Babacan’dan Dikkat Çeken ‘Ortak Aday’ Açıklaması

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan 6’lı masadaki liderler buluşmasından bir gün önce Kocaeli’nin Gebze ilçesindeydi. İlk mitingi Gaziantep’te düzenleyen Ali Babacan ikinci mitingini de Gebze’de yaptı.

Miting sonrasında gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Babacan 6’lı masadaki görüşmeye ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Habertürk’ten Sibel Erdem’in haberine göre; Babacan’ın açıklamalarından satır başları:

“İşleri çok zor. Sorunları çözecek kapasiteleri yok. Elle tutulur bir sağlık vardı. O da kötüye gitti. Kasımda seçim yüksek ihtimal değil ama olmaz diyemiyorum. Ekonomi düzelmeyecek, yönetilemeyen bir ülke haline geldi. Mayıs-Haziran, Kasım’dan daha kötü olacak. Fırsat penceresi görürlerse “Altı ay kaybederiz ama beş yıl kazanırız” diyebilirler.

Cumhurbaşkanı adaylığı, 6’lı masada gündem konusu değil. İsimler üzerinden bir tartışma yok. Kriterleri belirledik ve açıkladık. Spesifik isimler üzerinden hiçbir isim masaya gelmedi. İki ay önceki toplantıda çıktı bu kriterler. Kasım’da olursa seçim, kararının zaten Eylül’de alınması lazım. Orada da süreç çok hızlı işletilir. Toplumda sıhhatli bir tartışma devam ediyor. Her ay kamuoyu yoklamaları yapılıyor. Araştırma şirketleri soruyor o mu olsun bu mu olsun. Erdoğan’ın karşısına çıkarsa kim ne oy alır. Toplumda sıhhatli bir tartışma sürüyor açıkçası.

Şu anda konuşulan, anketlerde yer alan 4 ismin dışında başka isimler de görüyorum. Önümüz bayram aile ziyaretlerinde oralarda da konuşulacaktır. Bunlar iyi şeyler dolayısıyla toplumda adı geçen kişilerle ilgili yavaş yavaş kanaatler oluşuyor. Kanaatler değişebiliyor. Bir sene önce adı geçenlerde ilgili kanaatler hangi noktadaydı bugün hangi noktada. Bir senede belli değişiklikler oldu.

Bakacağız göreceğiz, bizim hedefimiz altı parti ortak aday göstereceğiz. İlk turda açık ara seçim kazanması lazım. Açık farkla olmalı ki kimse itiraz edemesin. İdeal bu ama baktık olmadı. Her şeyin sonu değil, 2018’de de her parti kendi adayını çıkardı, yine de partiler ittifak halinde seçime gitti. Ama bizim şu anda ana planımız, A planımız altı partinin ortak bir aday üzerinde uzlaşmasıdır. A planı bu olmalı ama olmazsa da her şeyin sonu değil. Bunun süreci daha hızlı ve sıhhatli işleteceğini düşünüyoruz.

Geçiş sürecinde ülke nasıl yönetilecek, biz diyoruz ki geçiş sürecinde ülke defacto parlamenter sistemle yönetilsin. Altı partinin ortak adayı ben yetkiyi aldım, kimse bana karışmasın sonuna kadar kullanırım anayasal yetkilerimi demesin. Altı partinin farklı farklı konulardaki düşüncelerini yok saymaması lazım. Bu partilerin ne dediğini hangi konularda iradesinin ne yönde olduğunu dikkate alsın dolayısıyla, geçiş sürecinin yol haritasının çok kıymetli olacağını düşünüyoruz. Kendi iç çalışmamızı oldukça ilerlettik. Sadece parlamenter sistem değil, parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritasında mutabakat sağlanmasını da önemli buluyoruz.

Madem altı parti parlamenter sistem istiyor, parlamenter sistemin ruhunu hemen yaşatalım, anayasa değişikliğini beklemeyelim. Bizim tercihimiz en kısa sürede parlamenter sisteme geçmek. Ama seçilen cumhurbaşkanının ve parlamentonun da beş yıllık görev süresini tamamlaması. Beş yıl komple bir paketi sunalım. Vatandaş da bir daha mı seçim demesin, kafası karışmasın.

Erdoğan’ın yeniden adaylığı tartışması

Hukukçuların kahir ekseriyeti cumhurbaşkanının ikinci dönem görev yaptığını söylüyor. Azınlıktaki hukukçular ise sistemin değiştiğini ve yeni sisteme göre bir daha aday olabileceğini söylüyor. Ama biz istiyoruz ki görev süreniz doldu ifadesini halk söylerse daha iyi olur. Sağlıklı olan bu.

Olumsuzluk ihtimaliyle masaya oturmak doğru değil, sıkıntılar olabilir bu yolculukta ama bunun kaygısıyla yolculuk olmaz. Niyet önemli. Her şey üzerine mutabık kalınmadıkça, hiçbir şey üzerinde mutabık kalınmamıştır kuralını ilk toplantıda konuştuk.

Babacan’ın adaylıkla ilgili sorulara yanıtları da şöyle oldu:

Aday konusunda bir metodolojiniz var mı?

Metodoloji, ortak anket falan konuşmadık. Her parti kendi çalışmasını yapar diye düşünüyorum.

Altılı masadan birisi mi aday olmalı, dışarıdan birisi mi olmalı?

Hangisi hayırlısı ise o olsun.

Önerilen isme 6 liderden 4’ü evet 2’si hayır derse ne olacak?

Altılı masada her şey mutabakatla, konsensüsle gidiyor. Oylama falan olmadı. Tek bir parti tek bir kelimeyi kabul etmiyorsa o açıklamayı girmiyor mesela. Altı partinin evet demesi… 4 parti evet dedi, 2 parti hayır dedi o öyle işlemez zaten. İşin ruhunda zaten mutabakat var. Bundan sonra da hedef mutabakat.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir