Özel’den Erdoğan’a “İsrail İle Ticareti Bitir” Çağrısı

CHP Lideri Özgür Özel, “Siz bir yandan Filistin’de yaşananlara göz yaşı dökeceksiniz, bir yandan yakınlarınızın, arkadaşlarınızın, yakın çevrenizin siyaset arkadaşlarınızın, destekçilerinizin gemileri İsrail’le Türkiye limanları arasında mekik dokuyacak…” dedi ve ekledi:

“Recep Tayyip Erdoğan’a eğer İsrail’e bir şey söyleyeceksen yandaşlarının ticaretini keserek söyleyeceksin. Bu ramazan mübarek günde İsrail’deki zulmün bitmesini istiyorsan önce ticareti bitireceksin.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin başkan adayı Ekrem İmamoğlu İSKİ Küçükçekmece Ayamama- Kaynarca Yağmur Suyu Tünelleri Kazı Başlatma Töreni’ne katıldı.

CHP Lideri Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“Siz bir yandan Filistin’de yaşananlara göz yaşı dökeceksiniz, bir yandan yakınlarınızın, arkadaşlarınızın, yakın çevrenizin siyaset arkadaşlarınızın, destekçilerinizin gemileri İsrail’le Türkiye limanları arasında mekik dokuyacak… Afrika ülkeleri karasularını İsrail ticaretine kapatmışken, Çin’den gelen gemiler 20 günde alacakları yolu bazı ülkelerin tepkisi yüzünden 40 günde almak zorunda kalıyorken, Filistin’i dilinden düşürmeyenlerin İsrail ile yapılan ticareti misli ile arttırmasını, daha dün akşam saatlerinde Türkiye’den çimento taşıyan gemiler ayrıldı.

Gübre taşıyan gemiler ayrıldı ki, gübre dediğinizin aslında patlayıcı yapımında da kullanılabilen bir madde olduğunu hiç kimsenin unutmaması gerekiyor. İğneden ipliğe kargo gemileri ayrıldı ve bir yandan da Filistin’de zulüm sürüyor. Biz de buradan Recep Tayyip Erdoğan’a eğer İsrail’e bir şey söyleyeceksen yandaşlarının ticaretini keserek söyleyeceksin. Bu ramazan mübarek günde İsrail’deki zulmün bitmesini istiyorsan önce ticareti bitireceksin.”

“Kendi öz kaynaklarımızı kullanarak yapıyoruz”

Özgür Özel’den önce açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu ise, konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Dün Kartal’da çok güzel bir yurt binasının hizmete açılışını gerçekleştirdiniz. Yenidoğan Emek metrosunu başlattık. Çubuklu sahilinde muazzam bir alanı 65 – 70 bin metrekarelik bir alanı içinde doğa tarihi müzesi, petrol tanklarının nasıl bir dönüşümle topluma kazandırıldığının açılışı yaptık.

Yıllardır kaos şeklinde kalmış olan Beykoz Meydanı’nı açtık. Bizim 1 günümüzle bile yarışamazlar. Bu açılışlarda 1 lira kamu bankasının kurumun kuruluşunun katkısı yok. Biz burada yaptıklarımızla kendi öz kaynaklarımızı kullanarak yapıyoruz.

Kent Lokantaları meselesi İstanbul’un ve Türkiye’nin gündeminde, Birçok yerde Kent Lokantası taahhüdünde bulunuyorlar, bu güzel bir şey tabi bizim Kent Lokantalarımızı ve süt dağıtımımızı, bir çay bardağı süt gibi dalga geçerek küçümsemeye çalışan bir aklın İstanbul’da bir ithal adaya bir acemiliğe dönüşmesini hayretle izliyorum.

Ama esas olan şu özrü kabahatinden büyük dil sürçmesi olarak tariflemiş söylemlerinin. Benim bildiğim dil sürçmesi bir kaç saniyedir. Bir kaç cümleyle olmaz. Birkaç cümleyi kurma meselesi önemli bu aslında bir zihniyeti bir vicdanı gösteriyor. Milyonlarca insanın yararlandığı öğrencisinden işçisine emeklisine kadar hepsinden özür dileyene kadar ben bunu dile getireceğim ağız dolusu özür dileyecek.

Kıymetli genel başkanım 5 yıl önce tümden yeni bir başlangıç diyerek yola çıktık. Bir devri kapatacağız dedi. Başardık mı? bence başardık. İhmali, israfı ihanetle dolu bir devri tarihe gömdük. Artık bizim projelerimizi vaat diyerek vaat listelerine koyuyalar. İcraat hizmet yatırım ama nereye ihtiyacı olan yere. Bu büyük değişimi İstanbul ile ilgili tüm sayılarda görebilirsiniz. Sadece şehrin gündemindeki değişiklik bile anlatıyor her şeyi. Bazı şeyleri hiç konuşmuyoruz.

Kişiye özel bir parsele imar vermek artık konuşulmuyor 5 yıldır unutuldu. Şehircilik Bakanlığı’nda hiç unutulmadı ama oraya da unutturacağımız günleri inşallah birlikte yakalayacağız. Bir kişinin kızının, oğlunun siyaset mecralarının içinde ne işi var? Gitsin evine, işine gücüne baksın. Bu anlamda biz İstanbul’da yakınlık ilişkilerini biz tarihe gömdük. Yeşil alanların dere yataklarının imara açılmasından bahsetmiyoruz, oralara yaşam vadileri yapıyoruz.

31 Mart seçimleri, iki farklı yönetim ahlakı arasında olacak. Önümüzdeki seçim, ayrımcılık ile birleştiricilik arasında bir seçim olacak. Onlar ayrıştırıcı, biz birleştiriciyiz. Bu seçim, tek adamcılık ile halkçılık arasındadır. Öyle bir durumdadırlar ki talimat almadan parmak kaldıramazlar. Halkın sevgisinden, desteğinden aldığımız güçle Allah’ın izniyle Küçükçekmece’de de, Beylikdüzü’nde de, diğer ilçelerimizde de biz bu seçimi kazanacağız.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir