Özel’den Bahçeli’ye: Hangi Sorun Çözülecek; Kürt Sorunu Mu Erdoğan’ın Sorunu Mu?
Diyarbakır’da kadın sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle buluşmasında konuşan Özgür Özel, “Bugün Cumhur İttifakı’nın Kürtlerin sorunlarını görmediği, gündeme almadığı, alelacele bir şeyler yaptığı süreç son derece riskler, tehlikeler barındırmaktadır” dedi ve ekledi:
“Bir yandan bir sorunu çözeceğiz derken hangi sorunu çözülmeye çalışıldığı konusunda derin şüpheler vardır. Kürt sorununu yok sayıp bir sorunu çözenlerin Erdoğan’ın sorununu çözmek üzere bir süreç yürüttüklerine ilişkin endişeler hızla bertaraf edilmeli.”
Özgür Özel konuşmasının devamında, “Mevcut anayasaya uyulmadıkça, bütün antidemokratik tavırlardan vazgeçilmedikçe anayasayı çiğneyenlerle anayasa yapmayız. CHP’yi masaya bu şekilde getirmek istiyorsanız biz o masaya gelmeyiz. Samimiyetsizliğe itiraz ederiz. Kürtlerin yaşadığı sorunları Meclis’te çözen bir anlayışı savunuyoruz. Bu ülkede herkesin geleceği sivil demokratik siyasetten geçer. Bu noktada üzerimize düşen her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel güneydoğu turunun ilk ayağı Diyarbakır’da kadın sivil toplum kuruluşlarıyla kahvaltı toplantısında açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’na destek veren DEM Parti’ye ve Kürt seçmene teşekkür eden Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelerek örgütü lağvettiğini açıklaması gerektiğine yönelik sözlerini de değerlendirdi.
Özel, “Sayın (MHP Genel Başkanı Devlet) Bahçeli’nin açıklamalarıyla önemli bir eşikteyiz. Şimdi herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Eğer Bahçeli’nin söylediği söz bir kişinin özgürlüğü, bir kişiye af, ona verilecek bir kürsü, oradan söylenecek bir söz, lağvolacak bir örgüt ve her şey tamamsa maalesef hiçbir şey tamam değildir” diye konuştu.
Özel sözlerinin devamında, “Cumhuriyet Halk Partisi terörün durması için, terör örgütünün ortadan kalkması için, Türkiye’nin 86 milyon birden barış içinde kucaklaşabilmesi için atılacak her adımı önemsiyor ve engel olmayacak, kimin sözü varsa söylesin. Ama şu söz söylenmesin: ‘Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, bir sorun vardır o da birisi konuşunca bitecektir’ … Türkiye’de 26 milyon Kürt’ün sorununu yok sayıyorsunuz” dedi.
“Kürt sorunu vardır tam da şuradadır Kürt sorunu: Kürt’ün sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir, devlet karar veremez. Büyük devlet karar vermiş, küçük Devlet (MHP lideri) de dün ilan etmiş gibi görünüyor” ifadelerini kullanan Özel, şöyle konuştu:
“Onların demesiyle Kürt sorunu bitmez, aksine onlar böyle dedikçe derinleşir. O yüzden Kürtlerin sorunları Kürtler ‘sorunum kalmadı’ diyene kadar vardır ve çözülmesi gerekir. Birisine ‘senin sorunun yok’ demek otoriterliktir. Demokrasilerde o birisi ‘sorunum yok’ diyene kadar sorun var demektir.”
Özel “çözüm süreci” tartışmalarını hükümetin yeni anayasa yapma uğraşı bağlamında ele aldı, “Hangi sorunun çözülmeye çalışıldığı konusunda derin şüpheler vardır. Kürt sorununu yok sayıp bir sorunu çözenlerin, Erdoğan’ın sorununu çözmek üzere bir süreç yürüttüklerine ilişkin endişeler hızla bertaraf edilmelidir” dedi.
“Mevcut anayasaya harfiyen uyulmadıkça ve İstanbul Sözleşmesinden çıkılması gibi bütün antidemokratik tavırlardan vazgeçilmedikçe, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları kabul edilmedikçe biz anayasa çiğneyenlerle bir anayasa yapmayız” diye konuşan Özel, partisinin Kürt sorunu üzerinden yeni ayasayasa ‘evet’ demeye ikna edilemeyeceğini söyledi:
“Bu yüzden ‘öyle yaptık olmadı, böyle yaptık olmadı. CHP Kürt sorununa duyarlı, o sorunu çözecekmiş gibi yapıp CHP’yi masaya böyle sokabilir miyiz’ diyorsa biz o oyuna gelmeyiz. Ama niyetiniz demokrasiyse bütün aşamalarında samimiyetle oluruz. Bir tek şeye itiraz ederiz, samimiyetsizliğe itiraz ederiz.”
Özgür Özel dün Devlet Bahçeli’nin konuşması sonrasında söylediği “Ben de el yükseltiyorum, Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum” şeklindeki sözlerine de açıklık getirdi. Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin “eşit, ayrımsız, kendilerini tamamen mensubu ve sahibi hissettikleri” bir devlet vaat ettiğini söyledi.
Bahçeli ne demişti?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada çözüm süreci konusunda Abdullah Öcalan’a çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullanmıştı:
“Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Grup Toplantısı’nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” dedi. Bahçeli, Öcalan’ın durumu hakkında yasal çözümü de işaret ederek “Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı’dan DEM’e uzansın.”
Çözüm süreci: Çözüm süreci, 2013-2015 yılları arasında PKK ile devlet arasında başlayan müzakereleri ifade ediyor. Bu süreç, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek amacıyla başlatılmıştı. Sürecin temel unsurları arasında, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi yer almaktaydı. PKK lideri Abdullah Öcalan, bu müzakerelerde kilit bir figür olarak rol almıştı. Ancak 2015’te çatışmaların yeniden başlamasıyla çözüm süreci fiilen sona ermişti. Bu dönem, Türkiye’deki siyasi dinamiklerde önemli değişimlere neden olmuştu.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor. PKK lideri Öcalan, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı 1999 yılından beri, Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor.