Çözüm Süreci Tartışmaları: Özgür Özel’den TBMM Vurgusu
Selahattin Demirtaş ziyareti sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Lideri Özgür Özel, “Sayın Demirtaş’la birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve son derece kıymetli değerlendirmelerini de Sayın Demirtaş’ın dinleyerek, müzakere ettik…” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Toplumsal barış için başlangıcın kadın haklarından, çocukların korunmasından başlaması konusunda mutabakatında konuştuk. Elbette adalet konuştuk, adaletsizliği iliklerine kadar yaşayan iki kişi ile birlikte. Elbette ekonomik krizi ve bu ekonomik krizin toplumun en kırılgan kesimlerini nasıl zorladığını konuştuk…”
“TBMM’nin odakta olmadığı hiçbir sürecin sonuç almadığını” söyleyen Özgür Özel, Selahattin Demirtaş ile gelecekte de diyaloğu sürdüreceklerini belirtti.
Özel, “Çok yakından takip edeceğimiz bir süreçte Sayın Demirtaş’ın öneminin altını bir kez daha çiziyorum. Herkes başka aktörlere çağrı yapıyor, yapılsın… Asıl olan Türkiye’nin çıkarları için doğru adımın hep beraber atılmasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda engelleyeceği olmayacaktır. Tarih önünde, gelecekte bu günler hatırlandığında gurur duyacağımız bir pozisyonda olacağımızı açıkça ifade etmek istiyorum” dedi.
CHP lideri ayrıca, ilerleyen günlerde bu tartışmaya odaklanarak “bir sis etkisiyle yoksulluğun, işsizliğin, satın alma gücünün görünmez kılınmasına” izin vermeyeceklerini de vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu olan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı Edirne F Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun eşlik ettiği Özel’in cezaevi ziyareti yaklaşık üç saat sürdü. Özel, Demirtaş ve Mızraklı ile görüşmesinin ardından cezaevi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özel, “Gecikmiş bir ziyaretti” dedi, “Selahattin Demirtaş ile konuşmadan doğudaki altı ile gitmenin bir anlamı olmayacağını” söyledi, “yeni çözüm süreci” tartışmalarına ilişkin şöyle konuştu:
“Türkiye demokratikleşmeye önem verecekse, bunun adımı atılacaksa tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altı da kalın kalın çizilmelidir. Gelecekte iyi şeyler olacaksa kimse kimseyi engellememeli… 86 milyonun çıkarı birlikte gözetilmelidir. Çok kolay bir muhalefet imkanı varken, Sayın Bahçeli’nin bugüne kadar bize ve DEM’e söyledikleri, bunları yapmak varken ‘uzatılan el doğrudur’ demeye devam ediyoruz. Ancak bu süreci çok yakından ve dikkatle takip ediyoruz…. Herkes kendine göre bir tarif yapıyor. Ben bir tarif yapacak değilim. Bölgeye gideceğim, altı günde altı ili ziyaret edeceğim, döndüğümüzde genel bir değerlendirmede bulunacağım…”
CHP Genel Başkanı, ziyaretine dair, “Sayın Demirtaş’la birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve son derece kıymetli değerlendirmelerini de Sayın Demirtaş’ın dinleyerek, müzakere ettik… Toplumsal barış için başlangıcın kadın haklarından, çocukların korunmasından başlaması konusunda mutabakatında konuştuk. Elbette adalet konuştuk, adaletsizliği iliklerine kadar yaşayan iki kişi ile birlikte. Elbette ekonomik krizi ve bu ekonomik krizin toplumun en kırılgan kesimlerini nasıl zorladığını konuştuk…” açıklamasını yaptı.
“TBMM’nin odakta olmadığı hiçbir sürecin sonuç almadığını” söyleyen Özgür Özel, Selahattin Demirtaş ile gelecekte de diyaloğu sürdüreceklerini belirtti.
Özel, “Çok yakından takip edeceğimiz bir süreçte Sayın Demirtaş’ın öneminin altını bir kez daha çiziyorum. Herkes başka aktörlere çağrı yapıyor, yapılsın… Asıl olan Türkiye’nin çıkarları için doğru adımın hep beraber atılmasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi bu konuda engelleyeceği olmayacaktır. Tarih önünde, gelecekte bu günler hatırlandığında gurur duyacağımız bir pozisyonda olacağımızı açıkça ifade etmek istiyorum” dedi.
CHP lideri ayrıca, ilerleyen günlerde bu tartışmaya odaklanarak “bir sis etkisiyle yoksulluğun, işsizliğin, satın alma gücünün görünmez kılınmasına” izin vermeyeceklerini de vurguladı.
Gazetecilerin sorusu üzerine Özel, Fethullah Gülen’in ölümüne dair de açıklamada bulundu, “tehlike geçmedi” dedi: “Kişiler öldüklerinde öbür dünyaya veballe gidiyorlarsa herhalde bu dünyadan öbür dünyaya en çok veballe giden kişi Fethullah Gülen’den başkası değildir. Gerisinde çok acılar, çok kötülükler bıraktı ve gitti. Gittiği yerde hesabını verir. Türkiye’de yargı önünde vermesini isterdik, olmadı… Türkiye’de belki aktiviteleri görünür değil ama dünyanın dört bir yanındalar… Devletin içine sızıp devletin silahını kendi silahı yapmış bir silahlı terör örgütünden, onun liderinden bahsediyoruz… Sadece kurucusu öldü, örgüt ortada duruyor. Bu tehlike geçti gibi bir düşünceye kimse kapılmasın.”
Açıklamaları sırasında Özgür Özel “yenidoğan çetesi” skandalına karışan hastanelerin kamulaştırılmasını da istedi, Gülen hareketine bağlı kurumlara yönelik uygulamaları hatırlattı: “Nasıl Türkiye’ye ihanet ediyorlar diye bu Fethullah Gülen cemaatinin bütün hastanelerini kamulaştırıldınız, bundan büyük ihanet mi olur, gelin bu hastaneleri kamulaştırın. Bu hastanelerden hizmet alanları zora sokmadan, devlet hastanesi olarak derhal atamaları yapalım. Hastanesinde bir bebeğin hayatıyla oynayarak zenginleşen ya da bunların yapılmasına engel olamayanlar da görsünler başlarına geleni… Yenidoğan çetesine alan açan bir hastanenin de o hastanenin sahibinin elinde kalmaması lazım.”
“Sorunların çözüm yolu siyaset, çözüm kurumu TBMM’dir”
Özgür Özel’i ziyaretinin ardından, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bir açıklama yaptı. Özel’e ziyareti için teşekkür eden Demirtaş; “Toplumsal birliğe, güçlü beraberliğe, adalete ve barışa susamış, ekonomik krizin yol açtığı yoksullukla boğuşan halkımızın yararına olduğuna inandığımız tüm konuları samimiyetle tartışma fırsatımız oldu” dedi.
Demirtaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’de siyaset kanalları uzun yıllardır tıkalı durumdadır. Devlet işleyişi oldu bittilerle, Anayasa’ya aykırı uygulamalarla keyfi şekilde sürdürülmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “normalleşme, yumuşama” diye ifade ettiği sürecin ayaklarının yere basması, ete kemiğe bürünmesi isteniyorsa yapılması gereken ilk şey, hukukun üstünlüğüne her alanda saygı duymaktır. Bu olmadan siyaset kanalları da açılmaz, normalleşme zemini de oluşmaz. Türkiye’deki sorunların çözüm yolu siyaset, çözüm kurumu da TBMM’dir.
Sayın Özel’in ziyareti vesilesiyle bu konularda görüş alışverişinde bulunma fırsatını yakalamış olduk. Gelir adaletsizliğinden demokrasiye, dış politikadan Kürt sorununa, doğa haklarından emeklilerin, gençlerin, çocukların ve özellikle kadınların sorunlarına kadar birçok konuda verimli bir tartışma yürüttük, son günlerde açığa çıkan bebek katliamını ve sağlık sistemini ele aldık. Ayrıca Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünde siyasetin rol üstlenmesinin, diyaloğun ve iş birliğinin öneminin altını çizerek el sıkışma seremonisinin devamının gelmesi için siyasete şans tanınması gerektiğini ifade ettim.
Bu aşamada, seçim hesaplarına girmeden, ittifak yarışlarıyla tartışmanın önünü kesmeden, barış için herkesin katkısının önemine değindim. Sayın Özgür Özel ile yaptığımız bu anlamlı ve değerli görüşmenin absürt bir yönü vardı, o da görüşmeyi cezaevinde yapmış olmamızdı. Umarım Kobani ve Gezi kumpas davaları rehineleri başta olmak üzere, Sayın Selçuk Mızraklı ve Sayın Bekir Kaya dahil tüm siyasi tutsakların hakları bir an önce iade edilir ve özgürlüklerine kavuşurlar, bu zalimce adaletsizlik son bulur. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak girişimleri gibi yargısal operasyonlardan da artık vazgeçilir.
Bizler her şart ve koşulda demokratik siyasette ısrarcı olacağız ve demokrasinin, toplumsal barışımızın sağlanması için üzerimize düşen sorumluluğun gereklerini yerine getireceğiz. Ayrıca, kurumsal işleyişimize uygun bir şekilde, görüşmenin içeriğini avukatlarım aracılığıyla DEM Parti Genel Merkezine aktaracağım. Sayın Özel’e bu anlamlı ziyareti nedeniyle bir kez daha teşekkürlerimi sunarken kendisine başarılar diliyor, şahsında tüm Cumhuriyet Halk Partililere içten selam, sevgilerimi gönderiyorum.”