Özel’den Avrupa Birliği’ne Uyarı: Tek Adamla El Sıkışıp İşinizi Göremezsiniz

CHP Lideri Özgür Özel, Erdoğan ile görüşen AB Komisyonu Başkanı Leyen’e tepki göstererek, “Leyen’e AB’nin bu yeni pratiğini reddettiğimi belirtmek istiyorum. Seçim zamanı buradalar, görüşülüyor. Ama kriz zamanı gidiyor Erdoğan’a el sıkışıp işini görüyor. Burası demokrasidir her şeye rağmen. AKP-MHP dışında 11 siyasi parti var” dedi ve ekledi:

“Bu ülkeyi bir Orta Doğu coğrafyasının tek adam rejimi olarak göremezsiniz. Orta Doğu’daki güçlü adamlarla el sıkış, anlaş, görünür meseleleri söyleyin ama buzdağının altında dünya kadar haksızlık… AB’yi uyarıyorum. Karaya vuran Aylan bebekleri gördük. Yunanistan’ın patlattığın botlarda ölenleri gördük. Tek adamla el sıkış, anlaş, parayı ver… Sayın Leyen’e diyorum ki ‘Bu ülke Erdoğan’ın işlevsizleştirmesine rağmen parlamentosu olan, son seçimleri ana muhalefetin kazandığı ve son seçimlerde de iktidarı alacak olan bir CHP vardır. Tek adam ile el sıkışıp işinizi göremezsiniz!”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Parti Meclisi toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Gazete Pencere’nin aktardığına göre Özel’in konuşmasından öne çıkan bölümler şu şekilde: “Bugün Türkiye’nin gündeminde Suriye, sığınmacılar, terör ve Kürt sorunu meselesinin hep bir arada konuşulduğu gerçeği var. Malum CHP olarak sınır komşumuz Suriye ile Türkiye’nin ilişkilenme meselesine ilk başından beri karşıtıyız. Esad’a ilk başından beri demokratikleşmesi, Suriye’yi temsil edecek hükümete, demokratik seçimlere ve demokratik bir rejimlere ulaşması konusunda yaptığımız çağrının özü ve kökü buydu.

Erdoğan Suriye’de önce Esad’ı devirelim sonrasına bakalım anlayışına sahipti. Öncesinde Esad’la el ele fotoğraflar, tatile gitmeler… Esad birden diktatörlüğünü ilan etti de Erdoğan kavgaya mı karar verdi? Bir siyasi illüzyon çabası var. Oysa Esad hep diktatördü. O içimizi sızlatan hapishaneler hep doluydu. İşkence şüphesi hep vardı. Erdoğan o zamanlar Esad ile kol kolaydı. Esad bir günde diktatör olmadı. Türkiye’ye bir rol biçildi, Erdoğan da konum aldı. Esad’ı yıkmanın yollatını aradı, bu 13 yıl boyunca mümkün olmadı. Amerika ve İsrail’in planıyla, Rusya’nın ikna edilmesiyle Suriye’de rejime karşı Türkiye’nin silahsızlandırması gereken HTŞ Şam’a doğru yürüyüşe geçti.

Herkes biliyor ki Türkiye’de yapılan dünya kadar yanlışın sonucunda Türkiye kazanmadı. Türkiye 13 yılda 283 şehit verdi. Roketlerle dünya kadar sivil kayıp verdi. 4.5 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı var ve tam 200 milyar dolar kaybettik. Kazandık demek için ya para ya toprak kazanırsınız. 283 şehit vereceksin, sığınmacıların Türkiye’ye gelmesine sebebiyet vereceksin, para kaybedeceksin ve sonra ‘ben haklı çıktım’. Çıkmadın. CHP haklı çıktı. Türkiye’de 500 bin hane Suriyeli oturuyor şu anda.

Bir ülkede göç dalgasına sebebiyet vermenin ağır maliyetleri olduğunu öğrendik. Maalesef bedelini ödemeye de devam edeceğiz. biz Suriye’den Mustafa Kemal’den bize emanet dış politikanın ne kadar değerli olduğunu, şirket yönetir gibi ülke yönetilmeyeceğini öğrendik. Şimdi Suriyeliler için ülkelerine dönme vakti. Geçici sığınmacıların statüsününün belli bir takvim neticesinde sonlandırılması gerekiyor. Bakan diyor ki; Suriyelilerin dışında 2.2 milyon da düzensiz, kaçak göçmen var. Türkiye’de 6.5 milyona yakın kendileri burada olan ve ülkeye yük olan insan yaşıyor.

Türkiye 200 milyar dolar kaybetti hesabına itiraz eden varsa çıksın karşımıza alnını karışlayayım. Yüz tane 70 milyar demek bu… Emeklilere asgari ücret vermek için gerekli olan paranın 100 katı. Asgari ücreti 30 bin yapalım diyoruz ya. 30 binlik asgari ücret için lazım para 250 milyar. Bu para onun tam 35 katı. Bu para çok büyük bir para. Asrın felaketi dediler ya depreme. Asrın felaketinin maliyeti Erdoğan hesabına göre 100 milyar dolar; Suriyelilere harcadığımız para 200 milyar dolar. Deprem bizi bir kere yıktı, Erdoğan’ın Suriye politikası 2 kere yıktı.

“Tek adam ile el sıkışıp işinizi göremezsiniz”

Leyen’e AB’nin bu yeni pratiğini reddettiğimi belirtmek istiyorum. Seçim zamanı buradalar, görüşülüyor. Ama kriz zamanı gidiyor Erdoğan’a el sıkışıp işini görüyor. Burası demokrasidir her şeye rağmen. AKP-MHP dışında 11 siyasi parti var. Bu ülkeyi bir Orta Doğu coğrafyasının tek adam rejimi olarak göremezsiniz. Orta Doğu’daki güçlü adamlarla el sıkış, anlaş, görünür meseleleri söyleyin ama buzdağının altında dünya kadar haksızlık… AB’yi uyarıyorum. Karaya vuran Aylan bebekleri gördük. Yunanistan’ın patlattığın botlarda ölenleri gördük. Tek adamla el sıkış, anlaş, parayı ver… Sayın Leyen’e diyorum ki ‘Bu ülke Erdoğan’ın işlevsizleştirmesine rağmen parlamentosu olan, son seçimleri ana muhalefetin kazandığı ve son seçimlerde de iktidarı alacak olan bir CHP vardır. Tek adam ile el sıkışıp işinizi göremezsiniz!

Trump, Erdoğan’a ‘Çok güçlü bir ordu kurdu, çok zeki adam’ demiş. Keşke TSK’yı kastediyor olsa; HTŞ’yi kastediyor. Bu tonu hatırlıyor musunuz? Bu ton Trump’ın Erdoğan’a yazdığı tehdit mektubundaki ton. Şimdi sırtını sıvazlıyor. Bu açıklama sadece ve sadece bir övgü değil. Sopa göstermek var. Ona verdiği görev, ödev var. Aksi takdirde geçmişte ne oldu hatırla diyor. Bu açıklamaya sevinen AKP’lilere diyorum ki; o mektup beni ne kadar utandırdıysa bu ton da o kadar utandırdı. Türkiye’nin cumhurbaşkanı bunu haketmiyor. Böyle konuşamayacakları bir cumhurbaşkanımız olacak.

Örneğin; Avrupa’da geçici sığınma statüsü 6 aylık verilir. En fazla 4 kez uzatılır. sonunda ya bu işe son verilir ya da yeni bir statü verilir. Türkiye 2 milyondan fazla kişiyi 13 yıldır tutuyor. Şimdi o rejim yok, Esad yok. Gerekçe ortadan kalktı. İklim, yoksulluk ya da ekonomik kriz nedeniyle geçici sığınma statüsü verilemez. Önce teşvik ardından da ayrıcalıklar ortadan kaldırılarak memleketlerine dönmeleri için kanuni düzenlemelere yönelik bir devlet kararlılığının uygulanması gerektiğini de ifade etmek istiyoruz.

Türkiye’deki geriye kalan 2.2 milyon kişi… Yakalandığı halde sınır dışı edilmeyenler için ne düşündüğünü Erdoğan’ın açıklamasını istiyorum. Aklındaki şu; 6.5 milyon kişinin en az yarısını vatandaş yaparsam seçimlerde oy kullandırtırsam belki bir şansım olur diye kendi çaresizliğini ülkenin felaketine dönüştürmeye çalıştığını görüyorum. O yüzden isteyen gider, kalanlar başım üstündedir denmez. Onlar senin başın üstünde değil, milletin aşı üstünde.

Sokakta AKP’nin pompaladığı şeyler değil de ne zaman gidecekler ve asgari ücret konuşuluyor. Serimden önce ‘Gerekirse yılda 3 kez daha zam yapar böylelikle enflasyon ayarlamasıyla yılda 4 kez asgari ücret güncelleriz’ diyen Erdoğan 2024 yılı boyunca bir kez asgari ücret düzenlemesi yapmadı. Asgari ücretlinin kirasına, ulaşımına, temel gıda harcamasına baktığınızda asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Bu zam verildiğinde 30 bin lira oluyor. Oysa refah payı verilip 35-40 olması gerekir. Asgari ücretle ilgili beklentinin 30 ve üzeri olduğunu görüyoruz. Bizim asgari ücret beklentimiz 30, altında yokuz! Her yerde de bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz.

Erdoğan dün ilk kez altın hesabı yapmaya başladı. Türkiye’de çok şey konuşabilirsiniz altın hesabı şaşmaz. Evirmiş, çevirmiş tamamen çarpıtma hesaplar. Sen geldiğin gün Mahmut enişte kaç altın alıyordu, maaşı kaçtı? Bana pinpon topuyla gelme. Herkes kendi enflasyonunu biliyor. Kendi asgari ücretine göre bile kendi emeklisini ezmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu sürecin sonucunda Türkiye’de artık yüzü gülmesi gerekenlerin yüzünün gülmesini savunuyoruz. Tayyip Bey en son İsrail, Trump’ın yüzünü güldürdü. Sesinizi bastırmak için Suriye yaygarası yapıyorlar. Bu suni gündemin karşısında CHP olarak vatandaşın gündemini savunmaya devam ediyoruz.”

Paylaşın

Türkiye’de Evlenmenin Ortalama Maliyeti 1 Milyon Lira

Düğün organizasyonu, gelin ve damatlık, nişan yüzüğü, beyaz eşya, yatak odası ve oturma odası, küçük ev aletleri, çeyiz paketleri vesaire derken evlenmenin maliyeti 1 milyon lirayı buluyor.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da gerçekleştirdiği ziyarette, Gençlerle Buluşma programına katıldı. Gençlerin evlenmemesine tepki gösteren Erdoğan, “Gençler nedense evlenmiyor. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz; 30, 35, 40… alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım” demişti.

Gençlerin evlenmesinin önündeki en büyük engellerden biri ise ekonomik koşullar. İki genç evlilik yolunda ilerlemeye başladığında pek çok masrafla karşılaşıyor. Sözcü’nün yaptığı hesaba göre, gençlerin yeni bir ev kurma ve düğün masrafı olarak en ucuz harcamalarla dahi 750 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişiyor.

İstanbul’da düğün organizasyonu 200 kişi için ufak atıştırmalıklar, ses sistemi, fotoğraf çekimi ve sade masa düzeninin olduğu paketlerde 275 bin TL’den başlıyor, 500 bin TL’ye kadar çıkıyor. Gelin ve damatlık için de ortalama 50 bin TL gerekiyor. Teklif ve nişan yüzüğünün toplam maliyeti 50 bin TL olurken, harici başka takılar da istenirse işler iyice içinden çıkılmaz bir hale bürünüyor.

Bu aşamaların hepsini geçen gençler, 2+1 eve çıktıklarında ise bu kez de İstanbul’da en az 25 bin lira kira veriyor. Taşınma masraflarıyla bu tutar 100 bin TL’ye çıkıyor. Beyaz eşyalar 100 bin TL, yatak odası ve oturma odası takımı yine en düşük fiyatlarla toplamda 150 bin TL tutuyor. Küçük ev aletleri, nevresim takımları, mutfak eşyalarının yer aldığı çeyiz paketlerinin en düşük fiyatı da 25 bin TL. Hal böyle olunca da gençler ya evlenmiyor ya da evliliği ilerleyen yaşlara bırakıyor.

Bugün üniversite eğitimini tamamlayıp işe başlayan orta halli bir genç, 22-23 yaşlarında hayata borçla ve kredilerle yani birkaç sıfır eksiyle başlıyor. İşe girdiklerinde de maaşının çok büyük kısmı ile kirasını ödediği için birikim yapmak bir yana günlük hayatını kıt kanaat idame edebiliyor.

Paylaşın

Türkiye İle Avrupa Birliği Arasında “Suriye” Zirvesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede özellikle Suriye ile Türkiye – AB ilişkileri ele alındı.

Suriye’de Beşar Esat rejiminin devrilmesinin ardından ülkenin geleceğine ilişkin en üst seviyedeki diplomatik temaslar sürüyor. Bu kapsamda AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bugün Ankara’da görüştü.

Görüşmenin ardından ikilinin basın açıklamasında özellikle Suriye’nin yeniden imarı ve terörle mücadelede vurgusu yapıldı. Erdoğan Suriye’deki gelişmeleri detaylıca ele aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

“Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere, katılımcı bir idarenin tesisi noktasında hemfikir olduğumuzu gördüm. 61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık 1 milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalarda bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız.

Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkması mümkün değil. Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ve uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.”

Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ni geçen haftasonu yeniden açtığını hatırlatan Erdoğan, Türkiye’nin Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğini, bu süreçte Suriye’nin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, “Gerek DEAŞ, gerekse PKK ve uzantılarıyla mücadele görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye, her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir, yegâne NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DEAŞ’a ne PKK ve türevlerine yer yoktur” diye konuştu.

Ayrıca AB’nin, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılarla ilgili yükünü hafifletmek için sağladığı desteği gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini beklediklerini ifade eden Erdoğan, görüşmede İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarını da ele aldıklarını kaydetti.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de AB’nin Esat rejimini deviren muhalif gruplara öncülük eden Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve diğer gruplarla doğrudan temasta olacağını açıkladı. Von der Leyen, “Suriye’deki varlığımızı her zaman sürdürdük ancak şimdi bir adım daha atmalı ve HTŞ ve diğer gruplarla doğrudan angajmanımızı sürdürmeliyiz” dedi.

HTŞ, 2020 yılından bu yana AB’nin terör listesinde yer alıyor ve başta insan hakları ihlalleri olmak üzere, cinayetler, işkence, sivillerin rehin alınması ve zorla alıkoymalar gibi suçlamalarla anılıyor.

Von der Leyen ayrıca AB olarak Suriye’nin yeniden inşasına destek vereceklerini söyledi. “Desteğimizi yeniden inşa konusuna odaklanarak sürdürmeliyiz” diyen von der Leyen, AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasına da koşullu yeşil ışık yaktı. Von der Leyen, “Yaptırımların kaldırılması konusunda bir görüşme başlatmamız gerekecek. Ancak bu, sahada barışçıl bir geçiş konusunda gerçek bir ilerleme görüldüğü takdirde mümkün olabilir” diye konuştu.

Von der Leyen’den IŞİD uyarısı

AB Komisyonu Başkanı, Suriye’de terör örgütü IŞİD’in yeniden canlanmasına karşı da uyarıda bulundu. Von der Leyen, “Türkiye’nin bölgede istikrarın sağlanmasında oynayacağı önemli bir rol var. Birlikte terörizme karşı da uyanık olmalıyız. Özellikle Suriye’nin doğusunda IŞİD’in yeniden canlanması riski vardır. Bunun olmasına izin veremeyiz. Aynı zamanda Türkiye’nin meşru güvenlik endişeleri de karşılanmalıdır. Tüm azınlıklar da dâhil olmak üzere tüm Suriyelilerin güvende olması önemlidir” dedi.

“Suriye halkı barışçıl bir geçişi hak ediyor” diyen von der Leyen, bu geçişte toprak bütünlüğünün ve devlet kurumlarının korunması, tüm çeşitliliğiyle Suriye halkının isteklerinin yansıtılması gerektiğini vurguladı. Von der Leyen, en fazla Suriyeli’ye evsahipliği yapan Türkiye’nin çabalarından övgüyle bahsederek, AB’nin bugüne kadar Türkiye’ye Suriyeliler için 10 milyar Euro yardımda bulunduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:

“Bugün 2024 yılı için ilave 1 milyar euronun yolda olduğunu duyurmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu destek, diğerlerinin yanı sıra, Türkiye’deki mültecilerin sağlık ve eğitim hizmetlerini de destekleyecektir. Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri de dâhil olmak üzere göç ve sınır yönetimine katkıda bulunmaya devam edecektir. Sahada gelişmeler oldukça, bu 1 milyar Euro’yu Suriye’de ortaya çıkabilecek yeni ihtiyaçlara göre uyarlayabiliriz.”

Erdoğan ile AB Komisyonu Başkanı von der Leyen’in görüşmesinde Türkiye – AB ilişkileri de ele alındı. Erdoğan, AB üyeliğinin Türkiye için stratejik hedef olmaya devam ettiğini belirterek, “Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir” dedi.

Türkiye’nin AB üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya konulması konusundaki beklentiyi Ursula von der Leyen’le yaptıkları görüşmede ilettiklerini dile getiren Erdoğan, “Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladım. Kazan-kazan formülüyle ve karşılıklı saygı temelinde işbirliğimizi ilerletebiliriz” diye konuştu.

Türkiye ve AB ile arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“İki gün sonra yapılacak birlik zirvesinde ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle en kısa sürede Türkiye-AB Zirvesini yapmak suretiyle ilişkilerimizin olması gereken seviyeye çıkarmayı ümit ediyorum.”

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın

Fenerbahçe’den Dikkat Çeken Galatasaray Paylaşımı

Fenerbahçe, sosyal medya hesabından “‘Dursun Özbek: Benim kavgam, Türk futboluna herkes için adaleti getirmek içindir.’ sözüyle, adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!” paylaşımında bulundu.

Haber Merkezi / Fenerbahçe, sosyal medya hesabından, Galatasaray – Trabzonspor maçı hakkında dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Paylaşımda şu ifadelere yer verildi:

2024-25 Sezonu manşeti: “TFF ile düşmansınız (?!)”

16. Hafta Galatasaray-Trabzonspor Maç Özeti:

Faul Uydurulmasa: 2. golün yok!
88. dakikada aleyine penaltı çalacak cesaret yok!
Ofsayt yok sayılmasa 4. golün yok!
Üç (3) sarı kartın verilmemiş!
Bir (1) kırmızı kartın verilmemiş!
Adaletsizlikten şikayet (!) edip çığırtkanlık yapan riyakar yöneticin var!
Yabancı hakem sorusuna cevabın yok!

Türk spor tarihinin en büyük yalanı;

‘Dursun Özbek: Benim kavgam, Türk futboluna herkes için adaleti getirmek içindir.’ sözüyle, adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!”

Süper Lig’in 16. hafta maçında Galatasaray ile Trabzonspor, Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Hakem Kadir Sağlam’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray 4 – 3 galip ayrıldı.

Galatasaray’ın gollerini 8. dakikada Dries Mertens, 29. dakikada Yunus Akgün, 63. dakikada penaltıdan Michy Batshuayi ve ve 90+8. dakikada Ali Şahin Yılmaz (KK), Trabzonspor’un gollerini ise 17. ve 55. dakikada Ozan Tufan ve 51. dakikada Simon Banza kaydetti.

Galatasaray, bu galibiyet ile puanını 41’e yükseltti, Trabzonspor ise 16 puanda kaldı.

Paylaşın

Merkez Bankası Duyurdu: Konut Fiyatları Yüzde 29,4 Arttı

Konut fiyatları kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,8, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,4 oranında arttı. Üç büyük il incelendiğinde, konut fiyatları İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 26,2, 34,8 ve 26,7 oranlarında arttı.

Haber Merkezi / Konut fiyatlarının en çok arttığı iller ise Erzincan, Ardahan, Kars, Iğdır, Erzurum, Bayburt ve Ağrı oldu. Bu illerde konut fiyatları yıllık yüzde 40,7 artış gösterdi.

Konut fiyatları Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Muş ve Hakkari’de yüzde 40,1, Balıkesir Çanakkale’de yüzde 37,9, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’da yüzde 26,0, Adana Mersin’de yüzde 24,5 ve Antalya, Burdur, Isparta’da yüzde 14,9 arttı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2024 Kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı.

Buna göre; Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,8 oranında artarak 155,4 seviyesinde
gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,4 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 12,0 oranında azaldı.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 2,9, 3,4 ve 1,9 oranlarında artış gözlendi. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 26,2, 34,8 ve 26,7 oranlarında artış gösterdi.

Konut fiyatlarının en çok arttığı iller ise Erzincan, Ardahan, Kars, Iğdır, Erzurum, Bayburt ve Ağrı oldu. Bu illerde konut fiyatları yıllık yüzde 40,7 artış gösterdi.

Konut fiyatları Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Muş ve Hakkari’de yüzde 40,1, Balıkesir Çanakkale’de yüzde 37,9, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’da yüzde 26,0, Adana Mersin’de yüzde 24,5 ve Antalya, Burdur, Isparta’da yüzde 14,9 arttı.

Paylaşın

Avrupa’dan Suriye’de Yeni Diplomatik Angajman Sinyali

Başta Almanya, Fransa ve İngiltere olmak üzere Avrupalı devletler, Suriye’de Beşar Esad rejimini devirerek yönetimi ele geçiren Hayat Tahrir Şam (HTŞ) ile temasa geçmek için düğmeye bastı.

HTŞ, 2020 yılından bu yana AB’nin terör listesinde yer alıyor ve başta insan hakları ihlalleri olmak üzere, cinayetler, işkence, sivillerin rehin alınması ve zorla alıkoymalar gibi suçlamalarla anılıyor.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Alman diplomatların Hayat Tahrir Şam (HTŞ) temsilcileriyle ön görüşmelerde bulunacağını, görüşmelerin odak noktasının Suriye’de siyasi geçişi kolaylaştırmak ve azınlıkların korunmasını sağlamak olduğunu duyurdu.

Alman Dışişleri Bakanlığı kaynakları Bild’e yaptığı açıklamada , görüşmelerin “Suriye’de kapsayıcı bir geçiş süreci ve azınlıkların korunması” konularına odaklanacağını söyledi.

Suriye geçiş hükümetiyle yapılacak görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde, Almanya’nın Şam Büyükelçiliği’nin yeniden açılmasına yönelik hazırlıkların sürdüğü belirtiliyor.

Suriye Özel Temsilcisi Jean-François Guillaume başkanlığındaki Fransız heyeti, on yıldan uzun bir aradan sonra ilk kez Şam’a ulaştı. Heyet, 2012 yılından bu yana kapalı olan Fransa Büyükelçiliği binasını ziyaret ederek, Fransız bayrağını göndere çekti.

Jean-François Guillaume, “Fransa, şu anki geçiş dönemi de dahil olmak üzere Suriyelilerin yanında uzun vadede olmaya hazırlanıyor ve bu sürecin barışçıl olmasını umuyoruz” dedi.

Benzer bir gelişmede, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, üst düzey İngiliz yetkililerin Suriye’nin yeni liderliğiyle görüşmek üzere Şam’a gittiğini duyurdu.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da Şam’da AB temsilciliğini yeniden açacaklarını duyurdu. Strazburg’da Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda “Suriye Rejiminin Devrilmesi, Jeopolitik Etkileri ve Bölgedeki İnsani Durum” konulu oturumda konuşan Kallas, iç savaş sırasında Beyrut’a kaydırılan AB Temsilciliği’nin Şam’da yeniden açılacağını söyledi.

Kaja Kallas, “Şam’daki Avrupa delegasyonumuzu yeniden açmaya hazırız ve buradaki temsilciliğimizin yeniden tam olarak faaliyete geçmesini istiyoruz” dedi.

Kallas, X hesabında paylaştığı mesajında da “Suriye’de boşluk bırakamayız, AB orada bulunmalı. Yeni liderlik ve sivil toplumla ihtiyatlı bir şekilde ilişki kurmak üzere bir süreç başlatmış bulunuyoruz. Ayrıca Suriye’deki AB delegasyonunu yapıcı angajman ve sahadan bilgi almak üzere yeniden açacağız” ifadesini kullandı.

AB’den üst düzey bir diplomatik heyetin Şam’da temaslarda bulunduğunu belirten Kallas, şunları söyledi: “Libya ve Afganistan’da yaptığımız hataları Suriye’de tekrar etmemeliyiz. AB olarak Suriye’de çözüm için Suriye halkının yanında olacağız.

Bugün bir AB heyeti yeni yönetimle ve sivil toplumla yapıcı bir diyalog için Şam’da. Şam’daki AB temsilciliğimizin de yeniden açılmasını istiyoruz. Böylece yapıcı katkı sağlarız ve bölgeden daha sağlıklı bilgi alırız. Suriye halkı olumlu ama belirsiz bir gelecekle karşı karşıya.

Bu geçiş döneminde onlara yardım etmek ve insani yardım ulaştırmak için Arap Birliği, BM, ABD ve Türkiye başta olmak üzere, bölgesel aktörlerle bir araya gelmek, aynı prensip ve hedefleri paylaşmak, ortak mesajları yeni yönetime iletmek son derece önemlidir. AB olarak, Suriye’deki herkesi kapsayan geniş katılımlı bir hükümeti destekliyoruz.”

Bu gelişmeler, Batı’nın Suriye’ye yönelik diplomatik ilişkilerinde yıllardır süren izolasyonun ardından daha geniş çaplı bir değişimin sinyalini verdi.

“Silahlı gruplar dağıtacak”

Öte yandan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün lideri Ahmed eş-Şara, muhalif silahlı grupları dağıtarak resmi ordunun parçası haline getireceklerini açıkladı. Eş-Şara, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, “Gruplar dağıtılacak ve savaşçılar Savunma Bakanlığı saflarına katılmak üzere eğitilecekler. Hepsi kanunlara tabi olacak” dedi.

Şimdiye kadar Ebu Muhammed el-Colani olarak bilinen Ahmed eş-Şara, Suriye’de yönetimi ele geçirdikten sonra gerçek ismini kullanmayı tercih ettiğini açıklamıştı.

HTŞ’den yapılan açıklamada da silahlı grupların dağıtılarak resmi orduya dönüştürüleceği belirtildi. Açıklamada eş-Şara’nın “Muhalefet gibi değil devlet gibi düşünmemiz, devlet kafa yapısına sahip olmamız gerekiyor” dediği aktarıldı.

HTŞ lideri, ülkedeki farklı etnik grupların bir arada varlığını sürdürebilmesi için “sosyal adaleti” sağlamak üzere bir “toplumsal sözleşmeye” ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Suriye’de HTŞ ve müttefik güçlerinin yanı sıra çok sayıda faal silahlı grup bulunuyor. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve omurgasını YPG’nin oluşturduğu ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri, ülkedeki en önemli silahlı güçler arasında yer alıyor.

Paylaşın

Rusya’nın Nükleer Savunma Güçlerinin Şefi Moskova’da Öldürüldü

Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Birlikleri Komutanı Korgeneral İgor Kirillov, 17 Aralık’ta Moskova’da düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybetti.

Generalin ve yardımcısının yaklaşık 300 gram TNT eşdeğerinde ev yapımı bir patlayıcı cihazla öldürüldüğü bildirildi.

Kirillov’un Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başlamasından bu yana Moskova’da bu tür bir patlamada öldürülen en üst düzey Rus askeri yetkili olduğu belirtiliyor.

Rusya Soruşturma Komitesi, Moskova’da elektrikli bir scooter’a gizlenmiş bombanın patlaması sonucu nükleer koruma güçlerinden sorumlu üst düzey bir Rus generalin öldüğünü açıkladı.

Rusya’nın nükleer, biyolojik ve kimyasal koruma birliklerinin başında bulunan Korgeneral Igor Kirillov, Salı günü Kremlin’in yaklaşık 7 kilometre güneydoğusundaki bir apartmanın girişinde öldürüldü.

Soruşturma Komitesi, “Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Kuvvetleri Başkanı Igor Kirillov ve yardımcısı öldürüldü” açıklamasını yaptı.

Rus Telegram kanallarında yayınlanan fotoğraflarda, molozlarla dolu bir binanın parçalanmış girişi ve karda kanlar içinde yatan iki ceset görülüyordu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

“RKhBZ” olarak kısaltılan Rusya’nın radyoaktif, kimyasal ve biyolojik savunma birlikleri, radyoaktif, kimyasal ve biyolojik kirlenme koşulları altında faaliyet gösteren Rus özel kuvvetleri olarak biliniyor.

Kyiv Independent gazetesinin haberine göre, Ukrayna Güvenlik Servisi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Ukraynalı savcıların Kirillov hakkında Ukrayna’da yasaklı kimyasal silahlar kullandığı iddiasıyla gıyabında yargı süreci başlattı. Rusya bu suçlamaları reddediyor.

İngiltere, savaş alanında zehirli boğucu madde “kloropikrin” kullanıldığına dair çok sayıda rapor olduğu için Ekim ayında Kirillov’a ve nükleer koruma güçlerine yaptırım uygulamaya başlamıştı.

İngiltere ve ABD, Rusya’yı Uluslararası Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal ederek Ukrayna birliklerine karşı zehirli madde kloropikrin kullanmakla suçlamıştı.

Birinci Dünya Savaşı’nda kullanılan kloropikrin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nin (OPCW) yasakladığı maddeler arasında yer alıyor.

Kirillov’un Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının başlamasından bu yana Moskova’da bu tür bir patlamada öldürülen en üst düzey Rus askeri yetkili olduğu belirtiliyor.

54 yaşındaki Igor Kirillov, 2017 yılından bu yana Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma Birlikleri Başkanlığı görevini yürütüyordu.

Mart 2022’de Savunma Bakanlığı’nda yaptığı sansasyonel açıklamada, ABD’nin Ukrayna’daki biyolaboratuvarlarında yarasa ve kuşları kullanarak biyolojik silahlar yayma projeleri geliştirdiğinden bahsetti.

Kirillov ayrıca Ukrayna’yı “kirli bomba” da dahil olmak üzere zehirli kimyasallar kullanarak provokasyon yapmakla suçladı.

Paylaşın

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 177,7 Milyar Dolar

Ekim sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu, 177,7 milyar dolara yükseldi. Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcu 162,8 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 14,8 milyar dolar düzeyinde.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Ekim 2024 Raporu’nu yayınladı.

Buna göre; Ekim sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 15,0 milyar dolar artarak 177,7 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 9,3 milyar dolar artarak 162,8 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 5,7 milyar dolar artarak 14,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,0 milyar dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 3,8 milyar dolar artışla 18,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 318 milyon dolar azalmış, tahvil stoku ise 301 milyon dolar artarak 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 933 milyon ABD doları arttığı, tahvil stokunun ise 2,7 milyar dolar artarak 13,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 3,8 milyar dolar artışla 8,3 milyar dolar; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 365 milyon dolar azalışla 1,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, ekim sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 3,7 milyar dolar artarak 108,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 4,7 milyar dolar artarak 12,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlemlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 162,8 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,6’sının Dolar, yüzde 33,9’unun Euro, yüzde 2,6’sının Türk lirası ve yüzde 4,9’unun ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 14,8 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 41,1’inin Dolar, yüzde 15,7’sinin Euro, yüzde 38,8’inin Türk lirası ve yüzde 4,4’ünün diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, ekim sonu itibarıyla, 162,8 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 38,0’ını finansal kuruluşların, yüzde 62,0’ını ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 14,8 milyar dolar tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 80,2’sini finansal kuruluşların, yüzde 19,8’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, ekim sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 55,5 milyar dolar tutarında olduğu gözlemlendi.

Paylaşın

ABD’nin Seçilmiş Başkanı Trump: Suriye’de Anahtar Türkiye’nin Elinde

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan ABD’nin yeniden seçilen başkanı Donald Trump, silahlı grupların Beşar Esad hükümetini devirdiği Suriye’de neler olacağının anahtarının Türkiye’nin elinde olduğunu söyledi.

53 yıldır devam eden Esad ailesinin Suriye’deki iktidarının devrilmesinin arkasında Türkiye’nin olduğunu belirten Trump, “Erdoğan çok zeki biri. Bunu binlerce yıldır istiyordu ve başardı. Kimse gerçekten kazananın kim olduğunu bilmiyor ama bence Türkiye kazandı,” ifadelerini kullandı.

Donald Trump, 1000. günün geride kaldığı Ukrayna – Rusya savaşı hakkında ise, “Ukrayna’daki kıyım durmalı. Putin ve Zelenskiy ile konuşacağız. Zelenskiy anlaşmaya hazır olmalı” diye konuştu.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Başkanı seçilen Donald Trump, Florida’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Trump, isyancıların bu ayın başında Beşar Esad hükümetini devirdiği Suriye’de neler olacağının anahtarının Türkiye’nin elinde olduğunu söyledi.

Trump, Suriye’nin eski Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Ankara destekli isyancılar tarafından devrilmesini Türkiye’nin “dostane olmayan bir şekilde yönetimi ele geçirmesi” olarak nitelendirdi.

Trump, Florida’daki konutunda gazetecilere, “Türkiye’nin çok akıllı olduğunu düşünüyorum. Türkiye, çok fazla can kaybı olmadan, dostane olmayan bir el koyma gerçekleştirdi. Esat’ın çocuklara yaptıkları göz önünde bulundurulduğunda onun bir kasap olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Esad’ın devrilmesinden bu yana Washington ve Ankara, Suriye’de IŞİD militanlarının yeniden canlanmasına karşı koymak için görüşmelerde bulundu. Washington, IŞİD’e karşı bir önlem olarak doğu Suriye’de tahmini 900 asker bulunduruyor.

Trump, bu askerler konusunda ne yapacağı sorulduğunda belirsiz bir yanıt verdi. Trump, Türkiye ordusunun gücüne işaret ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan ilişkilerini vurguladı.

“Türkiye’nin büyük bir güç olduğunu ve Erdoğan’la çok iyi anlaştığını” söyleyen Trump, Türkiye’nin büyük bir askeri gücü olduğunun, Türk ordusunun savaşla yıpranmadığının altını çizdi ve Erdoğan’ın çok güçlü bir ordu kurduğunu sözlerine ekledi.

Suriye’de Esad rejiminin çöküşünün arkasında Türkiye’nin olduğunu belirten Trump, “Bunun arkasında Türkiye var. (Erdoğan) Çok akıllı bir adam. Bunu binlerce yıldır istiyorlardı ve Erdoğan da aldı ve içeri giren insanlar Türkiye tarafından kontrol ediliyor, bu da bir mesele değil” şeklinde konuştu.

“Kimse gerçekten finali kimin yaptığını bilmiyor, ben Türkiye olduğuna inanıyorum. Bence Türkiye çok akıllı” ifadesini kullanan Trump, “(Erdoğan) Çok akıllı bir adam ve çok sert ama Türkiye çok fazla can kaybı olmadan hasmane bir ele geçirme yaptı” dedi.

Trump, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’den Beşar Esad’ı teslim etmesini isteyip istemeyeceğine ilişkin soruyaysa “Bunu düşünmedim, bence hayatımıza devam etmeliyiz ve ne olacağını görmeliyiz. Ama şu anda Suriye’de çok fazla belirsizlik var, kimse Suriye’de ne olacağını bilmiyor” diyerek yanıt verdi.

Donald Trump, Suriye’de kilidin anahtarını Türkiye’nin elinde tutacağını söyleyerek, “Bunu herhangi bir kişiden duyduğunuzu sanmıyorum ama tahmin etmede epey başarılıyımdır” ifadesini kullandı.

Esad: Uygun bir zamanda detayları paylaşacağım

Öte yandan Suriye’de 8 Aralık Pazar sabahı muhalif militanların başkent Şam’a ulaşmasıyla ülkeyi terk eden Devlet Başkanı Beşar Esad, Telegram hesabı üzerinden son gelişmelere ilişkin kaleme aldığı bir mektubu yayınladı.

İddia edilenin aksine, 7 Aralık Cumartesi akşamı değil, silahlı grupların Şam’da kontrolü ele geçirdiği 8 Aralık Pazar günü sabahı ülkeyi terk ettiğini belirten Esad, “uygun bir zamanda detayları paylaşacağını” ifade etti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Beşar Esad’ın 7 Aralık Cumartesi akşamı Rusya ve İran’dan aldığı bir telefon sonucu Suriye’yi terk ettiğini iddia etmişti. Fidan, “Ruslar ve İranlılar baktılar, bunun bir anlamı yok. Çünkü üstüne yatırım yaptıkları adam yatırım yapılacak bir adam değildi” demişti.

Esad, söz konusu iddialara cevaben, “Öncelikle, Suriye’den ayrılışım ne planlanmış bir şekilde gerçekleşti ne de iddia edildiği gibi çatışmaların son saatlerinde oldu. Aksine, 8 Aralık Pazar sabahının erken saatlerine kadar Şam’da kalarak görevlerimi sürdürdüm” diye yazdı.

Ne olmuştu?

Suriye’de 13 yıldır devam eden iç savaş, HTŞ ve diğer silahlı grupların son 12 günlük operasyonunun ardından Esad ailesinin 54, Baas Partisi’nin 61 yıllık iktidarının bitişiyle sonuçlandı.

Ülkenin kuzeybatısında, İdlib’de konumlanmış ve yaklaşık 4 milyonluk bir nüfusu idare ettiği belirtilen HTŞ tarafı, 27 Kasım Çarşamba günü sabahı Türkiye’nin de desteklediği Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) yardımıyla, Şam’daki Suriye hükümetine ve ordusuna karşı “Saldırganlığı Caydırma – Rad’ul Udvan” operasyonunu başlattı.

Hızla ilerleyen muhalifler 28 Kasım’da Halep’i Şam’a bağlayan otoyolu kesti, aynı gün 46. Alay Üssü’nü ve en az 8 köyü ele geçirdi.

29-30 Kasım tarihlerinde ülkenin en büyük ikinci kenti Halep, silahlı grupların elindeydi. Bu gelişme sonrası Rus ve Suriyeli savaş uçakları, 2016’dan bu yana ilk kez, 2024’te silahlı grupların ele geçirdiği düşünülen mevzileri bombaladı. HTŞ’nin kontrolündeki silahlı grupların 4 Aralık’ta Hama, 7 Aralık’ta Humus ve 8 Aralık’ta Esad’ın ülkeyi yönettiği Şam’ı ele geçirdi.

Bu gelişmelerden sonra Esad, Rusya’nın “insani gerekçelerle” tanıdığı sığınma hakkı kapsamında ailesiyle beraber Moskova’ya uçtu. HTŞ lideri Colani veya gerçek adıyla Ahmed Hüseyin el-Şara ise aynı gün Suriye devlet televizyonunda Esad’ı devirdiklerini açıkladı.

(Kaynaklar: VOA Türkçe, Euronews Türkçe)

Paylaşın

Süper Lig: Gol Düellosunda Kazanan Galatasaray

Süper Lig’in 16. hafta maçında Galatasaray ile Trabzonspor, Ali Sami Yen’de karşı karşıya geldi. Hakem Kadir Sağlam’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray 4 – 3 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’ın gollerini 8. dakikada Dries Mertens, 29. dakikada Yunus Akgün, 63. dakikada penaltıdan Michy Batshuayi ve ve 90+8. dakikada Ali Şahin Yılmaz (KK), Trabzonspor’un gollerini ise 17. ve 55. dakikada Ozan Tufan ve 51. dakikada Simon Banza kaydetti.

Galatasaray, bu galibiyet ile puanını 41’e yükseltti, Trabzonspor ise 16 puanda kaldı.

8. dakikada Yunus Akgün’ün pasında ceza sahası içi sağ tarafında Mertens’in karşı karşıya pozisyonda yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Uğurcan Çakır’ın sağından ağlarla buluştu. 1-0

17. dakikada sağ kanattan Cham’ın yaptığı ortada ön direkte Ozan Tufan, yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlağı filelere gönderdi. 1-1

29. dakikada Mertens’in pasında topla buluşan Yunus Akgün, topla birlikte ilerleyip ceza sahası dışı sağ çaprazdan uzak köşeye yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı filelere gönderdi. 2-1

51. dakikada Abdülkerim Bardakcı’nın ceza sahası içinde kaptırdığı topta araya giren Banza, sağ çaprazdan yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 2-2

55. dakikada Draguş’un yaptığı ortada Banza’nın kafayla indirdiği topa altıpas üzerinde Ozan Tufan’ın yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Muslera’nın sağından ağlara gitti. 2-3

60. dakikada Malheiro, ceza sahası içerisinde topa müdahale etmek isterken Mertens’i düşürdü. Hakem Kadir Sağlam VAR’dan gelen uyarıyla monitörde pozisyonu izledikten sonra penaltı kararı verdi. 63. dakikada Michy Batshuayi, penaltı atışında topu ağlarla buluşturdu. 3-3

90+8. dakikada Gabriel Sara’nın kullandığı serbest vuruşta arka direkte Batshuayi’den önce kafayı vurmak isteyen Ali Şahin Yılmaz topu kendi ağlarına gönderdi. 4-3

Stat: Ali Sami Yen

Hakemler: Kadir Sağlam, Candaş Elbil, Anıl Usta

Galatasaray: Muslera, Jelert (Batshuayi dk. 59), Kaan Ayhan, Abdülkerim Bardakcı, Berkan Kutlu (Jakobs dk. 75), Torreira (Kerem Demirbay dk. 89), Gabriel Sara, Sallai, Mertens, Yunus Akgün (Osimhen dk. 75) , Barış Alper Yılmaz (Yusuf Demir dk. 89)

Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Malheiro, Serdar Saatçı (Ali Şahin Yılmaz dk. 90), Lundstram, Eren Elmalı, Batista Mendy, Ozan Tufan, Visca (Draguş dk. 46), Muhammed Cham, Nwakaeme, Simon Banza

Goller: Mertens (dk. 8), Yunus Akgün (dk. 29), Batshuayi (dk. 63 pen.) Ali Şahin Yılmaz (dk. 90+8 k.k) (Galatasaray), Ozan Tufan (dk. 17 ve 55), Banza (dk. 51) (Trabzonspor)

Paylaşın