AK Parti’de İktidarda Kalmak İçin Hangi Formüller Konuşuluyor?
31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti), iktidarda kalabilmek için hangi formüllerin konuşulduğu ortaya çıktı.
İlk akla gelen de yeni Anayasa çalışmalarının içine neler konulacağı. Bir dönem nabız yoklanan Cumhurbaşkanının 50+1 yerine 40+1 oyla seçilmesi yeniden gündem olacak.
Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından AKP kulislerinde yaşananları yazdı. Babacan, “Meclis açılıyor gündemde yeni anayasa çalışmaları var; Kulislerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 40+1 formülü tartışılıyor” başlıklı yazısında, AKP’nin iktidarda kalmak için hangi formülleri düşündüğünü aktardı.
Babacan’ın yazısında ilgili kısım şöyle: “İlk akla gelen de yeni Anayasa çalışmalarının içine neler konulacağı. Bir dönem nabız yoklanan Cumhurbaşkanının 50+1 yerine 40+1 oyla seçilmesi yeniden gündem olacak.
Bu konunun en az bir yıllık bir geçmişi var. AKP içerisinde bazı isimlerin seslendirdiği Cumhurbaşkanı seçilmeyi kolaylaştırma, ittifaklara duyulan ihtiyacı azaltma, devredilen yüzlerce yetkiye rağmen halkın yarısından daha azının onayını alan bir cumhurbaşkanı seçtirme planları, yerel seçim yenilgisinin ardından yeniden tartışılacak.
Bu konudaki çalışmalara geçmeden önce, AKP içinde 40+1’e neden ihtiyaç duyulduğunu anlatan ‘eski planlara’ dönelim. Parti kurmayları, bunu gerekçelendirirken ilginç bir plandan söz ediyorlardı… Onlara göre aslında buna Tayyip Erdoğan sonrasında ihtiyaç duyulacak. Muhafazakar milliyetçi tabanın tek başına iktidarda kalabilmesi için 40+1’e ihtiyaç var.
İktidarda kalmak için
AKP’nin başına kim gelirse gelsin Erdoğan gibi olamayacak. Partideki erime de göz önüne alınınca, bu ideolojinin iktidarda kalmasının yolu bu. Muhafazakar tabanın yüzde 16 ile başlayan yolculuğunun, AKP iktidarları döneminde yüzde 35’lere yükseldiği biliniyor. Partideki milliyetçi evrilmenin de payıyla yüzde 40’lık bir ivmenin yakalanabileceği yorumları yapılıyordu…
Bu plan, kulislerde dillendirildikten bir süre sonra geçen yılın kasım ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruldu. Kamuoyunu bu fikre alıştırmak için atılan ilk adımlardan biriydi. Erdoğan, Almanya dönüşü uçakta gazetecilere cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesinin “isabetli olacağını” söylemişti.
Erdoğan, “50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Ama oy sayısı itibarıyla ‘en fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır” ifadelerini kullanmıştı.
Aynı dönemde Cumhurbaşkanlığı Sarayına yakınlığı ile tanınan AKP Milletvekili Ali Özkaya, “14 ve 28 Mayıs’ta yaptığımız seçimlerde görüldü ki, 50+1’i almak için bütün benzemezlerin bir araya gelmesine ve siyasal sistemin mayasının bozulmasına da sebep olabiliyor. Çok iyi niyetle getirilmiş bir kural daha çok siyasal bölünmeye ve küçük partilerin siyasal şantajına da açık hale geliyor.
“Başkanlık Seçimlerinde Mutlak Çoğunluk Bulunmayan Ülkeler” incelememizi paylaşıyoruz. Ülkeler kendi siyasal tecrübe ve birikimlerine göre kurallar geliştirmiştir. Şimdi bize düşen yeni anayasa hazırlama sürecinde bu kuralı siyasi tarihimizdeki birikimlere ve ihtiyaçlara uygun olarak yeniden düzenlemektir. Bunun yapılacağı yer TBMM, yöntemi ise yeni Anayasa’dır…”
Bütün bunlar alt alta yazılınca yavaş yavaş pişirilmeye çalışılan asıl konunun ne olduğu ortaya çıkıyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un süreci yerel seçimlerden sonra başlatacağını duyurmuştuk ki, ardından kendisi de açıkladı. Şimdi yeni Anayasa’ya neden ihtiyaç duyulduğu daha açık ortaya çıkıyor. Anti demokratik uygulamaları kaldırmak, bağımsız yargı, güçlü meclis gibi önceliklerin olmadığı da anlaşılıyor. Yeni dönemdeki yeni tartışmalara hazırlanırken, konuların geçmişlerini ve iktidarda kalmak için neler yapılabileceğini görmekte fayda var.
Bu arada, AKP’li Özkaya’nın TBMM’ye sunulan ve 40+1’le cumhurbaşkanı seçildiğini gösteren araştırmayı da aktaralım. Kostarika, Meksika, Nijerya, Panama, Paraguay, Tayvan yarı başkanlık sistemi uyguluyor ve 40+1’le başkan seçiyor. Avrupa ülkelerinin tamamı, ABD gibi gelişmiş ülkeler ise mutlak çoğunluk arıyor.”