Babacan: Ülkeyi Yönetenler Şahsi Menfaat Peşinde
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, “Şu anda ülkeyi yönetenlerin kahir ekseriyeti, ‘Ülke yönetiyorum ama bundan benim şahsi menfaatim ne olacak’ diye bakıyor meseleye… Devlet bir yerde para mı harcıyor? ‘Bu paradan benim payım ne olacak?’ diye bakıyorlar” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Flash Haber TV’de Fatih Ertürk ile “Türkiye Nereye” programında değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan’a yasadışı sanal kumarın sona erdirilmesi çağrısında bulunan Babacan, “Instagram, Twitter, Facebook’un fişini çeken devlet bunun da fişini çeker. Yapılabilir bu ve derhal yapsınlar. Yapmıyorlarsa demek ki ortaksınız diyorum ben de. Ortak değilseniz çekin fişini” dedi ve ekledi:
“Bugün bırakın 18 milyon takipçili hesabı, sadece 500 kişinin takip ettiği bir hesaptan Sayın Erdoğan’a bir hakaret tweet’i atılsa polis sabah 5’te kapısında belirmiyor mu? Sabah kapısını kırıp açmazlar mı? Alıp götürmezler mi? 18 milyon takipçili hesap böyle yasa dışı işlerin içinde de neden kimse bir şey yapmıyor? Benim haberim yoktu bilmiyorum, külahımıza anlatsınlar. Eğer menfaatiniz yoksa, bunlarla ortak değilseniz derhal son verin, bitirin. Devlet istediği zaman yapar. İşine geldiğinde haberdar, işine gelmediğinde kulağının üzerine yatıyor… Böyle bir şey kabul edilemez.
Şu anda ülkeyi yönetenlerin kahir ekseriyeti, ‘Ülke yönetiyorum ama bundan benim şahsi menfaatim ne olacak’ diye bakıyor meseleye… Devlet bir yerde para mı harcıyor? ‘Bu paradan benim payım ne olacak?’ diye bakıyorlar. Depremde bile… Ben depremin üçüncü ayında Adıyaman’a gittiğimde bu gerçekle karşı karşıya kaldım ve üzüldüm. Mühendisler ve Mimarlar Odası… Genç genç çocuklar bana geldiler, rakamları ortaya koydular, hayret ettim. Depremden daha üç ay sonra hemen aceleyle birilerine verilmiş ihaleler değil, ‘Sen yap’ diye birilerine veriliyor. 2022’nin 6 Şubat’ında deprem oldu, o tarihlerde ilgili bakanlık bir inşaat maliyet raporu çıkarıyor. O tabloda bir dairenin maliyeti 600-700 bin TL. Verilen rakam ne kadar? 1 buçuk milyon, 1 milyon 800 bin lira.
Ben bugün Cumhurbaşkanı olayım, bu işler üç ayda biter. Bütün mevzuatı hazırlamak üç aylık bir iştir. Talimatı verdiğinizde mümkün mü, kimse kıpırdayabilir mi? Çıkar yasayı, cezayı da koy… Sistemi sisteme kontrol ettireceksin. Bir işi yapanlar olacak, bir de denetleyenler olacak. İşi yapanların uymak zorunda olduğu kurallar budur, uymayanın cezası budur, bunu denetleyecek de budur… Yürütmenin kendi içinde denetleme mekanizması olur. Artı, yargının da görevi vardır; yargı da denetim mekanizmasıdır. Hatta en büyük denetim mekanizmalarından biri TBMM’dir. Demokrasilerde meclisler aynı zamanda bir denetim mekanizmasıdır. Ancak hiçbirisi çalışmıyor şu anda.”
“Türkiye Yüzyılı dediğiniz bu muydu?”
Babacan, İzmir’in Selçuk ilçesinde bir evde çıkan yangın sonucu beş çocuğun yaşamını yitirmesine ilişkin, “Dün akşam geç saatlerde haber düşünce, dedim ki Türkiye Yüzyılı dediğiniz bu muydu? Sosyal devlet anlayışınız bu muydu? Bakın sosyal devlet ne demektir? Her bir aileyle tek tek ilgilenen, durumunun röntgenini değil MR’ını bilen devlet demektir” değerlendirmesinde bulundu:
“14 Eylül 2021’de bunun nasıl çözüleceğini ortaya koyduk. 60 bin aile sosyal devlet uzmanı istihdam edilecek. Ve bu sosyal destek uzmanlarını tüm ailelere böldüğünüzde, bu uzmanların fert fert gerçek durumu bilmesi mümkündür. Diyeceksiniz ki devlet parayı nereden bulacak? Son beş yılda kamuya 1 milyon 600 bin kişi alınmış. Partili sistemde yılda 300 binin üzerinde işe alım olmuş. Neye göre? Partili mi değil mi diye, mülakatlarda eleye eleye almışlar. Biz demişiz ki 60 bin kişiyi alın, böldüğünüzde her birine 400-500 aile düşüyor. Her iki ayda bir hane hane kapı çalıp bu arkadaşlar ailelerle konuşacaklar.
“Terör örgütü varlığının kök sebeplerine inmeniz lazım”
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan” çağrısını da değerlendiren Babacan, şu ifadeleri kullandı: “Sayın Bahçeli’nin çok ileri ifadeleri var. Bunlar toplumun sinir uçlarıyla da oynayan ifadeler. Olacak bir işi olmayacak hale getirebilecek ifadeler… Bu ifadeler Sayın Bahçeli’nin ifadeleri değil. Hem ilk hem ikinci grup konuşmasını dinlediğin zaman ayrı metni okuduğun zaman ayrı. Metne baktığımda dedim ki, ‘Bu ne Sayın Bahçeli’nin ekibinin, ne de hamaset üreten metin yazarları var ya, ne de onların kalemi… Bu başka bir kalem…’ Başka bir kalemin yazdığı metni Sayın Bahçeli okuyor; bundan kesinlikle eminim. Kendi kalemi de değil, kendi ekibi de değil. Peki bunu kaleme alanlar, çözüm konusunda kafa yormuşlar mı? Bence yormuşlar, o konuda önemli ipuçları da görüyoruz. PKK terörünü gerçekten sona erdirmek istiyorsak Sayın Bahçeli’nin sözlerinin hepsine katılmamız söz konusu değil, ama parça parça baktığımızda çözüme dönük, akılcı cümleler var.
Silahlı bir örgütle mücadelede sadece silahları kullanırsanız tek tek teröristleri etkisiz hale getirebilirsiniz ama terör örgütünün varlığını yok edemezsiniz. Terör örgütü varlığının kök sebeplerine inmeniz lazım. İdeolojik olarak nereden besleniyor bu örgüt? Toplum kitlesi olarak nereden besleniyor? Ona bakmak zorundasınız. Kök sebeplerini ortadan kaldıracak adımlar atmanız gerekmektedir. PKK gibi tüm coğrafyada, farklı farklı ülkelerde varlık gösteren; İran, Irak, Suriye’de olan bir örgütü eğer gerçekten ortadan kaldıracaksanız, bu ancak komşu ülkelerle diyalog ve iş birliğinden geçer. Ayrıca bölgede etkili olan ABD ve Rusya ile görüşmelerden geçer. Suriye rejimiyle, İran ile, Irak’ta hem Bağdat hem Erbil ile görüşüp anlaşmadan bu bitmez. Bitirdik zannederseniz yine bitmez.”
Babacan, DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi’nin TBMM’de çatı parti kuracağına yönelik medyada yer alan bir haberi de değerlendirdi. Babacan, “Genel çerçeveye baktığımızda bizim farklı siyasi partilerde, farklı şekillerde iş birliği yapmaya açık çalışma şeklimiz var. Ama bunun henüz nihai kararını verip noktalamış değiliz. Tabii ki Saadet, Gelecek ve diğer partilerle temaslarımız eskiden beri yakındır. Hepsi sevdiğimiz arkadaşlardır. Birlik ve beraberlikten bahsediyorsak geniş çerçevede kalmamız gerekmektedir. İktidar ve muhalefet bloku arasında sıkışmış bir siyaseti bu ülke hak etmiyor” diye konuştu.