Asgari Ücret Tespit Komisyonu Toplanıyor: Açlık Sınırını Geçecek Mi?

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde bugün ilk toplantısını yapacak. İşçi kesimini temsilen TÜRK-İŞ, işveren kesimini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyeti katılacak.

Toplantı ile doğrudan yedi milyondan fazla çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç de resmen başlamış olacak. Asgari ücret, toplam çalışanların yüzde 49’unu, özel sektörde çalışanların da yüzde 70’ini ilgilendiriyor.

Ocak’ta asgari ücrete cumhuriyet tarihinin en yüksek artışı yapılmış, yüzde 54,66 zam ile net 8 bin 506 liraya yükselmişti. Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 10 bin 8 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 8 bin 506 lira 80 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 11 bin 759 lira 40 kuruş. Bunun 10 bin 8 lirasını brüt asgari ücret, 1551 lira 24 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 200 lira 16 kuruşunu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

Yoksulluk sınırının dörtte biri

Birleşik Kamu İş’in mayıs ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 11 bin 810, yoksulluk sınırı ise 31 bin 152 lira seviyesinde bulunuyor.

Türk-İş verilerine göre ise mayıs ayında açlık sınırı 10 bin 362 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 33 bin 752 liraya ulaştı. Böylece, açlık sınırı mevcut asgari ücretin en az bin 856 TL üzerine çıkarken yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse dört katını buldu.

Yoksulluk sınırı saptanırken ortalama dört kişilik bir ailenin standart bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan ihtiyaçlar belirlenerek hesaplama yapılıyor. Açlık sınırı için ise minimum kalori ve minimum maliyet hesaplanıyor.

Asgari ücretle ilgili işçi temsilcilerinin gündemini yüksek enflasyon ve artan kurlar karşısında alım gücündeki düşüş oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında aylık enflasyon yüzde 0,04 ile neredeyse yerinde sayarken, yıllık enflasyon yüzde 40’ın (yüzde 39,59) altına geriledi. Enflasyonun düşüşünde, Karadeniz’de keşfedilen doğal gazın seçim yatırımı olarak mayıs ayında bedava verilmesi nedeniyle TÜİK’in bu kalemi hesaplamada sıfır alması etkili oldu.

TÜİK’in resmi enflasyonu olması gerektiğinden düşük hesapladığına dair tartışmalar uzun süredir devam ediyor. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise mayıs ayına ilişkin enflasyonu doğalgaz fiyatının değişmediği varsayımıyla aylık yüzde 7,35, yıllık yüzde 109,01 olarak açıkladı.

Enflasyonun daha düşük hesaplanması üzerinden asgari ücretin de bu düşük hesaplama ile daha düşük belirlenmesi gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), geçen hafta TÜİK’in gerçek enflasyon rakamlarını gizlediği gerekçesiyle Kurum’un İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir eylem yaptı.

Yapılan basın açıklamasında, iktidarın baskısına dikkat çekilerek, “On milyonlarca insanımızın geliri, işte bu baskı altına alınmış TÜİK enflasyonuna göre belirlenecek. Tezgâhın farkındayız. TÜİK’in düşük enflasyonuna göre ücretleri artırıp sonra da ‘Milleti enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’ diye politik nutuklar atacaklar.

Özetle Türkiye İstatistik Kurumu hayatın gerçeklerini sahte enflasyon rakamlarının arkasına saklayarak politikacıların iktidar sahiplerinin emrinde bir araç olarak kullanılmaya, emekçilerin ve emeklilerin karşısında durmaya devam ediyor” denildi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir