İnsani Gelişme Endeksi: Türkiye, 45. Sırada
Yoksulluk, eşitsizlik gibi adaletsizlikler ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda lider kuruluş olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) İnsani Gelişme Raporu’nda Türkiye, 193 ülke arasında 45’inci sırada yer aldı.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Dünyadaki zengin ülkelerin çoğu gibi, Türkiye de kendisini pandeminin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtarmayı başardı. Ancak bu cesaret verici ilerleme, dünya çapında milyonlarca insanı geride kalma riskiyle tehdit eden, yeniden derinleşen eşitsizliklerin gölgesinde kalıyor” dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) bugün açıkladığı 2023-2024 İnsani Gelişme Raporu’nda (İGR) yer alan İnsani Gelişme Endeksi’nde (İGE) Türkiye, 193 ülke arasında 45’inci sırada yer alıyor.
Türkiye, 2022 verilerine göre üst üste dördüncü kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde (dört kategoriden en yükseği) yer aldı. Sıralama en yüksek refah düzeyindeki ülkeler için iyi haberler sunarken, insani gelişme sonuçlarında endişe verici bir farklılık olduğunu da gösteriyor. Daha yoksul ülkeler pandemi nedeniyle kaybettikleri zemini geri kazanamıyor.
İGE, pandemi nedeniyle meydana gelen iki yıllık gerilemenin ardından küresel ölçekte rekor seviyelere çıktı. Ancak, ortalamada elde edilen bu başarı, derinleşen eşitsizlikleri gizliyor. Dünyadaki en yoksul ülkelerin yarısının İGE performansı, pandemi öncesi seviyelerinin altında kaldı.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Dünyadaki zengin ülkelerin çoğu gibi, Türkiye de kendisini pandeminin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtarmayı başardı. Ancak bu cesaret verici ilerleme, dünya çapında milyonlarca insanı geride kalma riskiyle tehdit eden, yeniden derinleşen eşitsizliklerin gölgesinde kalıyor” dedi.
Türkiye İGE’nin üç boyutunun tümünde ilerleme kaydetti: 1990 ve 2022 yılları arasında doğuşta beklenen yaşam süresi 10,8 yıl, ortalama öğrenim süresi 4,4 yıl, beklenen öğrenim süresi ise 10,8 yıl arttı. Aynı dönemde, ülkede kişi başına düşen gayri safi milli gelir ise yüzde 154,3 yükseldi.
Ancak İGE eşitsizliklere uyarlandığında, Türkiye’nin sırası düşüyor. Ülkede genel olarak erkekler, kadınlara göre daha yüksek insani gelişme seviyelerine sahip. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin sırası 166 ülke arasında 66’ya geriliyor.
Ulusal istatistiklere ve 2022’de bildirilen verilere dayanan yeni sıralama, Şubat 2023 depremlerinin etkisini yansıtmıyor. Felaketin yol açtığı büyük can kaybına ve hasarın büyük boyutuna rağmen (UNDP’nin desteğiyle hazırlanan bir hükümet değerlendirmesine göre, toplam hasar ve kayıplar 103,6 milyar ABD doları veya 2023’teki tahmini GSYİH’nın yüzde 9’u olarak tahmin ediliyor), depremlerin ülkenin İGE sıralamasını etkilemesi beklenmiyor.
Rapordan öne çıkanlar
2023 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyesi 38 ülkenin tamamı, 2019 yılındaki seviyelerine kıyasla daha yüksek İnsani Gelişme Endeksi (İGE) puanları elde etti. 2020’de ve/veya 2021’de İGE’lerinde düşüş yaşayan 35 en az gelişmiş ülkenin (EAGÜ) yarısından fazlası (18 ülke) henüz 2019’daki insani gelişme seviyelerine ulaşamadı.
Gelişmekte olan bölgelerin hiçbiri, 2019 öncesindeki eğilime göre öngörülen İGE seviyelerine ulaşamadı. Daha düşük İGE seviyelerine doğru bir gidişat olduğu gözlemleniyor. Bu durum, gelecekte insani gelişme konusunda kaydedilmesi öngörülen ilerleme karşısında kalıcı engeller ortaya çıkabileceğine işaret ediyor.
İnsani gelişme konusundaki kayıpların etkisi Afganistan ve Ukrayna’da net bir şekilde görülüyor. Afganistan’ın İGE’si şaşırtıcı bir şekilde 10 yıl önceki seviyesine dönerken, Ukrayna’nın İGE’si 2004’ten bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi.
Raporda, popülist hükümetlere sahip ülkelerin GSYİH büyüme oranlarının daha düşük olduğunu gösteren araştırmalara yer verildi. Popülist bir hükümet göreve geldikten 15 yıl sonra, kişi başı GSYİH’nin popülist olmayan bir hükümet senaryosuna kıyasla yüzde 10 daha düşük olduğu tespit edildi.
TCEE (Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi) toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini üreme sağlığı, güçlenme ve işgücü piyasası olmak üzere üç temel boyutta ölçüyor. Üreme sağlığı, anne ölüm oranı ve ergen doğurganlık oranı ile güçlenme, her bir cinsiyet için parlamentoda sahip olunan sandalye sayısı ve en azından bir süre ortaöğrenim görmüş nüfus oranları ile, işgücü piyasasına katılım ise kadın ve erkeklerin işgücüne katılım oranları ile ölçülüyor. 2022 yılında Türkiye, 0,259 TCEE değeri ile 166 ülke arasında 63. sırada yer aldı.
TCNE (Toplumsal Cinsiyet Normları Endeksi), toplumsal inançların toplumsal cinsiyet eşitliği üzerindeki etkisini siyasi, eğitimsel, ekonomik ve bedensel dokunulmazlık olmak üzere dört boyutta değerlendiriyor.
91 ülkeden verilerle hazırlanıyor ve Dünya Değerler Anketinin 5’inci (2005-2009), 6’ncı (2010-2014), ve 7’nci (2017-2022) dalgaları ile 12 Ocak 2023 tarihli bilgileri yansıtan en son güncellemesini kapsıyor. Temel TCNE, en az bir önyargıya sahip kişilerin yüzdesini ölçer. TCNE değeri 0 ile 1 arasında değişir. TCNE değerinin daha yüksek olması toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi karşısında güçlü önyargılar olduğunu gösterir.
UNDP Hakkında
UNDP, Birleşmiş Milletler’in yoksulluk ve eşitsizlik gibi adaletsizliklerle ve iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki lider kuruluşudur. Geniş uzman ağımız ve 170 ülkedeki ortaklarımızla birlikte çalışarak, devletlerin insanlar ve dünya için entegre ve kalıcı çözümler üretmelerine yardımcı oluyoruz. Daha fazla bilgi için undp.org adresini ziyaret edebilir veya @UNDP adlı sosyal medya hesabımız üzerinden bizi takip edebilirsiniz.
İnsani Gelişme Raporu Ofisi Hakkında
İnsani Gelişme Raporu Ofisi’nin (İGRO) misyonu insani gelişmeyi ilerletmektir. Amaç, fırsatların, seçeneklerin ve özgürlük kapsamının genişletilmesine katkıda bulunmaktır. Bu amaca yönelik olarak İGRO, yenilikçi fikirleri teşvik etmek, uygulamaya yönelik politika değişikliklerini savunmak ve insani gelişme önünde engel teşkil eden politika ve yaklaşımlara yapıcı bir şekilde meydan okumak suretiyle çalışmalarını sürdürüyor.
İGRO, değişim yaratmaya yönelik çabaları doğrultusunda, yazma ve araştırma, veri analizi ve sunumu, ulusal ve bölgesel analize destek, sosyal yardım ve savunuculuk çalışmaları yoluyla çeşitli kişi ve kurumlarla birlikte çalışıyor.
(Kaynak: Bianet)