Adana: Mezbaha (Kanara)
Adana, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Mezbaha (Kanara); Adana’nın Seyhan İlçesi, Haydaroğlu Mahallesi, Hasan Tugal Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.
Mimar Semih Rüstem’in Adana’daki ilk yapısı olan mezbaha geometrik kurgusu,anıtsal girişiyle dönemin mimarlık akımlarına,nitelikler taşımaktadır. Mimar planında geniş bir parsel üzerinde mezbaha ve ilili tesisleri olarak gösterilmiştir.
Mezbahane,soğuk hava depoları,hayvan barınakları,yemekhane ve hizmet birimleri olarak yapılan binaların tek katlı idare binasını ise iki katlı olduğu görülmektedir. Yapılar kısmen taş ile tuğla ve betonarme malzemelerle inşa edilmiş,tüm örtü sistemi beşik çatı üzerine marsilya kiremiti kaplanmıştır.
İlk önce yapıldığı tahmin edilen ana bölüm ön ve arka cepheleri tuğla örgü sisteminde ancak dış yüzeyleri taş kaplama olup cephe boyunca yapılan kemer açıklığı kolonat sisteminde betonarme lento ile giriş kapısına oturmaktadır.
Bu bölümde çelik konstirüksiyon çatı üzerinde beşik çatılı havalandırma yükseltisi bulunmaktadır.Bu mekanla bağlantılı ek bölümlerde kesin ve temizleme fonksiyonlarına yönelik,yine çelik konstirüksiyon çatı sisteminde beşik çatılı olarak inşa edilmiştir.
İlk yapılan bölüm arkasında tuğla malzeme ve kare planlı çelik merdiven sistemiyle çıkılan kulenin hangi amaçlı yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir.
Adana’nın Kısa Tarihi
Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.
Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.
7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.
1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.
1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.
Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.
Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.