Asgari Ücretli Son 20 Yılda 20 Cumhuriyet Altını Kaybetti
Asgari ücretlinin son 20 yılda 20 Cumhuriyet altını kaybettiğini söyleyen DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “2005’te yıllık asgari ücretle 31 altın alınabilirken, 2024’te bu rakam 11,6’ya düştü” dedi.
Asgari ücret görüşmelerine de değinen Çerkezoğlu, yüksek enflasyonist ortamda herhangi bir rakam talep etmenin artık geçerliliğini yitirdiğini belirterek, “Türkiye o kadar yüksek enflasyonlu bir süreci yaşıyor ki bugün vereceğimiz bir rakamın 3 gün sonra bir anlamı kalmıyor” ifadelerini kullandı.
7 milyon kişiyi doğrudan kalanların tümünü dolaylı şekilde etkileyecek asgari ücret görüşmeleri öncesi Prof. Dr. Aziz Çelik ve DİSK Araştırma Merkezi uzmanları Deniz Beyazbulut ile Zeynep Kandaz tarafından hazırlanan DİSK AR’ın Asgari Ücret Araştırması Taksim Hill Otel’de düzenlenen toplantıyla paylaşıldı.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu asgari ücretlinin son 20 yılda 20 Cumhuriyet altını kaybettiğini söyledi. Çerkezoğlu “Asgari ücret, taban olmaktan çıkıp ortalama ücret haline geldi. 7,6 milyon işçi asgari ücrete de erişemiyor. 2005’te yıllık asgari ücretle 31 altın alınabilirken, 2024’te bu rakam 11,6’ya düştü. 2024 yılında asgari ücrete bir kez zam yapıldı. Enflasyon karşısında da eridi” dedi.
Çerkezoğlu, yüksek enflasyonist ortamda herhangi bir rakam talep etmenin artık geçerliliğini yitirdiğini ifade ederek şunları söyledi: “Türkiye o kadar yüksek enflasyonlu bir süreci yaşıyor ki bugün vereceğimiz bir rakamın 3 gün sonra bir anlamı kalmıyor. Açlık, yoksulluk sınırları rakamları da sürekli değişiyor. Geçtiğimiz yıldan bu yana rakamdan çok bir aralık tarif ediyoruz. Aynı zamanda yılda 4 kez de güncellenmesi gerekiyor.”
Çerkezoğlu, 2025 yılı asgari ücreti belirlenirken gözardı edilmemesi gereken 3 kriteri şöyle sıralardı:
1- Asla tutmayan ve sürekli revize edilen afaki enflasyon hedeflerine göre bir artış asla kabul edilemez.
2- Asgari ücret bir işçinin değil, uluslararası standartlara uygun olarak işçinin bakmakla yükümlü olduğu hanehalkı ile birlikte geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmeli.
3- Açlık ve yoksulluk sınırları göz ardı edilmemeli; bir evde iki kişi çalıştığı zaman o eve bir yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmesi asgari ücret ile garanti altına alınmalı.
Raporda yer alan verilerden bir bölümü şöyle: “Sadece enflasyona hapsedilmiş bir asgari ücret tartışması bölüşüm ilişkilerinin bozulmasına yol açar. Bu nedenle yoksulluk sınırı dikkate alınmalı.
2023 yılında ortalama net asgari ücret 9 bin 955 TL oldu. Buna göre 7,6 milyon işçi asgari ücrete (AÜ) erişemedi. 8,5 milyon işçi ise yüzde 10 altında veya üzerinde ücret aldı.
Toplam 17,4 milyon işçinin yalnızca yüzde 7,5’i ise asgari ücretin 2 katından daha fazla gelir elde edebiliyor.
Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verilerine göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke. Türkiye’den daha düşük brüt asgari ücrete sahip ülkeler sırasıyla Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Arnavutluk oldu.
AÜ’in kişi başına GSYH’ye oranı geçmişe göre ciddi biçimde geriledi. 1974 yılında asgari ücret, kişi başına düşen GSYH’nin yüzde 80,6’sına denk gelirken, 2024 yılında bu oran yüzde 46,5’e geriledi. Bu çalışanların ekonomik büyümeden daha az pay almasını ve göreli olarak yoksullaştığını gösterdi.
Asgari ücret altın karşısında da dramatik ölçüde değer kaybetti. Merkez Bankası’nın yıllık ortalama Cumhuriyet altını fiyatlarına göre 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 altın, 2005’te 31,5 altın alınabilmekteydi. 2024 yılı Kasım ayında ise 11,6 Cumhuriyet altını alabiliyor. Hızla artan altın fiyatları karşısında asgari ücretli, 2005’ten bu yana 20 Cumhuriyet altınını kaybetti.
Türkiye’de işçilerin %49’u asgari ücret civarında çalışıyor, bu oran AB’de sadece %4. 2024’te yıllık alım gücü kaybı 55 bin TL’ye ulaştı, asgari ücret enflasyonun altında ezildi. Net asgari ücret, açlık sınırının %18,5; yoksulluk sınırının ise %76,4 altında kaldı.
Vergi yükü %28,6’ya ulaştı; işverenlere sağlanan SGK desteği işçilere de uygulanmalı. Düşük sendikalaşma oranları ve toplu sözleşme kapsamı, asgari ücretin yaygın hale gelmesinin ana nedenlerinden biri.”
(Kaynak: BirGün)