AK Parti Sözcüsü Çelik’ten “Ekrem İmamoğlu” Açıklaması: Dosya Hakkında Bilgimiz Yok

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Hiçbirimiz dosyaya ilişkin bilgiye sahip değiliz. İddianameyi değerlendirecek olan siyasetçiler değil. Değerlendirme yapılmasının meşruiyeti olmaz” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
“Hiçbirimiz dosyaya ilişkin bilgiye sahip değiliz. İddianameyi değerlendirecek olan siyasetçiler değil. Değerlendirme yapılmasının meşruiyeti olmaz.
Süreç başladığı andan itibaren Sayın Özgür Özel, bunun Cumhurbaşkanımız tarafından ve partimiz tarafından CHP’ye dönük bir darbe girişimi olduğunu söylüyor. Yapay zekaya sorsak, CHP’ye şu anda Özgür Özel’in ortaya koyduğu argümanlardan daha ileri argümanlar sunabilir. CHP’ye muhalefet partisi olarak siyaset-yargı, demokratik kültür-yargı ilişkilerinde yapay zekanın öğreteceği çok şey vardır.
Bizim adımız, Cumhurbaşkanımızın adı demokrasiyle yan yana yazılır, darbenin zıddına yazılır. Darbe ve darbecilik yazıldığında karşısında CHP diye sonuç verirdi. Özgür Özel’in bize darbecilik iddiasında bulunacak ne bir kapasitesi ne bir sözü vardır. Sayın Özgür Özel işbaşına geldiğinde, normalleşme süreci başladığında umutlanmıştık ama umudumuz boşa çıkmıştır. Sayın Özgür Özel sivil darbe nedir, darbe girişimi nedir, siyasi organizasyonlar darbe nasıl destek verir diye ararsa, en sağlam literatür CHP’de bulunur.
15 Temmuz gibi bir terörist darbe girişimiyle, yargısal süreci eş tutmak, CHP kendini siyasi parti olarak görmemekte, devletin sahibi olarak görmektedir. Milletimiz bütün seçimlerde bu siyasi organizasyona haddini bildirmiştir. 15 Temmuz terörist darbe girişimiyle yargısal süreçleri eş tutmak, siyasi laubalilikle ilgili dip dalganın göstergesi bakımından siyasi tarihimize geçmiştir.
Cumhurbaşkanımıza söylediğiniz sözler, size dönük olarak alnınıza yazılmış utanç olacaktır. Cumhurbaşkanımızın demokrasimize verdiği 1 saatlik emek, CHP’ye bir asır yeter. Bugün yine yapmaya çalıştığınız şey evrensel hukuk ilkeleri içinde durmak değil, siyaseti şekillendirmeye çalışmak ve kuvvetler ayrılığına müdahaleden ibarettir. Mutfakta Yassıada zihniyeti hala duruyor.
Sayın Özgür Özel bize saldıracağına dönecek bizzat CHP’liler tarafından dile getirilen bu iddialarla ilgili ne düşündüğünü söyleyecek. CHP’li belediyelere yönelik iddialar hakkında söyleyecek sözleri olması gerekir. Çıkıp da CHP ile AK Parti arasında tartışmaya çevirmek yerine, çıkacak iddialarla ilgili cevap verecek.
“Türkiye’nin demokratikleşmesi…”
Bir de diğer partilere sesleniyorum, ismi geçen belediyelere kefil misiniz? Siz daha şimdiden Cumhurbaşkanımıza ve AK Parti’ye yönelik sözler kullandığınızda biz de ‘kefil misiniz’ diye soruyoruz. Biz, sizin modern-post modern darbeye verdiğiniz desteklere rağmen bütün süreçleri gerçekleştirdik. Türkiye’nin demokratikleşmesi CHP’nin karşı mücadelesine rağmen gerçekleşmiştir.
Dün Türkiye’de bir tane sivil darbe gerçekleşti o da; CHP’lileri sandığa çağırırken, adayın kim olacağını şimdiden ilan etti. Özgür Özel’in konuşması CHP seçmenine karşı bir sivil darbedir. CHP herhangi bir krizle karşı karşıya kaldığında önümüze ‘Biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz’ diye geliyor. CHP’nin Atatürk’le ilgisi kalmamıştır. CHP yönetilemiyor, kendi içinde kriz var. Siyasi kapasite üretilemiyor. CHP kayyum atanmış gibi başka etkiler içinde siyaset üretmeye çalışıyor.
Biz, sizin saldırılarınıza hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz. Vesayet zihniyetinizle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini iyi biliyoruz. Hem bölgesel hem Türkiye açısında yapacağımız reformlarla, yüksek performanslı siyasetlerle Türkiye’yi Türkiye Yüzyılına ulaştırmaya gayret edeceğiz.”
Soruşturmalar hakkında neler biliniyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 100’den fazla kişi gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan ilk açıklamada İmamoğlu ile birlikte 100 şüpheli hakkında “suç örgütü liderliği’ suçlamasında bulunulurken, “suç örgütü irtikap, rüşvet, dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlardan gözaltı kararı verildiği kaydedildi.
Soruşturmalardan ilki “belediye iştiraklerinde usulsüz ihaleler, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet eylemlerini örgütlü bir şekilde işleme” gibi iddialarla ilgili. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil 100 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada soruşturmanın kamuoyunda “CHP’de para sayma görüntüleri” olarak bilinen olayın ardından başlatıldığı vurgulandı. İmamoğlu hakkında “çıkar amaçlı suç örgütü lideri” ifadesi kullanılan açıklamada iddiaların Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dayandığı kaydedildi.
Başsavcılık, büyükşehir belediyesinin iştirakleri olan MEDYA A.Ş, KÜLTÜR AŞ., KİPTAŞ ve İSFALT firmalarının da bu eylemlerde kullanıldığını iddia etti.
İkinci soruşturma 31 Mart yerel seçimlerinde hayata geçirilen “kent uzlaşısı” kapsamında terör soruşturması. Bu soruşturma kapsamında İmamoğlu dahil yedi kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İkisinin ismi açıklanmadı.
DEM Parti’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde gündeme getirdiği bir yerel seçim stratejisi olan kent uzlaşısı, “kentin tüm dinamiklerinin üzerinde uzlaştığı adaylarla seçimlere katılmayı” ifade ediyor.
Bu strateji çerçevesinde DEM Parti, Batı’daki bazı seçim noktalarında aday çıkarmayarak işbirliği temelinde CHP adaylarını destekledi. Başsavcılık bu faaliyetlerin PKK’nın metropollerdeki etkinliğini artırma amacı taşıdığını iddia etti.
Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcılarının terörle bağlantılı olduğunu ve İBB iştiraki olan İPA ve BİMTAŞ bünyesinde de terör örgütü mensupları ve sempatizanlarının işe alındığını iddia etti.
Açıklamada İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde belediye meclis üyesi listelerini şahsen onayladığı vurgulandı, bu nedenle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri iddia edildi.
Üçüncü soruşturma 2013 yılında düzenlenen Gezi Parkı protestoları ile ilgili. Gazeteci İsmail Saymaz bu soruşturma kapsamında sabah saatlerinde gözaltına alındı. Saymaz, Taksim Dayanışması içinde görev almak ve eylemlerin derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla faaliyette bulunmakla suçlandı.
Başsavcılığın açıklamasında ayrıca Osman Kavala’nın internet sitesinin hazırlanmasında rol aldığı, Gezi davasında tutuklu diğer kişilerle yoğun irtibatı olduğu, sosyal medya hesaplarında Gezi Parkı olayları ile ilgili çok sayıda paylaşımda bulunduğu suçlamaları yer aldı.