkının acılarına derin dayanışma duyduğunu belirterek, “Yeni bir sayfa açma zamanı” dedi.

Pedersen, yerinden edilenlerin evlerine dönme, savaşın ayırdığı ailelerin yeniden birleşme ve haksız yere alıkonulanların özgürlüğüne kavuşma umutlarının arttığını da söyledi. Ayrıca, adaletin sağlanması için hapishanelerin açılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Pedersen, Suriye’nin geleceği için kapsayıcı geçiş düzenlemelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Pederson ayrıca uluslararası toplumun desteğiyle, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü korunarak barışçı bir çözüm bulunabileceğini de ifade etti.

Son olarak, Pedersen, Suriyeliler’e diyalog, birlik ve insan haklarına saygı çağrısında bulunarak, kolektif bir çaba ile Suriye’de barış ve refah sağlanması gerektiğini söyledi.

Paylaşın

Özel’den “Suriye” Çağrısı: Hatalar Tekrarlanmamalı

Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklamada bulunan CHP Lideri Özgür, “Suriye’nin tüm dostlarını, tüm Suriyelileri temsil edecek bir geçiş hükümetinin, ardından insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir rejimin kurulmasına destek vermeye çağırıyoruz” dedi.

Haber Merkezi / Özgür Özel açıklamasında ayrıca, “Suriye’de tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurulması elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, Suriye’de demokrasi, barış ve istikrar ortamından yanadır” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Suriye’de yönetimin Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı gruplara geçmesine ilişkin açıklamada bulundu. Özgür Özel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Suriye’yi yıllardır otoriterlikle yöneten Esad rejimi, bugün itibarıyla son buldu. Şimdi Suriye’de tüm Suriyelileri temsil eden bir geçiş hükümeti kurulması elzemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, Suriye’nin toprak bütünlüğünden, Suriye’de demokrasi, barış ve istikrar ortamından yanadır.

“Kapsamlı bir program derhal ortaya konulmalı”

Bizim Suriye’ye dair önceliğimiz, yurttaşlarımızın güvenliği ve huzurudur. Yıllardır Türkiye’de çeşitli statülerle bulunan Suriyelilerin evlerine dönüşlerini mümkün kılabilecek kapsamlı bir program derhal ortaya konulmalıdır.

Suriye’nin tüm dostlarını, Irak’ta ve Libya’daki hataların tekrarlanmaması adına, tüm Suriyelileri temsil edecek bir geçiş hükümetinin, ardından insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir rejimin kurulmasına destek vermeye çağırıyoruz.”

Paylaşın

ABD, Doğu Suriye’de Kalmaya Devam Edecek Mi?

ABD Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Daniel Shapiro, ülkesinin doğu Suriye’deki varlığını sürdüreceğini ve IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek için gerekli önlemleri alacağını söyledi.

Suriyeli silahlı grupların Beşar Esad hükümetini devirdiklerini duyurmasından birkaç saat sonra konuşan Daniel Şapiro, tüm taraflara sivilleri, özellikle de azınlıkları koruma ve uluslararası normlara saygı gösterme çağrısı yaptı. Shapiro, “(IŞİD’in) kalıcı bir yenilgiye uğratılmasını, IŞİD savaşçılarının güvenli bir şekilde gözaltına alınmasını ve yerlerinden edilen kişilerin geri gönderilmesini sağlamakta kararlıyız” dedi.

ABD Savunma Bakanlığı’na göre, 2024 itibarıyla yaklaşık 900 ABD askeri Suriye’de faaliyet gösteriyor. ABD güçlerinin çoğu, Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) desteklemek için kuzeydoğu Suriye’de konuşlandırılmış durumda.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump da yaptığı açıklamada “Esad gitti. Ülkesinden kaçtı. Onun koruyucusu Vladimir Putin liderliğindeki Rusya ve İran artık artık onu koruyamıyor” dedi. Trump, Rusya’nın Ukrayna ve kötüleşen ekonomisi, İran’ın İsrail’le savaş nedeniyle zayıflamış durumda olduklarını öne sürdü.

Suriye’yi ne bekliyor?

Suriye’nin yeni liderleri, ülkeyi yeniden inşa etmek için milyarlarca dolarlık yardım ve yatırıma ihtiyaç duyacak. Birbiriyle rekabet halindeki farklı grupların bulunduğu bu ülkeye istikrar getirmeye çalışmak gibi göz korkutucu bir görevle de karşı karşıya kalacak.

Olası zorluklardan biri IŞİD militanlarının yeniden güç kazanması olabilir. İlk zamanlarında Suriye ve Irak’ın geniş bölgelerinde terör estiren örgüt, ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından yenilgiye uğratılmadan önce dış operasyonları yönetiyordu.

Yıllardır Esad liderliğindeki devletten uzak duran Batılı hükümetlerin, küresel çapta terörist olarak tanımlanan Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) etkili olmaya hazırlandığı yeni bir yönetimle nasıl başa çıkacaklarına karar vermeleri gerektiği konuşuluyor.

Suriye uzmanı ve Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis “Asıl soru bu geçişin ne kadar istikrarlı olacağı ve Colani’nin istikrarlı olması için çok istekli olduğu çok açık görünüyor” dedi. Landis, “Yeniden inşa etmek zorunda kalacaklar… Avrupa ve ABD’nin yaptırımları kaldırmasına ihtiyaçları olacak” diye ekledi.

HTŞ Suriye’nin en güçlü silahlı grubu ve bazı Suriyeliler HTŞ’nin acımasız İslamcı bir yönetim getirmesinden ya da misilleme yapmasından korkuyor. Her ikisi de ABD’nin yakın müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkeler İslamcı militan grupları varoluşsal bir tehdit olarak gördüklerinden HTŞ bölgenin ağır toplarının direnişiyle karşılaşabilir.

Paylaşın

Süper Lig: Galatasaray Hata Yapmadı

Süper Lig’in 15. hafta maçında Sivasspor ile Galatasaray, Yeni 4 Eylül Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Turgut Doman’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray, 3-2 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’ın gollerini 36. dakikada Yunus Akgün, 45+9. dakikada penaltıdan Victor Osimhen ve 53. dakikada Barış Alper Yılmaz, Sivasspor’un gollerini ise 25. dakikada Garry Rodrigues ve 90+1. dakikada Bekir Böke kaydetti.

Bu sonuçla birlikte ligdeki namağlup unvanını sürdüren Galatasaray 38 puanla liderliğini sürdürürken, son 4 maçta 1 puan alabilen Sivasspor 18 puanda kaldı.

Ligin bir sonraki maç haftasında Galatasaray evinde Trabzonspor’u ağırlarken, Sivasspor deplasmanda Bodrum FK ile karşılaşacak.

25. dakikada Koita’nın pasında topla buluşan Manaj, ceza sahasına girerken topa sert vurdu. Direkten dönen topu önünde bulan Rodrigues, düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi: 1-0

36. dakikada Berkan Kutlu’nun sol kanatan verdiği ara pasında topla buluşan Yunus Akgün’ün sert vuruşunda, kaleci Nikolic’in kontrol edemediği meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-1

45+6. dakikada Yunus Akgün’ün ara pasında kaleci Nikolic’in Osimhen düşürmesi sonucu hakem Turgut Doman penaltı noktasını gösterdi. 45+9. dakikada Osimhen’in kullandığı penaltıda top ağlara gitti: 1-2

53. dakikada Yunus Akgün’ün pasıyla ceza sahası içi sol tarafında topla buluşan Barış Alper Yılmaz’ın çaprazdan vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-3

90+1. dakikada Sonko’nun uzun pasında ceza sahası içinde topla buluşan Bekir Turaç Böke düzgün vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 2-3

