AİHM’den Demirtaş Ve HDP’li Vekiller Hakkında ‘Hak İhlali’ Kararı

AİHM aralarında Selahattin Demirtaş’ın da olduğu 40 HDP’li vekilin dokunulmazlıklarının Anayasa’ya aykırı olarak kaldırıldığına ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme daha önce de benzer bir karar almıştı.

Haber Merkezi / Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) seçilen 40 milletvekilinin 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmasına dair ihlal kararı verdi.

AİHM, ayrıca her vekil için 5 bin 500 euro tazminat ödenmesine karar verdi. Güncel kurlar göz önüne alındığında Türkiye, HDP’li vekillerin haklarını gasp ettiği için 3 milyon 232 bin TL (214 bin euro) ödeme yapacak.

Konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Selahattin Demirtaş’ın avukatı Ramazan Demir şu ifadeleri kullandı;

“AİHM, HDP’li 40 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili ihlal kararını açıkladı. Muhalefetin de koşa koşa ortak olduğu ve Kürt siyasi hareketine karşı anayasa da açıkça çiğnenerek işlenen suçlarda son perde de bu şekilde kapanmış oldu.

AİHM’in Büyük Daire kararı ile birlikte değerlendirildiğinde gözaltına dahi alınamaması gereken Selahattin Demirtaş ve arkadaşları 5 yıldır cezaevinde. Biten yargılamaların yeniden açılması, devam edenlerin düşürülmesi, tutuklu milletvekillerinin de derhal tahliye edilmesi gerekir.”

Avukat Mahsuni Karaman da sosyal medya hesabından “AİHM, bugün açıkladığı Encü/Türkiye kararı ile HDP’li 40 milletvekilinin 20 Mayıs 2016 tarihinde dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanmaları nedeniyle ifade hürriyetlerinin ihlal edildiğine karar verdi” açıklamasında bulundu.

Türkiye AİHM kararlarına neden uymak zorunda?

AİHM kararlarının bağlayıcılığı var. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir tarafı. Taraf olmak için de Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini kabul ediyor, idarenin kararlarına uymayı taaddüt ediyor.

Ayrıca Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin son fıkrasına göre de bu kararların bağlayıcılığı var. Bu fıkra temel hak ve özgürlükler söz konusunda, uluslararası sözleşmelerin daha öncelikli kabul edileceğini söylüyor.

AİHS’nin ‘kararların bağlayıcılığını ve infazı’ başlıklı 46’ıncı maddesine göre 22 Aralık’ta Büyük Daire’den çıkan bu karar, saat 17.00’da AİHM’nin internet sitesinde yayınlanmasıyla birlikte bütün kurumlar için, herkes için kesin ve bağlayıcı bir hale geldi.

Dolayısıyla Türkiye’nin “bunu uygulamıyorum” demek gibi bir şansı yok. Karar Türkiye’nin bu sözleşmeye taraf olması sebebiyle bağlayıcı ve mutlak suretle uygulamak zorunda. Tartışmaya açık bir konu değil.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir