Cahit Koytak Kimdir? Hayatı, Eserleri

29 Ocak 1949 yılında Erzurum’da dünyaya gelen Cahit Koytak, ilk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde gördü. Yüksek öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Fakültesinde tamamladı ve bu fakülteden 1974 yılında kimya yüksek mühendisi olarak mezun oldu.

Haber Merkezi / Kısa bir süre mühendislik, sonra uzun yıllar serbest ticaret yaptı. 1994 yılından itibaren 15 yıl bir özel TV kuruluşunda, sinema yayınını yönetti.

Yazı hayatı, yirmi iki yaşında Sezai Karakoç’un Diriliş Dergisi’nde yayınlanan ilk şiirleriyle başladı. Sonraları şiirlerini Kelime, Yöneliş, Yedi İklim, Kayıtlar, Gergedan, Defter, Kaşgar, Hece, Yansıma, Le Poete Travaille, Kitaplık, Kırklar, Merdiven Şiir, Anlayış, BirNokta, Yeniyazı vb. dergilerde yayınladı.

1 Haziran 2009 gününden bu yana Taraf gazetesinde haftada bir (Pazartesi günleri) “Yoksullar ve Siviller İçin Tezler” başlığı altında şiir yayınlamaktadır.

2009 yılında, Pınar Yayınları’ndan “Gazze Risalesi” isimli şiir kitabı, 2010 yılında, Timaş Yayınları’ndan, 3 cilt halinde, toplam 1100 sayfayı aşan, “Yoksulların ve Şairlerin Kitabı” isimli şiir kitabı, Ocak 2011 de yine Timaş Yayınları’ndan ilk kitabı “İlk Atlas”ın genişletilmiş baskısı çıktı. 2011 yılı içinde yine Timaş Yayınları’nda, şairin, “Yeni Başlayanlar İçin Metafizik”, 2012 yılında “Cazın Irmakları” isimli şiir kitaplarını yayınlanmıştır.

Şairliğinin yanı sıra, Koytak aynı zamanda usta bir çevirmen olarak karşımıza çıkıyor. İngilizce ve Fransızca’dan önemli çevirileri bulunan Koytak, 1988’de Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın mütercimi seçildi. Frantz Fanon’un Siyah Deri Beyaz Maskesi adlı kitabını Cahit Koytak dilimize çevirmiştir. Fanon çevirisinden daha önemli bir çalışması ise Ahmet Ertürk ile birlikte hazırladığı Muhammed Esed’in The Message Of The Qur’ân’ıdır. On yıla yakın sürmüştür bu kitabın çevirisi.

Cahit Koytak son derece mütevazi bir kişiliğe sahiptir. Hayatı boyunca böbürlenme, ego ve kibir Koytak’ta görülmeyen niteliklerdir. Koytak’ın bu mütevazi kişiliği eserlerine de yansımıştır. Yaşamı boyunca hep şiir yazmasına rağmen, şiirlerini yayınlamak için kimseden ricacı olmamış ve şiirlerini yayınlayacak kaliteli bir yayınevi bulana kadar yazmaktan vazgeçmemiştir.

Eserleri;

İlk Atlas (1990)
Gazze Risalesi (2009)
Yoksulların ve Şairlerin Kitabı (2010)
İlk Atlas (2011)

Çevirileri;

İslâm’ın Yayılış Tarihine Giriş (Ebu’l Fazl İzzeti’den,1980)
Mekke’ye Giden Yol (Muhammed Esed’den, 1981)
Siyah Deri Beyaz Maske (Frantz Fanon’dan, 1988)
Kur’an’a Göre Dört Terim / İlâh, Rab, Din, İbadet (Ebul Âla el-Mevdudî’den, 1995)
Kur’an Mesajı (Muhammed Esed’den, Ahmet Ertürk ile)

Paylaşın

Cahit Irgat Kimdir? Hayatı, Eserleri

21 Mart 1916 yılında Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesinde dünyaya gelen Cahit Irgat, 5 Haziran 1971 yılında İstanbul’da vefat etti. Şairin cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Şairin tam adı Cahit Saffet Irgat’tır. Babasının görevi gereği bir süre Anadolu’da kaldıktan sonra, okul çağında geri geldiği Lüleburgaz’da ilkokulu bitirdi. Öğrenimine Vefa Ortaokulu, İstanbul Muallim Mektebi ve mezun olacağı Edirne Öğretmen Okulu’nda devam etti.

Haber Merkezi / Yükseköğrenim için kaydolduğu Ankara Devlet Konservatuarı’ndan ise son sınıfta ayrıldı. Daha öğrencilik yıllarındayken edebiyata yönelen ve okul temsillerinde rol alan Irgat, müfettiş olarak okula gelen Reşat Nuri Güntekin ve öğretmeni heykeltıraş Ratip Âşir’in teşviklerinin de etkisiyle oyunculuğu meslek olarak seçti. Oyunculuğa ilk olarak 1935’te Raşit Rıza Tiyatrosu’nda başladı. Bundan altı ay sonra ise İstanbul Şehir Tiyatrosu’na girdi. Yıllar içinde ödenekli ve özel çeşitli tiyatrolarda çalıştı.

Bir dönem hayat arkadaşlığı yaptığı Cahide Sonku ile kurdukları “Cahitler Tiyatrosu” gibi farklı tiyatroların kuruluşuna öncülük etti. Fransız hükûmetinden aldığı bursla 1948’de Paris’e gitti ve burada bulunduğu zaman zarfında oyunculuğunu geliştirecek çalışmalar yaptı. Kısa süreli bulunduğu Londra’da da meslekî deneyimi için tiyatro faaliyetlerini yakından takip etti. Kendisini esasen şair ve tiyatrocu olarak gören Irgat’ın 1940’tan itibaren sinema oyunculuğu ve dublajları da vardır.

Şair olarak adı ilk “Bu Akşam da” şiiriyle 1 Nisan 1935 tarihli Varlık’ta Cahid Saffet imzasıyla görüldü. Varlık dışında edebî çalışmaları ve yazıları Servet-i Fünun-Uyanış, Çığ, Görüş, Gündüz, Yücel, SES, Ant, Küllük, Yürüyüş, Dost, Yaprak, Yeryüzü, Yelken, Yeni Ufuklar, Yeni Edebiyat, Pınar, Beraber, Gün, Yığın, Yirminci Asır, Yeditepe, Tan, Akşam, Ulus, Milliyet vd. yayın organlarında yer aldı. İlk şiirleri arasından yaptığı seçki, Bu Şehrin Çocukları başlığıyla 1945’te kitaplaştırıldı. Bunu Rüzgârlarım Konuşuyor (1947) ve Ortalık (1952) adlı şiir kitapları takip etti.

Siyasi gerekçelerle şiirlerinden dolayı hakkında dava açılan şair, Rüzgârlarım Konuşuyor’a yönelik davadan mahkûmiyet alsa da cezanın infazından afla kurtuldu; Ortalık’a açılan davadan ise beraat etti. Bütün şiirlerini, yeni şiirlerle birlikte Irgatın Türküsü (1969) adını verdiği kitabında bir araya topladı. Bu kitabın şairin ölümünden sonraki baskısına, kitaplarında daha önceden yer almamış şiirleri de eklendi. Irgat’ın şiir kitapları dışında Geri Dönemezsin (1948) adlı bir romanı vardır. Ayrıca “İnsan Kafesi” (1971) başlıklı bir diğer romanı Milliyet gazetesinde tefrika olarak kalmıştır. Anılarını ise Akşam gazetesinde yayımlamış ve bu anılar, ölümünden sonra Çok Yaşasın Ölüler (2011) adıyla kitaplaştırılmıştır.

Irgat, ilk evliliğini 1949 yılında, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı hocalarından Mina Urgan ile yaptı. Bu evlilikten Mustafa ve Zeynep adını verdikleri iki çocukları dünyaya geldi. İkinci eşi Neriman Akad’la 1964’te evlendi.

Cahit Irgat’ın edebiyatla uğraşısı asıl olarak şiirle olmuştur. Edebiyat tarihimizde adı, Attilâ İlhan’ın ifadesiyle “gerçeklik savaşının fedailer mangasından” olarak 1940 Kuşağı şairleri arasında anılır. Şair olarak kendisini tanıtan asıl şiirleri onu, toplumcu (sosyalist) gerçekçi olarak adlandırılan bu kuşağa yaklaştırsa da özellikle ilk dönem şiirlerinde, arkadaşlık da kurduğu Cahit Sıtkı’nın, Orhan Veli’nin şiirlerinden esintiler vardır. Şiiri üzerine yapılan pek çok değerlendirmede bu poetik etkiler üzerinde durulmuş; şiirinin “Garipçilerin şiir anlayışı ile toplumcu gerçekçilerin dünya görüşünü birleştirme” doğrultusunda bir poetik yönelim gösterdiği belirtilmiştir.

Nihayetinde Irgat’ın kimi şiirleri Garip şiirinin humor, yaşama sevinci gibi bazı özelliklerini taşısa da genel olarak şiirini bireycilikten öte kavgacı bir toplumculuğa oturtmasıyla onlardan ayrılmaktadır ve şiirine zamanla her türlü etkinin uzağında özgün bir bireşim kazandırabilmiştir. Şiirlerinin hareket noktası ve odağı dış dünya, özellikle de sorunsallaştırdığı toplum ilişkilerdir. Öyle ki toplumdaki çelişkilerden kaynağını alan bir duyarlılık birçok şiirine egemendir. Bu duyarlılık, yalnız içinde yaşanılan toplumu gözeten bir sınırlılıkta değil, daha geniş coğrafyalardaki hayatlara uzanan bir kapsamda açığa vurulmuştur. Ayrıca Irgat’ın şiirleri bir nevi, topluma bakışını kuşatan ideolojisinin içinden seslenir.

Hakkında dava açılan ve toplatılan ikinci kitabı Rüzgârlarım Konuşuyor’daki şiirler, daha bütüncül ve baskın olarak bunu somutlamaktadır. İnsanoğlunun yaşantısında gözlemlediği mutsuzluğu ve kötülüğü sınıfsal temelde şekillenen toplumsal ilişkilere bağlamıştır. Hatta doğayı olumladığı şiirleri dahi soyut yaşama sevincini duyumsatmadan öte yeryüzündeki her türlü olumsuzluğu toplumsal ilişkilerdeki bozukluğa indirgemek, bu doğrultudaki farkındalığı güçlendirmek içindir. Emeğin övgüsü, ekonomik eşitsizlik, savaş acıları, adalet ve hürriyet yokluğu/mücadelesi gibi toplumcu gerçekçi şiire vergi izlekler Irgat’ın şiirinde önemli bir yer tutar.

İlk kitabı Bu Şehrin Çocukları’ndan son şiirlerine kadar bu izlekler, yoğunluğu değişmekle birlikte, şiirinin taşıyıcı ögelerinden olmuştur. Şiirlerine bütün olarak bakıldığında şairin, insanoğlunun sorunlarının çözümüne ilişkin iyimserlik-kötümserlik gelgiti yaşadığı gözlemlenmektedir. Ancak bu gelgitte geleceğe iyimser bakış ve mutlu gelecek için mücadelenin daha baskın bir yer tuttuğu açıktır. Bu da şiirini “toplumcu” söylemin “ilerici” sanat ilkesine bağlayan bir adımdır. Irgat’ın şairliğinin bir başka öne çıkan yanı şiirini, şehrin sesi olarak kurgulaması; şehri özellikle de çocuklar, emekçiler, yoksullar, ezilenler ile konuşturmasıdır.

Anlatım açısından yalın, doğrudan bir söyleyiş şiirlere egemendir. Yer yer imgesel, sembolik kullanımlarla dolaylı bir anlatıma başvurulan şiirlerde dahi karmaşık imge örgüsüne çok az rastlanır. Dilin uzlaşımsal anlamlarını çok zorlamayan bu şiir diline şair, halk söyleyişlerini de katmıştır. Kısa şiire ilgisi, bir başka dikkat çekici yanıdır. Genellikle bireysel konuları işlediği ilk zamanki şiirleri ölçülü, uyaklı olsa da kendisine asıl şairlik kimliği kazandıracak şiirleri serbest tarzdadır. Düzensiz ses tekrarları dışında sözcük ve mısra tekrarları şiirlerde, ahenk oluşturmaya yönelik sıkça başvurulan bir yol olmuştur.

Yayımlanmış tek romanı olan Geri Dönemezsin (1948) kısmen otobiyografik bir nitelikte olup şiirlerinde işlenen “toplumcu” temalara benzer bir içeriğe sahiptir. Bireysel olanın toplumsallık çıkarımı içinde eritilerek işlendiği romanda kötü aile yapısından başlayarak bozuk düzen, ezilmiş insanlar yazarın odağındaki konular olmuştur. Milliyet gazetesinde tefrika olarak yayımlanmış “İnsan Kafesi” (1971) romanı ise 1945’ler Türkiye’sinin siyasi ve sosyal açıdan sorgulandığı, yazarın hayatından izler de taşıyan bir içeriğe sahiptir. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)

Paylaşın

Hüseyin Düz Kimdir? Hayatı, Eserleri

1 Mayıs 1966 yılında Kırklareli’nin Pınarhisar İlçesinde dünyaya gelen Hüseyin Düz, çocukluk ve gençlik yıllarını Kırklareli’nde geçirmiştir. 1983 yılında Pınarhisar Lisesini tamamlamıştır. Ardından 1999 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olmuştur.

Haber Merkezi / Hüseyin Düz’ün şiir ve denemeleri 1984’ten itibaren Oluşum, Varlık, Çıkın, Öküz, Düşçınarı gibi çeşitli dergi ve mecralarda yayımlanmaya başlamıştır. Hüseyin Düz ile beraber C. Hüseyin Düz imzasını da eserlerinde kullanmıştır.

Şiirlerinin bir bölümünü 2001 yılında Can Yayınları’ndan yayımlanan Issızlığı Ne Tanımlar adlı kitabında bir araya getirmiştir. Düz’ün şiirlerine bakıldığında genel olarak acı bir ironiyle örülmüş eserler olduğu göze çarpar. Şiirlerinde genel olarak sonbahar, Eylül, hüzün gibi konuları işlediği fark edilir. Şair, lirik bir şiir anlayışını benimsemiştir.

C. Hüseyin Düz’ün şiiri, varoluşçuluk eksenli olarak ideal bir şair portresi ve iyi bir şiir formatı çiziyor. Günlük konuşma dilini yücelterek uslubunu kurmaya çalışıyor. Bireysellikten yola çıkarak şiirini toplumsal sorunların göbeğinde inşa ediyor.

C. Hüseyin Düz’ün ‘ıssızlığı ne tanımlar’ı üzeri saydam ve acı bir ironiyle örtülmüş lirik şiirlerden oluşuyor. ‘Sonbahar’ın, yüreğinde ne kadar yer tuttuğunu’ sorgulayan, ‘gözleri hıncahınç eylül’ bir şair. Bir şey daha var: C. Hüseyin Düz, bu ülkenin, ‘yakılan şairlerin küllerine muhtaç’ olduğunu söylüyor ve, ‘burada bütün mısrâlar’ın ‘duvağına doyamadan’ öldüğünü de.

“Orman’daki ışığın balı”

arıların bal sınavı
ozanların bal sınavına
benzer biraz da…

(ölüme ve hüzne
bata çıka
kalbim kamaşıyor…
beni hayattan kovan
Kovan’da)

haydi acıya,
-davulsuz karnavala!

hem madem
küp gibi sağır koşuyorum
Orman’daki ışığın balına,

-unuttum işte
şiiri
ve herşeyi…

çağırın güvercinleri…

‘kurusun konduğum dallar…’

‘yaslandığım duvarlar
yıkılsın…’

güvercinler bağlasın
papatyalar ve gelincikler
şiire pabuç olmuş çenemi

ve künyemi bulutlara
bağırsın üç kere
Köy’ün Gül’ü, -hüseyin
yufka yürekli
şairdi!

ve neden sonra
acıkmayı hiç
unutmamış çocuklar
koşsun kırlara…

sıcak çörek ve helva
dağıtılsın…

ölüm hiç yoktan
ballı lokma şöleni
olsun kuşlara…

Paylaşın

Cengiz Hakkı Zariç Kimdir? Hayatı, Eserleri

5 Ocak 1972 yılında Kars’ın Susuz dünyaya gelen Cengiz Hakkı Zariç, 12 Eylül 1991’de Kars’ta yakalanarak gizli örgüt üyeliğinden 12,5 yıl hapse mahkûm edildi. Cezaevinde, Açık Öğretim Fakültesinin İşletme Önlisans Bölümünü bitirdi.

Haber Merkezi / Selçuk Yamen, Hasan Basri Ünlü, Ümit Şener, Reha Yünlüel ile birlikte Ağır Ol Bay Düzyazı adlı şiir dergisini yayınladılar. Şiirleri birçok dergide yayımlanan Zariç’in şiir ve yazıları Evrensel Kültür, İzlek, Öteki-siz, Kirpi, Erkekçe, Üç Nokta, Bireylikler ve Rüzgâr gibi dergilerde yer almaktadır.

Küçük yaşlardan itibaren şiire ilgi duyan Zariç’in şair olmasında en çok etkiyi halk âşıklarının kasabadaki kahvelere gelip sazlı sözlü atışmaları, radyodaki arkası yarın programları ya da uzun kış gecelerinde dinlediği masallar yaptı. Cengiz Hakkı Zariç, Türkiye Yazarlar Sendikası ve PEN Türkiye üyesidir. BUYAZ 2017 Şiir Onur Ödülüne lâyık görüldü.

Hakkı Zariç, şiirlerinde, özellikle son kitabı Sıfır’da (2014) bireyin; modern bireyin, uygarlığın huzursuz bireyinin dış ve iç çatışmalarını sorun edinen ve sorunu çatışmanın kaynağında görüp, tespit eden sıfır noktasında, “Sıfır” üzerinden tartışır Şairlere Mektuplar’da Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar gibi şairleri kendi şair penceresinden anlatır. Ünlü şairlerin şiirleri ile onların yaşamlarındaki olaylar arasında bağlar kurar.

Zariç, Senli (2006) kitabında ise şairin değişik kentlerdeki özgürlük yolculuğunu; bir sonraki kentin, kendisini özgürlüğe bir adım daha yaklaştırdığını, bu kentlerle özdeşleşmiş güzellikleri sadece seyretmenin acısını yaşadığını anlatır.

Zariç, kadının ötekileştirildiği bir dönemde kadına övgü Toz Kadınları (2015) kitabında; Bahar, Rüya, Yaprak, Özlem, Nehir, Sedef, Ayla, Menekşe, İpek, Reyhan, Yağmur ve Hayat Hanım’ın hikâyelerini anlatır. C. Hakkı Zariç’in kurguyu, kurgunun dayandığı aklı ve form yapısını önceleyen yeni şiir kitabı Zona (2017) toplam 23 şiirden oluşmaktadır.

“Gözlerinde rehin kalsın gözlerim”

Bu haklı isyan sürdükçe
Ölenlere ağlamak usandırmaz insanı
Ama her gün aynı tonda
Gül-eme-mek bıktırır

Kalırsan
Muhasebecinin oğlundan çaldığım uçurtmayı
Uçuramadığım gökyüzünün masum rengini
Anlatırım sana

Gidersen
Şulesi mengeneye alınmış
Çoğul düşler diyarında
Kırık dal aryaları kucaklar seni

Şaşırırsın
Müphem bir karanlık cöker içine
Hiçbir (kapalı) mekanın yüzölçümü
Yeterince geniş değildir
(hayvanlar için bile)

Kalırsan ayakkabısının bağcıklarını
Sokakta bağlayarak eyleme koşan gencin
Hapishanede yazdığı şiirleri okurum sana

Gidersen
Yanağındaki elma şekeri sevinçlerin
Talan edilir haramilerce
Tavan arasındaki ilk patiğini bile
Anımsamaya firsatın olmaz

Yalnızlığın sana abanır
Sen halvet mekanlara abanırsın

“Sıfırın güneyi”

Kabustaki çığlıklardan geldim, sessizlikten
Buğulu aynalarda kanıyordu tükürdüğüm yüzüm
Gözlerim jiletin ağzında bir çift parıltıydı
Teşhisim: Arter kesesi

Sıfırın Güneyi

Rakı bu, başka bir şey değil
Onlara; Güney’in güney gülüşlü insanlarına
Kumral bir şelalenin döküldüğü boşluğun köpüğü
Gece; o gidiş gelişlerin seyrindeki sarhoş soluğum
Akdeniz’deyim, portakal kokulu sokakların uykusuzluğunda
Arayışla dalgınlık arası bir adam geziniyor adımlarımda

Oysaki kendi ucumu arıyorum çıldırasıya
Geri çeviriyorum mutlu olmanın kösnül anılarını
Kayaların ömründeki elması merak ediyorum
Dalgalarla sevişen kumsalın yetmezliğini aşka

Kaptırıp gidiyorum silik zamanın loş tünellerinde
Bir kadının aklımdaki adını, acılarını ve imzasını yırtıyorum
Beyazlara bürünmüş yörük kadını
Kilim gibi bakıyor alnıma vuran rüzgâra

Sesi düşünmeli ve iskele verilmeden atlamalıyım
Mükemmel olan hiçbir şey yok bu dünyada
Uzakları çağrıştırıyor nicedir deniz ve evler
Ahşap duvarlara çarpıp darmadağınık oluyorum!..

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Akşener ve Davutoğlu’ndan Sürpriz Görüşme

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, akşam yemeğinde bir araya geldi. Partilerden görüşmeye ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Haber Merkezi / CHP Parti Meclisi Üyesi ve Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, sosyal medya hesabından buluşmaya ait fotoğraf paylaştı.

Demir, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu ile Ankara’da akşam yemeğinde bir araya geldi.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yaklaşık 20 gündür Millet İttifakı ortakları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile “ev ziyareti” ve “akşam yemeği” buluşmalarında bir araya geliyor.

Kulislere yansıyan bilgiler, Davutoğlu’nun, önümüzdeki seçime yönelik olarak, partisinin de içinde yer alacağı “yeni bir ittifak tasarımı” için mesai yaptığı yönünde.

Paylaşın

Galatasaray Üst Üste Üçüncü Mağlubiyetini Aldı

Süper Lig’in 22. haftasında Galatasaray ile Kasımpaşa karşı karşıya geldi. Ali Sami Yen’de oynanan mücadeleyi konuk ekip Kasımpaşa 3-1’lik skorla kazandı. Bu mağlubiyetten sonra Galatasaray, 27 puanda kaldı. Kasımpaşa ise son 5 lig maçında 13 puan toplayarak 24 puana yükseldi.

Haber Merkezi / Galatasaray, 39. dakikada Halil Dervişoğlu’nun golü ile öne geçti. Kasımpaşa, bu gole 45+3. dakikada Ryan Donk ile cevap verdi. Konuk ekip 60. dakikada Umut Bozok ve 90+3’te Kevin Varga’nın golleriyle galibiyete ulaştı. Galatasaray, gelecek hafta sahasında Trabzonspor’u konuk edecek. Kasımpaşa ise Yukatel Kayserispor’u ağırlayacak.

Karşılaşmadan dakikalar;

4. dakikada Hadergjonaj’ın sağ kanattan ceza sahasına yaptığı ortada ön direğe hareketlenen Umut’un dokunuşunu kaleci İsmail çizgi üzerinden çeldi. Ardından savunma topu uzaklaştırdı. 10. dakikada Ömer Bayram’ın sol kanattan kullandığı serbest vuruşta ceza alanında topa iyi yükselen Alpaslan’ın kafa vuruşu kaleci Ertuğrul’da kaldı.

32. dakikada Cicaldau’nun yay gerisinden verdiği pasta sol tarafta topla buluşup ceza sahasına giren Ömer Bayram’ın çapraz pozisyondan çektiği şutu kaleci Ertuğrul ayaklarıyla oyun alanına çeldi.

39. dakikada Galatasaray öne geçti. Kasımpaşa’nın kullandığı kornerin ardından hızlı gelişen atakta Morutan, pasını rakip yarı alanın ilk metrelerindeki Halil Dervişoğlu’na aktardı. Hafif sağdan ceza sahasına sokulan genç futbolcu, 2 rakibini oyundan düşürdükten sonra uzak köşeye yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-0.

45+3. dakikada Kasımpaşa beraberliği sağladı. Hajradinovic’in soldan kullandığı kornerde arka direkte topla buluşan Tarkan Serbest, topu Donk’a aktardı. Tecrübeli oyuncunun ceza sahası içinden yaptığı düzgün vuruşta, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-1.

56. dakikada Morutan’ın pasıyla sağ taraftan ceza sahasına giren Halil’in yerden kale önüne çevirdiği topa Kerem’in altıpas içinden yaptığı vuruş direkten döndü. Dönen topa tekrar Kerem dokundu ancak meşin yuvarlak bu kez yandan auta gitti. 57. dakikada Travnik’in ara pasında meşin yuvarlağın sahibi olan Umut Bozok’un ceza sahası içi sol çaprazından çektiği şut yan ağlarda kaldı.

60. dakikada Kasımpaşa öne geçti. Soldan son çizgiye inen Mortadha’nın yerden ortasında ceza sahası içinde topu kontrol eden Umut Bozok’un şık vuruşunda, meşin yuvarlak filelerle buluştu: 1-2.

90+4. dakikada lacivert-beyazlı takım, farkı 2’ye çıkardı. Sağdan son çizgiye inen Fall, pasını ceza sahası içindeki Umut Bozok’a gönderdi. Umut’un vuruşunda altıpastaki Varga’nın tamamladığı top ağlarla buluştu. Pozisyonda yardımcı hakem Yusuf Bozdoğan, ofsayt bayrağını kaldırdı. Hakem Tugay Kaan Numanoğlu, yapılan VAR incelemesinin ardından golü geçerli saydı: 1-3.

Stat;Ali Sami Yen

Hakemler; Tugay Kaan Numanoğlu, Samet Çiçek, Yusuf Bozdoğan

Galatasaray; İsmail Çipe, Yedlin, Nelsson, Marcao, Ömer Bayram, Alpaslan Öztürk (Dk. 62 Barış Alper Yılmaz), Van Aanholt (Dk. 79 Arda Turan), Morutan (Dk. 62 Emre Kılınç), Cicaldau, Kerem Aktürkoğlu, Halil Dervişoğlu (Dk. 80 Oğulcan Çağlayan)

Kasımpaşa; Ertuğrul Taşkıran, Hadergjonaj, Donk, Tarkan Serbest, Evren Eren Elmalı, Doğucan Haspolat, Hajradinovic, Travnik (Dk. 90+4 Brecka), Mortadha (Dk. 90+2 Varga), Ahmet Emin Engin (Dk. 54 Fall), Umut Bozok

Goller; Dk. 39 Halil Dervişoğlu (Galatasaray), Dk. 45+3 Donk, Dk. 60 Umut Bozok, Dk. 90+4 Varga (Kasımpaşa)

Paylaşın

Erdoğan’ın Görev Onayı Yüzde 40,7

MetroPoll Araştırma, “Türkiye’nin Nabzı Ocak 2022: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Görev Onayı” başlığıyla yaptığı son anketinden elde ettiği sonuçları sosyal medya hesabından paylaştı.

Haber Merkezi / Buna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev onayı, geçen aya göre yaklaşık 2 puan artışla yüzde 40,7’ye yükseldi. Yüzde 54,4’lük kesim ise Erdoğan’ın görevi için “Hayır, onaylamıyorum” dedi. Bu oran, 7 Haziran 2015 yılındaki seçimlerden sonra en yüksek üçüncü seviye oldu.

Partiler bazında ise CHP’lilerin yüzde 92,2’si, İYİ Partililerin de yüzde 92,2’si Cumhurbaşkanı Erdoğan’a görev onayı vermedi. Bu iki partinin ardından Erdoğan’a onay vermeyen en yüksek oransa HDP’lilerden geldi: Yüzde 90,5.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev onayına “hayır” diyenlerinin oranının MHP’de 26,7 olması ise dikkat çekti. Görev onayı konusunda Erdoğan’ın kendi partisinin seçmenlerinde 93,5 evetten, yüzde 3,7 hayırdan yana tavır alındı. Oy tercihini “Kararsız”, “protesto oy” ve “cevap yok” olarak belirtenlerde ise birbirine yakın oranlar görüldü.

Metropoll Araştırma’nın “Türkiye’nin Nabzı Aralık 2021” anketine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylayanların oranı yüzde 38,6, onaylamayanların oranı yüzde 57,2’di. Yüzde 4,3’lük kesim ise herhangi bir fikri ya da cevabı olmadığını ifade etmişti.

Metropoll Araştırma’nın “Türkiye’nin Nabzı Kasım 2021” anketine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görevini yapış tarzını onaylayanların oranı yüzde 39,3, onaylamayanların oranı yüzde 54,5’ti. Yüzde 6,2’lik kesim ise herhangi bir fikri ya da cevabı olmadığını ifade etmişti.

Paylaşın

Uzmanlardan ‘Enflasyon Yüzde 40-45’te Kalabilir’ Uyarısı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, bugünkü toplantısında politika faizinin yüzde 14 düzeyinde sabit tutulması kararı aldı. TCMB, kararını açıklarken enflasyonda kalıcı düşüş hedefi doğrultusunda eldeki tüm araçların kullanılacağını da vurguladı.

TCMB’nin faizi sabit tutma kararını değerlendiren Capitol Economics’ten analist Jason Tuvey ise Türkiye’de enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselmeye devam etmesini beklediğini belirterek yılın büyük bir bölümünde yüzde 40 ile 45 seviyesinde kalabileceğini ifade etti.

“Türk Lirası’ndaki (TL) keskin düşüşlerin enflasyonu çok yüksek seviyelerde sabitleştirme riski taşıdığını” dile getiren Tuvey, zayıf TL’nin bankacılıktaki kırılganlıkları daha da kristalleştirebileceği uyarısında bulundu.

“Merkez Bankası, faizi şimdi yükseltmiyorsa önümüzdeki aylarda artıcaklarını düşünmek için çok az neden var” ifadelerini kullanan Tuvey, bir sonraki faiz kararının da aşağı yönlü olacağını tahmin ettiğini dile getirdi. Tuvey, enflasyonun yılın sonuna doğru tekrar gerilemeye başlamasını beklediğini vurguladı.

“Faiz artırımı enflasyonu rahatlatır”

Ekonomistler, Türkiye’deki ekonomik sorunları çözmek için politika faizinin önemli ölçüde artırılması gerektiğini düşünüyor.

VP Bank’ın baş ekonomisti Thomos Gitzel, ancak faiz artırımının kurların rahatlamasına yardımcı olabileceğini belirterek “Böyle bir adım, ithal enflasyonu bastırabilir ve halkı da mali açıdan rahatlatır” şeklinde konuştu.

BlueBay Asset Management’tan piyasa ekonomisti Timothy Ash de TCMB’nin faizi sabit tutma kararını “Hiçbir değişiklik olmaması, daha uzun süre kötü politika yürütüleceği anlamına geliyor” şeklinde değerlendirdi.

Türkiye’de enflasyon şu anda yüzde 36’yla 2002’den yılından bu yanaki en yüksek seviyesinde. TL de dolar karşısında geçen yıl yüzde 44 oranında değer kaybetti. Faiz artırımına karşı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni ekonomik modeliyle ucuz kredilerle yatırımları ve ihracatı artırmayı, böylece de yabancı sermaye bağımlılığından kurtulmayı hedefliyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Vaka Sayısı 70 Binin Üzerinde

Kovid 19’da son 24 saatte 71 bin 843 yeni vaka tespit edilirken, 166 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Küresel salgının ulaştığı nokta ve hastalığın yayılma hızı dikkate alındığında, maske kullanımı ile sosyal mesafeye, hijyen kurallarına uyulmasının önemi daha çok artmıştır.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 414 bin 312 test yapılırken, 71 bin 843 yeni vaka tespit edildi. 166 kişi hayatını kaybederken, 85 bin 948 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Küresel salgının ulaştığı nokta ve hastalığın yayılma hızı dikkate alındığında, maske kullanımı ile sosyal mesafeye, hijyen kurallarına uyulmasının önemi daha çok artmıştır. Hatırlatma dozu aşılarının da aynı şekilde Omicron varyantına karşı önemli bir tedbir olduğu unutulmamalı.

Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı haritada, 2. doz aşılamada hedef nüfusun yüzde 75 ve üzerinin aşılandığı iller mavi renkle gösteriliyor. Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs verilerine ilişkin yayınladığı tabloda yer alan bilgilere göre; 2. doz aşılamada yüzde 88.5 aşılama oranıyla Osmaniye birinci sırada yer alıyor.

Yüzde 61 aşılama oranı ile Şanlıurfa ise son sırada bulunuyor. 2. doz aşılamada üç büyük ilde ise birinci sırada yüzde 84.4 ile İzmir, ikinci sırada yüzde 82.2 ile Ankara ve üçüncü sırada yüzde 77 ile İstanbul yer alıyor.

Paylaşın

Türkiye ve Katar, Kabil Havalimanı’nın Güvenliği Konusunda Anlaştı

Reuters haber ajansının Türk diplomatik kaynaklarına dayanarak verdiği habere göre, Türkiye ve Katar, Taliban hükümetiyle devam eden müzakerelerde görevi almaları halinde Kabil Havalimanı’nda güvenliğin sağlanması konusunda anlaşmaya vardı.

Katar ve Türkiye arasındaki anlaşmanın Taliban tarafından onaylanması gerekiyor.

Taliban’ın Ağustos ayında Afganistan’da yönetimi ele geçirilmesinin ardından Türkiye, güvenlik taleplerinin karşılanması koşuluyla, Kabil uluslararası havaalanını Katar ile birlikte işletmeye açık olduğunu söylemişti.

Reuters, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de havaalanını işler halde tutmak için Taliban ile görüştüğünü bildirdi.

Diplomatik kaynakların Perşembe günü gazetecilere verdiği demeçte, Ankara ve Doha’nın havaalanı misyonu için bir güvenlik çerçevesi üzerinde anlaştıklarını, ancak finansman gibi diğer konularda görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

Bir kaynak, “Dış güvenliği Taliban’ın sağlaması, içeride ise havaalanını kim işletiyorsa onun sağlaması bekleniyor” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, “Süreç yapıcı bir şekilde devam ediyor” dedi.

Türk ve Katarlı yetkililerden oluşan bir heyetin bu hafta Kabil’de konuyla ilgili görüşmelerde bulunduğu belirtildi.

Katar devlet haber ajansı, havalimanının işletilmesi ve yönetimi konusunda Katar ve Türkiye ile görüşmeleri “tamamlamak” için Taliban hükümetinin önümüzdeki hafta Doha’da olacağını söyledi.

Perşembe günü yapılan açıklamada, Katar ve Türkiye’den gelen heyetlerin bu hafta Kabil’de havaalanının kontrolü konusunda iki gün “yoğun müzakereler” düzenlediği ifade edildi.

Paylaşın