Bakan Koca, Vaka Yoğunluğu En Çok Artan 10 İli Açıkladı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 ilin Samsun, Tokat, Ordu, Uşak, Artvin, Giresun, Karabük, Amasya, Çorum ve Adana olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 29 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında illere göre vaka sayılarını açıkladı.

Bakan Koca’nın sosyal medya hesabında paylaştığı haritaya göre, 29 Ocak-4 Şubat haftasında 100 binde Kovid 19 vaka sayısı İstanbul’da 894,82, Ankara’da 1279,73, İzmir’de 1229,37 oldu.

Açıklamaya göre 29 Ocak-4 Şubat arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 il Samsun, Tokat, Ordu, Uşak, Artvin, Giresun, Karabük, Amasya, Çorum ve Adana.

Vaka yoğunluğu 22-28 Ocak tarihleri arasında en çok artan 10 il Elazığ, Uşak, Iğdır, Tokat, Kırklareli, Rize, Kırıkkale, Isparta, Bayburt, Manisa olmuştu.

Bakan Koca’nın paylaştığı verilere göre 15-21 Ocak arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok Erzurum, Bursa, Çankırı, Yalova, Erzincan, Uşak, Batman, Elazığ, Siirt, Bayburt’ta artmıştı.

Bir önceki hafta vaka yoğunluğuna göre en çok artış Bingöl, İstanbul, Bolu, Rize, Kocaeli, Erzurum, Ankara, Bilecik, Tunceli ve Trabzon olmuştu.

Paylaşın

‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ Yürürlüğe Girdi

Öğretmenliğin kariyer mesleği olmasını öngören Öğretmenlik Meslek Kanunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylamasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun ile öğretmenler, “öğretmen”, “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olarak bölündü.

Uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı yüzde 20’den yüzde 60’a, başöğretmenlere ödenecek tazminat ise yüzde 40’tan yüzde 120’ye çıkarıldı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşılan Bakan Mahmut Özer’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Öğretmenlik Meslek Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Başta değerli öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim camiamıza hayırlı olsun. Tarihi nitelikteki bu adıma öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanımıza eğitim camiamız adına şükranlarımı sunuyorum.”

Kanunda neler var?

Kanunla öğretmenlik mesleği üç “kariyer basamağına” ayrılacak:

Aday öğretmenler

Aday öğretmen olabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, yükseköğretim kurumunda mezun olma, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ve Milli Eğitim Bakanlığınca yapılan sınavlarda başarılı olma şartı aranacak.

Aday öğretmenlik süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamayacak. Aday öğretmenler adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucu yani mülakatla öğretmenliğe atanacak.

Uzman öğretmenler

Aday öğretmenlik dahil olmak üzere en az on yılını dolduran, mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak üzere düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programını tamamlayanlar, uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlayanlar, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan öğretmenler, yazılı sınava başvuru yapacaklar. Bu sınavdan 70 ve üzerinde puan alan öğretmenler başarılı sayılacak ve uzman öğretmen sertifikası alacaklar.

Başöğretmenler

Uzman öğretmenlikte en az on yıl hizmeti bulunan, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası olmayan, uzman öğretmenlerden mesleki gelişime yönelik 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programını tamamlamış olan ve mesleki gelişime yönelik alanlarda başöğretmenlik için öngörülen çalışmayı tamamlayanlar, başöğretmen sınavına başvurabilecekler. Bu sınavda 70 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılacaklar.

Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan, uzman öğretmen unvanı için öngörülen doktora eğitimini tamamlayanlar, başöğretmen unvanı için yazılı sınavdan muaf tutulacaklar.

Ödemelerde değişiklik

Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanına sahip olanların, eğitim ve öğretim tazminatlarında iyileştirmeler yapıldı. Uzman öğretmenlere ödenen eğitim öğretim tazminatı yüzde 20’den yüzde 60’a, başöğretmenlere ödenecek tazminat ise yüzde 40’tan yüzde 120’ye çıkarıldı.

Birinci derece kadroda görev yapan öğretmenlerin ek göstergesi 3600’e çıkartıldı. Bu hükmün 15 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.

Paylaşın

Otomotiv Üretimi Ocak Ayında Yüzde 15 Azaldı

Otomotiv üretimi ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15 azalarak 90 bin 520 adet, otomobil üretimi ise yüzde 31 azalarak 47 bin 778 adet olarak gerçekleşti. Aynı dönemde otomotiv ihracatı 2021’in aynı ayını göre adet bazında yüzde 13 oranında azalarak 67 bin 799 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı ise yüzde 27 oranında azalarak 34 bin 999 adet oldu.

Haber Merkezi / Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2022 yılının Ocak ayına ait üretim ve ihracat adetleri ile pazar verilerini açıkladı. Buna göre, 2022 yılı Ocak ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 azalırken, otomobil üretimi yüzde 31 oranında azaldı. Ocak ayında toplam üretim 90 bin 520 adet, otomobil üretimi ise 47 bin 778 adet düzeyinde gerçekleşti.

2022 yılı Ocak ayında toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azalarak 39 bin 692 adet düzeyinde gerçekleşti. Ocak ayında otomobil pazarı ise yüzde 18 oranında azaldı ve 29 bin 20 adet olarak gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2022 yılı Ocak ayında üretim yüzde 14 seviyesinde artarken, ağır ticari araç grubunda yüzde 12, hafif ticari araç grubunda ise yüzde 15 seviyesinde arttı. 2021 yılı Ocak ayına göre ticari araç pazarı yüzde 7, hafif ticari araç pazarı yüzde 9 arttı, ağır ticari araç pazarı ise yüzde 1 oranında azaldı.

2022 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 13 oranında azalırken, otomobil ihracatı yüzde 27 oranında azaldı. Ocak ayında, toplam ihracat 67 bin 799 adet, otomobil ihracatı ise 34 bin 999 adet düzeyinde gerçekleşti.

2021 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 6 azalırken, Euro bazında ise yüzde 1 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 2,1 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 22 azalarak 623 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 17 azalarak 550 milyon euro seviyesinde gerçekleşti.

Paylaşın

İstiridyeli Crostini, Malzemeleri, Hazırlanışı

İstiridyeli Crostini, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 200 gr. kıyılmış istiridye
  • 4 büyük dilim ekmek
  • 3 yemek kaşığı tuzlu tereyağı
  • 2 yemek kaşığı doğranmış taze maydanoz
  • 1 arpacık, ince doğranmış
  • ¼ fincan sızma zeytinyağı
  • Servis için limon dilimleri

Hazırlanışı;

  • Fırını önceden 180 derecede ısıtın,
  • Bir fırın tepsisine yapışmaz sprey püskürtün veya parşömen kağıdıyla kaplayın,
  • Her dilim ekmeği dörde bölün, bir kenara koyun,
  • Küçük bir tavada tereyağını eritin. Ardından arpacık soğanı yumuşayana kadar maydanozla birlikte pişirin,
  • Her ekmek parçasının ortasına hafif bir girinti yapın,
  • Her bir ekmeği zeytinyağı ile fırçalayın, ardından az miktarda istiridye ve ardından küçük bir kaşık arpacık soğanı/maydanoz karışımını ekmeğin ortasına koyun,
  • Tüm rostinileri fırın tepsisine yerleştirin ve 10 dakika pişirin (piştiğinden emin olun),
  • Hala sıcakken limon dilimleri ile servis yapın,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Tavuk Cordon Bleu, Malzemeleri, Hazırlanışı

Tavuk Cordon Bleu, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 120 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

  • 4 adet tavuk göğsü
  • 1 çay kaşığı tuz
  • ½ çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
  • 200 gr. isviçre peyniri, ince dilimlenmiş
  • 200 gr. jambon, ince dilimlenmiş
  • ⅓ bardak çok amaçlı un
  • 2 büyük yumurta, hafifçe çırpılmış
  • 1 su bardağı ekmek kırıntısı
  • ½ çay kaşığı sarımsak tozu
  • ½ çay kaşığı soğan tozu
  • Bitkisel yağ
  • Garnitür için kıyılmış taze maydanoz (isteğe bağlı)

Peynirli dijon sos;

  • 1,5 yemek kaşığı tuzsuz tereyağı
  • 1,5 yemek kaşığı çok amaçlı un
  • 1 su bardağı süt, ısıtılmış
  • 1 çay kaşığı dijon hardalı
  • ¼ çay kaşığı sarımsak tozu
  • ¼ çay kaşığı soğan tozu
  • ¼ çay kaşığı tuz
  • ⅛ çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
  • ¾ su bardağı rendelenmiş gruyere peyniri
  • ¼ su bardağı rendelenmiş parmesan peyniri

Hazırlanışı;

Tavuğu hazırlayın;

  • 2 adet plastik sargının arasına büyük bir kesme tahtası üzerine 1 tavuk göğsü koyun. Yaklaşık yarım santim kalınlığa inceltene kadar bir et çekiç ile dövün,
  • Kalan 3 tavuk göğsü ile bu işlemi tekrarlayın,
  • Dövülmüş tavuk göğüslerini büyük bir kesme tahtası üzerine düz bir şekilde koyun ve 0,5 çay kaşığı tuz ve ¼ çay kaşığı karabiber ile tatlandırın,
  • Her tavuk göğsüne 50 gr. isviçre peyniri ve 50 gr. jambon koyun,
  • Her tavuk göğsünün küçük ucundan başlayarak sıkı şekilde rulo yapın,
  • Her ruloyu plastik sargıya sıkıca sarın, kapatmak için uçları bükün,
  • Tavuk ruloları bir tabağa koyun ve 30 dakika ile 1 saat arasında bekletin,

Tavuğu pişirin;

  • Fırını önceden 180 derecede ısıtın,
  • Bir fırın tepsisini folyo ile hizalayın,
  • Unu sığ bir kaseye koyun,
  • Ayrı bir sığ kasede yumurtaları hafifçe çırpın,
  • Üçüncü bir sığ kasede ekmek kırıntılarını, kalan ½ çay kaşığı tuzu, kalan ¼ çay kaşığı karabiberi, sarımsak tozunu ve soğan tozunu karıştırın,
  • Her tavuk ruloyu önce una sonrada yumurtaya bulayın,
  • Son olarak ekmek kırıntısında yuvarlayın,
  • Büyük, derin bir kızartma tavasına yaklaşık 1 cm. derinliğinde yağ dökün ve kızarma yapacak seviyede ısıtın,
  • Panelenmiş tavuğu sıcak yağa ekleyin ve tavuğun her tarafı altın rengi olana kadar kızartın,
  • Kızarmış tavukları fırın tepsisine yerleştirin ve yaklaşık 15 ila 20 dakika kadar pişirin,

Sos yapın;

  • Orta ateşte bir tencereye tereyağını ekleyin
  • Tereyağı eridikten sonra unu ekleyin ve sürekli karıştırarak 1 dakika pişirin
  • Sütü ekleyin, ve ısıyı orta-düşük seviyeye indirin
  • Dijon, sarımsak tozu, soğan tozu, tuz ve karabiberi ekleyin,
  • Bir kaynamaya getirin, sürekli karıştırın,
  • Gruyere peynirinin yarısını ekleyin ve karıştırın, gruyerenin kalan yarısını ekleyin ve tekrar karıştırın,
  • Parmesanı ekleyin ve karıştırın,

Servis;

  • Tavuk Cordon Bleu’yu maydanozla süsleyin ve üzerine sos serperek servis yapın,
  • Afiyet olsun…
Paylaşın

Trabzonspor’dan Şampiyonluk Yolunda Önemli Galibiyet

Trabzonspor, Süper Lig’in 25. haftasında en yakın takipçisi Konyaspor’u ağırladı. Trabzonspor, Konyaspor’u Edin Visca’nın golleriyle 2-1 devirdi ve şampiyonluk yolunda önemli bir galibiyet aldı.

Haber Merkezi / Trabzonspor, aldığı galibiyetle puanını 60’a yükseltirken İttifak Holding Konyaspor da bir maç eksiğiyle 48 puanda kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar; 

10. dakikada Trabzonspor, tehlikeli geldi. Nwakaeme’nin ara pasıyla ceza sahasına giren Abdülkadir, istediği kontrolü yapamadı ve top kaleci Sehic’te kaldı.

13. dakikada Cornelius yarı sahadan aldığı topla birlikte Konyaspor ceza sahası önüne kadar indi. Sağ taraftan ceza sahası içine koşu yapan Edin Visca ile topu buluşturdu. Meşin yuvarlağı önüne alan Visca’ya düzgün bir vuruşla Sehic’in solundan topu ağalarla buluşturdu. 1-0

18. dakikada Konyaspor’da Guilherme’nin ceza sahası dışından attığı şutta top farklı şekilde auta çıktı. 22. dakikada Ceza sahasına yakın bir mesafede topu kontrol eden Bakasetas, Visca’ya pasını aktarmak istedi, Guilherme’den seken top önünde kaldı. Yunan yıldızın yerden sert vuruşunda Sehic, son anda topu kornere çeldi.

26. dakikada Bytyqi’nin sol kanattan yaptığı ortaya Puchacz’tan önce yükselen Rahmanovic, kaleye çok yakın bir pozisyonda istediği kafa vuruşunu yapamadı ve Konyaspor net bir fırsattan yararlanamadı.

30. dakikada Nwakaeme, Skubic’in yaptığı faul sonrası yerde kaldı ve Trabzonspor, sol çaprazdan tehlikeli olabilecek bir mesafeden serbest vuruş kazandı. Bakasetas’ın muhteşem şutunda top üst direkten auta çıktı.

32. dakikada Trabzonspor, Konyaspor kalesini duran toplarla yokluyor. Bakasetas’ın ceza sahasına yaptığı ortada seken top Cornelius’un önünde kaldı. Danimarkalı forvetin şutunda top savunmadan döndü.

33. dakikada sağ kanattan çok süratli gelen Michalak, önce Puchacz’ı sonra Vitor Hugo’yu çalımladı ve ortasını yaptı. Ceza sahasında araya giren Denswil, son anda hamlesini yaptı ve tehlikeyi uzaklaştırdı. 43. dakikada Bakasetas’ın ceza sahası dışından sert şutunu Sehic iki hamlede kontrol etti.

61. dakikada Edin Visca’nın sağ taraftan kullandığı fual atışını ceza sahası içine gönderdi. Dorukhan’ın kafa ile arkaya aşırdığı topa Denswil’in kafa vuruşunda meşin yuvarlak yandan auta çıktı.

68. dakikada Nwakaeme, Konyaspor ceza sahası içinde müthiş bir mücadele ortaya koyarak savunma oyuncularının arasından çıkıp Edin Visca’yı gördü. Bu oyuncunun vuruşunda ise meşin yuvarlak kaleci Sehic’in solundan ağalarla buluştu. 2-0

83. dakikada ceza sahası içine yükseltilen topu göğsüyle kontrol eden Cikalleshi, top yere inmeden dönerek yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı Uğurcan’ın solundan ağalarla buluşturdu. 2-1

85. dakikada konuk takım, beraberlik golünü arıyor. Sol kanatta topla buluşan Bytyqi’nin uzak direğe attığı şutta top direğin yanından auta çıktı.

90+3. dakikada ağ kanattan atağa kalkan Yusuf Erdoğan topu orta alandaki Djaniny’e gönderdi. Djaniny’nin ceza sahasının soluna yönlendirdiği topu yakalayan Kouassi’nin vuruşu kalecide kaldı.

Stat; Medical Park

Hakemler; Mete Kalkavan, Ceyhun Sesigüzel, Alpaslan Dedeş

Trabzonspor; Uğurcan Çakır, Dorukhan Toköz, Denswil, Vitor Hugo, Puchacz, Siopis, Bakasetas (Hamsik dk. 71), Abdulkair Ömür (Berat dk. 82 ?), Edin Visca (Yusuf Erdoğan dk. 71), Nwakaeme (Kouassi dk. 83 ?), Cornelius (Djaniny dk. 62)

Konyaspor; Sehic, Skubic (Barış Yardımcı dk. 63), Adil Demirbağ, Abdulkerim Bardakçı, Guilherme, Soner (Mpoku dk. 65), Hadziahmetoviç, Michalak (Amilton dk. 74), Rahmanoviç (Endri Çekici dk. 79 ?), Bytygi, Ahmed Hassan (Cikalleshi dk. 64)

Goller; Edin Visca (dk. 13 ve 68) (Trabzonspor), Cikalleshi (dk. 83) (Konyaspor)

Kırmızı kart; İlhan Palut (maç bitimi) (Konyaspor)

Paylaşın

TİP Başkanı Erkan Baş: Erdoğan, And Olsun Ki Hesaplaşacağız

Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Müdahale Kongresi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen işçilerin, gençlerin, kadınların ve LGBTİ+’ların katılımıyla Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Kongreye birçok sendika, emek örgütü, siyasi parti temsilcisi ve hak arama mücadelesi veren yurttaşlar katıldı.

TİP’in sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Eşitlik, özgürlük, emek ve sosyalizm mücadelesinde TİP 61 yaşında! Dünden bugüne, bugünden yarına inatçı ve kararlı yürüyüşümüz sürüyor. Haydi başlıyoruz. Yerini al” denildi.

Kongrede konuşma yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş “Ey Sarayında oturup bu ülkeyi açlığa mahkum eden Tayyip Erdoğan! Ey bu Saray rejiminden beslenen patronlar, tarikatçılar, işbirlikçiler, mafya bozuntuları. And olsun ki hesaplaşacağız! Bu bir kurtuluş hareketidir. Kurtuluş için hesaplaşacağız! Kardeşler! Doğup büyüdüğümüz bu topraklara, bizi besleyen doğasına, bu mavi gezegene borcumuz var. Biz yıllardır direnmemize rağmen ‘Bu daha başlangıç’ demeyi Gezi’den öğrendik!” dedi.

Erkan Baş, sözlerine “Bize diyorlar ki ‘Siz zenginliğe düşmansınız.’ Hayır, biz yoksulluğa düşmanız! Eğitim, sağlık, tüm temel insan hakları tüm halka ücretsiz olacak! O, saraya muhalif olduğunu iddia eden tüm partilerin yöneticilerine sesleniyorum. Millet İttifakını uyarmayı borç biliyorum. Türkiye dün akşam yayımlanan o fotoğrafa sığmaz! Kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koyanı herkes affetse biz affetmeyiz!” diye devam etti.

Kongrede konuşan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, ”Adıyla sanıyla şanıyla sosyalist Türkiye Cumhuriyeti istiyoruz, bu kadar basit” sözlerine yer verdi. Ülkenin yüzde 99’u cahil diyenlere seslenen Sera Kadıgil, “Bu ülkenin yüzde 99’u çalışıyor, yüzde 1’i ise yiyor. Biz gece gündüz çalışalım, bunlarda yattıkları yerden yesinler. Bunca yalanın sebebi bu” diye seslendi.

Sosyalist Türkiye Cumhuriyeti’ni istemenin saçma olduğunu söyleyenlere de seslenen Kadıgil, “Saçma olan bizim istediğimiz dünya değil, saçma olan içinde yaşadığımız, maruz kaldığımız bu dünya” sözlerine yer verdi. “Bizim bir davamız var, planımız var” diyen Kadıgil, şu sözlerine şöyle devam etti:

“Saray rejimini yeneceğiz, sonrasında da ülkeyi patronlara teslim etmemizi bekleyenler varsa açıkça söylüyoruz çok beklerler. Biz sadece AKP’den değil, AKP’ler yaratan bu düzenin kendisinden kurtulmak istiyoruz. Bu yüzden diyoruz ‘Haydi başlayalım’ diyoruz. Okullarımızı, meclisimizi, derelerimizi, hastanelerimiz, hepsini bu haramilerden geri alacağız. Bu yolda yalnız değiliz.”

Paylaşın

EPDK’dan ‘Elektrik Ücretleri’ Açıklaması

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), belirlenen elektrik tarifelerinde, dağıtım şirketlerinin kazancı ve bu kazancın tüketicilerin elektrik faturasına etkisi üzerine yöneltilen iddialara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, dağıtım şirketinin ve görevli tedarik şirketinin (GTŞ) iki farklı tüzel kişilik olduğu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi;

“Dağıtım şirketi elektrik satışı yapmaz. ‘Kargo işi’ yani taşımacılık ile görevlidir. Dağıtım Şirketleri; dağıtım şebekesini işletmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak, arıza bakım ve onarım yapmak, bağlantı taleplerini karşılamak, gerekli şebeke yatırımlarını gerçekleştirmek ve tüm sistem kullanıcılarına ayrım gözetmeyen elektrik dağıtım ve bağlantı hizmetleri sunmakla görevlidir.

Dolayısıyla dağıtım şirketi elektrik satışı yapmamaktadır. Dağıtım şirketi kargo işi yani taşımacılık ile görevlidir. Şebekenin işletilmesinden sorumlu şirkettir. Bu şirketler 21 adet olup özelleştirme ile verilen şirket isimleri ile devam etmektedir.

“Tarifleri EPDK belirler”

Tüketicilere elektriği dağıtım şirketlerinin değil, GTŞ’lerin sattığı bilgisi verilen açıklamada, “Bu şirketlerin tarifeleri EPDK tarafından belirlenir. Bu tarifeler dışında şirketler kendi inisiyatifleri ile faturalarda oynama ya da zam yapamazlar” değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, GTŞ’lerin serbest piyasadan veya Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) üzerinden satın aldıkları enerjiyi serbest olmayan tüketicilere veya ikili anlaşması bulunmaya tüketicilere düzenlenen tarife üzerinden satmak zorunda olduğu kaydedilerek, “Bu şirketler, EPDK’nın belirlediği fiyattan farklı bir fiyat uygulayamaz” denildi.

Şirketlerin 32 kuruşa satın aldığı elektriği vatandaşa astronomik karlar ile satılıp satılmadığının ve gerçek rakamların ne olduğu sorusunun cevaplarına yönelik şu ifadeler yer aldı:

Sosyal medyada çokça atıf yapılan aşağıdaki Kurul kararında açıkça dağıtım şirketlerine teknik ve teknik olmayan kayıp için yaptığı satışlarda fiyatın 31,8592 kuruş/kWh olduğu ifade edilmiştir.

Ancak söz konusu fiyat, sadece enerji fiyatıdır. Herhangi bir vergi dahil değildir. GTŞ’ler nihai tüketicilere yaptığı elektrik satışının sadece yüzde 20’sini EÜAŞ’tan 31,86 kuruşa almaktadır. 2022 yılı için yapılan perakende satış tarifelerinde GTŞ’lerin yaklaşık 125 milyar kWh’lik bir elektrik satışı olacağı öngörülmüştür.

Bu elektriğin 25 milyar kWh’lik kısmı EÜAŞ’tan 31,86 kuruşa alınacağı, geri kalan 100 milyar kWh’lik kısmı ise spot piyasadan yaklaşık 150 kuruştan alınacağı öngörülmüştür. Dolayısıyla ağırlık ortalama enerji alım fiyatı 125 kuruş/kWh civarındadır. Devlet sübvansiyonu ile GTŞ’ler vatandaşlarımıza daha ucuza elektrik satmaktadır. Şirketlerin, EPDK’nın belirlediği oranların üzerinde kar etmesi ise mümkün değildir.

“Kesinlikle söz konusu değil”

GTŞ’lerin, EÜAŞ’tan 32 kuruşa elektrik alıp sanayiye 1 lira 75 kuruş, ticarethane 2 lira 74 kuruş, hanelere 1 lira 37 kuruş, 2 lira 6 kuruş fiyatlar ile satış yaparak yüzde 330-yüzde 546 kar yaptığı şeklindeki bilgi doğru değildir.

GTŞ’ler, düzenlenen tarife içindeki müşterilere yapacakları enerji satışından elde edecekleri kar oranı ‘Net Kar Marjı’ ile sınırlandırılmış olup bu oran 2021-2025 dönemi için yüzde 2,38 olarak belirlenmiştir. Yani iddia edildiği gibi 32 kuruşa elektrik satın alınarak astronomik düzeyde kar elde edilmesi kesinlikle söz konusu olamaz.

Açıklamada ayrıca, vatandaşların elektrik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin çalışmaları konusunda en iyi düzeyde ve gereken şeffaflıkla bilgilendirilmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yapılarak, şirketlerin, tüketicilerin en doğru şekilde bilgilendirmek için gereken hassasiyeti göstermesinin beklentileri arasında oldukları aktarıldı.

Paylaşın

Kovid 19’da Son Veriler Açıklandı: Günlük Can Kaybı 276

Kovid 19’da son 24 saatte 73 bin 787 yeni vaka tespit edilirken, 276 kişi hayatını kaybetti. Verileri yorumlayan Bakan Koca, “Bu yorucu gündemden hızla özgürleşmek, can kayıplarımızı azaltmak için vaka sayısını düşürmeliyiz. Aşı ve tedbir vakaları önler.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye’deki seyrine ilişkin olarak yeni verileri yayınladı. Açıklanan verilere göre, son 24 saatte, 419 bin 556 test yapılırken, 73 bin 787 yeni vaka tespit edildi. 276 kişi hayatını kaybederken, 70 bin 169 kişi sağlığına kavuştu.

Bakan Koca’dan uyarı

Güncel verilerle ilgili değerlendirmesini sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şu ifadeleri kullandı; 6-12 ŞUBAT ARASINDA toplam yeni vaka sayısı iyileşen sayısından 106 bin fazla. Omicron kaynaklı bu fark yatan hasta sayımıza belirgin oranda yansımadı. Bu yorucu gündemden hızla özgürleşmek, can kayıplarımızı azaltmak için vaka sayısını düşürmeliyiz. Aşı ve tedbir vakaları önler.

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en çok aşılamanın gerçekleştirildiği Osmaniye’yi, Ordu, Amasya, Muğla, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Balıkesir, Zonguldak ve Manisa takip etti.

Bakanlığın tablosuna göre Türkiye’de en az aşılamanın gerçekleştirildiği Şanlıurfa’yı sırasıyla Batman, Siirt, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Mardin, Bitlis, Ağrı ve Elazığ takip etti.

Bakanlığın 12 Şubat verilerine göre, dün 448 bin 347 test yapılmıştı. Dün, 86 bin 193 vaka tespit edilirken, 272 kişi hayatını kaybetmiş ve 73 bin 526 kişi sağlığına kavuşmuştu.

Paylaşın

Pervin Buldan: AKP Ve MHP İktidarını Biz İndireceğiz

Partisinin İzmir 4’üncü Olağan İl Kongresi’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bu ülkeyi bu hale getiren AKP-MHP iktidarının tam da bu dönemde bunları yapması kendi koltukların sağlama alması içindir. Biz bu yola asla izin vermeyeceğiz, onları iktidardan biz indireceğiz, biz düşüreceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Yapılan fahiş zamlara da değinen Buldan, “Halkın çarşısını pazarını yangın yerine çeviren bir iktidarla karşı karşıyayız. AKP-MHP iktidarını bu ülkeden göndermek bizim boynumuzun borcudur. Tarihin en büyük elektrik zamlarıyla Türkiye’yi karanlığa sürüklediler. Yapılan zamlar açıkça soygundur.” ifadelerini kullandı.

Pervin Buldan, konuşmasında, 6 muhalefet partisinin görüşmesine partisinin davet edilmemesini de değinerek, “İnsanların emeğini, alınterini sömüren bir iktidar var. Bunların karşısında da güçlü bir muhalefete ihtiyaç var. Dün 6 parti genel başkanı bir toplantı yaptı. Sosyal medyada 2Toplantıda neden HDP yok?2 denildi. Bizi tanımayanları biz hiç tanımıyoruz. Bizi yok sayanları yeri geldiğinde biz de yok saymayanları iyi biliriz.” dedi.

Buldan, konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında, “6 partiden birini ayırın diğerlerinin oy toplamı HDP’nin yarısı etmez. O yüzden biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz üçüncü yoldur. Bu yola bir gün herkes muhtaç olacak. Biz öyle kolay lokma değiliz. Demirtaş’ın dediği gibi: Biz demirden leblebiyiz ağzınıza alırsanız dişleriniz kırılır.” ifadelerini kullandı.

“Demokrasi ittifakı bir mücadele ortaklığıdır. Bizler umudu yeniden inşa ediyoruz. Türkiye’nin krizden çıkışı da bu ittifaka bağlıdır.” ifadelerini kullanan Buldan’ın partisinin İzmir 4’üncü Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşma şöyle;

“Merhaba, halklar bahçesi İzmir’in güzel insanları, hakikat ve barışın, barış mücadelesinin onurlu yoldaşları, Deniz Poyraz’ın güzel arkadaşları. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. İzmir’den Türkiye’nin dört bir yanına ışıklar saçan güzel kadınlar, geleceğimizin umudu sevgili gençler, hepinizi partim adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sevgili halkımız kıymetli misafirler, kongremize gelen değerli konuklar, sevgili kadınlar, sevgili gençler, İzmir 4. Olağan Kongremizi bugün gerçekleştiriyoruz. İki yıllık dönemde bu zorlu görevi üstlenen ve başarı ile bu görevi tamamlayan yönetime, il eş başkanlarına ve bütün arkadaşlarıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Yeni göreve seçilecek arkadaşlarıma yine bu zorlu süreçte, bizimle beraber yol yürüyecekleri için şimdiden teşekkür ediyor, yolları açık olsun diyorum.

“Sizlerle her gün büyüyor, güçleniyoruz”

İzmir’e her geldiğimde sizlerin büyük umuduyla karşılaşıyorum, sizlerin yüreğindeki cesaret, gözlerinizdeki parıltıyı görüyorum. İzmir halklar bahçesi bir kent. Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Çerkez’i, Laz’ıyla, Pomak’ıyla tüm inanç ve kimlikleriyle Türkiye mücadele tarihinin en önemli kentlerinden biridir. Onun için burada olmaktan büyük bir onur duyuyorum, mutluluk duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Biz sizlerle güçlüyüz, gün geçtikçe daha da büyüyor ve güçleniyoruz. HDP’nin gerçek sahipleri sizlersiniz. Bugün HDP’yi HDP yapan, HDP’yi var eden, HDP’yi büyüten ve güçlendiren siz değerli halkımıza, hepinize tekrardan selam olsun.

“HDP, meydanlarda, sokaklarda, işçilerin, kadınların, gençlerin yanındadır”

HDP için “mecalleri kalmadı” diyenler, “HDP artık bir kongre bile yapamayacak duruma gelmiştir” diyenler, “HDP’yi artık sokaklarda, meydanlarda göremeyeceksiniz” diyenler gelin bu bu salona bakın. Mecalimiz var mı yok mu görsünler. Bu salona baksın HDP’nin mecali var mı yok mu görsünler. Sadece kongrelerimiz değil elbette, meydanlarda, sokaklarda, işçilerin, kadınların, gençlerin yanında duran bir HDP gerçekliği var. Sadece kongrelerde değil, 8 Mart’larda, 21 Mart’larda, Newroz’larda alanlara baksınlar. HDP var mı yok mu işte orada görecekler.

“HDP her gün büyümeye devam ediyor, onlar siyaseten tükeniyorlar”

Gümbür gümbür geliyoruz, demokrasiyi isteyenler, barışı haykıranlar, özgürlüğü isteyenler, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyenler yani HDP’liler geliyor. Asıl onların mecalleri kalmadı, tükendiler, çöplüğe gidecekler haberleri olsun. Onlar siyaseten çökerken, HDP her gün büyümeye devam ediyor, onlar siyaseten tükeniyorlar.  HDP her gün güçlenmeye ve büyümeye devam ediyor. HDP’ye karşı kumpas peşinde olanlar bilsin ki kumpasları asla tutmayacak. İki tane kumpas davası açtılar. Biri Kobanî Kumpas Davası, bir diğeri HDP Kapatma Davası. İkisi de ellerinde patladı, çöktü. Her ikisinde de ortaya koyacak bir delil bulamadılar, bulamıyorlar. Bu kumpas davalarını kurarlarken demokratik siyaseti engelleyebileceklerini sandılar. Bu kumpas davalarını ortaya koyarken HDP’yi bitireceklerini zannettiler.

“Demokratik siyaseti ortadan kaldırmaya gücünüz yetmeyecek”

İntikam amaçlı olan her iki davada ortaya koyacak gerçek deliller olmadığı için onlar bitti ve tükendi. Onlara bir kez daha başaramayacaksınız, başaramayacaksınız, başaramayacaksınız diyoruz. Demokratik siyaseti ortadan kaldırmaya gücünüz yetmeyecek. Bizlerin siyaset yapmasını, HDP’nin Türkiye siyaseti ve tarihinde var olmasını asla engelleyemeyeceksiniz. HDP’siz bir Türkiye siyaset ve parlamentoyu amaçladığınızı iyi biliyoruz ama bunu başaramayacaksınız, çünkü halklarımız asla buna izin vermeyecek. Biz barış ve demokrasi dedikçe bizi kumpaslarla oyalamanın tek bir amacı var. Bu bizimle baş edemediklerinden dolayıdır. Biz her saldırı ve hukuksuzluk, haksızlık karşısında daha da büyüdük, güçlendik. Büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğiz. HDP’siz Türkiye ve siyaset tutmadı, tutmayacak. Bunu bir kez daha onlara gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz.

“Özgürce bir arada yaşama fikriyatını ortaya koyan tek parti HDP’dir”

Akıllarında sadece HDP var, çarpıyorlar, bölüyorlar, topluyorlar sonuç sürekli fiyasko çıkıyor. İstedikleri kadar toplasınlar, çarpsınlar, bölsünler HDP’yi asla kapatamayacaklar. HDP aynı zamanda bu ülkenin geleceğine yön verme gücüne sahip olmak, söz ve karar sahibi olmak demektir. Değişimin temel anahtarı sizlersiniz. Sizin örgütlü gücünüz, mücadelemiz, dik duruşunuz, direnişimizdir. Kürt’üyle, Alevi’siyle, Êzidî’siyle, Laz’ıyla Çerkez’iyle bu ülkede tüm dillerin, kimliklerin, inançların, hakların özgürce bir arada yaşama fikriyatını ortaya koyan tek parti HDP’dir. Bu böyle olmaya da devam edecektir. Bunu yaptığımız için bu kadar saldırı altındayız.

“Deniz Poyraz Kürt halkının ve bütün Türkiye halklarının yüreğinde yaşıyor”

Deniz Poyraz arkadaşımızı katlettiler. İzmir’de Türkiye’nin üçüncü büyük ilinde Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin il başkanlığında yoldaşımızı Deniz Poyraz’ı katlettiler. Katlettikten sonra özellikle bu cinayeti örtbas etmeye çalışan bir anlayışın olduğunu çok iyi biliyoruz. Deniz Poyraz’ı kimin katlettiğini, arkasında örgütlü gücü çok iyi biliyoruz. Bir katil tek başına bir katil değildir, arkasında organize bir güç vardır. Biz bu planın, örgütlerin, gücün kimler olduğunu biliyoruz. Biz bunu Çorum’dan Maraş’tan Sivas’tan Roboskî’den Gazi’den Ankara Garı’ndan Suruç’tan ve buralarda işlenen katliamlardan çok iyi biliyoruz. Bu salondaki bu coşku ve birliktelik Deniz Poyraz’ın katledilmesine verilen en büyük yanıttır. Deniz Poyraz ölmedi, milyonlar oldu, sel oldu. İzmir’in bütün sokaklarına yayıldı. Buradan bütün Türkiye’ye bütün dünyaya yayıldı. Deniz Poyraz’ı öldürdüğünüz sanıyorsunuz ama Deniz Poyraz Kürt halkının ve bütün Türkiye halklarının yüreğinde yaşamaya devam edecek.

“Duruşmayı il il kaçırabilirsiniz ama hakikatin açığa çıkmasını engelleyemeyeceksiniz”

Deniz Poyraz cinayetini örtbas etmeye ve yargılamayı Kayseri’ye taşıma isteklerinin olduğunu biliyoruz. Bu duruşmayı il il kaçırabilirsiniz ama hakikatin açığa çıkmasını asla engelleyemeyeceksiniz. Türkiye halkları başta kadınlar olmak üzere bu katliamı yapanların peşini bırakmayacak, hakikatin ortaya çıkmaması için bu mücadele devam edecek ve hakikat mutlaka ortaya çıkacaktır. Sevgili Deniz’e sözümüzdür, sana verdiğimiz söz mutlaka yerine gelecek. Senin umut ettiğin, arzuladığın, yarım kalan barış umudun bu ülkede mutlaka hayata geçecek. 84 milyon insanın özellikle AKP-MHP iktidarının yarattığı kara bir kışı geçirdiğini biliyoruz. Ülkenin kaynaklarına çöken talan düzeni, yaşamı her gün daha da zorlaştırıyor. Halkın cebini, sofrasını, çarşısını, pazarını, marketini yangın yerine çeviren bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu iktidar toplumun üzerine çöken siyasi bir afet, felakettir. AKP-MHP iktidarını bu ülkeden göndermek bizim boynumuzun borcudur.

“AKP ve MHP iktidarını biz indireceğiz, biz düşüreceğiz”

Bugün tarihin en yüksek elektrik zamları ile Türkiye’yi Edirne’den Hakkari’ye kadar karanlığın içine sürüklediler. Türkiye bütün tarihi boyunca en büyük zam, yoksulluk ve yolsuzluklarla karşı karşıya kaldığı bir dönemi yaşıyor. Bunların zihniyetleri karanlık olduğu için bu karanlık ortamları yaratmaya devam ediyorlar. Yapılan zamlar açıkça bir soygundur. Evlere gelen yüksek faturalar haraç ve soygun faturasıdır. Bunlar için halkın hiçbir önemi yoktur, varsa yoksa Saray’dır, 5’li çetedir, yandaşlarıdır. Halk açıkta mı karanlıkta mı, yoksullukla mı uğraşıyor, zamlarla mı pençeleşiyor umurlarında değil. Bütün bunlar için milyonlarca genç işsiz. Artık Türkiye’de yaşamak istemiyorlar, başka ülkelerde yaşamak için Türkiye’yi terk ediyorlar. Bu ülkeyi bu hale getiren AKP-MHP iktidarının tam da bu dönemde bunları yapması kendi koltukların sağlama alması içindir. Biz bu yola asla izin vermeyeceğiz, onları iktidardan biz indireceğiz, biz düşüreceğiz.

“Türkiye halkları ne AKP’ye ne MHP’ye mecbur da değil mahkum da değil”

Utanmadan, sıkılmadan bu yaşanan ekonomik krizi düzelteceklerini söylüyorlar. Zannedersiniz ki muhalefette onlar, iktidarda olan başkaları. Bütün bu çoklu krizlerin müsebbibi sizsiniz, ülkeyi talan ettiniz, çalıp çırptınız, ülkenin bütün kaynaklarını çıkarlarınız için harcadınız. Ülkenin bütün kaynaklarını savaşlara harcadınız. İşte bütün bunların faturası zamlar ile birlikte Türkiye halklarına geri dönüyor ama Türkiye halkları ne AKP’ye ne MHP’ye mecbur da değil mahkum da değil.

“İktidar ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor”

Önce zam yapıyorlar, arkasından yaptıkları zamları bir iki puan düşürüp sanki yeni bir şey yapıyormuş, ucuzluk yapıyormuş gibi halka yalan söylemeye devam ediyorlar. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar. Biz sizin bu yalanlarınızın farkındayız, halkımızın karnı bu yalanlarınıza tok. Artık aldatılacak bir Türkiye halkı karşınızda yok. Bugüne kadar hiçbir sorun çözemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkede Kürt sorunu var, Alevi sorunu, kadınların sorunu var, yoksulluk sorunu var, açlık sorunu var. İşte bu sorunlar orta yerde duruyorken “çözdük” diyen bir zihniyetin yalanlarını dinleyecek tek bir insan yok. Bu sorunlar çözülmeden Türkiye krizlerden asla çıkamaz. Bu sorunları yok sayan iktidarın ekonomik sorunları çözeceğiz demesinin hiçbir anlamı, kıymeti yok. Bu ülkede seller, depremler, felaketler, Pandemi oldu ve onlar halkı bu sorunlarla baş başa bıraktılar. Sel olan Karadeniz’e gidip halkın kafasına çay paketi attılar, yangın olan yere çıkıp yangını HDP’nin çıkardığın iddia ettiler. Deprem oluyor, depremden bile HDP’yi sorumlu tutan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Biz mücadelemizi ve direnişimizi asla ve asla onların siyasetine göre belirlemiyoruz, bir yerde sel, yangın, deprem olsa HDP oradadır, orada olmaya devam edecektir.

“İnsanları mağdur ediyorlar, karda kışta elektriksiz bırakmaya devam ediyorlar”

Şimdi kara bir kış var. Türkiye’nin birçok yerinde yağan kardan dolayı büyük mağduriyetler yaşadılar. Isparta’da insanlar 4 gün elektriksiz kaldı, insanlar soğuktan donmaya mecbur bırakıldılar. Başka bir yerde tweet atan bir öğrencinin, halktan birinin kapısına onlarca polisi göndermeyi bilenler, kardan kapalı olan yolları, Isparta başta olmak üzere birçok yerde insanları mağdur etmeye, elektriksiz bırakmaya devam ediyorlar. Güçlerini sadece yargıdan ve medyadan alan AKP iktidarının gücünün yettiği tek bir yer olarak gördüğü HDP ve Kürtler, size öyle bir ders verecek ki bir daha başınızı bile kaldıramayacaksınız.

“AİHM kararlarını tanımak zorundasınız”

AİHM kararlarını tanımayan, demokrasiyi, hukuku ayaklar altına alan bir iktidar var karşımızda. Adaletsizliklerin her gün çoğaldığı ve buna hizmet eden bir iktidar var karşımızda. Cezaevlerinde rehin olarak tutulan Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, İdris Baluken’in Gültan Kışanak’ın, Sebahat Tuncel’in, Ayla Akat Ata’nın 5 yıldır suçsuz bir şekilde cezaevlerinde tutulduğunu herkes biliyor. Bu insanların hiçbir suçunun olmadığını dünya alem biliyor. AİHM işinize gelince başvurduğunuz ama işinize gelmeyince tanımadığınız bir mekanizma değildir. AİHM’nin dokunulmazlıklar konusunda ihlal kararı verdiği karar önemli bir karardır. Bunu dikkate alınıp uygulanması gereken bir karar olarak görüyoruz. Sizin keyfinize göre uygulanmayacak bir karar değildir. AİHM kararını tanımak zorundasınız, Selahattin Demirtaş’ı da Figen Yüksekdağ’ı da İdris Baluken’i de Aysel Tuğluk’u da serbest bırakmak zorundasınız. Bunun lamı cimi yok, bu ciddi bir iştir. Türkiye bu kararları uygulamadığı için kaybeden bir ülke durumuna geldi. Buna da AKP-MHP iktidarı öncülük yapıyor.

“Ülkeyi bir tecrit ülkesi haline getirdiler”

Sadece bununla sınırlı kalmıyorlar. Halkın iradesini tanımayan, belediyelerimize kayyım atayan, Kürtlerin iradesini tanımayan, seçimlerde demokratik siyaset kanallarını ve insanların özgürce oy kullanmalarını engelleyen, seçeni cezalandıran ve cezaevine atan bir iktidar var. Yarın sandıklar kurulsun o belediyelerin hepsini tek tek sizden almazsak namerdiz. Ülkeyi İmralı’da Sayın Öcalan şahsında uygulanan tecritle ile bir tecrit ülkesi haline getirdiler. Tecrit artık Türkiye’nin her yerinde yaygınlaştı, yaygınlaşmaya devam ediyor.

“Bizi yok sayanları zamanı geldiğinde biz de yok saymasını iyi biliriz”

İnsanları evlerine hapsetmeye çalışan, insanların alın terini, emeğini sömüren, işçinin, emekçinin, üreticinin emeğini yok sayan bir iktidar var karşımızda. Bunların karşısında onları yenebilecek güçlü bir muhalefete de ihtiyaç var. Dün 6 siyasi partinin genel başkanları bir araya geldiler. Bu toplantıdan sonra sosyal medyada kıyamet koptu. Niye bu 6’lının içinde HDP yok diye soranlar oldu. Sevgili halkımız sizi tanımayanları biz hiç tanımıyoruz, bu da böyle bilinsin. Bizi yok sayanları zamanı geldiğinde biz de yok saymasını iyi biliriz. O 6 siyasi partinin birini ayırın, diğerlerinin oy toplamı HDP’nin yarısı bile etmez.

“Bizim yolumuz 3’üncü yoldur”

Bunun için hiç oralı olmamıza gerek yok. Bunun için biz kendi yolumuzda yürümeye devam edeceğiz. Yolumuz 3’üncü yoldur, 3’üncü yol. Bu 3’üncü yola bir gün herkes muhtaç olacak, bir gün herkes mecbur olacak. Bir gün herkes bizimle görüşmek için yanımıza gelecek, randevu isteyecek. Bundan hiç kimsenin kuşkusu ve şüphesi olmasın. Biz öyle kolay lokma değiliz. Biz sevgili Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi “demirden leblebiyiz, ağzınıza alırsanız dişleriniz kırılır.” Elbette ki biz demokratik bir muhalefeti, bir mücadele ortaklığını büyütmeye kararlıyız. Bu kararlığımız, cesaretimiz, irademiz her daim olacaktır. Demokrasi ittifakı dediğimiz bu yol mücadele ortaklığıdır. Bu güç birliği hem tarihsel hem de toplumsal bir ihtiyaçtır. Bu umudu yeniden inşa ediyoruz. Hepimize hayırlı olsun.

“Çıkış yolu demokrasi ittifakında buluşmaktır”

Türkiye’nin bu çoklu krizlerden çıkış yolu demokrasi ittifakında buluşmaktır. Bu birliktelik tüm Türkiye halkları, Türk’ün, Kürt’ün, Alevi’nin, Laz’ın, Çerkez’in bir arada yaşaması için elzemdir. Bütün bu birlikteliklerin sonunda Türkiye’nin bir barış ve huzur ortamına, özgürlüklere, adalete ve hakikate ulaşabileceği yarınları hep birlikte kuracağımıza bir kez daha söz veriyoruz. Yeter ki cesaretli, kararlı olalım ama aynı zamanda HDP’li olalım, HDP’de kalalım. Ahmet Kaya’nın dediği gibi umut sizdedir, yarınlar sizdedir. Umut HDP’dedir, kadınlardadır, gençlerdedir, tüm haklarımızdadır. Türkiye haklarındandır. Hepinizi sevgiyle selamlıyor, yolumuz açık olsun diyorum.”

Paylaşın