Stat: Yeni 4 Eylül

Hakemler: Turgut Doman, Ceyhun Sesigüzel, Furkan Ürün

Sivasspor: Nikolic (Ali Şaşal Vural dk. 46), Radakovic (Bekir Turaç Böke dk. 73), Sonko, Emirhan Başyiğit (Pritchard dk. 58), Murat Paluli, Uğur Çiftçi, Charisis (Özkan Yiğiter dk. 64), Poungouras, Koita, Rodrigues (Diao dk. 73), Manaj

Galatasaray: Fernando Muslera, Barış Alper Yılmaz, Metehan Baltacı, Davinson Sanchez, Berkan Kutlu, Lucas Torreria (Kerem Demiray dk. 90), Gabriel Sara (Efe Akman dk. 90), Roland Sallai, Dries Mertens (Elias Jelert dk. 64), Yunus Akgün (Michy Batshuayi dk. 74), Victor Osimhen (Elias Victor Nelsson dk. 74)

Goller: Rodrigues (dk. 25) Bekir Turaç Böke (dk. 90+1) (Sivasspor), Yunus Akgün (dk. 36), Victor Osimhen (dk. 45+6 pen.) Barış Alper Yılmaz (dk. 53) (Galatasaray)

Paylaşın

Devrik Lider Beşar Esad Ve Ailesi Nerede?

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı güçlerin Suriye’nin başkenti Şam’a girmesinin ardından Beşar Esad ve ailesinin Şam’dan uçağa bindiği Suriye’den ayrıldığı söylendi.

Haber Merkezi / Rusya da bu bilgiyi doğrulayan bir açıklama yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad’ın görevinden ayrıldığını ve ayrıca ülkeyi terk ettiğini duyurdu. Beşar Esad’ın başlıca destekçilerinden Rusya, Esad’ın nerede olduğuna ilişkin bilgi vermedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklamasında Esad’ın nerede olduğuna ilişkin bir yorumda bulunamayacağını belirterek “Nerede olduğunu da bilmiyoruz. Muhtemelen Suriye dışındadır” ifadelerini kullandı.

Beşar Esad iktidarının Başbakanı Muhammed el Celali de Esad’la bağlantısının tamamen kesildiğini söyledi. El Arabiya televizyonuna konuşan el Celali, Esad ve ailesinin ne zaman Şam’dan ayrıldığını ve nerede olduklarını bilmediğini ifade eden el Celali, Esad’la en son silahlı grupların Şam’a henüz girmeden Cumartesi akşamı bağlantı kurduğunu aktardı.

Gelinen noktada silahlı gruplarla diyaloğun mümkün olmadığını, kendinin ise savunduğu ilkeler gereği Suriye’de kalacağını kaydeden Celali, Esad hükümetinin birçok bakanının da hala kentte olduğunu kaydetti.

Rusya’nın resmi haber ajansı TASS, Suriye’yi terk eden eski devlet başkanı Beşşar Esad ve ailesinin Moskova’ya ulaştığını doğruladı. Habere göre Rusya Esad ve ailesine sığınma teklif etti.

Kremlin’den bir kaynak, RIA Novosti’ye yaptığı açıklamada “Suriye Devlet Başkanı Esad ailesiyle birlikte Moskova’ya ulaştı. Rusya, insani kaygılar nedeniyle sığınma hakkı tanıdı” ifadelerini kullandı.

Yapılan açıklamada “Rusya her zaman Suriye krizine siyasi bir çözümden yana olmuştur. BM himayesinde müzakerelerin yeniden başlatılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz” denirken Rus yetkililerin Suriye’deki ‘silahlı muhalefetin temsilcileriyle’ temas halinde olduğu ve “Muhalefetin liderlerinin Suriye’deki Rus askeri üslerinin ve diplomatik misyonlarının güvenliğini garanti altına aldığını” da eklendi.

Suriye’yi ne bekliyor?

Suriye’nin yeni liderleri, ülkeyi yeniden inşa etmek için milyarlarca dolarlık yardım ve yatırıma ihtiyaç duyacak. Birbiriyle rekabet halindeki farklı grupların bulunduğu bu ülkeye istikrar getirmeye çalışmak gibi göz korkutucu bir görevle de karşı karşıya kalacak.

Olası zorluklardan biri IŞİD militanlarının yeniden güç kazanması olabilir. İlk zamanlarında Suriye ve Irak’ın geniş bölgelerinde terör estiren örgüt, ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından yenilgiye uğratılmadan önce dış operasyonları yönetiyordu.

Yıllardır Esad liderliğindeki devletten uzak duran Batılı hükümetlerin, küresel çapta terörist olarak tanımlanan Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) etkili olmaya hazırlandığı yeni bir yönetimle nasıl başa çıkacaklarına karar vermeleri gerektiği konuşuluyor.

Suriye uzmanı ve Oklahoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis “Asıl soru bu geçişin ne kadar istikrarlı olacağı ve Colani’nin istikrarlı olması için çok istekli olduğu çok açık görünüyor” dedi. Landis, “Yeniden inşa etmek zorunda kalacaklar… Avrupa ve ABD’nin yaptırımları kaldırmasına ihtiyaçları olacak” diye ekledi.

HTŞ Suriye’nin en güçlü silahlı grubu ve bazı Suriyeliler HTŞ’nin acımasız İslamcı bir yönetim getirmesinden ya da misilleme yapmasından korkuyor. Her ikisi de ABD’nin yakın müttefiki olan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkeler İslamcı militan grupları varoluşsal bir tehdit olarak gördüklerinden HTŞ bölgenin ağır toplarının direnişiyle karşılaşabilir.

Paylaşın

CHP’nin Seçim Hazırlığı: Dört Gruba Özel Çalışma

CHP bir değişiklik olmazsa 2028 yılında yapılacak seçimde dört kesim üzerinden oylarını artırmayı hedefliyor. Birincisi dindar kadın seçmenler, ikinci kesim sandığa gitmeyen seçmenler, üçüncüsü kırsal yerleşimlerdeki seçmenler ve dördüncü ise yurt dışında yaşayan seçmenler.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel neredeyse katıldığı her programda CHP’nin son yerel seçimde birinci parti olduğunu hatırlatıyor, yapılan yeni anketlerde de bu tablonun devam ettiğine dikkat çekiyor. Ancak anketlerde yüzde 30 civarında görünen CHP oyu ne Meclis çoğunluğunu ne de 50+1 oy gereken Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yeterli. Bir genel seçimi kazanabilmek için oy artışı şart.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; CHP bir değişiklik olmazsa 2028 yılında yapılacak seçimde dört kesim üzerinden oylarını artırmayı hedefliyor. Birincisi dindar kadın seçmenler. Yerel seçim analizlerine göre CHP son yerel seçimde AK Parti’den 1.5 milyon oy aldı. Bu oyların büyük kısmı dindar kadın seçmenden geldi. Yeni dönemde CHP’nin belediyeler aracılığı ile kadınlara daha çok dokunan çalışmalar yapması, CHP’nin de onlara seslenen bir söylem içinde olması gerektiği ifade ediliyor. İkinci kesim sandığa gitmeyen seçmen. Bu seçmenlerin büyük kısmını ilk kez oy kullanma hakkı kazanan gençlerin oluşturduğu ifade ediliyor. Umutsuzluk düzeyi orta ve ileri yaş seçmene göre daha yüksek olan yeni oy kullanacak genç seçmene umut aşılayan bir çalışma da ayrıca önem taşıyor.

Yine yapılan analizlere göre CHP’ye kırsal seçmen desteğinin düşük olduğu biliniyor. Oy artırma hedefinde üçüncü kesim olarak kırsal yerleşimlerdeki seçmen bu nedenle önem taşıyor. Dördüncü kesim ise genel seçmen içinde yüzde 2 gibi bir oranı olsa da, tabloyu değiştirecek etkilerde bulunan yurt dışı seçmen var. Parti programı çalışması, hükümet programı olarak hazırlanan CHP’nin seçime giden süreçte bu dört seçmen grubuna yönelik özel çalışma yapıp, vaatlerde bulunması bekleniyor.

Paylaşın

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriyeliler Artık Ülkelerine Dönebilir

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin milli birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne çok büyük önem verdiğini vurgulayarak, “Ülkelerini terk etmek durumunda olan milyonlarca Suriyeli artık ülkelerine geri dönebilirler” dedi.

Haber Merkezi / Fidan, Suriye’de yeni yönetimin düzenli bir şekilde kurgulanmasının önemine dikkat çekerek, “Bölge ve bölge dışında bütün aktörlere dikkatli, sakin hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa götürmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“DAEŞ ve PKK’nın Suriye’deki durumdan bir avantaj sağlamaması, durumu kötüye kullanmaması için Türkiye’nin elinden geleni yaptığını” belirten Fidan, şöyle devam etti: “Amerikalı dostlarımızla temas halindeyiz. Bizim bu konudaki hassasiyetimizi biliyorlar. Türkiye’ye bu gruplardan gelecek tehditlere cevap vereceğimizi biliyorlar. ABD’deki yeni idareyle de bu konuyla ilgili temaslarımız olacaktır”

Suriye’deki yeni yönetimin kapsayıcı olması gerektiğini belirterek silahlı gruplara birleşme çağrısı yapan Fidan, şunları söyledi: “Suriye devlet kurumları korunmalı ve muhalif güçler hemen birleşmeli. Bütün bu anlayışla Suriye’de barışın sağlanması için elimizden geleni yapacağız. Komşu ülkelerle birlikte Suriye’nin yeniden inşa edilmesi için elimizdeki her türlü kapasiteyi kullanarak yeni idareyle çalışmaya devam edeceğiz.”

Fidan, açıklamasının devamında, “Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) son birkaç aydır Esed’e ulaşmaya çalıştı ancak bu çabalar sonuçsuz kaldı. Biz Suriye’deki sorunları yakından biliyoruz. Rejim yavaş yavaş çöküyordu, biz de bunu görüyorduk. Onlarla herhangi bir temasımız olmadı” dedi ve ekledi:

“Suriye’nin istikrarı için çok uzun zamandır çaba gösteriyoruz. Bunlar zorlu ve yoğun çalışılması gereken zamanlar. Bölgesel ülkelerin yeni Suriye’yi zorluk çıkarmayan bir yapı olarak görmesi gerekiyor.”

“Rusya ve İran Esad’ı artık koruyamadı”

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesini “iyi haber” olarak yorumladı. Berlin’de bugün yaptığı açıklamada Esad’ın “kendi halkına acımasızca zulmettiğini, sayısız cana kıydığını ve birçoğu Almanya’ya gelen çok sayıda insanın Suriye’den kaçmasına neden olduğunu” belirten Scholz, bu nedenle Esad’ın hakimiyetinin sona ermesinin olumlu karşıladığını vurguladı.

“Şimdi önemli olan Suriye’de kanun ve düzenin hızla yeniden tesis edilmesidir” diyen Scholz, ülkedeki tüm dini toplulukların ve tüm azınlıkların korunması gerektiğine dikkat çekti.

Scholz, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye’deki çatışmaya siyasi bir çözüm bulunmasının mümkün olduğuna inandığının altını çizdi. BM’de 2015 yılında kabul edilen karar, BM gözetiminde bir anayasa hazırlanmasını ve özgür seçimler yapılmasını öngörüyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye liderinin düşmesinin ardından “Suriye’de tam olarak ne olacağını söylemenin imkansız” olduğunu dile getirdi. Baerbock sözlerini, “Ancak bir şey açık: Suriye’deki milyonlarca insan için Esad’ın sonu, Esad rejimi tarafından işlenen sonsuz zulümden sonra ilk büyük rahatlama anlamına geliyor” diye sürdürdü.

Suriye’deki iç savaşta yüz binlerce Suriyelinin öldürüldüğüne ve milyonlarcasının da kaçtığına dikkat çeken Baerbock, “Esad kendi halkını öldürdü, işkence etti ve onlara karşı zehirli gaz kullandı. Sonunda bundan sorumlu tutulmalı” ifadelerini kullandı.

Suriye’deki etnik ve dini azınlıkların korunması gerektiğini söyleyen Baerbock, ülkenin diğer radikallerin eline geçmemesi konusunda da uyarıda bulundu. Baerbock, Almanya’nın ABD, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra Suriye’nin komşuları Türkiye ve Ürdün’le yoğun bir koordinasyon içinde olduğunu da vurguladı.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump da Truth Social adlı platformdan yaptığı açıklamada “Esad gitti. Ülkesinden kaçtı. Onun koruyucusu Vladimir Putin liderliğindeki Rusya ve İran artık artık onu koruyamıyor” dedi. Trump, Rusya’nın Ukrayna ve kötüleşen ekonomisi, İran’ın İsrail’le savaş nedeniyle zayıflamış durumda olduklarını öne sürdü.

ABD’nin bir başka tepkisi de, Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu Sorumlusu Daniel Shapiro’dan geldi. Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen bir konferansta konuşan Shapiro, Suriye’de bulunmaya devam edeceklerini belirterek Suriye’deki tüm gruplara sivileri ve özellikle de azınlıkları koruma ve uluslararası normlara saygı gösterme çağrısı yaptı. Suriye’nin kuzeydoğu sınırında yaklaşık 900 ABD askeri bulunuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Beşar Esad rejiminin sona ermesini “Barbar devlet sonunda yıkıldı” şeklinde yorumladı. Fransa’nın Ortadoğu’daki herkesin güvenliği için çalışmaya devam edeceğini belirten Macron, “Suriye halkına cesaretleri ve sabırları için saygı duyuyorum, sabırlı olmalarını diliyorum. Bu belirsizlik anında, onlara barış, özgürlük ve birlik diliyorum” dedi.

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de “Suriye’de yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ediyorum. Suriye’deki temsilcilerimizle sürekli temas halindeyim” açıklamasını yaptı.

Katar Devlet Bakanı Muhammed el Hulafi de Suriye’deki süreci ilk günden beri desteklediklerini ve Suriyelilerin Suriye rejimine karşı savaştığını ifade etti. Hulafi, “Bu yolu tamamen destekliyoruz ve Suriye halkının toprak bütünlüğüne bağlıyız” dedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada ise Çinli yetkililerin Suriye’deki gelişmeleri yakından izlediği ve ülkenin kısa sürede istikrara kavuşmasını umduğunu dile getirdi. Bakanlık, “Suriye’deki ilgili tarafları, oradaki Çinli kuruluşların ve personelin güvenliğini sağlamak için sert önlemler almaya çağırıyoruz,” açıklamasında bulundu.

South China Morning Post’a göre, Çin Büyükelçiliği de vatandaşlarının Suriye’den ayrılmalarına yardımcı oluyor. “Şu anda Suriye’deki Çin Büyükelçiliği güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor ve ihtiyaç sahibi Çin vatandaşlarına tam yardım sağlamaya devam edeceğiz.”

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye temsilcisi Geir Pedersen, “Önemli olan, bu durumdan siyasi bir çıkış yolu bulabilmemizdir,” ifadelerini kullandı:

“Bu politik yolun daha önce olduğundan çok farklı olması gerekiyor, herkesi kapsayan bir süreç olması gerekiyor ve gerçekten birlik, istikrar, Suriye’nin egemenliğini ve topraklarını yeniden tesis edebilmesi ihtiyacına odaklandığımız bir süreç lazım. İyileştirilmesi gereken çok yara var.”

İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli, muhaliflerin Suriye’deki ilerleyişinin ülkesi için “kutlama sebebi olmaktan uzak” olduğunu belirterek, işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki Hermon Dağı’nda İsrail’in kontrolünün yenilenmesi ve Suriye ile 1974’teki ateşkes hattı temelinde yeni bir savunma hattının kurulması çağrısında bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı’nın diplomatik danışmanı Enver Gargaş, devlet dışı aktörlerin siyasi boşluklardan yararlanma fırsatı elde etmemesi gerektiğini söyledi. Gargaş, Bahreyn’in başkenti Bahreyn’de düzenlenen Manama Diyalog güvenlik forumunda yaptığı konuşmada, “Suriye’de yaşananlar aynı zamanda siyasi başarısızlığın ve çatışma ile kaosun yıkıcı doğasının açık bir göstergesidir,” dedi.

Filipinler Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamada ise, “Filipinler, daha fazla sivil kaybı ve ölümünü önlemek için ilgili tüm tarafları itidal göstermeye ve daha fazla şiddetten kaçınmaya çağırıyor” dendi: “Suriye’deki Filipinlilerimizin durumuyla ilgili endişelerimizi dile getiriyoruz ve gerekli önlemleri almalarını ve Şam’daki Filipinler Büyükelçiliği ile iletişim halinde kalmalarını tavsiye ediyoruz.”

Paylaşın

DİSK, TÜRK-İŞ Ve HAK-İŞ’den “Asgari Ücret” Çağrısı: İnsanlık Onuruyla…

DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, asgari ücretin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak şekilde belirlenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), asgari ücrette ilişkin ortak bir açıklama yayınladı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın imzasını taşıyan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Enflasyon artışını ücret gelirlerinde gören yaklaşım kabul edilemez. Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının ölçüsüdür. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartları düşük ücret politikasıyla sağlanmamalıdır.

Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla asgari ücretin tespit edilmesi, toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir.

İşçi temsilcileri, ‘insan onuruna yaraşır’ bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır: Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan ‘geçim şartları’ yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır.

Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. Asgari ücret, herhangi bir ayrım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir.

İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve buna göre belirlenmelidir.

Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerleri için uygulanmalıdır.”

İlk toplantı  10 Aralık’ta

Öte yandan 2025’te uygulanacak asgari ücreti belirlemek için toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantı tarihi 10 Aralık olarak netleşti. 15 üyeden oluşan komisyonda, işçileri TÜRK-İŞ, işverenleri TİSK temsil edecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı temsilcileriyle, asgari ücretle çalışan dört çalışan da komisyonda yer alacak. İlk kez bir gazeteci de komisyonda yer alacak.

İlk toplantının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılması bekleniyor. Görüşmelerde ekonomik göstergeler değerlendirilecek. Asgari ücret şu an 17 bin 2 lira. Bu ücrete 2024’te, 2023’teki gibi ara zam uygulanmadı.

Türk-İş’in ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Kasım 2024 sonuçlarına göre dört kişilik ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarını ifade eden ‘açlık sınırı’ 20 bin 562 lira oldu.

Gıda, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen ‘yoksulluk sınırı’ysa 66 bin 976 lira. Araştırmaya göre bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ aylık 26 bin 712 lira.

Ankara’da yaşayan dört kişilik ailenin asgari gıda harcaması bir önceki aya göre yüzde 0,64 arttı. Son 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 46,60, yıllık ortalama artışsa yüzde 67,20 hesaplandı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin insanın insanca yaşayabileceği, hayat standartlarını rahatlatıcı düzeyde olması gerektiğini söyledi.

Atalay, “Rakamdan öte insanın insanca yaşayabileceği ve en azından hayat standartlarına nefes aldıracak ücret olması lazım. Asgari ücrete bir rakam koyarsın, enflasyon devam ettiği müddetçe asgari ücretin ne önemi, ne özelliği var” dedi.

Paylaşın