Babacan’dan “Normalleşme” Yorumu: Muhalefet Dikkat Etmeli

“Normalleşme” tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan DEVA Lideri Ali Babacan, “Normalleşmeden kasıt konuşuyor olabilmekse sonuna kadar destek veririz. Ama bu diyalog hiçbir zaman muhalefetin görevini yapmasına engel olmamalıdır. Yeterince eleştiremiyorsanız o da zarar verebilir” dedi ve ekledi:

“Normalleşme iktidarın ifadesi. Demek ki anormallik yaptıklarını kabul ediyorlar. Muhalefetin çok dikkat etmesi lazım. Biraz oralarda problem var. Benim gözlemim bu. Yeterince sağlam bir şekilde muhalif duruşu ortaya koymak lazım. Yanlışa yanlış diyebilmek lazım. Muhalefet ben daha iyi yaparım iddiasını ortaya koyması lazım. Biz her alanda görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Ansiklopedi büyüklüğünde çalışmamız var. İktidar olduğumuzda ülkeyi yönetmeye hazırız diyoruz. Bunu Türkiye’de yapan yok.”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Fetullah Gülen, yakın tarihimizde bu ülkeye en büyük zararı vermiş insanlardan birisi. Kurmuş olduğu yapıyı hain darbe teşebbüsüne kadar yönlendirebilecek, bu ülkenin Meclis’i savaş uçaklarıyla bombalanmasına sebep olacak kadar dengesini yitirmiş bir kişi. Keşke Türkiye’ye iade edilip, hesap verebilseydi. Başka bir hesap yeri ver, orada ne yapar bilmem. Sadece Türkiye’ye değil aynı zamanda dinimizin kutsallarını istismar ederek çok geniş kitleleri yanlış yönlendirdi. Ölmüş bir kişinin arkasından konuşurken dikkatli olmak lazım ama sonuç olarak bakıldığında bu ülkeye en büyük zarar vermiş birisi.

Bu tür örgütler bazı ülkelerin servisleri açısından çok elverişli örgütlerdir. Herhalde bugüne kadar o örgütü destekleyen, koruyan, kollayan her kimse işlerine yarıyorsa kullanmaya devam edeceklerdir. Örgütün sonu da gelebilir. Biz ülkemizi, devletimizi FETÖ ve benzer yapılardan korumak. Çok dikkat etmek lazım. Bu örgüt aynı zamanda kendini saklamayı bilmiş bir örgüt. Çok çok dikkat etmek lazım. Bu işin yolu şuradan geçiyor, devlete alımlarda mutlaka ehliyet ve liyakat gözetilecek. Belli kurumlarda öbeklenmeler, klikleşmeler olduğunda her zaman risktir. Ehliyet ve liyakata göre birimlerin oluşması lazım. Kamuya alımlarda ve terfilerde objektif kriterlere göre hareket etmesi lazım. FETÖ gider METÖ gelir bu ülkenin başı dertten kurtulmaz. Ehliyet ve liyakattan sapmamak durumundasınız. Türkiye Cumhuriyeti kendine dikkat etmesi lazım. Asla bir al-vere girilmemesi lazım.

Türkiye son 6-7 yıldır büyük bir çöküş içinde. Bu sadece ekonomi değil aynı zamanda hukuk, adalet ve ahlaki çöküş. Türkiye’de insanlık çöküyor şu anda. Kadınların başını keserek katledenleri mi ararsınız, Narin kızımızın katledilişi, yeni doğmuş bebeklerin canıyla oynayanları mı ararsınız. Türkiye’de kurumlar sağlam çalışmadan, yargı bağımsız, tarafsız çalışmadan, Türkiye’nin herhangi sorunu çözmesi mümkün değil. Ekonomi bir tezahürdür. Rakam olarak görürsünüz. Onun altındaki sosyal çöküntüyü biraz sonra fark edersiniz. Bugün Türkiye’de uyuşturucu problemi var. Yasadışı kumar. Cep telefonundan insanlar yasa dışı bahis oynuyor. Siz Instagramı kapatabiliyorsunuz, Twitter’ı yaşatabiliyorsunuz. Devlet bunlarla uğraşabilir. Vatandaşın bu işe yönelmesi biraz da alnının teri, bileğinin gücüyle bu memlekette para kazanmak zorlaştı. Para kazanmak için kısa yoldan köşeyi dönme metodları arıyorlar. İhale peşinde koşan, kendine açılmış özel alanlarda para peşinde koşan gençlerle dolu oldu bu ülke.

Ekonomi işin kolay tarafı. Bugün Cumhurbaşkanı olsam sağlam 10 kişiyi ekonominin başına koyarım. Haftanın 2 saatlik toplantılarla en geç 2 yılda düzelir. Büyük bir hasar oluştu. Sayın Erdoğan’ın ‘Alanım ekonomi, ekonomistim’ diye diye, damat döneminden bu yana çok büyük hasar oluşturdu. TÜİK niye şeffaf çalışmıyor? TÜİK bizim zamanımızda herşeyi açıklarken niye şimdi açıklamıyor. Merkez Bankası niye açıklamıyor? Aldığı sattığı dövizi yayınlamak durumda. Kur Korumalı Mevduat açıklandığı an ‘Bu devleti Hazine’yi batırma projesedir’ dedim. Şimdi ondan kurtulmak için kıvranıyorlar. Yüz milyarlarca dolarlık maliyeti oldu bu işin.

Maliye ve para politikası sıkıştırması gerekli. Şu anda Cumhurbaşkanı olsam hemen Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplarım. Bu anayasanın gereği. Sosyal tarafları dinlemesi gerekir. Kurumları bağımsız ve güçlendirmesi gerekiyor. TUİK’i dışarıdan denetletirsiniz anında düzelir. Tasarrufla ilgili ne yaptılar bugüne kadar? Gerçek tasarruf kamu alımlarında. Devlet 1 liralık ürünü 3 liraya mal ediyor. Deprem konutlarındaki maliyete bakıyoruz bire üç maliyetler artıyor. Maliyetler gerçek inşaat maliyetlerin çok üzerinde seyrediyor. Kamu alımlarıyla ilgili en ufak değişiklikler yapıldı. Mevzuatta acele işler diye madde var. AB’nin kamu ihale mevzuatı var. Niye gelip Türkiye’de uygulamıyorsunuz? Şu anda 28 ülke bunu uyguluyor. 28 ülkede yatırım olmuyor mu? Şeffaf ve açık olduğunda menfaat şebekeleri çalışmayacak.

Türkiye’de en önemli kayıt dışılık gayrimenkul sektöründe. Gerçek fiyatından tapu alınabiliyor mu? Ödediğinin çok altında bir fatura ile alabiliyor. Ekonomi yönetimi şu anda el atamıyor. Siyasetin kayıt dışı finansmanı oralardan geliyor. Oralardan geldiği için siyasi partiler dokunamıyor, konuşamıyor. Biz rahatız, konuşuyoruz. İmar değişiklikliği belediye meclisinden oybirliği ile çıkar. Partiler imar meclisinde anlaşıyor.

Sosyal medyada bu iş yeraldığında ancak toplumda farkındalık oluşuyor. Birileri cep telefonuyla bir şeyleri çekmediğinde toplumsal farkındalık oluşmuyor, buna üzülüyorum. Doğal yollardan kamuoyunda farkındalık ve hassasiyet oluşması lazım. Hükümetle, iktidarla ilgili olan herşeyi örtme çabası var. Haber olmasını engelleme çabası var. Sosyal medyada ancak birileri yakalarsa farkındalık oluşuyor. Yaşlı bakımında, tedavisinde özel hastanelerin sosyal güvenlik kurumu ile bütün ilişkisini masaya yatırmak gerekiyor. Daha fazla işlem yapıyormuş gibi fatura edip, rakamları devletten almaları ile ilgili şebeke olabilir. Bu soruşturma geniş denetimle yürümeli. Esas olan kural bazlı yönetim. Daron Acemoğlu Nobel İktisat Ödülü aldı. Kurumların inşası ve sağlam kurumların refaha katkısıydı Acemoğlu’nun konusu.

Hukuk adalet işlemiyorsa, yargı tarafsız işlemiyorsa. Yargı sağlam çalışsa, kimse korunup, kollanmasa, suçlu hak ettiği cezayı görse insanlar buna cesaret edemez. Kırmızı ışıkta geçtiğinizde hiçbir bedel ödemeyeceğinize inansanız bir süre sonra kim takar. Bir grup insan bir şekilde iktidarla ilişkim var arkam sağlam diye düşünüyor. Kuralların işlemesi ancak uymayana yaptırımla mümkün. Bu yaz 2 gün Singapur’daydım. Bir sürü kural tabelası var. Tabelaların altında ceza miktarı yazıyor. TIR şoförlerimizin kurallara uyma şekliyle Avrupa’daki kullanış şekli farkıdır. Demek ki kural bazlı yönetimle çok çok alakalı. Ülkemizin Cumhurbaşkanı anayasaya uymuyorum, Anayasa Mahkemesi’ne saygı duymuyorum diyebiliyorsa. Hele hele kurala uymayan bundan menfaat sağlıyorsa tutabilene aşk olsun.

“Refahın en yüksek olduğu 10 ülkenin 9’u parlamenter sistemle yönetiliyor”

Yeni anayasa çalışmaları ilan edildi. Sayın Kurtulmuş bizi davet etti. Kendisine anayasa çalışmamızı bıraktık geldik. Bizim güçlü bir parlamenter sistemini hedefleyen, güçler ayrılığını sağlayan, Meclis’i güçlendiren, temel hak ve özgürlükler konusunda çalışmamız hazır. Bizim kafamız parlamenter sistemde çok net. Çık kılpayı farkla alınmış bir referandumdu. İnsanlar yaşadı, sonuçları gördü. Biz kendi adayımızla çıktık, sayın Erdoğan çıktı, 52’ye 48 çıktı.Şimdi kamuoyu araştırmalarında parlamenter sistemi isteyen vatandaşlarımızın sayısı çok. Sorulduğunda cevap veriyorlar. Biz partimizi kurarken dünyaya baktık. Hukukun üstünlüğünde ilk 10 ülkenin 9’u parlamenter sistemle yönetiliyor. Refahın en yüksek olduğu 10 ülkenin 9’u parlamenter sistemle yönetiliyor. Başkanlık sisteminin de tek tük başarı örnekleri var ama parlamenter sistem o ülkenin vatandaşı için daha yüksek mutluluk üretiyor ve hukuk daha iyi yönetiliyor.

Türkiye’de niye enflasyon patladı? Tek kişinin ısrarı ve inadı yüzünden. Gıda ve enerji enflasyonu neden dünyada en yükseklerde? Bir kişinin koskoca sistemi yanlış yönlendirmesiyle. Sağlam kurumlarınız, bağımsız çalışan Merkez Bankası yoksa, parlamento denetim görevini yapamıyorsa bir kişinin hataları koskoca ülkeyi bir yere götürüyor. Vatandaşlarımızın nihai oy tercihi, sadece ekonomi, enflasyon değil, bir bütüne bakıyor. 2023 seçimlerinde açık söyleyeyim, 6’lı masadaydık. Vatandaşlarımızı kavgasız, gürültüsüz bu ülkeyi yöneteceğimize ikna edemedik.

Normalleşmeden kasıt konuşuyor olabilmekse sonuna kadar destek veririz. Ama bu diyalog hiçbir zaman muhalefetin görevini yapmasına engel olmamalıdır. Yeterince eleştiremiyorsanız o da zarar verebilir. Normalleşme iktidarın ifadesi. Demek ki anormallik yaptıklarını kabul ediyorlar. Muhalefetin çok dikkat etmesi lazım. Biraz oralarda problem var. Benim gözlemim bu. Yeterince sağlam bir şekilde muhalif duruşu ortaya koymak lazım. Yanlışa yanlış diyebilmek lazım. Muhalefet ben daha iyi yaparım iddiasını ortaya koyması lazım. Biz her alanda görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Ansiklopedi büyüklüğünde çalışmamız var. İktidar olduğumuzda ülkeyi yönetmeye hazırız diyoruz. Bunu Türkiye’de yapan yok.

Vatandaşlarımıza ‘DEVA Partisi hakkında kanaati nedir?’ diye sorun. Taksi şoförüne sorun. ‘İyi yönetir, güvenilir ve sorunu çözer’ diyor. Bizim aynı zamanda güçlenmemiz gerekiyor. Geçen hafta büyük kongremizde yeni bir süreç başlattık. Bir yanda iktidar var bir yandan da ne yapacağını ortaya koyamamış ana muhalefet var. Vatandaşımız bu ikisinden birine mahkum kalmamalı. Biz Türkiye için hedefleri ve hayalleri örtüşen partilerin daha yakın çalışması lazım üçüncü bir yol inşa etmesi lazım. Gelecek Partisi’nden ‘birleşme olabilir’ mi dendi. Heyetlerimiz çalıştılar.

İleride belki olabilir. Gerçek birleşmenin neticesinde çift başlı sonucu olmaması lazım. Şahıslardan bağımsız şekilde gerçek birleşme olması gerekiyor. Biz şimdi onu rafa koyduk, her zaman raftan inebilir. Daha fazla partinin ortak cephe oluşturmasına çalışıyoruz. Konuştuğumuz partiler var. Onların rızasını almadan isim telaffuzunu uygun görmem. Önümüzdeki aylarda vatandaşlarımıza ‘İki tarafa gönlünüzün olmadığını anlıyoruz, onun için güçlü üçüncü seçenek için yola çıktık, birlik ve beraberlik içinde karşınızdayız’ demek istiyoruz. Bu belli sayıda partinin güç ve enerji birliği. Seçime giderken ittifak halinde mi gidilir, nasıl listelerle gidilir. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda neler olur, zaman içinde konuşulur. Önce birlik ve baraberliği sağlayıp vatandaşımızın karşısına çıkmak.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir