Özel’den Bahçeli’ye Dikkat Çeken Yanıt
Devlet Bahçeli’nin kendisini hedef alan açıklamalarına cevap veren Özgür Özel, “Bahçeli’ye hiçbir şey demeyeceğim. Sadece Cumhur İttifakı’na oy verenlere şunu söyleyeceğim çarşıda pazarda keyfiniz yerindeyse Cumhur İttifakı’na oy verin” dedi ve ekledi:
“Ama Devlet Bey’in dedikleri mutfağınızda, cüzdanınızda görmüyorsanız bu milletin yeri sahte milliyetçileri değil. Çok ağır laflar var yine, ama konuşmanın devamını okuyunca vazgeçtim. AK Parti söylüyor, MHP kabul ediyor. Kendine ait bir fikri olmayan parti. Çok sevdiğini söylediği köpeklere komisyonda ne söylediklerini duyunca benimle ilgili iyi şeyler söylememesine çok sevindim.
‘O ikisi’, bütün örgütün yaka silktiği o ikisi yazıyor, çiziyor saldırıyor… MHP’nin o ikisinden başka savunanı olmamasından da o ikisinin partideki yerinin zorluklarının da farkındayım. kişilik bir listesi yapmışlar, bizimle hesaplaşacaklarmış. Biz 154’ümüze istediğiniz gibi hesaplaşın ama siz önce bir kendi vicdanınızla hesaplaşın.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:
“Bugün her salı olduğu gibi 13.30’da geldiniz. Ama yaklaşık yarım saat sizi beklettik. Bunun önemli bir gerekçesi var. Biraz önce İstanbul’da bir tören tamamlandı. O törene 2024 yılında, bu sene yapılacak olan olimpiyatlar için ülkemizi temsil edecek 102 sporcumuz İstanbul’dan uğurlanıyordu. O törenin, tüm televizyonlarda eksiksiz yayınlanabilmesi için biz grup toplantımızı o törenin bitişine erteledik.
Biraz önce üzücü bir haber aldık. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın annesi İpek Anne hakkın rahmetine kavuştu. Bakırhan ailesine ve DEM Parti’ye başsağlığı diliyoruz.
Erzurum Kongresi manda ve himayeyi reddetmiştir. 9. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal’in yanında durduğu ve milli mücadelenin seyrini değiştiren bir kongredir. bu. ‘Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz’ diyen Mustafa Kemal ile kongre üyeleri, önce kurtuluşu, sonra kuruluşu gerçekleştirdiler. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere o kongreye katılan herkesi ve milli mücadelenin bütün kahramanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.
Bugün, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘benim şahsi meselem’ dediği Hatay’ın anavatana katılışının 85. yıl dönümü. 1918’den 1939’a kadar 21 yıllık bir mücadelenin sonunda Hatay, 23 Temmuz günü Antakya’daki Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını kaldırdı. Bunun için o gün Hatay Millet Meclisi’nde oy kullanan ve Hatay’ı sınırlarımıza katan o günkü tüm Hatay milletvekillerini rahmetle anıyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘şahsi meselem’ dediği Hatay, özellikle 6 Şubat depremi, o sırada yaşananlar, kurtarma çalışamalarındaki aksaklıklar, ardından verilen sözler, seçimdeki şantajlar, tehditler, oy sayımındaki hileler, yapılan itirazların reddedilmesiyle yaşanan mağduriyetler, sakın ama sakın Hatay’ı ümitsizliğe savurmasın. Nasıl bu partinin kurucusunun şahsi meselesi ise tüm CHP’lilerin Hatay şahsi meselesidir. Sonuna kadar yanlarındayız, Hatay’ı saygıyla selamlıyoruz.
Geçtiğimiz hafta KKTC’deydik. 3 gün boyunca orada temaslarda bulunduk. Önceki genel başkanlarımız Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın vardı. Çetin ve Karayalçın, ayrıca dışişleri bakanlığı görevlerinde bulunmuş, Sayın Çetin TBMM Başkanlığı görevinde bulunmuş. Hepimizin gurur duyduğumuz siyasi geçmişleri, partimize ve Türkiye’ye katkılarıyla bizimle birlikteydiler.
Geçtiğimiz hafta gölge Milli Eğitim Bakanımız Sayın Suat Özçağdaş ve eğitimcilerin katkılarıyla Anıtpark’ta 24 saat süren bir eğitim maratonu gerçekleştirdik. Tam 92 konuşmacı katıldı. 92 konuşmacı sabah 10’dan diğer sabah 10’a kadar, ara vermeden, 21 ana başlıkta, 100 alt başlıkta Türkiye’de eğitimi konuştular. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu konuştular.
Öğretmenlere yapılan haksızlıkları, ‘atanamayan’ diyerek masumlaştırıp atanmayan 1 milyon öğretmeni konuştular. Atatürksüz, bilim dışı, hurafelerle dolu müfredatı konuştular. Kendi başına hurafenin cisimleşmiş hali, bu Milli Eğitim Bakanı’nın yaptıkları. Enine boyuna konuştular. Sadece eleştirmediler. Kitabı yapılacak, belgeseli yapılacak. Ama şöyle bir baktığınızda, yüzde 20 eleştiri ise yüzde 80 öneri sundular. Biz gelince ne yapacağız? Genel Başkan Yardımcılarımız, gölge bakanlarımız anlattılar.
Sokak hayvanları: CHP olarak en net yaklaşan partiyiz. Sorun yoktur diyenlerden değiliz. Çare ölüm diyenlerin karşısındayız. Bu sorun sınıfsal bir riske girmek gibi bir probleme evriliyor. İşinize kendi aracınızla gidebiliyorsanız belki de sizin için sokak hayvanı problemi yoktur. Ancak yoksul bir mahallede işinize yürüyerek gitmek zorundaysanız, sokak hayvanı problemi vardır. Ama bir ay tutalım, sahiplenilmeyeni ötanazi yapalım demek Hayvan dostlarına, gençlerimize başta grubum olmak üzere buna aylardır itiraz eden herkese hiç değilse ötanazi kelimesini çıkardıkları için yürekten teşekkür ediyorum.
Ancak sorun çözülmemiştir. Fiilen katliamlar devam etmektedir. Kanun bu konuda belediyelere görev vermektedir ama para vermemektedir. Zaten belediyelerin yurtdışından buldukları kredilere cumhurbaşkanı ve Mehmet Şimşek tarafından imzalanmamaktadır. Karşımızda yasa tasarısının ilk halini destekleyenlerin oranı yüzde 7. Bu kanunu destekleyen kimse yok. Ötenazi kelimesi çıkarılınca sorun çözüldü sanmayın. Bütün belediyelerin lojistiği planlaması lazım.
Devlet Bahçeli’ye yanıt: Bahçeli’ye hiçbir şey demeyeceğim. Sadece Cumhur İttifakı’na oy verenlere şunu söyleyeceğim çarşıda pazarda keyfiniz yerindeyse Cumhur İttifakı’na oy verin. Ama Devlet Bey’in dedikleri mutfağınızda, cüzdanınızda görmüyorsanız bu milletin yeri sahte milliyetçileri değil. Çok ağır laflar var yine, ama konuşmanın devamını okuyunca vazgeçtim. AK Parti söylüyor, MHP kabul ediyor.
Kendine ait bir fikri olmayan parti. Çok sevdiğini söylediği köpeklere komisyonda ne söylediklerini duyunca benimle ilgili iyi şeyler söylememesine çok sevindim. ‘O ikisi’, bütün örgütün yaka silktiği o ikisi yazıyor, çiziyor saldırıyor… MHP’nin o ikisinden başka savunanı olmamasından da o ikisinin partideki yerinin zorluklarının da farkındayım. kişilik bir listesi yapmışlar, bizimle hesaplaşacaklarmış. Biz 154’ümüze istediğiniz gibi hesaplaşın ama siz önce bir kendi vicdanınızla hesaplaşın. Bizim vicdanımız rahat. ‘Vicdanım rahat, bu ikisi yüzünden bu partinin lekelenmesinden şikayetçi değilim’ diyen varsa rahat uyusun. Gün gelecek vicdanı rahat olmayanlar o ikisinden hesap soracaklar.
Vergi paketi ve emekli maaşları: EYT’linin maaşı 10 bin, kirası 15 bin TL ve başka işte çalışıyor diye işten çıkartılmasını istiyorlar. EYT’lileri çalıştıranlardan ceza kesip, 13 milyar TL gelir elde edecekmiş. 5’li çeteden ise 559 milyon TL vergi ödemeyenlerden alacakmış. Affettiği vergi ise 660 milyar TL’ydi. Biz vergide adaletle ilgili bir kanun teklifi hazırladık.
Emekli maaşının bir asgari ücret olması gerektiğini söyledik, Tayyip Bey buna dertlenmiş. Demiş ki ‘bunların sırtında küfe’ yok. Aslında ben de onu söylüyorum. Ben küfeyi istiyorum. CHP olarak küfeyi istiyoruz. Millet sana küfeyi verdi, ağır geldi. Bırak ben taşıyacağım, ver küfeyi. Küfenin içine emekliyi koyuyorsun ağır geliyor, asgari ücreti koyuyorsun ağır geliyor. Tarım, çay üreticisi beyefendiye ağır geliyor. Fındık, üzüm, narenciye, buğday ağır geliyor. Milletin efendisi denilen çiftçiyi taşıyamıyor, ağır geliyor. Ama 47 tane firmanın vergi borcunu silelim deyince küfeyi taşıyor. Ver o küfeyi ver, biz taşıyalım. Küfelerini taşıyamayanlar çıkarın o küfeyi biz taşıyacağız.”