Ay’da Mağara Keşfedildi: Astronotlara Ev Sahipliği Yapabilir
Bilim insanları, 1969 yılında Apollo 11 astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in ilk kez Ay’a ayak bastığı yerden sadece 400 kilometre uzaklıkta yer alan Sessizlik Denizi’nde bir mağara keşfetti.
Mağara yüzeyin yaklaşık 150 metre altında yer alıyor. Bilim insanları, mağarayı NASA’nın ay keşif yörünge aracı (LRO) tarafından toplanan radar verilerini analiz ederek keşfetti.
Bilim insanları Ay yüzeyinde ilk kez bir mağara keşfetti. 100 metre derinlikteki bu oyuğun, Ay’da kalıcı bir üs için uygun şartları sağlayabileceği değerlendiriliyor. Araştırmacılara göre, Ay’ın ‘keşfedilmemiş bölgelerinde’ yüzlerce benzer mağara olması da muhtemel.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, ülkeler Ay’da kalıcı bir insan varlığı tesis etmek için yarış halinde. Ancak astronotların radyasyon, aşırı sıcaklık dereceleri ve uzay koşullarından korunması zorlu bir iş. Uzaya çıkan ilk İngiliz astronot Helen Sharman, yeni keşfedilen mağaranın üs kurmak için iyi bir yer olabileceğini söyledi ve insanların 20-30 yıl içerisinde Ay’daki çukurlarda yaşamasının mümkün olduğunu dile getirdi.
Ancak Sharman’a göre bu çukur ‘çok derin’ ve astronotlar buradaki üsse ulaşmak için özel ekipmanlar kullanmak zorunda kalabilir. Sırtta taşınan roketler ya da bir tür asansör, bu işi görebilir. İtalya’daki Trento Üniversitesi’nden Lorenzo Bruzzone ve Leonardo Carrer, bu mağarayı radar kullanarak keşfetti.
Mağara, Mare Tranquillitatis adı verilen ovada bulunuyor. ‘Sessizlik denizi’ olarak anılan bu ova, Dünya’dan da çıplak gözle görülebiliyor ve insanlığın başka bir gezegende ziyaret ettiği ilk nokta olarak önem taşıyor. Mağaranın tabanının görülenden daha geniş olabileceği düşünülüyor.
Bu çukur, milyonlarca ya da milyarlarca yıl önce, Ay yüzeyinde lavın akışı ve kaya içerisinde bir tünel oluşturmasıyla meydana geldi. Prof. Carrer, bu mağaraya en benzer yapının, İspanya’da Lanzarote’deki volkanik mağaralar olduğunu, araştırmacıların bu bölgeyi de incelediğini kaydetti. Prof. Carrer, “Bu gerçekten heyecan verici. Bu keşfi yaptığınızda ve fotoğraflara baktığınızda, insanlık tarihinde bunu gören ilk kişi olduğunuzu fark ediyorsunuz” dedi.
Araştırmacılar mağaranın büyüklüğünü anladıklarında, bunun üs kurmak için iyi bir nokta olabileceğini de fark etti. Carrer, “Neticede Dünya’daki yaşam da mağaralarda başladı. Ay’da da insanların mağarada hayatta kalması mantıklı” diye konuştu. Mağara tamamen keşfedilmiş değil, ancak araştırmacılar radarların, kameraların ve robotların buranın haritasını çıkarmak için kullanılabileceğini düşünüyor.
Bilim insanları Ay yüzeyinde buna benzer mağaraların olabileceğini yaklaşık 50 yıl önce fark etmişlerdi. 2010’da Lunar Reconnaissance Orbiter adlı uzay aracının kamerası, mağara girişi olabilecek çukurların fotoğrafını çekmeyi başardı. O zamanlar bu mağaraların ne kadar derin olduğu ya da çökme ihtimali hakkında çok az şey biliniyordu. Prof. Bruzzone ve Prof. Carrer’in çalışmasıyla bu sorulara daha net yanıtlar verilebiliyor.
Avrupa Uzay Ajansı’ndan Francesco Sauro, “Yüzeye ait çok iyi görüntülerimiz var, Apollo’nun indiği bölgeyi görebiliyoruz, ancak yüzeyin altında ne olduğunu bilmiyoruz. Keşfetmek için büyük bir olanağa sahibiz” dedi. Sauro, bu araştırmanın ileride Mars yüzeyindeki mağaraları anlamak için de öncü olabileceğini ekledi. Üstelik bu çalışmalar Mars’ta yaşamın izlerini incelemek için de büyük önem taşıyabilir.
Ay’da keşfedilen mağara, insanların buraya yerleşmesine yardımcı olabileceği gibi, Ay’ın tarihini ve hangi evrelerden geçtiğini daha iyi anlamak için de işlevli olabilir. Çünkü mağaradaki kayalar uzay koşullarından daha az etkilendikleri için milyarlarca yıllık jeolojik kaydı barındırma potansiyeline sahip. Araştırma, Nature Astronomy adlı dergide yayımlandı.