Ahmak Davası: İmamoğlu’ndan “Tam Bir Sefillik” Yorumu

Kendisi için siyasi yasak ve hapis cezası istenen ‘ahmak davası’ hakkında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Tam bir sefillik. Bunu konuşmak bile insanı kötü hissettiriyor” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisi hakkında siyasi yasak ve 2 yıl 7 ay ceza kararı verilen ve Yargıtay’a giden ‘ahmak davası’ ile ilgili konuştu:

Son günlerde gelişen ve tartışılan ne yazık ki olmaması gereken bir davanın, hem siyasi yasak hem de 2 yıl 7 ay ceza davasına dönüşen haliyle tam bir sefillik, bunu konuşmak bile insanı kötü hissettiriyor.

Böyle bir ortamdayız. Elbette bu siyasi bir konu, dolayısıyla partimizi ilgilendiren bir konu, Genel Başkanımız ve merkez yönetimi meselenin İstanbul’da bizim hukukçularımızla tartışılmasını, konuşulmasını uygun gördü. Şu anda bu yönde arkadaşlarımız bir görüşme halindeler. Benim Emirgan’daki ofiste başka görüşmelerim vardı, çıkarken de onları selamladım. Benim bildiğim bu kadar.

Sürecin hukuki tahlilini ve analizini yapacaklar. Bu konunun sonrasında partimizin oluşacak ya da ortaya koyacakları düşünceyi ama partimizin yetkilileri ama Genel Başkanımız paylaşacaktır. Genel Başkanımız Sosyalist Enternasyonel toplantısına gitmek için ABD’ye hareket etti. Sizleri bilgilendireceklerdir.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Sosyalist Enternasyonel Başkanlık Kurulu toplantısına katılmak için ABD’ye hareket öncesi, davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, şu ifadeleri kullandı:

“Beni yolcu eden İstanbul İl Başkanımız ve Genel Başkan Vekilimiz birlikte o toplantıya katılacaklar ve o toplantıyı yönetecekler. 6 Genel Başkan Yardımcımızı görevlendirdik ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız toplantının bir kısmına katılacak. Ben dün akşam kendisiyle baş başa bir görüşme de yaptım.

Kendimiz de bunu değerlendirdik. Her ihtimali göz önüne alıyoruz. Kimse bize olmadık bir davadan, olmadık bir suçlamadan bir cezayı normalleştirmeye ve bu olacakmış gibi kabul ettirmeye çalışmasın. Böyle bir gündemin yerleşmesine izin verilmemelidir.

Süleyman Soylu, bir kamu görevlisi olan Ekrem İmamoğlu’na ‘ahmak’ dedi. Ekrem Bey hiç terbiyesini bozmadan ‘sensin o’ dedi. ‘İstanblu seçimini kim iptal ettirdiyse’ dediğinde ahmağın o olduğunu hatırlatınca ‘vay İstanbul seçimini YSK iptal etti, kamu görevlilerine hakaret ettiniz’ deyip işi YSK’ya çevirdiler. Süleyman Soylu hepimizin gözünün içine baka baka Ekrem Bey’e ‘ahmak’ dedi mi, demedi mi?

Ekrem Bey, İstanbul’un seçilmiş kamu görevlisi… Süleyman Soylu’ya verdiği cevabı, YSK’ya söylendi deyip ceza vermeye çalışıyorlar. Buradan bir cezanın olabilirliğini kimse normalleştirmeye çalışmasın. Bunu biz kabul etmiyoruz. Böyle bir saçmalık, böyle bir şuursuzluk yok. Ben Türkiye’ye böyle bir ayıbı yaşatacaklarını zannetmiyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun olası bir cumhurbaşkanı adaylığı ya da Ekrem İmamoğlu’na bir kısıt getirmek için kumpas kurmuşlar, kumpasın piyonu Süleyman Soylu. Bu dava yarın öbür gün görülecek, ceza çıkaracağız biz. Öyle bir şey yok. Bunu yaparsanız geçen seferki demokrasi tokadından ders almadıysanız millet çok daha şiddetlisinin uygular.”

Ahmak davası neydi?

İBB Başkanı İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen bir kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesini eleştirmiş, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu buna karşı yaptığı açıklamada, “Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti.

Gazetecilerin Soylu’nun bu sözlerini sorduğu İmamoğlu da “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtı vermişti. İmamoğlu’nun bu sözleriyle seçimleri iptal eden Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) hedef aldığı gerekçesiyle konu daha sonra mahkemeye taşındı.

İmamoğlu hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İBB başkanlığı seçiminin 6 Mayıs’ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu’nun seçildiği ve 4 Kasım tarihli basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği öne sürüldü.

İddianamede İmamoğlu’nun “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret” suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması istendi. Savcı, İmamoğlu hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “siyasi yasak” içeren 53’üncü maddesinin de uygulanmasını talep etti.

Davada 15 Aralık 2022’de karar çıktı. Mahkeme, İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti ve TCK’nın 53’üncü maddesi uyarınca “siyasi yasak” hükmünü uyguladı. Hâkim, Ekrem İmamoğlu’na verdiği cezada takdir indirimi yapmadı. Davadan karar çıktığı gün, o dönemdeki altılı masanın liderleri İmamoğlu’na destek vermek için Saraçhane’ye gitmişti. Kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

Gerekçeli kararda İmamoğlu’nun kullandığı ifadenin muhatabının YSK üyeleri olduğunun “duraksanmayacak şekilde açık” olduğunu belirtti. Mahkeme, “Bu konuda sanığın yapmış olduğu savunma, yani sözlerin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu hususunun ileri sürülmesi, TCK’nın 129’uncu maddesinde tanımlı bulunan karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik olarak geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir” dedi.

İmamoğlu ise sözleriyle aslında yanıt verdiği Süleyman Soylu’yu kastettiğini savunuyor. Soylu’nun kendisini eleştirdiği konuşmada kendisine “ahmak” dediğine dikkat çeken İmamoğlu, “Ben de kendisine iade-i cevapla, karşılığını ona sundum. Dedim ki, siz seçimi iptal ettiniz, ahmak sizsiniz anlamında. Bunu ben Bakan’a söyledim ama Yüksek Seçim Kurulu’na böyle bir şeyde bulunmadım. Bunun da ifadesini verdim” demişti. Yargılama boyunca da İmamoğlu’nun aslında kimi kastettiği sık sık gündeme geldi.

İmamoğlu’nun avukatlarının cezaya itirazı üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesine geldi. Ancak daire henüz bir karar vermedi. İstinafın itirazı reddetmesi veya kabul etmesi yönünde iki seçeneği bulunuyor. Ayrıca İstinaf kendisi de duruşma yaparak davayı ele alabilir.

İmamoğlu’nun itirazı reddedilirse dosya bu kez Yargıtay 4. Ceza Dairesine gidecek. Yargıtay’ın kararı bozma veya onama yetkisi var. Karar bozulursa dava yerel mahkemede yeniden görülecek. Karar onanırsa İmamoğlu hakkındaki ceza kesinlesecek ve siyasi yasaklı hale gelecek.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir