ABD Başkanı Biden: Rusya Sert ve Hızlı Bir Bedel Öder

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir kez daha telefonla görüştü. İki lider Ukrayna gerginliği konusunu konuştu. ABD Başkanı Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik bir askeri harekat başlatması halinde Rusya’nın “sert ve hızlı bir bedel” ödemek zorunda kalacağı hatırlatmasında bulundu.

Rusya’nın Ukrayna sınırına 100 binden fazla asker yığmasıyla başlayan gerilimde tansiyon düşmüyor. Rusya’nın heran Ukrayna’ya karşı bir operasyon başlatabileceğini ve hatta vatandaşlarının 48 saat içerisinde Ukrayna’yı terk etmesini isteyen ABD’nin Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bir kez daha telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Beyaz Saray’dan görüşmeye ilişkin olarak yapılan açıklamada, “Başkan Biden bugün Rusya’nın Ukrayna sınırında artan askeri varlığı konusunu görüştü. Başkan Biden net bir biçimde, Rusya’nın Ukrayna’yı istilası halinde ABD’nin müttefikleriyle birlikte kararlı ve sert bir karşılık vereceği mesajını verdi. Başkan Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’da daha fazla ilhaka girişmesinin acı verici insani sonuçları olacağını ve Rusya’nın itibarını zedeleyeceğini yineledi. Biden, Rusya lideri Putin’e ABD ve müttefiklerinin tam bir koordinasyon içerisinde diplomatik girişimlere olduğu gibi diğer senaryolara da hazır olduğunu iletti” denildi.

Her ne kadar Rusya batılı ülkelerin kışkırtıcı ve provokatif girişimleri olarak nitelendirse de başta ABD olmak üzere batılı ülkeler kısa süre içerisinde Rusya’nın Ukrayna’ya karşı bir askeri harekat başlatacağına işaret ediyorlar. Bu çerçevede de Rusya’yı bu girişimden vazgeçirmek adına diplomatik çabalar sürüyor.

Paylaşın

Dışişleri’nden Vatandaşlara Ukrayna’ya Seyahat Uyarısı

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı operasyon düzenlemesi olasılığı artarken Dışişleri Bakanlığı da vatandaşlara yönelik bir uyarı mesajı yayımladı. Mesajda, mecbur kalmadıkça Ukrayna’nın Doğu bölgelerine seyahat edilmemesi istendi.

Haber Merkezi / Dışişleri Bakanlığı, resmi sosyal medya hesabından Ukrayna’ya yönelik bir seyahat uyarısı yayımladı.

Konuya ilişkin paylaşılan açıklamada, “Ukrayna’daki güvenlik durumu ülkemizce yakından takip edilmektedir. Bu çerçevede, vatandaşlarımızın Ukrayna’nın Doğu sınırındaki bölgelerine mecbur kalmadıkça seyahat etmekten imtina etmeleri tavsiye edilmektedir. Vatandaşlarımızın şahsi güvenlikleri için mümkün olan tüm tedbirleri almaları ve mecburi seyahatleri öncesinde Kiev Büyükelçiliğimiz ile temas etmeleri önerilmektedir” denildi.

Dışişleri Bakanlığı ayrıca acil durumlarda vatandaşların, Kiev Büyükelçiliği (+380632114765 ; +380632557748) ve Bakanlık Konsolosluk Çağrı Merkezi (0312 292 2929) ile irtibata geçmesini istedi.

Paylaşın

Altı Muhalefet Partisinin Lideri Bir Araya Geldi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Liderler Buluşmasında bir araya geldi.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; Liderlerin “yuvarlak masa” toplantısında ana gündem maddelerinin “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışması, seçimlere yönelik iş birliği olanakları, seçimin kazanılması halinde “parlamenter sisteme geçiş” süreci planlaması ve cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği olması bekleniyor.

Uzun süredir ikili görüşmeler yapan 6 muhalefet partisinin lideri ilk kez birlikte masaya oturdu. Çankaya Belediyesi’ne ait Ahlatlıbel Tesisleri’nde “akşam yemeği” olarak organize edilen buluşma yerel saatle 19.00’da başladı.

Liderler, geçen Aralık ayı sonunda tamamlanan “güçlendirilmiş parlamenter sistem” çalışması konusunda da ilk kez birlikte değerlendirme fırsatı bulacak. Bu önerinin kamuoyuna nasıl açıklanacağı konusunun da bu toplantıda netleştirilmesi bekleniyor.

Ön şart, kırmızı çizgi yok

Altı siyasi parti liderinin aynı masa etrafında bir araya gelmesi, Türkiye siyasetinde sık tanık olunan bir durum değil. O nedenle de bu buluşma, tüm katılımcılar tarafından “çok kıymetli” sözleriyle ifade ediliyor.

Kulislere yansıyan bilgilere göre buluşma masasına, seçim öncesi ve sonrası sürecinin nasıl planlanacağı, ittifakın genişleyip genişlemeyeceği dahil, seçim iş birliğine ilişkin hemen her konu gündeme gelebilir.

Bu kapsamda Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bir süre önce Kılıçdaroğlu ve Akşener’le ikili görüşmeler yaparak “Millet İttifakı’nın adının ve yapısının değiştirilmesi” önerisinin de gündeme gelmesi olası görülüyor.

İYİ Parti’nin “marka değeri” olduğunu belirttiği Millet İttifakı’nın isminin değiştirilmesine sıcak bakmadığı biliniyor.

CHP kurmayları ise liderler buluşmasında her şeyin konuşulabileceğine dikkat çekerek “Kategorik olarak ‘şunu konuşmayız, şu konuları ele alabiliriz’ gibi bir ön şartımız, kırmızı çizgimiz yok. Farklı siyasi geleneklerden gelen partilerin bir araya gelmesi son derece kıymetli. Sayın Davutoğlu da önerisini gündeme getirebilir, kabul görür, görmez o ayrı bir şey” görüşünü dile getiriyor.

Ancak ittifakın yapısının nasıl olacağının konuşulması için öncelikle tarafların “ittifaka katılma konusunda irade beyanı” ortaya koyması gerektiği vurgulanarak “Aynı masada oturduğumuza göre yarın öbür gün beraber yol yürüyebiliriz, fikir kafalarda oluştuysa bunlar konuşulabilir. Kabul görür, görmez, onu bilemeyiz ama konuşulur. Siyasi perspektifimize uygun her konu o masada konuşulur” değerlendirmesi yapılıyor.

Görüşmelerin devamı gelebilir

Liderlerin bu ilk buluşmasının ardından devamının da geleceği ifade ediliyor. İttifakın nasıl genişleyeceği, seçim öncesi ve sonrası sürecin planlanmasının yanı sıra en kritik konulardan olan muhalefetin cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda görüş alışverişinde bulunulabileceği ifade ediliyor.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olma konusunda istekli olduğu uzun süredir konuşuluyor. Ancak ilk toplantıda kimin aday olacağı gibi kritik bir konuya girilmesi beklenmiyor, adayın kim olacağının ancak seçim sürecine girildiğinde netleşeceğine dikkat çekiliyor.

Paylaşın

Galatasaray’ın Ligde Galibiyet Hasreti 5 Maça Çıktı

Süper Lig’in 25. haftasında Galatasaray ile Kayserispor karşı karşıya geldi. Ali Sami Yen’de oynana karşılaşma 1-1 sona erdi. Galatasaray’ın golünü 85. dakikada Mustafa Muhammed atarken, Kayserispor’un golünü ise 69. dakikada Miguel Cardoso kaydetti.

Haber Merkezi / Bu sonucun ardından puanını 29’a yükselten Galatasaray, maç fazlasıyla Spor Toto Süper Lig’in 13. sırasında yer aldı. Galatasaray deplasmanından son dakikalarda yediği golle beraberlikle ayrılan Kayserispor ise 35 puan ve averajla 10. sırada konumlandı.

Karşılaşmadan dakikalar;

4. dakikada Babel sağ kanattan içeri ortaladı, Gomis yükseldi vurdu ancak top üstten dışarı gitti. 8. dakikada Babel yine sağ kanattan ceza alanına ortayı kesti, arka direkte Gomis zor topta şutunu çekmeye çalıştı ancak tehlikeli olmadı. 10. dakikada Kayserispor atağa çıkarken topu kaybetti, Kerem soldan ceza yayının az gerisindeki Feghouli’yi gördü. Cezayirli yıldız rakibinden şık bir şekilde sıyrılıp, ceza alanına girmeden vurdu ancak kaleci Bilal başarılı.

24. dakikada Kayserispor’da uzun top atıldı, savunma arkasına sarkan Cardoso bir anda Pena’yla karşı karşıya kaldı. Şutu üstten auta gitti ancak ofsayt bayrağı da havada. 37. dakikada Feghouli’nin pasında ceza sahası içinde topu alan Gomis’in dönerek yaptığı vuruşta meşin yuvarlak direğin yanından dışarı gitti.

48. dakikada Feghouli derin pası gönderdi, Kerem kaleden çıkan Bilal’i görünce vurdu, Hosseini son adam olarak golü önlemeyi başardı. 60. dakikada sağ taraftan Boey’in ceza sahası içine açtığı ortada Babel’in vuruşunda top savunmadan sekerek Kerem’in önünde kaldı. Kerem’in yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Bilal’de kaldı.

62. dakikada sağ kanattan topu alarak ceza sahası içine topla giren Babel, sağ tarafta meşin yuvarlağı Kerem’e bıraktı. Kerem’in vuruşunda topu kaleci Bilal kornere çeldi. 64. dakikada ceza sahası dışında topu alan Kerem’in plase vuruşunu kaleci Bilal son anda kornere çeldi.

69. dakikada Galatasaray sağ kanattan Boey’le atağa çıkarken topu kaybetti. Lionel Carole sol kanattan ortaladı, en arka taraftaki Cardoso gelişine yerden sektirerek vurdu ve top Pena’nın üzerinden ağlarla buluştu. Kayserispor 1-0 önde.

74. dakikada rakipten topu kaparak ceza sahası içine giren Berkan Kutlu’nun yaptığı vuruşta kaleci Bilal topu kornere çeldi. 84. dakikada Kerem’in sol taraftan kullandığı köşe vuruşunda, ceza sahasında kafayı vuran Mustafa Muhammed topu ağlara gönderdi (1-1).

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Sarper Barış Saka, İbrahim Bozbey, Kerem Ersoy

Galatasaray: Pena, Boey, Marcao, Nelsson, Van Aanholt (Ömer Bayram dk. 80), Taylan (Pulgar dk. 80), Berkan, Feghouli (Cicaldau dk. 59), Babel (Morutan dk. 80), Kerem, Gomis (Mustafa Muhammed dk. 59)

Kayserispor: Bilal, Onur, Mert, Hosseini, Carole, Attamah, İbrahim (Gökhan Sazdağı dk. 90+4), Cardoso (İlhan Parlak dk. 90+4), Ramazan Civelek (Thiam dk. 54), Bertolacci (Kemen dk. 81), Mustafa (Gavranovic dk. 46)

Goller: Cardoso (dk. 69) (Kayserispor) Mustafa Muhammed (dk. 84) (Galatasaray)

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Can Kaybı 270’i Aştı

Kovid 19’da son 24 saatte 86 bin 193 yeni vaka tespit edilirken, 272 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Şartlar lehimizdeyken, 65 yaş üstünü ve kronik hastaları koruyarak vefatları azaltalım.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 448 bin 347 test yapılırken, 86 bin 193 yeni vaka tespit edildi. 272 kişi hayatını kaybederken, 73 bin 526 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; Tedavisi devam eden ağır hasta sayısı 1.000 civarında. Vaka sayıları hayli düşükken ağır hasta sayımız bunun üstünde oluyordu. Aşının bu sonuçta etkisi büyük, Omicron’u da hesaba katmalıyız. Şartlar lehimizdeyken, 65 yaş üstünü ve kronik hastaları koruyarak vefatları azaltalım.

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa takip etti. Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Bakanlığın 11 Şubat verilerine göre, dün 458 bin 142 test yapılmıştı. Dün, 95 bin 65 vaka tespit edilirken, 253 kişi hayatını kaybetmiş ve 85 bin 758 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Paylaşın

Fenerbahçe Kazanmasını Bildi

Süper Lig’in 25. hafta maçında Giresunspor ile Fenerbahçe karşılaştı. Çotanak Spor Kompleksi’nde oynanan maçı Fenerbahçe Enner Valencia ile Dimitris Pelkas’ın attığı gollerle 2-1 kazandı. Giresunspor’un tek golünü ise Chiquinho kaydetti.

Haber Merkezi / Bu sonuçla 2 haftalık aradan sonra 3 puan sevinci yaşayan Fenerbahçe, puanını 40 çıkardı. Küme düşme hattın uzaklaşma şansını kullanamayan ve galibiyet hasreti 5 maça çıkan Giresunspor ise 26 puanda kaldı. İki takım arasında sezonun ilk yarısında Kadıköy’de oynanan maçı da Fenerbahçe aynı skorla 2-1 kazanmıştı.

Karşılaşmadan dakikalar;

2. dakikada sol kanattan atak organize eden GZT Giresunspor’da yeni transfer Chiqunhio, Serginho ile ver-kaç yaptı. Kaleye sert şut çeken Chiqunhio, yeşil-beyazlı formayla ilk golünü kaydetti (1-0). 3. dakikada Fenerbahçe’de Miha Zajc ile sol kanattan içeriye girmek istedi. Savunmanın müdahalesiyle top, kornere gitti.

11. dakikada sağ kanattan Sergio’nun ortasında arka direkte Chiquinho meşin yuvarlağı müsait durumdaki Diabate’ye aktardı. Bu oyuncunun şutunda kaleci Altay gole izin vermedi. 28. dakikada Nazım Sangare’nin defansın arkasına attığı uzun top Valencia’nın önünde kaldı. Ceza sahası içerisinde kaleci Okan Kocuk ile karşı karşıya kalan Valencia’nın vuruşunda top az farkla auta çıktı.

30. dakikada Mert Hakan Yandaş’ın ara pasında topla buluşan Enner Valencia meşin yuvarlağı ağlara gönderdi (1-1). 34. dakikada sol kanattan topu alan Mert Hakan içeriye doğru ortaladı o bölgede Zajc gelişine vuruşunu yaptı ancak top üstten auta gitti.

36. dakikada sağ kanattan topu alan Zeki Yavru içeriye orta yapmak istedi savunmada Rossi’ye çarpan top kornere gitti. 37. dakikada sol kanattan Zeki Yavru köşe vuruşunu kullandı savunma topu karşıladı dönen topa Suleymanov gelişine vurdu ancak top Altay’da kaldı.

39. dakikada sol kanattan topu alan Valencia çizgiye indi ortasını yapmak istedi ancak savunmada Alexis Perez topu kornere gönderdi. Sosa’nın kullandığı köşe vuruşunu savunma karşıladı. Dönen topa ceza sahası içinden Rossi gelişine vurdu ancak top üstten auta gitti.

53. dakikada ani gelişen Fenerbahçe atağında Pelkas kendi sahasından alarak taşıdığı topu ceza alanına girip yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi (1-2). 58. dakikada Mert Hakan’ın kullandığı köşe vuruşunda ceza alanı içerisinde Szalai kafayı vurdu, top yandan auta çıktı.

75. dakikada Giresunspor’da Suleymanov, Ferdi’nin müdahalesiyle ceza sahası sağ çaprazında yerde kaldı. Hakem ev sahibi takım lehine faul düdüğünü çaldı. Zeki’nin kullandığı serbest vuruşu savunma karşıladı. Sol kanada açılan top yeniden içeriye çevrildi o bölgede Balde iyi yükseldi ancak çerçeveyi bulamadı.

80. dakikada sol kanattan Aziz Behich’in kestiği ortaya arka direkte Suleymanov kafayı vuruşunu yaptı, meşin yuvarlak yandan auta gitti. 82. dakikada Pelkas’ın pasına hareketlenen Valencia, ceza alanına girmek üzereyken Alexis Perez’in müdahalesiyle yerde kaldı. Bu pozisyonda maçın hakemi Zorbay Küçük, Perez’i direkt kırmızı kartla oyundan attı.

86. dakikada Valencia’nın pasında Berisha’ya topal buluştu, Berisha’nın vuruşu auta gitti. 90+2. dakikada ceza sahası dışında topla buluşan Valencia’nın kaleci Okan ile karşı karşıya gelerek yaptığı aşırtma vuruşta meşin yuvarlak yandan auta çıktı.

Stat: Çotanak Spor Kompleksi

Hakemler: Zorbay Küçük, Erdinç Sezertam, Süleyman Özay, Mert Güzenge

Giresunspor: Okan, Zeki, Diarra, Alexis Perez, Aziz Behich (Sergen dk. 84), Traore (Muhammed dk. 60), Flavio, Serginho (Balde dk. 60), Diabate, Chiquinho, Umut (Suleymanov dk. 19

Fenerbahçe: Altay, Nazım, Kim, Szalai, Ferdi, Sosa, Osayi- Samuel (Burak Kapacak dk. 87), Zajc (Pelkas dk. 46), Mert Hakan, Rossi (Serdar Dursun dk. 46 (Berisha dk. 56)), Valencia (Arda dk. 90+6)

Goller: Francisco (dk. 2) (Giresunspor), Valencia (dk. 30), Pelkas (dk. 54) (Fenerbahçe)

Kırmızı kart: Perez (dk. 82) (Giresunspor)

Paylaşın

Mithat Sancar: Ortak Aday Fikrine Açığız

Partisinin Nusaybin 4’üncü Olağan İlçe Kongresi’nde konuşan HDP’li Sancar, “Diyoruz ki parlamento seçimlerine kendi ittifakımızla gireceğiz, en geniş demokrasi ittifakıyla gireceğiz. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi için de bütün muhalefet partileriyle diyalog ve müzakere istiyoruz diyoruz. Eğer muhalefet partileri bizlerle geçiş sürecini, önümüzdeki dönemin temel ilkelerini, seçime kadar olan dönemdeki haksızlıkların ve tahribatların tamiri konusunu müzakere ederlerse ortak aday fikrine de açığız.” dedi.

Haber Merkezi / Sancar, konuya ilişkin konuşmasının devamında, “Bugün 6 muhalefet partisinin başkanları bir araya geliyorlar, gelsinler çok iyi yapıyorlar. Diyalog, görüşme, tartışma iyidir. Ama HDP’yi yok sayan, bu diyalogda HDP’yle ilişki kurmayı HDP’yle müzakere yürütmeyi planına koymayan bir anlayışın Türkiye’ye nasıl bir gelecek vaat ettiğini de açılması gerekiyor. Bu masada oturanların önce mutabakata varması gereken şey güçlü parlamenter sisteme dönüş anlaşması olabilir, evet olabilir” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Nusaybin İlçe Örgütü, 4’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi.  Kongrede konuşan Mithat Sancar, şunları söyledi:

“Değerli kardeşlerim, bu coşkuyla karşılaşmak beni çok mutlu etti. Ne öğrendiysem kökleri bu topraklardadır. Anadilim Arapçayı evde annem ve kardeşlerimle konuşarak öğrendim ama sokağa çıktığımda Kürtçeyi sokaktaki kardeşlerimden öğrendim. Türkçeyi de okulda öğrendim. Bu 3 dili birleştirdik, bunlar bizim gönlümüzdedir. İnançların çeşitliliğini de burada gördüm, kardeşliği de burada öğrendim. Mor Yakup Kilisesi Manastırının bitişiği Zeynel Abidin Camisidir. Selman-ı Pak Türbesi de birkaç yüz metre ötededir. Burada dinler, diller, kültürler ve inançlar birlikte kardeşçe yaşamayı bildiler. Bu kardeşliğin hukukunu kurdular, köklerini derinlere saldılar.

Ne zaman ki zulüm başladı, ayrımcılık ve zorbalık devreye girdi işte o zaman asıl büyük felaketler başladı. Arapçayı, Kürtçeyi burada öğrendim ama Süryaniceyi, Ermeniceyi öğrenemedim. Çünkü ben çocukken sokağa çıktığımda o kıyımdan dolayı Süryani ve Ermeni kalmamıştı. Şimdi de bu ülkeyi tek bir kültür, tek bir ırk ve tek bir renge sıkıştırmaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Biz buna karşı direniyoruz. HDP olarak bu ülkedeki bütün dillerin ve kültürlerin eşit ve özgür olmasını istiyoruz.

“Düzenlerini ayrıştırma üzerine kurmuşlar”

Biz istiyoruz ki bu ülkeyi Mardin gibi yapalım, Nusaybin gibi yapalım. Bu ülkeyi kültürlerin, inançların, dillerin bir arada özgür ve eşitçe yaşayacağı bir düzene kavuşturalım. Bundan korkuyorlar. Çünkü bütün düzenlerini ayrıştırma üzerine kurmuşlar, asimilasyon ve tekleştirme üzerine kurmuşlar. Eğer HDP bu yolda başarılı olursa bu düzen değişir, bunu biliyorlar. Bütün menfaatleri ve imtiyazları hepsi sona erer, bunu biliyorlar. İşte bunun için saldırıyorlar HDP’ye, işte bunun için bizi yok etmeye çalışıyorlar.

İşte bunun için Gülser Yıldırım kardeşimi cezaevinde rehin tutuyorlar. Selam olsun Gülser’e. Onun için Sara Kaya yoldaşımı cezaevinde rehin tutuyorlar. Sara’ya buradan hep birlikte binlerce selam gönderelim. Onun için Ayşe Gökkan kardeşimizi zindanda tutuyorlar, onlarca yıl hapis veriyorlar. Onun için Kobani Kumpas Davasını kuruyorlar. Onun için arkadaşlarımızı siyasi rehin olarak tutuyorlar, eş genel başkanlarımızı ve milletvekillerimizi rehin tutmalarının sebebi bu yolu tıkamaktır. Ama işte görüyorsunuz, HDP’nin mecali kalmadı diyenlere Nusaybin en güzel cevabı veriyor. Hun her hebin, Nuseybina rengin her hebi.

“Kapatma davaları bizi yolumuzdan çeviremez”

Bu coşkuyu görün. Zulüm zorbalık engellemez bizi, kapatma davaları da yolumuzdan çeviremez bizi. Bütün bunlara rağmen yürüyoruz başımız dik, hedeflerimiz net. Bu yoldan sapmayacağız, ayrılmayacağız. Yürümekle kalmıyoruz büyüyoruz sürekli, daha çok büyüyoruz. Kürt halkının güçlü direniş geleneğini, büyük bağlılığını arkamızda hissediyoruz. İçimizde yaşıyoruz. İşte o güçlü direniş ruhu ile Türkiye’nin bütün halklarının iradesini buluşturmayı hedef olarak koyduk önümüze. Gerimizde direniş, önümüzde aydınlık var; burada mücadelede yolumuzda da demokrasi, barış ve adalet var. Buna mutlaka ulaşacağız. Sizlerin bu inancı ve coşkusuyla ulaşacağız.

“Biz bu ülkeye büyük barışı getirmeye yemin ettik”

Biz bu ülkeye büyük barışı getirmeye yemin ettik, bu bölgeye büyük barışı getirmeye yemin ettik. Büyük barışın anahtarı Kürt sorununda demokratik çözümdür, bunu da biliyoruz. Bu iktidarın ve altındaki zihniyetin, ona yakın düşünenlerin yaymaya çalıştığı düşmanlaştırma, ayrıştırma, kutuplaştırma politikalarını boşa çıkararak kuracağız büyük barışı. Yani inançlar arasına nefreti, halklar arasına kini ve toplum kesimler arasına düşmanlığı yerleştirmeye çalışan bu rejimi, bu rejimin altındaki zihniyeti ve bu rejimi taşıyan güçleri alt edeceğiz. Bu alt etme ancak kararlı bir mücadele, güçlü bir örgütlenme ve sağlam bir birliktelikle yapabilir. Nusaybin bugün bunu gösteriyor. Türkiye’nin dört bir köşesinde, Kürdistan’da bütün kongrelerde ortaya çıkan hava budur. HDP yürüyor, büyüyor, hedefe doğru gidiyor. Önümüz barış, önümüz demokrasi, önümüz adalet.

“İşte bizim mücadelemiz bu kanlı girdabı bitirecek bir geleceği kurmak içindir”

Biz büyük barışı sadece bu ülke için değil bu bölge için de istiyoruz. Şurada yanı başımızda yapay sınırlarla ayrıldığımız halklarla bir arada yaşamak istiyoruz. Bizim için serxet binxet yoktur. Hepsi birdir. Hepimiz biriz, hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz, aynı kültürlerden geldik. Hepimizin isteği eşit ve ortak yaşamdır. Şurada Rojava’da IŞİD’in barbar saldırıları, sınır tanımaz zulmü ve zorbalığı halkların direnişiyle ve başta Kürt halkının fedakarca mücadelesiyle püskürtüldü. IŞİD yenildi ama bitmedi.

Görüyorsunuz daha geçen gün Heseke’de büyük bir saldırı gerçekleştirdi. IŞİD nereden alıyor bu cesareti? Bu barbar, bu kan emici yapı hala bu büyük saldırıları yapıyorsa nereden alıyor cesareti? İşaretleri, delilleri, bilgileri ortada. IŞİD’in iki tane lideri öldürüldü. Bağdadi Türkiye sınırından 4 km içeride öldürüldü. Sonra gelen IŞİD lideri de sınırın 1,5 km ötesinde öldürüldü. Neyi gösteriyor tüm bunlar? Bu zihniyeti kollayan kim, bu barbarlara yolu açan koruma sağlayan kim? İşte bizim mücadelemiz bütün bu kirli ilişkileri, kanlı girdabı bitirecek ve yok edecek bir aydınlık gelecek kurmaktır. IŞİD zihniyeti orada yenildi, burada canlanmasına asla izin vermeyeceğiz.

“Kader ortalığını birlikte sahiplenmek istiyoruz”

Büyük barış, işte burada halkların buluşmasını engelleyen fiziksel, zihinsel ve siyasal sınırları anlamsızlaştırmakla kurulabilir. Şimdi duvarlar örüyorlar ama biz sevgi bağları, gönül bağları kurmak istiyoruz. Kader ortalığını birlikte sahiplenmek istiyoruz. O nedenle HDP’nin barışı, bu ülke ve bölge içindir. HDP’nin hedeflediği demokratik yaşam bütün halkların ortak geleceği içindir. Bunu da başaracak gücümüz vardır.

Yeter ki örgütlülüğümüzü güçlendirelim, birliğimizi her daim sağlam tutalım. Başarının yolu buradan geçer. HDP bunu başaracak güçtedir. Ama karşımızda her türlü zulüm yöntemini, hileyi, dalavereyi kullanmak zihniyetinde olan bir iktidar bloku var. HDP’ye kapatma davası açtırıyorlar. Bizi korkutacaklarını, çaresiz bırakacaklarını zannediyorlar. HDP çaresiz olmaz, çaresiz kalmaz. HDP halkın gücüyle çareler de yollar da üretir. Halkın inancı yeni yollar da inşa eder. Biz bu yolları birlikte inşa edeceğiz. Bu ülkenin tüm halklarına, bu ülkenin tüm insanlarına demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir geleceği mutlaka getireceğiz.

“Gelin birlikte yürüyelim, çünkü birlikte yürüdükçe büyür ve güçleniriz”

Mutlaka böyle bir geleceği inşa edeceğiz. Bunu elbette sonuna kadar yapma mücadele gücümüz vardır. Ancak bunca zorbalık, soygun, talan, inkarcılık ve tekçilikle mücadele yükü sadece HDP’nin omuzlarına bırakılarak alt edilemez. HDP mücadele eder, halklarla birlikte yolunda yürür ama eğer gerçekten geleceği birlikte inşa edeceksek, büyük barışı ve demokrasiyi getireceksek en geniş demokrasi ittifakını da kurmak zorundayız.

İşte onun için uğraşıyoruz. Bu ülkenin bu zorbalıktan, zulümden, soygundan, talandan kurtulması için en geniş demokrasi ittifakını kurmaya çalışıyoruz. Bu ittifak sadece belli gruplar ve çevrelerle sınırlı değildir. Türkiye’nin bütün mazlumlarını, dışlananlarını, sömürülenlerini kapsayacak geniş bir özgürlük, kurtuluş, barış ve demokrasi ittifakı olacaktır. Bugün Türkiye’ye dayatılan iki yolun dışında başka yollar olduğunu da gösterecektir. Çağrımız bütün demokrasi güçlerinedir, bütün mazlumlara mağdurlaradır: Gelin birlikte yürüyelim, birlikte yürüdükçe güçleniriz ve güçlendikçe bu zalim rejimi, bu zorba iktidarı mutlaka değiştiririz.

“Müzakere ederlerse ortak aday fikrine de açığız”

Sevgili kardeşlerim bugün yine ittifaklar meselesi gündemde. Biz politikamızı aylardır anlatıyoruz. Diyoruz ki parlamento seçimlerine kendi ittifakımızla gireceğiz, en geniş demokrasi ittifakıyla gireceğiz. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi için de bütün muhalefet partileriyle diyalog ve müzakere istiyoruz diyoruz. Eğer muhalefet partileri bizlerle geçiş sürecini, önümüzdeki dönemin temel ilkelerini, seçime kadar olan dönemdeki haksızlıkların ve tahribatların tamiri konusunu müzakere ederlerse ortak aday fikrine de açığız.

Bugün 6 muhalefet partisinin başkanları bir araya geliyorlar, gelsinler çok iyi yapıyorlar. Diyalog, görüşme, tartışma iyidir. Ama HDP’yi yok sayan, bu diyalogda HDP’yle ilişki kurmayı HDP’yle müzakere yürütmeyi planına koymayan bir anlayışın Türkiye’ye nasıl bir gelecek vaat ettiğini de açılması gerekiyor. Bu masada oturanların önce mutabakata varması gereken şey güçlü parlamenter sisteme dönüş anlaşması olabilir, evet olabilir.

“HDP’ye düşmanca yaklaşan herhangi bir partinin kendini muhalefet saymaya hakkı yoktur”

Biz de bu konuda görüşümüzü açıkladık zaten. Ama asıl tartışılması gereken şey bu ülkeye güçlü demokrasiyi ve kalıcı barışı nasıl getireceğimizdir. Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken güçlü demokrasi, kalıcı barış ve gerçek adalet için HDP’yle müzakere etmek şarttır. HDP’yle diyalog içinde olmak, mutabakat aramak şarttır. Çünkü bu halkın demokrasi inancı, bu halkın barış talebi, bu halkın adalet hasreti bu ülkeyi dönüştürebilecek ve onu aydınlığa taşıyabilecek en temel güçtür.

Bu gücü yok sayarak Türkiye’yi bu bataklıktan, bu kısır döngüden, bu soygun düzeninden çıkarmak mümkün değildir. Bunu görelim ve yolumuzu serinkanlılıkla ve kararlılıkla belirleyelim. Kim ki HDP’yi düşmanlaştırır onun AKP ve MHP’den farkı yoktur. HDP’ye düşmanca yaklaşan herhangi bir partinin Türkiye’de kendini muhalefet gücü saymaya da hakkı yoktur. HDP’ye bu iktidarın özellikle de MHP’nin anlayışıyla yaklaşan herhangi bir oluşum, yapı ve partinin ülkeye barış vaat edecek herhangi bir hakkı, herhangi bir programı yoktur. O nedenle iktidarın dilinden uzaklaşın, zihniyetinden uzaklaşın diyoruz.

Aynı şekilde HDP’yi yok sayan, bu güçlü demokrasi dinamizmini, bu kararlığı yok sayan herhangi bir girişimin bu ülkenin halklarına inandırıcı bir aydınlık gelecek vadetmesi de mümkün olmaz. Biz mücadelemizde kararlıyız, yolumuza devam edeceğiz. Bütün toplum kesimleriyle diyalog ve müzakere yollarını kurmak için elimizden gelen her çabayı harcayacağız. Demokrasiye geçiş sürecini, barışın kurulması yolunu açmak için üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getireceğiz. Görevlerimizin ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz.

“Asıl anahtar buradadır, sizin elinizdedir”

Türkiye halklarına bir kez daha seslenmek istiyorum. Kim ki bu zorba, soygun, çete ve mafya rejiminin bir makyajla, süslemelerle, küçük düzenlemelerle devamına yönelmişse şimdiden dur demek gerekiyor. Şimdiden o anlayışlarını uyarmak ve bu yoldan vazgeçirmek için bütün demokrasi güçlerinin ağırlık koyması ve irade göstermesi gerekiyor. Bizler bu ülkeye ve bölgeye barışı, eşit ortak yaşam temelinde getirmeye kararlıyız. Bunun için üzerimize düşeni yapacağız, yapmaya devam edeceğiz. Yeni bir başlangıç için, bu soygun ve zindan düzenini değiştirmek için asıl kilit anahtar buradadır. Sizin elinizdedir. Bu anahtar ile bütün paslı kapıları açmak da bizim görevimizdir. Bütün Türkiye ve bölge halklarına sözümüzdür; mutlaka yapacağız, mutlaka başaracağız.

“Ne zaman bir zulüm politikası devreye sokulacak olsa önce bu topraklarda denemesi yapılıyor”

Bugün bir elektrik zulmü yaşanıyor değil mi bütün Türkiye’de, elektriğe %100’den fazla zam geldi. İnsanlar faturalarını ödeyemiyor, esnaf dükkanını kapatıyor. Burada Nusaybin’de kaç esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı, kaç küçük atölye çalışmalarını durdurmak zorunda kaldı biliyoruz. Biz kaç yıldır bağırıyoruz DEDAŞ zulmü bu toprakları kurutuyor diye. Hep söylüyoruz; ne zaman bir zulüm politikası devreye sokulacak olsa önce bu topraklarda denemesi yapılıyor, önce burada hazırlanıyor.

Yıllardır Mardin’in, bölgedeki pek çok şehrin çiftçileri DEDAŞ zulmüne karşı durmadan bağırıyorlar, ses çıkarmaya çalışıyorlar. Ama bu sesler ülkenin başka yerlerinde yeterince duyulmadığı için şimdi elektrik zulmü ülkenin tamamına yayıldı. Aynı şey savaş politikaları için de geçerli. Burada pişirilen bütün politikalar gün geliyor ülkenin tamamına yayılıyor. İşte bunları kökünden durdurmak için buradaki büyük mücadeleyi, büyük inancı ve kararlılığı görmek lazım. Türkiye’yi ve bu bölgeyi barış, demokrasi, adalet ve eşitlik yolunda değiştirecek güç buradadır. Bizleriz, sizlersiniz. Bu ülkede bu iradeyi, bütün halkları buluşturacak inanç da kararlılık da bizdedir. Büyük barışı da kuracak asıl program işte buradadır.

Em dizanin riya me vekirî ye. Hewce ye em yekîtî û rêxistina xwe xurttir bikin. Riya me, meşa me riya azadiyê ye. Hûn bimînin di xêr û xweşiyê de. Bi xatirê we. Allah’a ısmarladık.”

Paylaşın

Bakan Nebati, Yeni Teşvik Ve Tedbir Paketini Açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıkladığı yeni teşvik ve tedbir paketi kapsamında, işletmelere 6 ay ödemesiz, 24 ay vadeli, ihracatçılara 6 ay ödemesiz, 18 ay vadeli kredi desteği verilecek.

Enflasyonla mücadele için de halkın uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmesi için bir mobil uygulama devreye sokulacak.

Nebati, “ekonomik modelle yastıkaltı birikimlerin finansal sisteme kazandırılacağını ve bunun için Mart’ta 81 ilde birer tane, 2022’de de 1500 adet fiziki altn teslim noktası belirleneceğini, fiziki altının kuyumcular ve bankalar aracılığı ile sisteme sokulacağını, istenildiğinde de fiziki olarak geri çekilebileceğini” söyledi.

Bakan “Altın dönüşümlü mevduat hesabı ile vatandaşlar risksiz bir kazanç sağlayacak. Fiziki teslim noktasına yılsonuna kadar 10 bin kuyumcu katılmış olacak, Bankalarımız her ilde en az bir şubesi kuyumculuk faaliyetlerini sürdürecek hale getirilecek” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati şöyle devam etti;

“Hazine destekli 60 milyar liralık kefalet paketi açıklıyoruz. Bu bitince yenilenecek paketin ilk adımı. Yatırım destek paketi 25 milyar TL, ihracat destek paketi 25, işletme harcamaları destek paketi 10 milyar TL olacak.

“Yatırım destek paketi 24 ay ödemesiz dönem, 96 ay vadeli olacak. Her bir KOBİ için limit 25 milyon, büyük firmalar için 100 milyon TL olacak. İhracat destek paketi 6 ay ödemesiz dönem, 18 ay vade olacak. İşletme harcamaları destek paketi 6 ay ödemesiz 24 ay vadeli olacak”

“Elektrik fiyatlarındaki yükselişten serzenişte bulunanlar iyi bilsin, elektrik ve doğalgaz fiyatları reel fiyatların altındadır” diyen Nebati “döviz kurunda sağlanan istikrar enflasyonun düşmesine katkı sağlayacağını” savundu.

Nebati ayrıca “Üretim ve satış noktalarının gönüllülük esasıyla fiyat indirimlerine katkı vermesini sağlayacağız. Bir mobil uygulama devreye giriyor, vatandaş en yakınındaki en uygun fiyatlı ürünü bulacak.” diye konuştu.

Paylaşın

“Erdoğan, İmamoğlu’nu Olası Bir Aday Olarak Ciddiye Alıyor”

Almanya’nın saygın dergilerinden Der Spiegel tarafından yapılan analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu olası bir aday olarak ciddiye aldığı ifade edildi.

Der Spiegel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile kapsamlı bir röportaj yayınlarken, dikkat çekici yorumlarda bulundu. Dergide yayınlanan makalede, “Bugün belediye yarın daha da fazlası? İstanbul Belediye Başkanı, Erdoğan’a tehdit oluşturduğunu kanıtladı” başlığı kullanıldı.

Dergide, “İmamoğlu, bir siyasi yıldıza dönüştü ve gelecek seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı dikkate değer bir rakip olabilir. Der Spiegel’e konuşan İmamoğlu, neyi doğru yaptığını ve Erdoğan’ın neyi yanlış yaptığını açıkladı” yorumu yer aldı.

Dergide, İmamoğlu’nun ofisinin detayları da yer alırken, Türk bayrağının yanında Mustafa Kemal Atatürk’ün bir resminin olduğu belirtilirken, “Birçok Türk yetkilinin ofisinde Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün resmi ya da fotoğrafı yer alıyor. Fakat buradaki olağandışı. İmamoğlu bize resmi anlatırken, Atatürk’ün sırtı izleyiciye dönük olan bir vatandaşla konuştuğunu söylüyor. Bu resmi çok sevdiğini söyleyen İmamoğlu, Atatürk’ün vatandaşı dinlediğini söylerken, kendisinin de bir dinleyici olduğunu dile getirdi” ifadesi kullanıldı.

Sözcü’nün derlediğini habere göre, 2019’dan önce İmamoğlu’nun siyaseten Türkiye’de bir hiç olduğu kaydedilirken, “Fakat İstanbul belediye başkanı oldu ve o zamandan beri ismi sürekli 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın karşısında bir aday. İmamoğlu Erdoğan karşısında tehlikeli bir aday olabilir ve belki seçimden önce de yarışa dahil olabilir. Eğer muhalefet başarabilirse, seçimler erken alınabilir ve bunda hükümetin ülkenin ekonomik krizini kontrol edememesinin de payı var” denildi.

“Erdoğan’ın İmamoğlu’nu ciddiye alıyor”

Dergide Erdoğan’ın da İstanbul belediye başkanlığı yaptığı ve partisinin 15 yıl aralıksız İstanbul’u yönettiğine dikkat çekilirken, “Yüzlerce belediye işçisi hakkında soruşturma başlatılması, Erdoğan’ın İmamoğlu’nu olası bir muhalefet adayı olarak ciddiye aldığını gösterir” denildi.

İmamoğlu, ekonominin en büyük sorun olduğunu ve hükümetin “yapay gündemler” yaratarak dikkati dağıtmaya çalıştığını söylerken, “Ekonomik kriz yeni bir şey değil, son 4.5 yıldır devam ediyor. Pandemi dolayısıyla işsizlik arttı özellikle genç işsizliği. Bu aileler üzerinde bir yük oluşturuyor” derken belediyenin de ailelere yardım yaptığına dikkat çekti. İmamoğlu, göreve geldiğinde Halk Ekmek’in günde 700 bin ekmek ürettiğini fakat bu rakamın bugün 1.5 milyona ulaştığını da açıkladı.

İmamoğlu, belediyenin borçlarının ödenmeye devam edeceğini vurgularken, “Şu an ekonomik olarak hükümetten daha iyi durumdayız” dedi.

İmamoğlu, hükümetin kredi desteğine onay vermediğini ya da süreçleri yavaşlattırdığına dikkat çekerken, “İki buçuk yıldır kamu bankalarından tek bir kuruş kredi almadık. AKP’nin bizden intikam alma isteği vatandaşlara zarar veriyor. Hükümet, İstanbul’u kaybettikten sonra Türkiye’yi de kaybetmekten korkuyor” dedi.

Paylaşın

HDP’li Temel’den Dikkat Çeken Üçüncü İttifak Açıklaması

Ankara’da gerçekleşecek olan 6 siyasi partinin ittifak görüşmeleri öncesi Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Artı TV yayınında ‘3. ittifak’ çalışmalarında gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdi.

Gazete Duvar’ın aktarımına göre Tayip Temel, İyi Parti’nin tutumunun ortak aday konusunda ciddi engel oluşturduğunu söyledi.

“İYİ Parti faktörü Millet İttifakı’nın en büyük handikaplarından biridir. İYİ Parti mevcut ırkçı, milliyetçi zihniyetin kodlarını yüzde yüz taşıyan ve bunu Millet İttifakı’nda baskın hale getirmeye çalışan bir siyasi anlayış” diyen Temel “Müzakereye açık olduğunuzu söylemiştiniz. Fakat İYİ Parti’nin Millet İttifakı içindeki tutumu, ortak aday konusunda bir engel oluşturur mu?” sorusu üzerine özetle şunları söyledi:

Ciddi engel oluşturur. Buradan açık söylemek zorundayım, bizim kendi adayımızı çıkarma eğilimimizi giderek güçlendiren gelişmeler var Millet İttifakı’nda. Şöyle bir yaklaşımla karşı karşıya kalıyoruz… Yani Erdoğan karşıtlığı, AKP karşıtlığı uygulamalarından, pratik politikalarından dolayıdır.

Türkiye halklarına yaşattığı acılardan kaynaklıdır. Yoksa biz bir siyasi tercih olarak sadece Erdoğan karşıtlığına kilitlenmiş bir siyasi anlayış değiliz. Ama bunu istismar eden, bu karşıtlığı kendisine yontan ve ‘nasıl olsa bu karşıtlık orta yerde dururken diğer tarafın işine yarayacak hamlelerden imtina eden HDP ve HDP eksenindeki ittifak’ anlayışı sığ bir değerlendirmedir.

‘HDP kapatılsın’ diyeceksiniz, HDP’yi kriminalize eden devlet aklına hizmet edecek açıklamalarda bulunacaksınız, 6 parti bir araya gelip parlamenter sistemi tartışacaksınız, HDP’ye davetiye bile göndermeyeceksiniz ki HDP yan yana durma gibi bir ısrar içinde de değil… ekonomik krize karşı çağrı yapılıyor.

HDP’yi Meclis’te çoğunluğu bulunan 3. siyasi parti olarak yok sayacaksınız. Şimdi nereden tutacağız bu yaklaşımı. Biz de bugün aslında her yönüyle bu iki ittifaka yönelik tutumumuzu hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tartışmaya, değerlendirmeye devam ediyoruz.”

Tayip Temel, sosyal medya hesabından programın videosunu da “HDP’nin AKP MHP karşıtlığını kendine göre ele alan bir Millet İttifakı ciddi yanılgılar ile karşı karşıya kalır. HDP’ye doğru yaklaşmayanlara karşı bizim de hamlelerimiz olur…” notuyla paylaştı.

Paylaşın