HDP’li Ebru Günay’dan Muhalefete Dokunulmazlık Tepkisi

Karma Komisyon’da HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in “dokunulmazlık” kaldırılması görüşmelerine dair açıklamalarda bulunan HDP Sözcüsü Günay, “Bildiğiniz üzere karma komisyon, bugün Milletvekilimiz Semra Güzel ile ilgili dokunulmazlık fezlekesini görüşmeye başladı. Elbette vekilimizi yalnız bırakmayacağız, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz karma komisyon toplantısındalar. Toplantı sonrası yaşananlara dair arkadaşlarımız kamuoyunu bilgilendireceklerdir” dedi.

Haber Merkezi / Günay, konuya ilişkin açıklamasının devamında ise “Kendilerine muhalefet diyen bazıları ise tek doğru olan çözüm sürecini mahkum ederek, diyalog girişimlerine karşı çıkarak iktidarın vekilimiz üzerinden yaptığı siyasi operasyona çanak tutmaktadır. Bu yaptığınız muhalefet değil, iktidarın oyunlarına çanak tutmaktır. Bir kez daha bu konuda uyarılarımızı yapmak istiyoruz. Karma komisyon ve sonrasında yaşananları takip edeceğiz, görüş ve değerlendirmelerimiz olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Günay’ın açıklamaları şöyle;

“Katledilişinin 15’inci yılında Hrant Dink’i saygıyla anıyorum. Bize bıraktığı kardeşlik ve özgürlük mücadelesinin ektiği tohumlar her yerde yeşermeye devam ediyor. Bizler, kardeşçe özgürlük mücadelesinde tohumları yeşertmeye ve büyütmeye hep birlikte devam edeceğiz.

Semra Güzel’i yalnız bırakmayacağız

Bildiğiniz üzere karma komisyon, bugün milletvekilimiz Semra Güzel ile ilgili dokunulmazlık fezlekesini görüşmeye başladı. Elbette vekilimizi yalnız bırakmayacağız, arkadaşlarımız, milletvekillerimiz karma komisyon toplantısındalar. Toplantı sonrası yaşananlara dair arkadaşlarımız kamuoyunu bilgilendireceklerdir. 90’larda hafızalarda kalan bir görüntü var. DEP’li milletvekillerinin Meclis’ten çıkarılma görüntüleri hepimizin hafızalarında kalıcı yer edinmiş durumda. AKP Kürt halkının iradesini gasp ediyor ve attığı her adımla da bu hafızayı maalesef daha da güçlendiriyor ve derinleştiriyor.

Bunu önce kayyımlara eliyle gerçekleştirdiler, seçilmiş belediye eşbaşkalarının, belediye eşbaşkanlıklarını gasp ettiler, vekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırarak vekillikleri düşürüldü, eşbaşkanlarımızın da aralarında olduğu vekillerimiz tutuklandı. 27’nci dönemde ise Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun dokunulmazlıklarını kaldırarak demokratik siyasete darbeler yaptı ve bugün de darbe siyasetini sürdürüyorlar. Şimdi de aynı darbe siyasetini Semra Güzel üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Dokunulmazlığın kaldırılması için kullanılan her oy AKP- MHP iktidarının dizayn etme çalışmalarına onay vermektir, kabul etmektir, evet demektir. Semra Güzel vekilimiz insani bir öykü sonucu çözüm sürecinde gerçekleştirdiği bir ziyaret sonucu iktidarın özel operasyon merkezleri tarafından fotoğrafları servis edilerek bir linç kampanyasına maruz kaldı. Karma komisyonda insani, hukuki ve siyasi bütün hakikatleri ortaya sereceğiz, bunu kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.

HDP her zeminde barışçıl ve demokratik siyaseti savunmuştur

Bu yaşananlara ve linç kampanyasına dair birincisi Semra Güzel vekilimiz AKP’nin Kürt sorununa gerçekçi yaklaştığı çözüm sürecinde bu ziyareti gerçekleştirmişti, bu fotoğrafların tam da bu ziyaretten 6 yıl sonra partimize yönelik karalama kampanyası ve siyasi operasyonlara malzemesi yapılması asla kabul edilemez. Bu fotoğraflar üzerinden HDP’yi parti olarak başka bir denklem içinde göstermek, demokratik ve barışçıl ziyaret zemini dışında yer alıyormuş gibi göstermek kimsenin haddine değildir. İkincisi, HDP, bütün sorunların savaşsız, çatışmasız, diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için mücadele eden bir partidir. Savaş ve çatışmadan beslenen bir iktidar bu konuda HDP’yi asla suçlayamaz. HDP, her zeminde barışçıl, demokratik, çatışmasız müzakere siyasetini savunmuştur, demokratik siyaseti savunmuştur. Bu konuda da ısrarcı olmaya ve mücadele etmeye devam edecektir.

Üçüncü sözümüz ise muhalefete olacaktır. Kendilerine muhalefet diyen bazıları ise tek doğru olan çözüm sürecini mahkum ederek, diyalog girişimlerine karşı çıkarak, iktidarın vekilimiz üzerinden yaptığı siyasi operasyona çanak tutmaktadır. Bu yaptığınız muhalefet değil, iktidarın oyunlarına çanak tutmaktır. Bir kez daha bu konuda uyarılarımızı yapmak istiyoruz. Karma komisyon ve sonrasında yaşananları takip edeceğiz, görüş ve değerlendirmelerimiz olacaktır.

