Beşir Göğüş Kimdir? Hayatı, Eserleri
12 Şubat 1915 yılında Gaziantep’te dünyaya gelen Beşir Göğüş, 17 Ağustos 1999 depreminde, Yalova’daki yazlık evinde, eşi ve kızı ile birlikte yaşamını yitirdi. İlkokul ve ortaokulu Gaziantep’te okuduktan sonra 1933’te Gaziantep Muallim Mektebi’nden mezun oldu.
1938’de Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsünün Dil ve Edebiyat Bölümü’nü bitirdi ve aynı yıl Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Fonetik ve Diksiyon Asistanı olarak çalışma yaşamına atıldı.
Asistan olarak çalışırken bir yandan da Müzik Öğretmen Okulu’nda Müdür Yardımcısı ve Türkçe öğretmeni olarak yaptı. Asistanlık kadrosunun kadırılması üzerine 1939-1950 yılları arasında Ankara’da çeşitli ortaokul ve liselerde Türkçe öğretmenliği ve müdür yardımcılığı görevlerini sürdürdü. 1942 yılında evlenen Beşir Göğüş iki kız çocuk babası ve iki kız torun sahibi oldu.
1944’te Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı bir yarışma ile ortaokullar için kitap yazmaya başladı. Eğitimci-yazar Kemal Demiray ile hazırladıkları Türkçe kitapları ile ödül aldı.
1950 yılında, Ankara’nın Saraçoğlu mahallesinde, Gazi Eğitim Enstitüsü’nün uygulama okulu işlevini görecek Namık Kemal İlk ve Orta Okulu’nun kurucu müdürü oldu. 1954 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi raportörlüğüne atandı.
1959 ve 1960 yılları arasında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek lise dengi okul programlarını incelemeler yaptı. Bu incelemeleri sırasında, ana dili eğitimi üzerine yazılmış yayınları toplayarak ülkeye dönünce bir süre bu konu üzerinde çalıştı; sonraki yıllarda bu kaynaklardan yararlanarak “İlkokullarda Türkçe Öğretim Kılavuzu” (1968) ve Orta Dereceli Okullarda Türkçe ve Yazın Eğitimi “(1978) adlı kitapları yazdı.
1963 yılında Milli Eğitim Bakanlığında Öğretmen Okulları Genel Müdür Yardımcısı, 1964 yılında başmüfettiş olarak görevlendirildi.
1966 yılında emekli olarak Türk Dil Kurumu’nda (TDK) yönetmen olarak çalışmaya başladı. Bu görevi sırasında, diğer çalışmaları yanında Halkevlerinin Atatürk Enstitüsü’nde TDK’yı temsil etti ve bir yıl süreyle başkanlık yaptı. 1975 yılında kendi isteğiyle TDK’dan ayrılarak yaşamının sonuna kadar Türk Dili ve eğitimi üzerindeki çalışmalarını sürdürdü.
1981’de Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokullar için Türkçe ders kitabı yarışmasını kazandı ve ders kitabı seçiminin serbest bırakıldığı 1980’lerin ortasına kadar Türkiye’deki tüm ilkokullarda onun kitabı okutuldu.
1981 yılında Hollanda’da kurulan Uluslararası Anadili Eğitim Örgütü’nün çalışmalarına katıldı. 1982 yılından itibaren bu örgütün Türkiye temsilcisi oldu ve bu örgütün isteği üzerine “Türkiye’de Türkçe’nin Anadili Olarak Öğretimi” ve “Türkiye’de Anadili Eğitimi Bibliyografyası” başlıklı araştırmaları hazırladı.
Güğüş, anadili eğitiminin edilgin “oku anlat” geleneğinden kurtarılıp etkin ve verimli bir yöntem kazanmasına çalışmış, bunun için Batı toplumlarında uygulanan “anlama ve anlatma”nın bütün alanlarıyla, çok yönlü uygulanmasını hem savunmuş, hem de bunu sağlayacak ders kitapları yazmıştır. Öğrencileri anadili metinleri üzerinde anlama, kuruluş, tür, dilbilgisi, sözcük incelemeleri ve kompozisyon yönlerinden çalışmaya yönlendirmek üzere hazırladığı ders kitapları, 1945 yılından itibaren uzun yıllar okullarda okutulmuştur.
Göğüş’ün eserleri arasında Türkçe, dilbilgisi kitapları ve sözlükler içeren on takim kitap bulunur. Göğüş, öğretmenler için de bu yöntemleri açıklayan ve uygulama yollarını gösteren biri çeviri olmak üzere yedi kitap yayınladı. Ayrıca eğitim, dil, edebiyat üzerine yazı ve araştırmaları yayınlandı. “Ziya Gökalp ve Dil Devrimi” ve Osmanlılardan beri Türkçe öğretimini analiz eden “Anadili Olarak Türkçe’nin Öğretilmesine Tarihsel Bakış” TDK yayınları arasında çıktı.
Ana dili programlarıyla ilgili uluslararası toplantılara Türkiye’yi temsilen katıldı. Başka uluslarının ana dili çalışmalarını inceleyip öğrendiklerini Türkiye’deki ana dili eğitim programlarına yerleştirdi. Uluslararası Anadili Eğitimi Örgütü’nün çalışmaları kapsamında Türkiye’eki ana dili eğitimi uygulamalarını inceleyen araştırmalar yaptı. Sevim Yücesan ile birlikte “Uluslararası Anadili Eğitim Örgütü Çalışmaları Çerçevesinde Türkiye’de Bir Türkçe Portresi” (1984) adlı bir kitap yayımladı.
Çalışmalarında, Atatürk’ün gösterdiği yolda Dil Devrimi’nin gerçekleşmesini ilke edindi ve yaşamı boyunca Türk çocuklarına etkili ve yararlı bir Türkçe ve edebiyat dersi verilmesinin yollarını aradı. Kurucularından olduğu Dil Derneği’nde Terim Kolu Başkanı olarak görev yaptı..