15 Kasım 1953 yılında Manisa’nın Turgutlu İlçesinde dünyaya gelen Erol Çankaya, Turgutlu Cumhuriyet İlkokulu’nu ve 1973’te Turgutlu Lisesi’ni bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nde okuduktan sonra 1979’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitede “Siyaset ve İdare” alanında yüksek lisans tezi (1980), “Siyasal İletişimin Demokratik Topluma Etkileri” konusunda doktora tezi (1992) hazırladı.
Haber Merkezi / 1984-1987 yılları arasında The Polytecnic of Central Londan’da kitle iletişimi ve medya üzerine öğrenim gördü. İstanbul’a yerleştikten sonra Yurt Ansiklopedisi’nde (1981-1984), Ana Britannica Ansiklopedisi’nde (1987-1989), Manajans’ta ve Adam Yayıncılık’ta kültürel yapı bölüm sorumlusu ve metin yazarı olarak çalıştı (Yalçın 2001: 242).
Merkez Ajans (Lowe/Adam) ve Güzel Sanatlar, Saatchi&Saatchi gibi ajanslarda metin yazarı ve müşteri ilişkileri koordinatörü olarak çalıştı, 1995’te kendi ajansı olan Eurocom’u kurdu. Bu yıllarda reklamcı kimliği ile ön plana çıkan Çankaya, Arçelik, Vestel, Nissan, Milliyet Gazetesi, Yapı Kredi, Ziraat Bankası, THY, Sony, Beymen, Vakko gibi pek çok firmanın reklam kampanyalarını yönetti, çok sayıda reklam filmi çekti.
Dizi senaristliği de bulunan Çankaya, 1980-1987 yılları arasında TRT Ankara televizyonunda yayınlanmakta olan Kırık Hayatlar adlı dizinin senaryo yazarlığını yaptı. Çeşitli sinema filmi ve televizyon projelerinde çalıştı. 1996-1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi Görsel İletişim Bölüm Koordinatörü, 2001-2003 yılları arasında Beykent Üniversitesi, İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölüm Koordinatörü olarak görev yaptı. Yine Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon (1994-2001) ve Kamu Yönetimi (1998-2002) bölümlerinde ve Beykent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde (2002-2006) “siyasal iletişim” ve “reklamcılık” dersleri verdi.
Siyasal iletişim kampanyalarında görev aldı. 1994’te TRT Reklamcılık Büyük Ödülü’ne layık görülen Çankaya, Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN, Uluslararası Yazarlar Birliği üyesidir. Şiir kitaplarının yanı sıra İktidar Bu Kapağın Altındadır (2008), Türkiye’de Toplumsal Değişme ve Köy Edebiyatı (2012) ve Siyasal İletişim (2015) adlı incelemeleri de bulunan Çankaya, Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde “Siyaset Bilimi”, “Siyasal Etkileşim”, “Kamu Politikası”, “Anayasa ve Demokrasi” ve “Toplumsal Değişme” konularında ders vermeye devam etmektedir.
Edebiyata olan ilgisinde annesi etkili olmakla birlikte edebiyatla yollarının kesişmesi lise yıllarına denk geldi. İlk olarak şiir türünde eserler veren Çankaya’nın edebi kişiliğinin oluşmasında Attila İlhan etkili oldu. İlk şiirlerini 1971’li yıllarda İzmir’de Attila İlhan’ın yönettiği Demokrat İzmir gazetesinin Sanat-Edebiyat sayfasında yayımladı. Daha sonra şiir, deneme ve eleştiri türündeki ürünleri Yansıma, Soyut, Yeni Dergi, Yarına Doğru, Birikim, Türkiye Yazıları, Adam Sanat, Yazko Edebiyat, Sanat Olayı, Varlık, Sözcükler, BirGün, Cumhuriyet, Demokrat İzmir, Hürriyet, Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat gibi gazete ve dergilerde yayımlandı.
Yoğun bir duyarlık ve gerilim gücü sağladığı devrimci şiirleri ile 1970 kuşağının önde gelen şairleri arasında yer aldı. İlk şiir kitabını 1976’da Cehennem Biziz adıyla yayımladı. 1985’te ise Asıl Adı Gökyüzü adlı ikinci şiir kitabı yayımlandı. “Başlangıçta Attila İlhan’ın şiir evreninden kaynaklandığı izlenimi bırakan şiirlerinde giderek kendi ses gücünü ve olanaklarını yarattığı görüldü”.
İlk kitabı Cehennem Biziz’de devrimci içeriğe Ortodoks yaklaşımı ile dikkat çekti. Sık sık yinelediği belirli sözcük kümeleriyle dönemin gerçekliğini vermeye çalıştı. Büyük yaşantılar, büyük temalar peşinde olduğu bazı şiirlerindeki tematik kopuşlar, bu şiirlerin yapı ve tema bakımından dağınık görünmesine neden oldu. Bu bakımdan Cehennem Biziz’in bütününe bakıldığında, söyleyiş güzelliği taşıyan derli toplu şiirlerin sayısının az olduğu görülür. İkinci şiir kitabı ise Dara’nın ifadesiyle “büyük kentte yaşayan ilerici bir aydının şiirleri” olarak dikkat çekti.
Bazı anlatımcı şiirlerinin dışında şiirini imgeye dayandıran şairin şiirlerindeki imge zenginliği, dünyadaki devrimci şiirleriyle yakınlık kurmasının bir sonucu olarak dikkat çekti. Şiirlerinin içeriğini dünya devrimci şiirinin teknik ustalıklarından yararlanarak zengin bir düzeyde geliştirdi. Bunu yaparken taklitten uzak durdu. Yerel kaynakları, malzemeyi harmanlayarak şiirini imgeyle zenginleştirdi.
Yoğun bir duyarlık ve gerilim gücü sağladığı devrimci şiirlerini, “emek” gibi uğrunda savaşım verecek değerlerle yükledi. Şiirlerinde halkın ve işçi sınıfının sorunlarına eğilirken, yerleşik düzeni yererken umutsuzluğun yanına umudu, kavga ve öfkenin yanına inancı, acı ve zulmün yanına direnmeyi koydu. Şiirlerinde hayatın gerçekliğini, toplumsal değerleri okurun karşısına getirirken yer yer bireysel, duygusal çıkışlar da gözlemlendi. Başlangıçta bol sözcüklü uzun şiirler yazan Çankaya’nın, son dönemde daha tasarruflu ve duru bir söyleyişe, lirik bir anlatıma yöneldiği görüldü.