Babacan’dan “14 Mayıs” Açıklaması: Otoriterlik Mi, Demokrasi Mi?
DEVA Lideri Babacan, “Halkımız susar susar sandık günü söyleyeceğini söyler. Bu millet tüm derdini içinde yaşar ama sandıkta cevabını verir. 14 Mayıs günü aslında milletimizin önünde iki seçenekli bir referandum olacak. Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Tek akıl mı, ortak akıl mı? Fakirlik mi, zenginlik mi?” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Kilosu 30 lira olan soğan mı, bereketli, huzurlu sofralar mı? Kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir dil mi, herkesi kucaklayan kapsayıcı bir bakış mı? Oylarınızı yok sayan kayyumlar mı, oylarınızla göreve gelen seçilmişler mi? Özeti; kara kış mı, bahar mı?”
Millet İttifakı, Halil İbrahim Sofrasını büyütüyor. İttifakın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ittifak partilerinin liderleri, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları deprem bölgesindeki 8 ilde kurulan Halil İbrahim sofralarında milletle bir araya geldi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın durağı Diyarbakır’dı. Buradaki Halil İbrahim Sofrası buluşmasında konuşan Babacan, Ramazan Bayramı’nın üçüncü gününün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olduğuna dikkat çekti.
Babacan şöyle konuştu:
“Çocuk bayramımızın arifesindeyken, sizleri gözleri hafızamıza kazınan Ceylan’ın şehrinden selamlıyorum. Çocuklar daracık sokaklarda, dershane önlerinde, köy meralarında özgürce, güven içinde yaşasın diye buradayım. 7 yaşındaki Muhammedler, 6 yaşındaki Furkanlar için buradayım. 12 yaşındaki Ceylanlar, Uğurlar ölmesin diye buradayım. Çocukların ellerine silahlar verilmesin diye buradayım.”
Muratların, Hiraların, Ayşelerin, Baranların, Zeyneplerin, Semaların, Fatmaların, Berfinlerin, Mustafaların minicik bedenleri; uykudayken depremde yıkılan duvarların altında kalmasın diye buradayım.”
14 Mayıs seçimlerine yönelik mesajlar veren Babacan şunları söyledi:
“15 Mayıs sabahı demokrasi bayramına kavuşacağız. Çünkü bu seçim 7’den 70’e, doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye kazanacak. Bu seçim, evladına bayramlık alamayan analar kazanacak. Bu seçim, bayramda evine bir kutu baklava alamayan gözü yaşlı babalar kazanacak. Bu seçim, Ramazan ayında ucuz ekmek kuyruklarında bekleyen emekliler kazanacak.
14 Mayıs; kaybedeni olmayan bir demokrasi zaferi olacak. 14 Mayıs; doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm Türkiye’de kutlanacak. Tüm sokaklarda Türkçe, Kürtçe, Arapça, Lazca, Boşnakça şarkılarla türkülerle kutlanacak.
‘14 Mayıs’ta aslında iki seçenekli bir referandum olacak’
Halkımız susar susar sandık günü söyleyeceğini söyler. Bu millet tüm derdini içinde yaşar ama sandıkta cevabını verir. 14 Mayıs günü aslında milletimizin önünde iki seçenekli bir referandum olacak. Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Tek akıl mı, ortak akıl mı? Fakirlik mi, zenginlik mi?
Kilosu 30 lira olan soğan mı, bereketli, huzurlu sofralar mı? Kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir dil mi, herkesi kucaklayan kapsayıcı bir bakış mı? Oylarınızı yok sayan kayyumlar mı, oylarınızla göreve gelen seçilmişler mi? Özeti; kara kış mı, bahar mı?”