Üçüncü seçeneğe dair arayışlarımız sürüyor

Türkiye toplumu sistemin çizdiği sınır içinde siyaset yapan, çözüm arayan siyasi kutuplara elbette mahkum ve mecbur değildir. Bu nedenle üçüncü seçeneğe dair arayışlarımız sürüyor. Bunu önemsediğimizi birçok kez ifade ettik. Bu kapsamda bir başlangıç olması itibariyle bir toplantı gerçekleştirdik 18 Ocak Salı günü. EMEP, EHP, Halkevleri, SMF, TİP, TÖP, TKP ve HDP’nin aralarında olduğu siyasi partilerle bir toplantı gerçekleştirdik. Bu, bir başlangıç toplantısıydı, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk, Türkiye siyaseti açısından önemli bir toplantıydı. Toplantı sonrası bütün siyasi partiler ortak bir bildiri yayınladı.

Türkiye’nin bütün ezilenleri, ötekileştirilenleri, mağdurları, kadınları, gençleri ve ekoloji mücadelesi verenler ile en geniş demokratik, eşit yurttaşlık ve mücadele ortaklığını kurmanın yol ve yöntemlerini konuşmaya devam edeceğiz demişlerdi. Bu anlamıyla çok önemli bir gelişme. Bu toplantı ve bu başlangıç görüşmeleri birilerinin iddia ettiği gibi seçim, koltuk ve pazarlığının yapıldığı buluşmalar değil. Ülkenin içinde olduğu çoklu sorun ve krizlere karşı hep birlikte omuz omuza alanlarda, meydanlarda, fabrikalarda, sokaklarda mücadele yollarının konuşulduğu, faşizme karşı karşı mücadele edildiği, en geniş konuşma zeminleridir. En geniş yelpazede mücadeleyi büyütme kararlılığımız elbette devam edecektir.

Tek dertleri karanlık iktidarlarını ayakta tutmaktır 

AKP ve küçük ortağı MHP’nin hukuk, refah, adalet gibi en ufak gibi dertlerinin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Tek dertleri, karanlık iktidarlarını ayakta tutmanın yol ve yöntemlerini aramaktır. Bu karanlık iktidara karşı derdi toplum olan, krizler, yoksulluk, yoksunluk, işsizlik gibi sorunlara karşı talepleri dile getirenleri, itirazları dile getirenleri bastırmaktan başka bir şey yapmayan bir AKP-MHP iktidar gerçeği var.

AKP’nin  2022’si Türkiye’de  zamlarla başladı. Her gün yeniden neredeyse her saat başı yeni zamlarla hayata devam ediyoruz. Türkiye halklarının mutfaklarına ateş düşüyor bu zamlarla. Zamlarla uyuyoruz ve sabah tekrar zamlarla uyanıyoruz. Yakıt ve motorine yapılan zamlar kuşkusuz hayatın bütün alanlarına etki etmeye devam ediyor. AKP’lilerin derdi halkın içinde bulunduğu açlık ve ölüm sınırındaki yaşam koşulları değil, karanlık iktidarlarını devam ettirmek olduğunu tüm Türkiye biliyor. Bunlara rağmen enflasyon 2023 Haziran’a dek enflasyona tek haneli rakamlara inecek diyorlar. 2023 Haziran’ında dertlerinin zamlar, enflasyon, kadınların, gençlerin işsizliği ve “barınamıyoruz” diyen gençler olmadığını, dertlerinin “geçinemiyoruz” diyen Türkiye toplumu olmadığını biliyoruz. Dertleri karanlık iktidarlarını devam ettirip yandaşlarını korumaktır.

Düşüreceğiz dedikleri işsizlik oranı şu an yüzde 20’nin üzerinde

2023 yılını hedef gösterenlerin Türkiye’ye söylediği kimi yalanlara ve referanslarına bakalım. Ben buradan birkaçını söyleyeceğim, çünkü onların topluma söylediklerine zaman yetmez. “İşsizliği yüzde 5’e düşüreceğiz” dediler, geniş tanımlı işsizlik oranı şu an Türkiye’de yüzde 20’nin üzerinde. “Yoksulluk sınırının altındaki nüfus azalacak” dediler bu oran Türkiye nüfusunun yüzde 75’i artık. Bölgeler arası gelişmişlik farkını kabul edilebilir düzeylere indireceklerini söylediler, bugün bu fark uçurumlar düzeyinde. Bunlar bile sadece Türkiye’nin içinde olduğu durumu gösteriyor.

HDP olarak, Türkiye haklarına alternatif siyaset yollarını açarak, mücadele hattını güçlendirerek halkımızla, sokaklarda, meydanlarda omuz omuza direnerek, halkımızın esas sorunlarına çözüm bulacağımızın sözünü verdiğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Birilerinin hedefi 2023 olabilir, ama bizim hedefimiz haklarımızın geleceği, boğuştuğu sorunları aşıp daha huzurlu bir Türkiye’de hep birlikte bir arada yaşamaktır.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Adayımız, Cumhurbaşkanı Olacak

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı konusunda yöneltilen bir soruya CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Millet İttifakı adayımızı belirleyecek, hiç kimse şundan endişe duymasın, 13. cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak” şeklinde yanıt verdi.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Konut Görevlileri Sendikası’nı (Konut-Sen) ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Konut-Sen Genel Başkanı Uğur Gözel ve sendika üyeleri ile görüştü.

Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’yi çift paralı bir ülke olmaktan çıkartarak dış ticaretle iştigal edenler dışında herkesin işini de tasarrufunu da Türk lirasıyla yaptığı bir yer haline getirmek için herkesten destek istiyoruz” sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

“Demek ki Sayın Erdoğan Türkiye’de çift paranın kullanıldığını kabul ediyor. Yani bir taraftan döviz bir taraftan Türk lirası. İyi de memleketi bu hale kim getirdi? Bu şikayeti yapan kişi önce sesini beşli çeteye duyurması lazım.

Dolar bazında garantiler verildi. Köprülerin, yolların bedelleri var. Aynı zamanda yüksek mevduat sahiplerine de dolar üzerinden kur garantisi verildi, nasıl oluyor bu? Vatandaşın cebinde dolar mı var? Doları taşıyanlar belli; yanında gezenler. Beşli çetenin kim olduğunu sadece ben değil bütün dünya biliyor.

Kurtarmak istiyorsan önce beşli çeteyi çağıracaksın. Diyeceksin ki ‘yolları, köprüleri doları bitiriyorum, hepsi Türk lirası olacak’ diyeceksin. Vatandaşı kandırmasınlar, herkes gerçeği biliyor. Apartman görevlilerinin dolarları mı var? İnsaf kardeşim 21’inci yüzyılda yaşıyoruz.”

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Sait Erdal Dinçer’in “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” açıklamasının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:

“Bürokrasinin çürüdüğünü biliyorum, ciddi bir çürüme var. Saraydan alınan talimat üzerine enflasyon rakamları açıklanıyor. Bunlar markete, pazara gitmiyorlar mı? Yumurtanın, sütün, zeytinin, yağın fiyatını bilmiyorlar mı? Kaç liradan kaç liraya çıktığını bilmiyorlar mı… 84 milyonun zaten ahını aldınız, geriye vahı kaldı, daha ne kalsın!”

Kılıçdaroğlu, partisinin Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın ”Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı belli oldu; ama seçim tarihinin belli olmasını bekliyoruz” açıklamasına ilişkin de “Millet İttifakı, adayımızı belirleyecek. Hiç kimse en ufak bir endişe duymasın. 13’üncü cumhurbaşkanı, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olacak” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle;

“Değerli basın mensupları, hem başkanı dinlediniz hem de apartman görevlisi arkadaşlarımızı dinlediniz. Apartman görevlileriyle yaklaşık 2,5 yıldır ilgileniyoruz tıpkı taşeron işçilerle ilgilendiğimiz gibi. Onların önce dernek kurmalarını, sendika kurmalarını, örgütlenmelerini ve bir araya gelmelerini çok arzu ettim ve bu konuda büyük çaba gösterdiler. Şu anda bir sendika başkanının yanındayız dolayısıyla son derece mutluyum. Sizin örgütlenmeniz bizim açımızdan çok önemli çünkü sizin sesinizi duyurabilmemiz için sizin derdinizi bilmemiz lazım. Sizin derdinizi anlatacak olan da ya bir dernek ya da bir sendika. Bu çerçevede elimizden gelen bütün çabaları gösterdik.

Bütün apartman görevlisi arkadaşlarıma, 1 milyonu aşkın apartman görevlisi arkadaşlarıma seslenmek isterim; moralinizi bozmayın, Türkiye güzel bir ülke, Türkiye büyük bir ülke, sizin sorunlarınız var biliyorum ama sizin sorunlarınızı çözmek benim boynumun borcudur, çözeceğim.

Elbette apartman sakinlerinin de beklentileri var sizden, elbette sizin de apartman sakinlerinden beklentileriniz var. Ama iki tarafın da en azından adalet ortamında bir araya gelmesi, adil kararlar alması, sizin çocuklarınızın, evlatlarınızın da geleceğini apartman görevlilerinin sorunlarını en azından apartman sakinlerinin de düşünmesi lazım, onlara bakması lazım, ihtiyaçları varsa gidermeleri lazım. Bu çerçevede sendikanın yaptığı faaliyet çok önemli ve biz sendikanın bütün apartman görevlilerini örgütlemesi konusundaki talebimizi iletiyoruz tekrar. Sayın Başkan büyük görev düşüyor size, çalışın.

Yaşadıkları yerlerin çok insani koşullar olmadığını ben de biliyorum. Ya bir göz odada yaşıyorlar ailece veya çok zor koşullarda güneş görmeyen yerlerde yaşıyorlar. Oysa bunlar bütün apartmanın sorunlarını bir anlamda çözmeye hazır olan kişiler. Pandemi döneminde çok büyük sıkıntılar çektiler. Bütün apartman sakinlerinin ihtiyaçlarını karşıladılar. Ben önce maskeleri apartman görevlilerine verin demiştim, önce aşıları apartman görevlilerine yapın demiştim ama bu talebimiz kabul görmedi. Ama bu talebim bugün benim ne kadar haklı olduğumu da bir anlamda gösteriyor.

Sizden isteğim tekrar örgütlenin, bir araya gelin. Bir sorunla karşılaştığınızda bilin ki, Kılıçdaroğlu kardeşiniz yanınızda, sizin yanınızda olmaya devam edeceğim. Bu ülkede fakirin, fukaranın, garibin, gurebanın yanında olan kişiyim ve bunun bir hak mücadelesi olduğunu, bunun bir adalet mücadelesi olduğunu, bunun bir insanlık mücadelesi olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan herkesin huzur içinde yaşaması lazım, evlatlarına huzur içinde bakması lazım. Herkesin huzur içinde yaşarken en azından kendi kültürel ihtiyacını da bir anlamda gidermesi lazım. Bunun için de asgari ücretin yükselmesi halinde apartman sakinlerinin sadece apartman görevlilerinin ücretleri yükselmedi aslında bütün asgari ücretlilerin ücretleri yükseldi, dolayısıyla bu anlayışı da hafızalarının bir yerinde tutmaları çok önemli ve değerli.

Teşekkür ederim değerli basın mensupları. Hepinizin huzurunda bütün apartman görevlisi kardeşlerime de selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.”

Soru / Cevap

Soru: Efendim Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam bir açıklama yaptı “Türkiye çift paralı bir ülke olmaktan çıkacak, herkesin tasarrufunu Türk lirasıyla yapması için destek bekliyoruz” dedi. Ama bir taraftan da dolar, euroyla ödemelerimiz var Türk lirasıyla destek beklerken ne diyorsunuz efendim?

Kemal Kılıçdaroğlu: Demek ki Sayın Erdoğan Türkiye’de çift paranın kullanıldığını kabul ediyor. Yani bir taraftan döviz, bir taraftan Türk lirası. İyi de memleketi bu hale kim getirdi? Getiren kim? Bu şikayeti yapan kişi önce sesini beşli çeteye durması lazım. Dolar bazında garantiler verildi, dolar bazında köprülerin, yolların bedelleri var. Bunlar ücret alıyorlar, aynı zamanda yüksek mevduat sahiplerine de dolar üzerinden kur garantisi verildi. Nasıl oluyor bu? Bir adam bir şey söylerken en azından söylediğini bir ölçmeli, tartmalı, en azından bir kişiye bir danışmalı ya ben böyle konuşacağım da bu doğru mudur yanlış mıdır? Vatandaş ne olacak, vatandaşın zaten cebinde dolar mı var? Doları taşıyanlar belli yanında gezenler. Dolar garantisi alanlar belli onlarda yanında gezenler. Beşli çetenin kim olduğunu sadece ben bilmiyorum bütün dünya biliyor. Şimdi kalkmış efendim çift paradan Türkiye’yi kurtaracağız. Kurtarmak istiyorsan önce beşli çeteyi çağıracaksın diyeceksin ki, yolları, köprüleri, doları bitiriyorum hepsi Türk lirası olacak ey millet bunu dinleyin diyeceksin. Yok böyle bir şey. Vatandaşı kandırmasınlar. Herkes gerçeği biliyor, neyin ne olduğunu biliyor. Allah aşkına apartman görevlilerinin dolarları mı var, avroları mı var? Birde kalkmış efendim apartman görevlilerinin arabaları var diyor, cep telefonu var diye. İnsaf ya insaf kardeşim ya 21.yüzyılda yaşıyoruz ya. Yani apartman görevlisinin arabası olmasın mı? Yani bir Murat 131’i olmasın mı, bir Serçesi olmasın mı bu insanların?

Soru: Zamlara çok dikkat çekiyorsunuz ama elektrik, doğalgaz zamlarına çok dikkat çekiyorsunuz. Cumhurbaşkanı yine devlet olarak çok büyük fedakarlık yaptık zamları en alt seviyede yansıttık, devletin fedakarlığı büyük 165 milyar lira dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Fakirden fukaradan yana, garipten gurebadan yana hükümet hiçbir fedakarlık yapmamıştır. Hangi fedakarlığı yaptı? Eğer bir fedakarlık yaptıysa yani birilerine imkan sağladıysa gidin bakın dolarla ihale alanlar hepsi karlı, garanti alanlar hepsi karlı. Bankada 1 milyon tasarrufu olanlar, kur garantisi alanlar. Şu fakir fukaraların ödedikleri vergilerden alıyorsun götürüyorsun onlara kur garantisi olarak ödüyorsun, sonra da dönüyorsun adalettir, haktır, hukuktur bundan bahsediyorsun. Efendim dolardı, Türk lirasıydı getirin dolarlarınızı Türk lirasına çevirin diyorsunuz. Kendi yakınlarının, kendi akrabalarının, kendi dostlarının getirsin paralarını, dolarlarını, avrolarını getirsin Türk lirasına çevirsin. Önce bu millete bir örnek olsun bir görelim bakalım. Erdoğan kaç milyon dolarını getirip acaba Türk lirasına çevirecek bir örnek olsun.

Soru: TÜİK Başkanı bir açıklama yaptı, enflasyonun düşük açıklandığı iddialarına yanıt verdi. Ben 84 milyonun ahını alamam, enflasyonu düşük açıklama gibi bir şey yapamam dedi. Bu iddialara yanıt verdi. Siz de TÜİK’i eleştirmiştiniz enflasyon rakamları üzerinden ne dersiniz açıklamasına

Kemal Kılıçdaroğlu: Bürokrasinin çürüdüğünü biliyorum, ciddi bir çürüme var. Saraydan alınan talimat üzerine enflasyon rakamları açıklanıyor. Allah aşkına bunlar markete gitmiyorlar mı, pazara gitmiyorlar mı ya, yumurtanın fiyatını görmüyorlar mı, zeytinyağının, mısır yağının fiyatını görmüyorlar mı bunlar? Bunlar gerçekten peynirin, sütün fiyatını bunlar bilmiyorlar mı, zeytinin fiyatını bunlar bilmiyorlar mı? Kaç liradan kaç liraya çıktı diye.

Efendim ben millete hesap mı vermem diyor? 84 milyonun ahını alamam. Zaten ahını aldınız ya geriye vahı kaldı zaten daha ne kalsın? Daha ne kalsın ya?

Soru: Kurmayınız Veli Ağbaba, dün akşam canlı yayında “Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı belli oldu ama seçim tarihinin belli olmasını bekliyoruz, daha sonra açıklayacağız” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Millet İttifakı adayımızı belirleyecek. Hiç kimse şundan endişe duymasın, en ufak bir endişe duymasın, 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakının Cumhurbaşkanı olacaktır.

Paylaşın

Milyonlarca Kişi ‘Antibiyotik Direnci’nden Ölüyor

Lancet dergisinde yayımlanan bir araştırma sonucuna göre 2019 yılında dünya çapında 1,2 milyondan fazla insan antibiyotik direnci nedeniyle yaşamını yitirdi. 204 ülke ve bölgeden verilere dayandırılan araştırmada antibiyotik direnciyle bağlantılı nedenlerden ölenlerin sayısının ise 4,95 milyonu bulduğu belirtildi.

Dünyada koronavirüsle mücadele sürerken bilim insanları antibiyotik direnci nedeniyle kaydedilen ölümlerin giderek arttığı uyarısında bulunuyor.

Tıp dünyasının saygın yayınlarından Lancet dergisinde yayımlanan bir araştırma sonucuna göre 2019 yılında dünya çapında 1,2 milyondan fazla insan antibiyotik direnci nedeniyle yaşamını yitirdi. 204 ülke ve bölgeden verilere dayandırılan araştırmada antibiyotik direnciyle bağlantılı nedenlerden ölenlerin sayısının ise 4,95 milyonu bulduğu belirtildi.

Bilim insanları ve sağlık yetkilileri antibiyotiğin yanlış ve gereksiz kullanımı nedeniyle antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen bakteri ve mikrop türlerinin arttığı uyarısında bulunuyor.

Yılda 10 milyon ölüm bekleniyor

Araştırmada yer alan Washington Üniversitesinden Prof. Dr. Chris Murray, açıklanan yeni verilerin dünya çapında antibiyotik direncinin gerçek boyutunu gözler önüne serdiğini belirterek, “Önceki tahminler 2050 yılına kadar antibiyotik direnci kaynaklı yılda 10 milyon ölüme işaret ediyordu. Ancak şu an bu rakama tahmin edildiğinden çok daha yakın olduğumuzu kesin olarak biliyoruz” dedi.

Tehdide karşı acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Murray, “Antibiyotik direncine karşı yarışta önde olmak istiyorsak bu verileri, rotayı düzeltecek önlemler almak, inovasyonu geliştirmek için kullanmalıyız” dedi.

Antibiyotikler direnci kıramıyor

Dünya Sağlık Örgütü geçen yıl antibiyotik direnci konusunda uyarıda bulunarak son dönemde ruhsat alan ya da geliştirme aşamasındaki 43 antibiyotiğin hiçbirinin antibiyotik direnciyle mücadele için yeterli olmadığına dikkat çekmişti.

Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Cornelius Clancy de antibiyotik direncine karşı mücadelede yeni tedavi yöntemlerine odaklanılması gerektiğini belirterek, “Penisilinden bu yana on yıllardır sahip olduğumuz geleneksel antibiyotik modelinin iflas ettiğini düşünüyorum” dedi.

Clancy, son iki yılda dünyanın koronavirüs pandemisine odaklandığını, ancak antibiyotik direncinin “uzun vadeli bir sınama” olduğunu vurguladı.

Araştırmada 2019 yılında antibiyotik direnci nedeniyle kaydedilen ölümlerin büyük bölümünün, zatürre gibi alt solunum yolu hastalıklarından kaynaklandığı, ardından kan dolaşımı ve intraabdominal (karın içi) enfeksiyonlarının geldiği bildirildi.

Antibiyotik direncinin, AIDS ve sıtmayı geride bırakarak dünyada en çok görülen ölüm nedenleri arasında yer aldığına dikkat çekildi.

En büyük tehdit Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da

Antibiyotik direncinin en yoğun görüldüğü bölge Sahra Altı Afrika ve Güney Asya oldu. Bu bölgelerde beş ölümden birinin 5 yaş altı çocuklarda görüldüğü kaydedildi.

Araştırmada, başta düşük ve orta gelirli ülkeler olmak üzere bazı bölgelerde sağlıklı verilere ulaşımın sınırlı olduğuna dikkat çekilerek gerçek rakamların daha farklı olabileceği de kaydedildi.

“Süper bakteri” diye adlandırılan çoklu direnç sahibi bakteriler antibiyotik tedavisini imkansız kılıyor ve bunun sonucunda hafif yaralanma ya da enfeksiyonlar bile ölümle sonuçlanabiliyor. “Süper bakteriler” doğal yolla da ortaya çıkabiliyor, ancak antibiyotiklerin aşırı ya da yanlış kullanımı da direnç oluşması sürecini hızlandırıyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

2022’de Ziyaret Edilebilecek En Romantik Yerler

Muhteşem gün batımları sunan kumsallardan, güzel vadilere ve inanılmaz dağlara; dünyamız, gerçekten kaçırılmaması gereken muhteşem romantik deneyimlerin bir karışımıdır. Bu yerler kesinlikle aşk hayatınızı daha önce hiç olmadığı kadar canlandıracaktır.

Haber Merkezi / İşte bu yıl sevgilinizle unutulmaz zamanlar geçirmeyi garanti eden, dünyanın en romantik yerlerinden bazılarını keşfetme rehberiniz;

Prag, Çek Cumhuriyeti

Prag’ın eski dünya cazibesi, dünyanın her yerinden aşıkları ve romantikleri kendine çekiyor. Çek Cumhuriyeti’nin başkentinde ziyareti hak eden çok sayıda turistik yer var. Buradaki Charles Köprüsü, şehrin en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan manzaralarından biridir, Eski Şehir Meydanı ise Prag’ın özünü temsil eder!

Amalfi Sahili, İtalya

Uçsuz bucaksız mavi denizin güzel manzarasına sahip bir uçurumun kenarındaki bir villada uyandığınızı hayal edin! Bu kulağa mükemmel geliyorsa, o zaman Amalfi Sahili bir sonraki romantik kaçamağınızdır. Bu yer, büyüleyici doğal güzelliği, yemekleri ve resmedilmeye değer güzellikteki destinasyonları ile dünyanın dört bir yanından romantikleri kendine çekiyor.

Paris, Fransa

Paris, her çiftin hayalindeki yer! Mekanın ayrı bir çekiciliği var. Işıklar Şehri ve Fransa’nın başkenti Paris, her yerden çiftleri kendine çekiyor. Avrupa’nın en romantik şehirlerinden biri olan pastoral kafeler, mükemmel Arnavut kaldırımlı sokaklar ve taze pişmiş her şeyin aromasıyla büyüleneceksiniz!

Maui, Hawaii, ABD

Tüm ada güzel olsa da, Hawaii’deki Maui kelimelerin ötesinde büyülü. Lüks tatil köyleri arayan çiftler için mükemmel bir yer. Hawaii manzarası olağanüstü ve dünyadaki diğer adalardan farklı! Bir ömür boyu deneyim için, çiftler muhteşem Hana Otoyolu boyunca gidebilir ve güzel Haleakala Ulusal Parkı’nı keşfedebilir.

Maldivler

Maldivler romantizmle eş anlamlıdır! Kusursuz sahil destinasyonu olan Maldivler, tropikal romantik bir destinasyon denilince akla gelen ilk destinasyondur. Hint Okyanusu’nun en iyi manzarasını sunan Maldivler’in dünyadaki en güzel adalardan biri olarak derecelendirilmesine şaşmamalı!

Napa Vadisi, Kaliforniya, ABD

Napa Vadisi her gezginin hayalidir! Yeryüzündeki bu romantik cennet, bir çok doğal cazibeyle doludur. Yer, dünyanın önde gelen şarap imalathanelerinden biridir. Üzüm bağlarının muhteşem manzarasını sunan bu yer, romantik olmayan bir kalbi bile bir sevgiliye dönüştürebilir!

Krabi, Tayland

Kilometrelerce uzanan nefes kesici sahil şeridi, el değmemiş kumsalları ve yüzden fazla adaya sahip olan Krabi, Tayland ve dünyanın en popüler romantik destinasyonlarından biridir. Yer, bazı şaşırtıcı doğa harikalarıyla kutsanmıştır. İster parti yapmak ister sadece romantik bir plaj tatiline çıkmak isteyin, Krabi herkes için bir şeyler sunar.

Serengeti, Tanzanya

Sevgilinizle ormanda bir gece geçirmekten daha romantik ve maceralı bir şey olabilir mi? Tanzanya’daki Serengeti Ulusal Parkı tam size ve sevgilinize göre. Serengeti, Afrika’daki en eski ve en bilinen vahşi yaşam koruma alanlarından biridir! Heyecan verici, değil mi?

Paylaşın

Merkez Bankası Faizi Yüzde 14’te Sabit Tuttu

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), piyasaların beklediği faiz kararını açıkladı. MB, faizi yüzde 14’te sabit tuttu. Banka, eylül, ekim, kasım ve aralık toplantılarında politika faizini toplamda 500 baz puan düşürmüştü.

Haber Merkezi / Faiz kararının ardından dolar 13.27 seviyesinden işlem görürken, euro da 15.19 seviyesine geriledi.

Bankanın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yapılan açıkalamada, aralıkta yüzde 36,08’e yükselen resmi yıllık tüketici enflasyonuna da değinilerek “Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına bağlı döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır” denildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

Salgında yeni varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmekle birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmekte, bu bağlamda ticari ve bireysel krediler yakından takip edilmektedir.

Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; döviz piyasasında yaşanan sağlıksız fiyat oluşumlarına bağlı döviz kurlarına endeksli fiyatlama davranışları, küresel gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında Türk lirasını öncelikleyen geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.

Paylaşın

Dört Avrupa Birliği Ülkesinden İsrail’e Uyarı

Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya’dan İsrail’e uyarı geldi. Uyarı metninde, Kudüs’ün doğusunda inşa edilen yüzlerce konuttan oluşan yerleşim bölgesinin, “Batı Şeria’yı Doğu Kudüs’ten daha da koparacağı ve iki devletli çözümün önünde yeni bir engel oluşturacağı” vurgulandı. 

Avrupa Birliği (AB) üyesi dört ülkenin dışişleri bakanları İsrail’e, Doğu Kudüs’teki yerleşim politikasını gözden geçirme çağrısında bulundu. Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya dışişleri bakanlarının imzaladığı ortak metinde, Kudüs’ün doğusunda inşa edilen yüzlerce konuttan oluşan yerleşim bölgesinin, “Batı Şeria’yı Doğu Kudüs’ten daha da koparacağı ve iki devletli çözümün önünde yeni bir engel oluşturacağı” vurgulandı.

“İsrail yerleşimleri uluslararası hukuku açık bir şekilde ihlal etmekte ve İsraillilerle Filistinliler arasında adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın önünde engel oluşturmaktadır” ifadeleri kullanılan metinde, planlanan bu konutların Filistin devletinin işlerliğini doğrudan tehlikeye attığı belirtildi. Dört ülkenin dışişleri bakanları ayrıca, “İsrail makamlarını bu karardan vazgeçmeye önemle davet ediyoruz” denildi.

İsrail’e Şeyh Cerrah uyarısı

Bakanlar, Kudüs’ün doğusundaki mahallelerden Şeyh Cerrah’ta yaşanan güncel gelişmelerin de endişe verici olduğunu ifade etti. İsrail Polisi, Çarşamba günü bölgede bulunan Filistinli aileye ait bir evi zorla boşaltmış ve ardından yıkmıştı. Olay sırasında 18 kişinin gözaltına alındığı bildiriliyor.

Ortak açıklamada bu konuya da değinen dört bakan İsrail hükümetinden, bölgedeki gerilimin artmasına neden olan bu tarz tahliyelere ve Filistinlilere ait yapıların yıkılmasına kalıcı bir biçimde son vermesini istedi. Şeyh Cerrah mahallesinde yaşanan benzer çatışmalar, geçen yıl Mayıs ayında çıkan Gazze Savaşı’nın fitilini yakan en önemli olay olarak gösteriliyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Demirtaş’tan Erdoğan’a ‘Öcalan’ Yanıtı

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözlerini değerlendirdi.

Yeni Yaşam’dan Yusuf Özdemir’in sorularını yanıtlayan Demirtaş, “O halde tecridi kaldırın, Öcalan konuşsun” derken, niyetin Kürt kamuoyunda kafa karışıklığı yaratmak olduğunu söyledi.

“Erdoğan’ın yaptığı algı yaratma girişimi”

Erdoğan’ın grup toplantısında söylediği, “Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” sözleri tartışmaya yol açtı. Siz de sosyal medya hesabınızdan kısa bir açıklama yaptınız. Bu konuda başka neler söylersiniz? Erdoğan’ın bu sözleri söylemesinin nedeni sizce nedir? Ne yapmaya çalışıyor?

Doğrusu, bir cumhurbaşkanının bu şekilde bir beyanda bulunması son derece tuhaf. Ama söz konusu kişi Erdoğan olunca yadırgamıyorum artık. Altında yatan amaç ve niyeti tam olarak bilme şansım yok. Ancak kesinlikle bir art niyet, kötü niyet olduğunu söyleyebilirim. Çünkü yaptığı şey bir algı yaratma girişimidir. Erdoğan’ın çözüm sürecindeki tutumu ve bizimle birlikte tüm Kürt dinamiklerine yönelik pratiğine bakıldığında bu açıklamanın iyi niyetli olmadığı görülecektir.

Bir başka amaç da Kürtler arasında kafa karışıklığı yaratmaktır ki bu da yanlıştır ve herhangi bir karşılığı yoktur. Bugüne kadarki tüm barış ve çözüm girişimlerini destekledik, çabaların başarıya ulaşması için uğraştık. Bu konuda bir tereddüdümüz yok. Ben demokratik siyasi alanda uzun süre görev almış bir siyasetçiyim, başka da bir rolüm, bir misyonum yoktur. Dolayısıyla bu türden saçma söylemlerin bizim siyaset dünyamızda hiçbir karşılığı yoktur. Kimse de bu tür sözlere itibar etmemeli, bu tür sözleri ciddiye almamalıdır.

Ayrıca HDP yönetimi ile bizim bir irademiz var. Bu iradenin ezilmesine, yok sayılmasına izin vermediğimiz için beş yılı aşkın süredir hapisteyim. Bir kez daha, iktidarın irademizi kırma girişimine, bize maraba muamelesi yapmasına izin vermeyiz. Biz halkın iradesini temsil ediyoruz. Bu iradeye saygı duymayanlara cevabımızı dik durarak, mücadele ederek veriyoruz. Bunu herkesin doğru anlamasını ve buna saygı duymasını bekliyorum. Başka türlüsünü kabul etmem mümkün değil.

Halkımıza, partimize, bizlere yapılanlar için “ufak bir tatsızlıktı, unutalım gitsin” gibi çiğ bir yaklaşım içinde olanlar varsa onları da ciddiye alacak değiliz. AKP-MHP ittifakı bizlere karşı halen en çirkin düşman hukuku uygulamaktan bir adım geri atmış değildir. Biz politikamızı ucuz söylemlere değil, pratiğe bakarak belirliyoruz.

Erdoğan’ın bu sözleriyle ilgili asıl sorulması gereken şey şudur: Yıllardır tecritte tuttuğunuz Sayın Öcalan’ın ne dediğini nereden biliyorsunuz? O halde tecridi kaldırın, Öcalan avukatları ve ailesiyle düzenli olarak görüşsün, ne söyleyeceğini hep birlikte öğrenelim. Hem ağır bir tecrit uygulamak hem de Öcalan adına Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmak ahlaki bir tutum değildir.

“Basit bir seçim hesabı”

Bilindiği üzere Öcalan üzerinde yıllara yayılan ağır bir tecrit var. Tecride rağmen Erdoğan’ın bu sözlerinin bilgiye mi yoruma mı dayalı olduğunu düşünüyorsunuz? İmralı’da yeni bir süreç veya girişim başlayabilir mi? Bu durumda sizin tavrınız, tutumunuz ne olur, HDP ne yapar?

Az önce belirttiğim gibi tekrar etmeliyim, ortada Öcalan ile görüşüldüğüne dair somut hiçbir bilgi yok. Bildiğimiz tek gerçek, tecridin en katı haliyle yıllardır devam ettiğidir. Görüşme olur mu olmaz mı, olursa içeriği ne olur, bunları bilme şansım yok. Ben de 5 yıl 2 aydır bir hücrede tutuluyorum, herhangi bir bilgiye sahip değilim.

Biz ilkesel olarak her türlü samimi barış girişimini destekleriz. Böyle bir girişime kimse karşı çıkmaz, çıkmamalıdır. Çatışmaların, ölümlerin bitmesini kim istemez ki? En çok da biz, akan kanın durmasını isteriz. Bunun için en çok çaba sarf edenler bizler değil miyiz? Kaldı ki ben ve arkadaşlarım, barış istemenin bedelini yıllardır hapishanelerde ödüyoruz.

Bence İmralı’da görüşme olmalıdır. Çünkü Öcalan devreye girmeden çözülemeyecek konu başlıkları var. Bununla birlikte, daha önce hem benim hem HDP’nin belirttiğimiz gibi her halukarda çözümün nihai adresi TBMM’dir ve HDP de parlamentodaki muhataptır. Zaten Öcalan da önceki süreçte bunu çok kez belirtmişti.

Erdoğan’ın İmralı’da bir görüşme niyeti varsa bile bunu daha ilk anda ucuz bir karşıtlaştırma söylemi üzerine inşa etmesi çok yanlış ve tehlikelidir. Burada ortaya çıkan niyetin akan kanı durdurmak değil, basit bir seçim hesabı olduğu gibi bir düşünce, herkesin kafasında haklı olarak yer alır.

HDP’nin ne yapacağını ise elbette HDP yönetimi belirler. Zaten ortada HDP’nin tutum belgesi varken ne yapacaklarını tahmin etmek zor değil. HDP kesinlikle barışı destekler ancak demokrasi olmadan barışın olmayacağını da bilecek deneyime ve öngörüye sahiptir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da iktidarın ne dediğine bakmadan biz kendi gündemimizle ilgilenerek yürümeye devam edeceğiz.

Ne olmuştu?

Erdoğan, partisinin 12 Ocak’taki grup toplantısında İmralı Cezaevi’ndeki Öcalan ile Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş arasında bir hesaplaşma yaşanacağını söyleyerek şöyle konuşmuştu:

“Edirne’deki, en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda toz pembe. Değil. Onların da kendi içlerinde ayrı bir hesaplaşmaları var. Ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar.”

Bu açıklamanın ardından DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan AKP’li yetkililer, Erdoğan’ın bu açıklamayı “büyük ihtimalle önüne gelen istihbarat raporlarına dayanarak yaptığını” kaydetmişti. Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, önümüzdeki süreçte Öcalan’ın yeni bir mektup kaleme almasının da gündeme gelebileceğini aktarmıştı.

Öte yandan Erdoğan’ın açıklamaları muhalefet partilerinin tepkisiyle karşılaşmış, Demirtaş da Twitter hesabından isim vermeden yaptığı paylaşımda, “Siyasetçiler halka, partisine, parlamentoya, BAĞIMSIZ yargıya hesap verir. Sen benim için ‘kaygılanmayı’ bırak da kendi vereceğin hesabı düşün” demişti.

Paylaşın

Fırında Ispanaklı Tavuk Frittata, Malzemeleri, Hazırlanışı

Fırında Ispanaklı Tavuk Frittata, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 60 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • patates, haşlanmış ve dilimlenmiş
  • 1,5 bardak kıyılmış pişmiş tavuk
  • 1,5 bardak beyazlatılmış ıspanak veya gümüş pancar (veya çözülmüş donmuş ıspanak)
  • 1/2 bardak süt
  • yumurta
  • 1/2 bardak rendelenmiş peynir

Hazırlanışı;

  • Fırını 180 derecede ısıtın,
  • Bir fırın tepsisini yağlayın ve fırın kağıdıyla hizalayın,
  • Soğutulmuş ıspanaktan mümkün olduğunca fazla sıvıyı sıkın,
  • Kabın içine dilimlenmiş patates, doğranmış tavuk ve ıspanakları üst üste koyun,
  • Süt, yumurta ve peyniri karıştırın. Daha sonra yumurta karışımını malzemelerin üzerine eşit şekilde dökün,
  • Üzerine otlar serpin,
  • Yaklaşık 30 dakika veya yumurta sertleşene kadar pişirin,
  • Tepsiden çıkarın,
  • Salata ve domates sos ile servis yapın,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Kabak Köfte, Malzemeleri, Hazırlanışı

Kabak Köfte, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 2 kabak, rendelenmiş
  • 1/2 taze soğan, dilimlenmiş (isteğe bağlı)
  • 2 yumurta
  • 1/4 fincan kepekli un
  • 1/2 çay kaşığı kabartma tozu
  • Tuz ve biber
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı;

  • Rendelenmiş kabaktan mümkün olduğunca fazla sıvıyı sıkın ve kabağı geniş bir kaseye alın,
  • Rendelenmiş kabağı taze soğan, yumurta, un ve kabartma tozu ile karıştırın,
  • Yağı büyük bir tavada ısıtın ve her iki tarafı kızarana ve pişene kadar hamurdan bir çorba kaşığı kadar pişirin,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Peynirli Sebzeli Makarna, Malzemeleri, Hazırlanışı

Peynirli Sebzeli Makarna, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 60 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 1/2 bardak makarna
  • 1 fincan doğranmış brokoli
  • 1 fincan doğranmış karnabahar
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 fincan süt
  • 1/2 bardak rendelenmiş peynir
  • 2 yemek kaşığı kuru ekmek kırıntıları

Hazırlanışı;

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın,
  • Büyük bir tencereye su doldurun ve kaynatın,
  • Makarnayı ekleyin ve ara sıra karıştırarak 7 dakika kaynatın,
  • Brokoli ve karnabaharı ekleyip 3 dakika daha pişirmeye devam edin,
  • Bir kevgir veya elek ile süzün ve bir kenara koyun,
  • Tencerede yağı ısıtıp unu ekleyin,
  • Karıştırın ve yaklaşık bir dakika pişirin,
  • Yavaş yavaş küçük miktarlarda süt ekleyin, her bir miktarla pürüzsüz olana kadar karıştırın,
  • Sütün tamamı eklenene kadar devam edin,
  • Düşük ısıya dönün ve sık sık karıştırarak kaynatın,
  • Rendelenmiş peynir ile karıştırın,
  • Tuz ve karabiberle tatlandırın,
  • Haşlanmış makarna, brokoli, karnabahar ve peynir sosunu karıştırın,
  • Karışımı bir fırın tepsisine yayın,
  • Ekmek kırıntıları serpin,
  • Fırında yaklaşık 20 dakika pişirin,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın