“Terör Propagandası” Davası Açılan İstanbul Barosu Olağanüstü Kurultaya Gidiyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talep edilen İstanbul Barosu, olağanüstü kurultaya gidiyor.
Haber Merkezi / İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, “23 Şubat günü yapacağımız olağanüstü kurultay kararımızı burada açıklıyorum. 23 Şubat kurultayı demokrasinin ne olduğunu, demokrasinin ancak hukuk yoluyla işlediğini, inşa edilebileceğini İstanbul Barosu’nun 67 bin avukatı, bütün baroların desteğiyle duyuracak. Hepiniz 23 Şubat demokrasi kurultayına davetlisiniz” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Soruşturma Bürosu, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmıştı.
Başsavcı vekillerinden biri ve bir Cumhuriyet Savcısı’nın imzası bulunan davanamede İstanbul Barosu Yönetim Kurulu “Basın ve Yayın Yolu İle Terör Örgütü Propagandası Yapmak” ve “Basın ve Yayın Yolu İle Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yaymak” ile suçlanırken bu konuda kovuşturma izni istenen Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 25 Aralık 2025’te izni verdiği de belirtilmişti.
İstanbul Barosu, yönetime dava açılmasına dair bilgilerin basına yansımasının ardından X üzerinden bir açıklamada bulunmuştu. Açıklama metninde şu satırlara yer verilmişti:
“Yönetim Kurulumuz İstanbul Barosu Genel Kurulu iradesi ile seçilmiş olup, Anayasaya, demokrasi ve hukuka bağlı olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmektedir. Hiçbir hukuki ve meşru dayanağı olmayan bu görevden uzaklaştırma girişimine karşı İstanbul Barosu Genel Kurul iradesine sahip çıkmak, üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirmek yükümlülüğümüzdür.”
İstanbul Barosu’na dava açılmasına gerekçe olan sosyal medya paylaşımında, gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Suriye’de öldürülmesiyle ilgili olarak etkin bir soruşturma yürütülmesi talep edilmişti. “Uluslararası insancıl hukuk uygulansın” başlığıyla yapılan paylaşımda, “Silahlı çatışma bölgesinde görev yapan gazetecilerin korunmasına ilişkin kurallar, Uluslararası İnsancıl Hukukun bünyesindedir” ifadelerine yer verilmişti.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın uygulamasının ‘hukuk dışı’ olduğunu öne sürerek, İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Baro tarafından yapılan açıklamada, “Her koşulda hukuka saygı kararlılığında olan İstanbul Barosu yönetimi, baro tüzel kişiliğini de hedef alan hukuk dışı işlem ve eylemlere karşı yargı yolunu kullanmak zorunda kalmış ve Adalet Bakanlığı’nın; Avukatlık Kanunu’na, bakanlık genelgesine ve Anayasa’ya aykırı soruşturma izni verilmesine ilişkin işlemini iptal davası açmıştır” ifadelerine yer verilmişti.