Erdoğan’ın “Son Seçimim” Açıklaması: Ömür Boyu Sürecek İktidarın Mı Peşinde?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlere ilişkin “Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim” açıklaması gündemdeki yerini korurken, Gazeteci Murat Yetkin, konuya ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
“Erdoğan Cumhurbaşkanlığını üç dönemin ötesine, ömür boyu sürecek şekilde nasıl taşıyabilir?” diye soran Murat Yetkin, yazısında şu ifadelere yer verdi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ömür boyu sürecek” bir iktidarın peşinde olduğu sorusunu sormanın zamanı geldi. Hayır, sadece AK Parti seçim kampanyasının sıcak günlerinde “Bu benim son seçimim” demesi nedeniyle değil. Bu Erdoğan’ın seçmenlerinin vicdanına ilk “Bu seçim son seçimim” deyişi de değildi, böylelikle kendisinden sonra “acı günlerin yakında” olduğunu ima edişi de.
Erdoğan’ın ömür boyu sürecek bir iktidarın peşinde olduğu sorusu, TBMM’nin AK Partili Başkan Vekili, önceki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın son açıklamasından sonra anlam kazandı. Bozdağ, sosyal medya hesabından şunları söyledi:
“Yarınlar ne getirir, bilinmez. Belki de vakti gelince TBMM seçimlerin yenilenmesi kararı alarak, Cumhurbaşkanımıza yeniden adaylık yolunu açabilir.”
Anayasa’nın 101’inci maddesi “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” diyor. Bozdağ ise “seçim yenilenmesi” ya da “erken seçim” hatırlatmasıyla Anayasa’ya adeta Cumhurbaşkanının yeniden ve yeniden seçilebilmesi ihtimalini üzerine yerleştirilmiş olan 116’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrasına atıfta bulunuyor.
Yani, seçimlerin yenilenmesi kararını Meclis’in alması durumunda isterse Cumhurbaşkanının 5 yıllık görev süresinin bitimine çeyrek kalsın, Cumhurbaşkanı o sürede ülkenin başında kalmamış sayılıyor, yeniden aday olabiliyor.
Aslında Anayasa’nın 101’inci maddesine göre Erdoğan’ın 2023 seçimlerindeki adaylığı da tartışmalıydı. Önceki TBMM Başkanı Mustafa Şentop 2017’de Anayasa değişmiş olduğundan, Erdoğan’ın 2014’te Cumhurbaşkanı seçilmesinin sayılmayacağını, sadece 2018’de seçilmesinin sayılacağı yorumunu yapmıştı. Anayasa Mahkemesine götürülebilirdi ama o dönem müttefik olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener “Sandıkta yeneceğiz” şövalyeliğine kalktı ve Erdoğan üçüncü defa Cumhurbaşkanı seçildi.
Üç dönem cumhurbaşkanlığı yetmediyse buna çare ne olabilir?
Peki, Erdoğan Cumhurbaşkanlığını üç dönemin ötesine, ömür boyu sürecek şekilde nasıl taşıyabilir?
“Muhalefet cephesinden destek alabilmesi gerekiyor”
Cumhur İttifakı partilerinin (AK Parti, 264; MHP, 49; Hüda-Par 4, Yeniden Refah 4, DSP1) toplam 322 oyu bulunuyor; o da tamamı bu yönde oy kullanırsa. Geriye kalıyor 38 oy.
Muhalefet cephesindeyse CHP’nin 129, DEM Parti’nin 52, İYİ Parti’nin 38, (gelecek dahil) Saadet’in 20, DEVA’nın 15, DP ve TİP’in 3’er, Emek ve DBP partilerinin de 2’şer vekili bulunuyor. 7 de bağımsız milletvekili var.
Dolayısıyla Erdoğan’ın hem 2023’ün Cumhur ittifakı partilerini ömür boyu cumhurbaşkanlığı için saflarında tutması hem de stratejik ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin oluruyla muhalefet cephesinden destek alabilmesi gerekiyor. Bu çok sıkı ve tavizlerin verilmek zorunda olduğu bir pazarlık sürecini gerektiriyor.
Bu süreçte Erdoğan kapılarını DEM’den İYİ Parti’ye dek herkese açık tutmak zorunda kalabilir.
Erdoğan’ın “son seçim” sözleri üzerine Bozdağ’ın erken seçim hazırlıkları bu pazarlık kapısını 31 Mart seçiminden önce açmış, şimdiden kendisine karşı kesin tutum almamaya çağırmayı amaçlıyor adeta Erdoğan.
Yazının tamamı için TIKLAYIN
Cumhuriyet’ten Mehmet Ali Gürler’de “Erdoğan’ın Final” başlıklı yazısında konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mehmet Ali Gürler, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan, belediye seçimleri için her gün bir ilde miting düzenliyor. Haliyle Adana’dan İstanbul’a, Malatya’dan Zonguldak’a kadar tüm illerde fiilen belediye başkanı adayı gibi çalışıyor.
“Tek adam rejimi”nin doğal sonucu olarak partisinde ikinci, üçüncü, beşinci sırada etkin aktör kalmadığından, kazanabilmek için tüm illerde bizzat çalışmaya mecbur. Erdoğan’ın “Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim” demesini de “Erdoğan’ın finali” olarak değil, kazanabilmek için seçmene ağıt ve kurduğu rejimden nemalanan sermaye kesimlerine mesaj olarak okumak lazım. Ve elbette demokrasinin de finali olarak okumak lazım.
30 yıl önce demokrasiyi “zamanı gelindiğinde inilecek tramvay durağı” olarak tanımlayan Erdoğan, 2024’te kalan yarım demokrasiye de final yaptırıyor. Çünkü seçimin görünen konusu belediye ama görünmeyen konusu da yeni anayasadır. Erdoğan belediyeleri kazanırken aynı zamanda yeni anayasa yapma gücü de elde etmek istiyor. Böylece “yasanın verdiği yetkiyle son seçim”den, yeni anayasanın vereceği ömür boyu başkanlık yoluna çıkmak istiyor.”
Yazının tamamı için TIKLAYIN