Akşener: Kazanmaktan Başka Seçeneğimiz Yok
14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından ilk kez açıklamalarda bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Saray’ın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, yoksa millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız? Yandaşların rant düzenine yol mu vereceğiz, yoksa 85 milyon için zenginlik ve refahı mı seçeceğiz?” dedi ve ekledi:
“Ucube bir sistemin ilelebet devamına boyun mu eğeceğiz, yoksa Cumhuriyet’in yeni asrını hep birlikte mi müjdeleyeceğiz?”
Akşener, açıklamalarının devamında, “Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, yoksa köprüden önce son çıkışla ülkemiz için yepyeni bir yolun önünü mü açacağız?
Hiç şüphem yok ki milletimiz, güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak. Bir büyük millet olarak istibdadın karşısında ‘Hürriyet’ diye haykıracağız.
İftirayla, yalanla, zulümle abad olacağını zanneden vesayetçilere, adaletsizlikten bıkmış, zulümden yılmış koskoca bir millet olarak gereken cevabı sandıkta vereceğiz. Önümüze kimler dikilirse dikilsin bizim kazanmaktan başka seçeneğimiz yoktur.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nin ardından ilk kez açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
“Bir seçim geçirdik. Hem Meclis hem Cumhurbaşkanı seçimi şeklinde. Bu seçimde 14 Mayıs’a kadar ben ve arkadaşlarım 45 miting yaptık, 54 noktada çalışma yaptık. Bütün il ve ilçelerde arkadaşlarımız çalıştı.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun potansiyel seçmeni, sandığa gitmeyen, geçersiz oy atan ve Erdoğan’a oy vermeyen seçmen; Kılıçdaroğlu’na verilen oy düşüldükten sonra 12 milyon 416 bin 477 potansiyel seçmen var.
Bu seçim, 0-0 ile başlayan ve bir referandum haline dönmesi gereken bir seçim oluyor.
14 Mayıs’tan sonra İyi Parti olarak neler yaptık? Millet İttifakı liderleri ile sandık güvenliği başta olmak üzere ikinci tura yönelik görüşmeler yaptık ve sadece Sayın Kılıçdaroğlu’na çalışılacağı için merkezinin CHP olduğu, iletişim dilinin CHP tarafından organize edildiği, ortaya konulduğu bir çalışma gerçekleştirildi ve bir iletişim grubu, kampanya grubu kuruldu.
Bu grubun içinde, seçmenlerin oy kullanmasından sandıkların korunmasına kadar her konu için her partiden genel başkan yardımcıları yer aldı. Bizden Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şenel Unat ve Buğra Kavuncu bu kampanya grubunda yer aldılar.
Kanaat önderi dediğimiz pek çok insan üzerinde etkili olan, kendi çevremizdeki pek çok insanla bire bir görüşmeler yaptım.
Partimizin yetkilisi konumunda olan tecrübeli arkadaşlarımız da benzer çalışmalar yaptılar.
81 ildeki tüm teşkilatlarımız, eski ve yeni vekillerimiz çarşamba günü akşamından itibaren saha çalışmasına başladılar. Önümüzdeki dokuz günlük süreçte de partimizin tüm kurumları sabah akşam demeksiniz sahada olacaklar.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde, elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız.
Ben de bu süreç içerisinde, ilk turda tercihini Erdoğan’dan yana kullanan ya da Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanmayan ama Erdoğan’a oy vermeyen vatandaşlarımızla birebir görüşmeler gerçekleştireceğim.
İstanbul’da yoğun bir saha çalışması programı olacak. Bu akşam İstanbul’a gidiyorum. Yarından itibaren bu programım başlıyor.
Bu tür ilçelerimizde önce görünür şekilde bir çalışma, arkasında hemşeri dernekleri, arkasından derin yoksulluğa dair daha önce başlattığım çalışmanın devamı olacak nitelikte ev toplantıları, ev ziyaretleri, yani kapı zili çalmak dahil olmak üzere mikro bazda bir çalışma yapacağım.
Meclis’in Cumhur İttifakı tarafından alınmış olması, Millet İttifakı’nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu.
Çünkü hem Millet İttifakı’nın yerine Sayın Erdoğan’ın kazanması halinde hem Meclis hem bu ucube sistemin seçtirdiği partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir daha Türkiye’de tartışılamaz bir hale gelir. Dolayısıyla buna mutlaka mani olmalıyız.
Meclis, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin olabilir ama daha da elzem halde Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi lazım ki bu ucube sistemin en azından denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için.”
“Kazanmaktan başka seçeneğimiz yok”
Artık önümüzde iki seçenek var” diyen Akşener, sözlerinin devamında başta İyi Partililer olmak üzere, Sinan Oğan ve Muharrem İnce’ye oy veren vatandaşlar ile sandığa gitmeyen vatandaşlara seslenerek şunları kaydetti:
Saray’ın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, yoksa millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız? Yandaşların rant düzenine yol mu vereceğiz, yoksa 85 milyon için zenginlik ve refahı mı seçeceğiz?
Ucube bir sistemin ilelebet devamına boyun mu eğeceğiz, yoksa Cumhuriyet’in yeni asrını hep birlikte mi müjdeleyeceğiz?
Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, yoksa köprüden önce son çıkışla ülkemiz için yepyeni bir yolun önünü mü açacağız?
Hiç şüphem yok ki milletimiz, güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak. Bir büyük millet olarak istibdadın karşısında ‘Hürriyet’ diye haykıracağız.
İftirayla, yalanla, zulümle abad olacağını zanneden vesayetçilere, adaletsizlikten bıkmış, zulümden yılmış koskoca bir millet olarak gereken cevabı sandıkta vereceğiz. Önümüze kimler dikilirse dikilsin bizim kazanmaktan başka seçeneğimiz yoktur.”