İşte… Dünyanın En Tehlikeli Seri Katilleri!

Hayatları pek çok film ve diziye ilham olan seri katiller kimileri için yalnızca bir şehir efsanesi olarak hafızalarının bir köşesinde yer edinir… Ancak gerçek tam tersidir… Kan dondurucu cinayetlere imza atan, dünyanın en tehlikeli seri katillerini sizler için sıraladık…

Mihail Popkov

İşlediği sabit 22 cinayet nedeniyle tutukluluğu devam eden eski polis memuru Mihail Popkov, 60 kişiyi öldürdüğü itirafından bulundu.

Mahkeme, toplamda 56 cinayete dair kanıt bulurken, cinayet kurbanlarının 55’inin kadın ve diğer bir kurbanının da Rusya’nın İrkutsk kenti yakınlarında bir polis memuru olduğunu ortaya çıkardı.

Arabasında yapılan aramalarda, DNA testinin pozitif çıkması sonrası 2012 yılında tutuklanan Popkov 22 ayrı cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Öldürdüğü polis memuru haricinde tüm kurbanları 16 ila 40 yaşlarındaki kadınlardan oluşan Popkov, vahşice katlettiği kadınları geç saatlerde gidecekleri yere bırakmayı teklif ederek kandırdığını itirafında bulunmuştu.

Popkov, öldürdüğü 56 kişi ile birlikte son zamanların en çok cinayet işleyen seri katillerinden biri olarak tarih sahnesinde yerini aldı.

Aleksander Piçuşkin

Rusya’nın başkenti Moskova’da, 2002 ile 2006 yılları arasında 48 kişiyi öldürmesi sonrasında tutuklanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Aleksander Piçuşkin, 64 kareli bir satranç tahtasının her bir karesi için bir kişi öldürmek istediğini ve her cinayet sonrasında tahtaya bir çizik attığını söylemişti.

Piçuşkin’in kurbanları genellikle Moskova’nın dışındaki bir parkta tanıştığı alkolik ve yaşlı erkeklerden oluşmaktaydı.

Andrey Çikatilo

Andrey Çikatilo, 1978 ile 1990 yılları arasında aralarında çocukların, gençlerin ve cinsel dürtülerini tatmin amacıyla öldürdüğü kadınların da olduğu 52 kişi katletmişti.

Rostov Kasabı olarak ta bilinen ve eski bir öğretmen olan Çikatilo, 1994 yılında idam edilmişi.

Samuel Little

Tutuklu bulunduğu ABD’nin Teksas eyaletinde yargılanmasına devam edilen Samuel Little, yaptığı itirafla tüm ABD’yi şoka uğratmıştı. Little, bu yılın kasım ayında görülen duruşmasında, 90 kişiyi öldürdüğünü itiraf etmişti.

ABD’nin Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) raporunda, Little’ın, onlarca yıl boyunca işlediği cinayetlerde genellikle uyuşturucu bağımlıları ve seks işçilerini kurban seçtiği belirtiliyor.

Öte yandan Little, 90 kişiyi öldürdüğünün kanıtlanması durumunda ABD tarihinin en çok cinayet işleyen seri katili olma unvanını elde edecek.

Niels Hoegel

Daha önce 6 kişiyi öldürdüğü kesinleşen ve yargılanmasına devam edilen Niels Hoegel, Ekim ayında görülen duruşmasında, 100 hastasını öldürdüğünü itiraf etmişti.

Eski bir hemşire olan Hoegel, son anda hastlarını yeniden canlandırmaya çalışmaktan duyduğu heyecan nedeniyle onlara aşırı dozda ilaç verdiğini açıklamıştı.

Soruşturmayı yürütenler, Hoegel’in kurbanlarının toplam sayısının 200’e çıkabileceğini görüşünde.

Gary Ridgway

ABD’li bir kaportacı olan Gary Ridgway, 2003 yılında 48 seks işçisi kadını öldürdüğünü itiraf etse de 1982 ile 1984 yılları arasında toplamda 90 kadar cinayetin zanlısı olduğundan şüphelenilmektedir.

İlk kurbanı ABD’nin Seattle kentinde bir su yolunda bulunması üzerine ‘Yeşil Nehir katili’ lakabını alan Ridgway, halen hapiste bulunmakta.

Harold Shipman

Aile doktoru Harold Shipman 2000 yılında,15 yaşlı hastasına ölümcül dozda morfin vererek ölümlerine neden olduğunu itiraf etmesi sonrasında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

‘Doktor ölüm’ lakabıyla da bilinen Shipman hakkında yürütülen soruşturmada, 1971 ile 1998 yılları arasında yaklaşık 250 hastasını öldürdüğü ortaya çıkmıştı.

İngiltere’nin en kötü seri katili olarak bilinen Shipman, 2004 yılında hapiste olduğu sırada kendisi asarak intihar etmişti.

Luis Alfredo Garavito

Seyyar satış görevlisi olan Luis Alfredo Garavito, 1991’den 1996 yılına kadar olan süre içerisinde, 189 erkek çocuğunu öldürmekten 2000 yılında 835 yıllık bir hapis cezasına çarptırılmıştı.

‘Genova Canavarı’ olarak ta bilinen ve Kolombiya doğumlu olan Garavito, kurbanlarıyla hayırsever, satıcı, rahip veya engelli birimiymiş gibi yaparak tanıştığı biliniyor.

Pedro Lopez Monselve

Ekvador’da genç bir kadını kaçırmaya çalıştığı sırada bir markette yakalanarak 1980 yılında tutuklanan Pedro Lopez Monselve,  Ekvador’un ceza kanunundaki üst sınır olan 16 yıllık hapis cezasına çarptırılan ‘And Dağları Canavarı’ daha sonra Kolombiya’ya iade edilerek, bir akıl hastanesine gönderilmişti.

Gönderildiği akıl hastanesinden kaçtığına inanılan Monselve’nin şu an 70 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

Paylaşın

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan AK Partililere ‘Kibir’ Uyarısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen ‘İnsanlığın Medeniyeti’ programında konuştu.

Erdoğan, konuşmasında yerel seçimlerin önemine değinerek, “Kibir ve büyüklenme bataklığına düşenin AK Parti çatısı altında yeri yok” dedi.

Fransa’daki eylemler üzerinden Batı’yı eleştiren Cumhurbaşkanı  Erdoğan, “Gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna soyunanlar Paris’te yaşananlar karşısında kör, sağır, dilsiz hale dönüştüler” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Türkiye’ye milyonlarca sığınmacı akın ederken, bizi sınırlarımızı açmaya davet edenler, kendi topraklarına yönelen aynı insanları dikenli teller ve duvarlar başta olmak üzere en sert tedbirlerle karşıladılar. Kim insan hakları savunucusu? Biz mi, onlar mı?

Artık hiç kimse ülkemize demokrasi, insan hakları, özgürlükler dersi vermeye kalkamaz.

Sadece darbe girişimi karşısında gösterilen duruş ile şehirlerimizde misafir ettiğimiz milyonlarca sığınmacıya gösterdiğimiz kardeşlik, bizi insan hakları ve demokrasi konusunda ibra etmeye yeter. Bundan sonra demokrasi ve insan hakları denilince sorun aranacak yer asla Türkiye değildir.

‘Partimize 15. zaferimizi yaşatmakta kararlıyız’

Türkiye insan hakları uygulamalarında modern çağa uygun adımları AK Parti döneminde attı. Ülkemizde hiç kimsenin kökeninden, inancından, kıyafetinden, insani tercihlerinden ötürü horlanmadığı, ötekileştirilmediği bir anlayışı hakim kıldık. Cebinde ay yıldızlı kimlik taşıyan herkesin ülkenin her yanında birinci sınıf muamele görebilmesini sağladık.

Gece gündüz çalışarak, 31 Mart 2019 akşamı partimize 15. zaferimizi yaşatmakta kararlıyız.

Hiçbir fiyakalı söz, hiçbir parıltılı söylem, hiçbir şaşaalı hayat biçimi, Batı’nın insan hakları ve özgürlükler konusundaki ikiyüzlülüğünü gizleyemez. Biz başından beri neysek bugün de oyuz.

Kibir ve büyüklenme bataklığına düşen, gözü şahsi çıkarından başka hiçbir şey görmeyenin, AK Parti çatısı altında yeri yoktur. AK Parti milletin partisidir. Milletin partisini milletten uzaklaştırmaya kalkan karşısında şahsımı bulur.”

Paylaşın

CHP’li Aykut Erdoğdu: Büyümedik Resmen Çakıldık

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, TÜİK’in üçüncü çeyreğe dair büyüme istatistiklerini yayınladığını belirterek, “Verileri bir cümleyle ifade etmek gerekirse çakılmanın resmi verisi geldi. Büyümedik resmen çakıldık. İnşaat ve betona dayalı AKP’nin ekonomi modeli inşaat ile çöktü” dedi.

Erdoğdu, TÜİK’in açıkladığı 1,6’lık bir büyümenin durgunlaşma demek olduğunu kaydederek, önümüzdeki dönemlerde daha fazla daralmanın beklendiğini söyledi.

Erdoğdu şöyle devam etti:

“Sırasıyla 7,3, 7,2 ve 5,3 büyüme oranlarından sonra yüzde 1,6 büyüme iddiası dengelenme sürecinin değil çakılmanın başladığına işaret. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış veriye bakarsak yüzde 1,1 daralma göreceğiz. Büyümenin bileşenlerine bakarsak, tarım sektörü yaz döneminin de etkisiyle yüzde 1 büyüyebilmiş. Ancak bu istikrarlı bir gidişatın işareti değil, zira Ağustos ayına ait istihdam rakamlarına göre son bir yılda tarımdaki ücretsiz aile işçilerinin ve ücretli çalışanların sayısı 250 bin kişi azaldı. Sanayi ise adeta yerinde saymış, sadece 0,3 oranında büyümüş. İmalat sanayi kapasite kullanım oranındaki tarihi gerilemeden de daralmanın düzeyini tahmin etmek mümkün.  Buradaki katkının ağırlıkla imalat sanayindeki binde 6 büyümeden geldiği söylenebilir. İmalat sanayi istihdamındaki yaklaşık 253 bin kişilik artış ile sadece binde 6 büyüme elde edilebilmiş. Makine teçhizat alanında gayri safi sabit sermaye oluşumunun yüzde 8,5 ile rekor düzeyde küçülmesi de bunda etkili. Yatırımlarda bu denli bir küçülme varken imalat sanayindeki istihdam artışının tek bir açıklaması sefalet ücreti ve kölelik koşullarından hallice çalışma ortamı olabilir.”

Yandaş müteahhiti besleme sona erdi

İnşaat sektörünün eksi 5,3 ile çakıldığını, buna karşılık gayrimenkul faaliyetleri alanında yüzde 2,3 oranında büyüme olduğuna işaret eden Erdoğdu şöyle konuştu:

“İnşaat ve betona dayalı AKP ekonomi modeli inşaat ile çöktü. Son 1 yıl içinde 200 binden daha fazla inşaat işçisi işini kaybetti. Kamu ihaleleri ile yandaş müteahhit besleme modelinin sonuna gelindi. Taksitli ticari kredilerde Ağustos- Ekim arasında yüzde 7,4 daralma varken takibe düşen ticari kredilerde ise yüzde 20 artış oldu. Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihraçları gibi çeşitli yöntemlerle müteahhitlerin zararını toplumsallaştırma hamleleri önümüzdeki süreçte daha da önemli hale gelecek.”

Yüzde 1,6 büyümeye önemli bir katkının genel olarak hizmet sektöründen geldiğine dikkat çeken Erdoğdu, “Hizmet sektörü bütün olarak yüzde 4,5 büyürken, bankacılık sektörünün de içinde olduğu finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 7,4 büyüdü. Daralan bir ekonomide finans sektöründe bu denli yüksek bir büyüme oranı izahat gerektiriyor” diye konuştu.

Buna ek olarak seçim ekonomisinin bir parçası olan kamu harcamalarının da etkisiyle kamu yönetimi, insan sağlığı ve sosyal hizmet alanında yüzde 10,2 gibi bir büyüme oranı görüldüğünün altını çizen Erdoğdu, büyümenin harcama yönünden bileşenlerine bakıldığında en dikkat çekici olanın kur şokunun etkisiyle daralan ithalat ve artan ihracattan kaynaklı katkı ve kamunun nihai tüketim harcamalarındaki yüzde 7,5 oranındaki artış olduğunu bildirdi.

Hane halkı hayatta kalma savaşı veriyor

Hane halkı tüketim harcamalarını ise yüksek enflasyon nedeniyle büyüme oranından bile daha az arttığını, hane halkının sadece yüzde 1,1 harcama ile kendisini ancak hayatta tutabildiğini ifade Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:

“Bunu daralan kredilerden de görmek mümkün. Tüketici kredileri Ağustos –Ekim arasında yüzde 2,6 oranında daraldı. Vatandaşların kullandığı konut kredisi hacmi yüzde 2,4 azalırken takibe düşen konut kredisi yüzde 4,7 oranında arttı. İmalat sanayiinde işgücü ödemelerine bakıldığında işçi başına yapılan ödemelerin son 1 yılda yüzde 12 oranında gerilediği görülüyor. Düzeltilmiş ücret payı ise son 3 yılın en düşük seviyesinde. Ücretli çalışan yurttaşlarımız son 1 yıl içinde ürettiği gelirin sadece yüzde 35,8’ini alabildi. Krizin ilk faturasını, krizde en küçük bir günahı bulunmayan ücretliler ödedi.”

Devletin nihai tüketim harcamalarında mevcut temposu olmasa çöküşün daha belirgin olacağını bildiren Erdoğdu açıklamasını şöyle tamamladı:

“Gayrisafi sabit sermaye oluşumu büyük darbe yemiş. İktisadi faaliyet kollarına göre sınıflandırmada mesleki hizmetler ve inşaat en yüksek gerilemeyi gösteren alanlar. Bu alanlar aynı zamanda milyonların istihdam edildiği alanlar. Eylül ve sonraki aylarda işsizlik katlanarak artacak. Ağustosta başlayan kredi çöküşü halen atlatılamadı. Elimizdeki veriler kredi piyasasının canlanması sağlanamazsa 2018’in son çeyreğinin de daralmayla biteceğini gösteriyor, çöküşün derinleşeceği anlaşılıyor.”

Paylaşın

CHP’li Öztrak: Krizin Faturası Emekçilere Ciro Ediliyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 2018 yılı üçüncü çeyrek rakamların ilişkin yaptığı açıklamada, “Ekonomide başlayan sert yavaşlama ve durgunluğun maliyeti ise emekçilere ciro ediliyor” dedi.

CHP’li Öztrak, yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin mevsim ve takvim etkilerinden arınmış rakamlarla yüzde 1.1 küçüldüğünü belirttiği açıklamasında, “Türkiye, ekonomik durgunluğa ilk adımını resmen attı” ifadelerini kullandı.

2018’in üçüncü üç ayında geçen yılın ayını dönemine göre makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 8,5, inşaat yatırımları ise yüzde 1,8 gerilediğini ifade eden Öztrak, “Aynı dönemde toplam yatırımlardaki gerileme ise yüzde 3,8 oldu. Böylece yatırım harcamaları 34 çeyrek sonra ilk kez düştü” dedi.

Faik Öztrak, 2018 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:

Ekonomik durgunluğa resmen ilk adım

2018’in üçüncü üç ayına ilişkin büyüme verileri, Türkiye ekonomisinin sert bir yavaşlama sürecine girdiğini ve ekonomide durgunluğun başladığını gösteriyor. Piyasalar 2018’in üçüncü üç ayında yüzde 2 büyüme beklerken, gerçekleşen büyüme yüzde 1,6 oldu. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış milli gelir rakamlarına göre ise yılın üçüncü üç ayında ekonomi, bir önceki üç aya göre, yüzde 1,1 daraldı. Böylece Türkiye ekonomisi ekonomik durgunluğa ilk adımını resmen attı.

Yatırım harcamaları 34 çeyrek sonra ilk kez geriledi

Özellikle yatırım harcamalarındaki sert daralma önümüzdeki günler için parlak bir tablo ortaya koymuyor. Yatırım harcamaları, 2009 krizinden bu yana ilk kez bu yılın üçüncü üç ayında daraldı. 2018’in üçüncü üç ayında, geçen yılın ayını dönemine göre makine ve teçhizat yatırımları yüzde 8,5, inşaat yatırımları ise yüzde 1,8 geriledi. Aynı dönemde toplam yatırımlardaki gerileme ise yüzde 3,8 oldu. Böylece yatırım harcamaları 34 çeyrek sonra ilk kez geriledi.

Sadece yatırım harcamalarında değil, hane halkı tüketim harcamalarında da sert bir yavaşlama olduğu dikkati çekiyor. Hane halkı tüketim harcamaları üçüncü üç ayda sadece yüzde 1,1 artarken, özellikle dayanıklı tüketim malı harcamalarında yüzde 23,9; yarı dayanıklı tüketim malı harcamalarında yüzde 4,5 daralma olması, tüketicinin zaruri harcamaları dışında harcamalarını kestiğini gösteriyor.

Sanayide çok sert fren; İnşaat sektörü resmen durdu

Gerek yatırım gerekse dayanıklı tüketim malları harcamalarında yaşanan sert yavaşlamanın üretim cephesinde, özellikle sanayi üretimini olumsuz etkilediği görülüyor. Nitekim, sanayi katma değeri yılın üçüncü üç ayında, geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 0,3 artış gösterdi, mevsim ve takvim etkilerinden arınmış sanayi katma değeri ise bir önceki üç aya göre yüzde 1,8 daraldı.

İnşaat sektöründe mevsim ve takvim etkisinden arınmış katma değer, ikinci üç aydaki yüzde 0,4’lük daralmanın ardından, üçüncü üç ayda da yüzde 0,9 daraldı. Böylece inşaat sektörü iki çeyrek üst üste gerilemeyle resmen resesyona (durgunluğa) girdi.

Krizin faturası emekçiye

Ekonomide başlayan sert yavaşlama ve durgunluğun maliyeti ise emekçilere ciro ediliyor. 2018’in üçüncü üç ayında işgücünün milli gelirden aldığı payın geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse bir puan gerilediği ve yüzde 31,6’ya düştüğü dikkati çekiyor.

Milli gelir 2011 seviyelerine indi

Yaşanan kur şoku ve ekonomik durgunluk dolar cinsinden milli geliri de aşağıya çekiyor. 2018’in üçüncü üç ayında 12 aylık dolar cinsinden GSYH 833 milyar dolar ile 2011 seviyelerine kadar indi.

En kötüsü geçmedi, önümüzde duruyor

Açıklanan yılın üçüncü üç ayına ilişkin veriler Türkiye ekonomisinde durgunluğun resmen başladığını teyit ediyor. Ekonomide yaşanan kur şokunun esasen 2018’in son çeyreğinde etkisini göstereceği dikkate alındığında Türkiye ekonomisi için en kötünün geçmediği, tersine tam önünde durduğu anlaşılıyor.

Saray algı yönetimini bıraksın, işini yapsın

Saray idaresi ise durumun ciddiyetini görmezden gelerek, algı yönetimi ve ardı gelmeyen aspirin cinsinden tedbirlerle seçimlere kadar durumu idare etmeye çalışıyor. Yaşanan krizin ağır yükünü ise başta emekçiler olmak üzere 81 milyon beraberce ödüyoruz. Saray İdaresinin atladığı ve görmek istemediği gerçeği biz kendilerine hatırlatalım: Milletimiz sağlam ferasetiyle, faturayı millete kesenlere, acı reçeteyi 81 milyona bölüştürmek isteyenlere Mart seçimlerinde okkalı bir tokat atmaya hazırlanıyor.

Paylaşın

Türkiye, 2018’in 3. Çeyreğinde Yüzde 1.6 Büyüdü

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre; Türkiye ekonomisi 2018 yılının 3. çeyreğinde yüzde 1.6 büyüdü. Beklenti büyümenin yüzde 2 seviyesinde gerçekleşeceği yönündeydi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla verilerini (büyüme rakamları) açıkladı.

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.3; ikinci çeyreğinde ise yüzde 5.2 büyüyen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyüdü.

Üretim yöntemiyle Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmini, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde 21.8 artarak 1 trilyon 13 milyar 453 milyon TL oldu.

Beklenti büyümenin yüzde 2 seviyesinde gerçekleşeceği yönündeydi. Türkiye ekonomisi geçen yılın aynı döneminde yüzde 11.1 büyüyerek, son altı yılın en yüksek çeyreklik büyümesini gerçekleştirmişti.

İnşaata sert daralma

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 1, sanayi sektörü yüzde 0.3 artarken inşaat sektörü yüzde 5.3 azaldı.

Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 4.5 arttı.

Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, 2018 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2.1 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1.1 azaldı.

Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7.5 arttı

Yerleşik hanehalklarının ve hanehalkına hizmet eden kâr amacı olmayan kuruluşların (HHKOK) toplam nihai tüketim harcamaları, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 1.1 arttı.

Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7.5 artarken gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 3.8 azaldı.

Mal ve hizmet ihracatı, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 13.6 artarken ithalatı ise yüzde 16.7 azaldı.

İşgücü ödemeleri yüzde 19.4 arttı

İşgücü ödemeleri, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 19.4 artarken, net işletme artığı/karma gelir de yüzde 22.2 arttı.

İşgücü ödemelerinin cari Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı geçen yılın aynı döneminde yüzde 32.5 iken bu oran 2018 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 31.6 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 52’den yüzde 51.8 ‘e düştü.

Paylaşın

Tüm Dikkatler Yine Chloe Ferry’nin Üzerindeydi

Televizyon yıldızı Chloe Ferry, erkek arkadaşı Sam Gowland ile Newcastle’da görüntülendi. Chloe, bedenini sıkı sıkı saran kıyafetiyle inanılmaz görünüyordu. Chloe, elbisesiyle uyumlu bir kombin oluşturmuştu.

Chloe Ferry, erkek arkadaşı Sam Gowland ile Newcastle’da görüntülendi. Kahverengi ve kolsuz bir elbise giyen Chloe Ferry, tüm dikkatleri üzerine çekti.

Chloe, bedenini sıkı sıkı saran kıyafetiyle inanılmaz görünüyordu. Vizon renginde el çantası taşıyan Chloe, elbisesiyle uyumlu bir kombin oluşturmuştu.

Paylaşın

Dolunay Obruk, Kulakların Pasını Sildi

Caz müziği sanatçısı ve besteci Dolunay Obruk, Maltepe Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde caz ve tango müzik meraklılarına benzersiz tınılar ve renkli sahne performansıyla keyifli bir konser verdi.

Maltepe Belediyesi’nin Aralık ayındaki sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen konser, müzikseverlerden büyük ilgi gördü.

Amerikan caz müziğinden geleneksel Türk halk müziğine uzanan bir repertuarla dinleyicilerin karşısına çıkan Obruk’un caz şarkıları, kulakların pasını sildi.

“Yalnızca” isimli albümünden de eserler seslendiren Obruk’un söz ve müzikleri kendisine ait eserleri dinleyicilerin beğenisini topladı.

Obruk “Katibim”, “Üsküdar’a Giderken” isimleriyle tanınan İstanbul şarkısına caz tınıları eklediği yorumuyla müzikseverlere keyifli vakit yaşattı.

Obruk’un “İstanbul Kafası” isimli eseri dinleyicilerin alkışlarını topladı. Obruk, tangonun sevilen eserlerinden, Necdet Koyutürk’ün yazdığı  “Papatya Gibisin” isimli tangoyu da seslendirerek dinleyicileri 1950’li yıllara uzanan bir müzik yolculuğuna çıkardı.

Paylaşın

Beşiktaş’a Lig’de Alanyaspor Freni: 0-0

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 15. haftasında deplasmanda karşılaştığı Aytemiz Alanyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Beşiktaş bu sonuçla 2 maç aranın ardından puan kaybı yaptı ve aldığı 1 puan sonrası 25 puana yükseldi. Alanyaspor ise bu sonucun ardından 16 puana çıktı.

Zirveye iyiden iyiye tutunmak için galibiyet parolasıyla çıkan Beşiktaş, Alanyaspor karşısında özellikle mücadelenin son dakikalarında baskı kursa da, istediği golü bulamadı ve maç başladığı gibi 0-0 sona erdi.

Alanyaspor cephesi maçın genelinde daha net pozisyonlar bulan taraf olarak dikkat çekerken, Akdeniz ekibi maçın uzatma dakikalarında yüzde 100’lük bir pozisyonda Karius’a takıldı ve beraberlikle yetindi.

Stat: Bahçeşehir Okulları

Hakemler: Alper Ulusoy, Volkan Ahmet Narinç,Hakan Yemişken

Aytemiz Alanyaspor: Haydar Yılmaz, Nskala, Tzavelllas, Merih Demiral, Baiano, Ceyhun Gülselam, Sackey, Djalma (Villafanez dk. 83), Efecan Karaca (Hasan Ayaroğlu dk. 90), Fernandes, Cisse (Bodo dk. 90)

Teknik direktör: Sergen Yalçın

Beşiktaş: Karius, Adriano, Vida, Necip Uysal, Gökhan Gönül, Medel, Dorukhan Toköz (Ların dk. 83), Mustafa Pektemek (Vagner Love dk. 62), Ljajic, Quaresma, Güven Yalçın (Oğuzhan Özyakup dk. 72)

Teknik Direktör: Şenol Güneş

“Bizim için kötü bir sonuç”

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Zaman zaman etkili olsak da düşündüğümüz oyunu oynayamadık. Pozisyon az ürettik. Son bölümde de gidip gelen oyunda top kayıplarından sonra pozisyon vermeye başladık. Soğukkanlı kalıp daha etkili atak yapamadık. Tatmin edici bir oyun oynamadık. Bizim için kötü bir sonuç” dedi.

“Kazanmamız gereken maçtı”

Alanyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Maçtan önce bir puan deselerdi konumumuz itibarıyla mutlu olabilirdim ama maalesef maçtan sonra bir puana mutlu olamadık. Çünkü kazanmamız gereken bir müsabakaydı” ifadelerini kullandı.

(Haber Kaos)

Paylaşın

Fenomen Dizi Game Of Thrones’un Final Sezonunun İlk Tanıtımı Yayınlandı

HBO’nun dünya çapında milyonlarca kişi tarafından takip edilen dizisi Game of Thrones’un final sezonu için ilk tanıtım videosu yayınlandı. Dizinin final sezonunun Nisan 2019 tarihinde yayına girmesi bekleniyor.

‘Dragonstone’ başlığıyla yayınlanan videoda herhangi bir görüntü ya da karakter bilgisi yer almıyor. Ancak, final sezonunda yer verileceği bilinen büyük savaşa ilişkin bazı ipuçları yer alıyor.

Görüntülerde, Daenerys’in eşderhasını ve kurtları buzlar sararken, ateşin ise ‘Lannister aslanını’ sardığı görülüyor. Dizinin final sezonunun Nisan 2019 tarihinde yayına girmesi bekleniyor.

Paylaşın

DİSK: Asgari Ücret 2800 TL Olmalı

Çok sayıda emek ve meslek örgütü, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, “krizin bedelini ödemeyeceğiz” diyerek, İstanbul Tophane’deki Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi.

Asgari ücretin en az net 2800TL’ye çıkarılmasını ve tüm ücretlere en az enflasyon oranında zam yapılmasını isteyen örgütler adına açıklamayı DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı yaptı.

Saygılı’nın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Etkisini her geçen gün daha derin hissettiğimiz ekonomik krize, ücretlerimizi eriten enflasyona ve hayat pahalılığına karşı direnen bizlerin 2019 asgari ücretine ilişkin söyleyecekleri ve buna ilişkin talepleri var.

Türkiye bir asgari ücretliler ülkesidir! Ülkemizde ortalama ücret, asgari ücret düzeyindedir. Kayıtdışı çalışanlarla birlikte toplam işgücünün 16 milyon olduğu ülkemizde 10 milyon kişi, asgari ücret civarında çalışmakta; önemli bir kısmı ise asgari ücretin dahi altında bir ücretle çalışmaktadır.

Ayrıca asgari ücret milli gelir artışının, yani ülke ekonomisinin büyümesinin de gerisinde kalmıştır. Son 20 yılda reel asgari ücret, kişi başına reel milli gelire göre yüzde 20 oranında gerilemiştir. Ülke ekonomisinin büyüdüğü süreçte artan karlar işçilerle paylaşılmamıştır. İşçiler aleyhine eşitsizlik her geçen gün büyümüştür.

Dün karını paylaşmayanlar, bugün “aynı gemideyiz” söylemleriyle karşımıza çıkıp krizin yükünü paylaşmaktan söz etmektedir. Krizden çıkış için ortaya atılan kemer sıkmaya, kamu harcamalarının azaltılmasına, düşük ücrete, vergi artışına dayanan neoliberal ekonomik model çökmüştür.

Neoliberal politikalarla krizden çıkışın mümkün olmadığı defalarca görülmüştür. Yaşanabilir bir memleket, ancak yaşanabilir bir ücret ile mümkündür. Kriz koşullarında asgari ücretin geçim koşullarına uygun artması hem işçiler hem ülke için yararlıdır. 2019 asgari ücreti böyle bir yaklaşımla belirlenmeli, geçim ücreti olmalıdır.

Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır. Asgari ücret yıllık olarak hesaplanmalı, tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücret enflasyon karşısında korunmalı, milli gelir artışından yararlanmalıdır. Asgari ücret net 2800 TL olmalıdır.”

Paylaşın