Almanya’dan Türkiye’ye “Suriye” Mesaj: Kürtleri Sürece Dahil Edin
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye’de yeni oluşan süreçte, “hükümete giden yola tüm etnik grupların dahil edilmesi” gerektiğini söyledi. Baerbock, bölgedeki Kürtler‘in Almanya gibi IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun bir parçası olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Suriye’deki gelişmeler hakkında bir telefon görüşmesi yapmış, ardından Berlin’den yapılan açıklamada, “Her iki lider, diktatör Esat rejiminin düşüşünün çok olumlu bir gelişme olduğu konusunda hemfikir” denilmişti.
Scholz’un sözcüsü, Erdoğan ve Scholz’un, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ve bu hedeflere Avrupa Birliği’ndeki ortaklarla ve bölgedeki ülkelerle birlikte çalışarak ulaşılmasının planlandıklarını kaydetti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Türkiye ziyareti öncesinde Ankara’ya Kürtlerin Suriye’deki kalıcı barış sürecinden dışlanmaması çağrısı yaptı. Yeşiller partili Baerbock, Federal Meclis’te yaptığı konuşmada, Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarette bu konuyu “çok, çok açık bir şekilde” gündeme getireceğini belirtti.
Kürtlerin Almanya gibi Suriye’de IŞİD’le mücadele için kurulan uluslararası koalisyonun parçası olduğunu ifade eden Baerbock, “Bu nedenle Suriye’deki tüm grupların sürece dahil edilmesi kendi ulusal güvenlik çıkarlarımız gereğidir” dedi. Baerbock, barışçıl bir geçiş için tüm etnik ve dinî toplulukların haklarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Barış yolunda farklı partnerlerle aynı hedefte birleşmek gerektiğini belirten Baerbock, “Farklı yönlere gidersek barışa giden yola çıkamayız” diye konuştu.
Baerbock dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da “Kobani, Kürtlerin IŞİD’e karşı cesur savaşlarının sembolüdür. Kan dökülmeye devam edilmesi, insanların 14 yıl sonra yaşaması gereken son şeydir. Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve barış umudunun korunmasında Türkiye’nin de sorumluluğu bulunmaktadır” ifadelerini paylaşmıştı.
Alman hükümeti, Suriye’de Beşar Esad rejimini devirerek yönetimi ele geçiren Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütü önderliğindeki geçici hükümetle Salı günü Şam’da ilk görüşmesini gerçekleştirmişti. Alman Dışişleri Bakanlığı’ndan ilk temasla ilgili olarak, “Görüşmelerin merkezinde, ülkedeki siyasî geçiş süreci ile azınlıklar ve kadın haklarının korunması konusundaki beklentilerimiz yer almıştır” açıklaması yapılmıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, Federal Meclis’teki konuşmasında Suriye’deki diyalog sürecinin “dışarıdan sabote edilmemesi” uyarısında da bulundu. “Bölgede barış istiyorsak Suriye’nin toprak bütünlüğü sorgulanmamalıdır” vurgusu yapan Baerbock, “Golan’da uzun vadeli bir işgal, devletler hukukuna aykırıdır” dedi.
İsrail ordusu, Esad rejiminin devrilmesinin hemen ardından işgal altında bulundurduğu Golan Tepeleri ile Suriye toprakları arasındaki tampon bölgeye girmiş ve tampon bölge ötesindeki bazı stratejik noktaları da kontrolü altına almıştı. Başbakan Benyamin Netanyahu, İsrail’in güvenliğini garanti edebilecek bir güç oluşuncaya kadar bölgeden çıkmayacaklarını belirterek Golan Tepeleri’ndeki işgali uzun vadeli olarak sürdürmeye hazırlandıkları mesajını vermişti.
İsrail, 1967 savaşıyla işgal ettiği Golan Tepeleri’ni 1981’de ilhak etmiş, ancak bu adım ABD dışında uluslararası toplum tarafından tanınmamıştı. Devletler hukukunda Golan Tepeleri işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul ediliyor.
Muhalefetteki Hristiyan Birlik Partisi CDU’nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt da, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri faaliyetlerinin bölgesel istikrara zarar verdiğini öne sürdü. Hardt, “Türkiye’nin güvenlik çıkarlarını savunma hakkı vardır, ancak bu hakkın, diğer halkların güvenliğini riske atmadan gerçekleştirilmesi gerekmektedir” dedi.
CDU’lu bir diğer siyasetçi Roderich Kiesewetter da, Almanya’nın Türkiye ile diplomatik ilişkilerini sürdürürken, Türkiye’yi Suriye’de Kürtler‘in de dahil olduğu bir siyasi çözüm sürecine saygı göstermeye teşvik etmesi gerektiğini söyledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Suriye’deki gelişmeler hakkında bir telefon görüşmesi yapmış, ardından Berlin’den yapılan açıklamada, “Her iki lider, diktatör Esat rejiminin düşüşünün çok olumlu bir gelişme olduğu konusunda hemfikir” denilmişti.
Scholz’un sözcüsü, Erdoğan ve Scholz’un, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ve bu hedeflere Avrupa Birliği’ndeki ortaklarla ve bölgedeki ülkelerle birlikte çalışarak ulaşılmasının planlandıklarını kaydetti.
(Kaynaklar: VOA Türkçe DW Türkçe)