İklim Krizi: Su Savaşları Çıkabilir
Avrupa Komisyonu’nun sızdırdığı iklim raporunda, “Üye ülkelerin kendi sınırlarında olmayan su kaynakları nedeniyle çatışmaya girme riski oluşabilir. Farklı sektörlerde su kaynaklarına erişimle ilgili rekabet artabilir” ifadelerine yer verildi.
Raporda, ayrıca iklim kriziyle birlikte Avrupa ülkelerinin, Batı Nil virüsü gibi salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalacağı fakat devletlerin buna hazırlıklı olmadığı bildirildi.
Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan sızdırılan rapor taslağında, gelecekte su kıtlığı nedeniyle üye ülkeler arasında savaşlar çıkabileceği bildirildi.
ABD’nin önde gelen gazetecilik kuruluşlarından Politico’nun çarşamba günkü haberine göre metinde, AB ülkelerinin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıksız olduğuna işaret edilirken, su kıtlığının sağlıktan enerjiye kadar birçok sektörü vuracağı belirtiliyor.
Bu durumun AB ülkeleri arasındaki gerginliği artırabileceğine dikkat çekilen metinde şu ifadelere yer veriliyor:
Söz konusu riskler çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Üye ülkelerin kendi sınırlarında olmayan su kaynakları nedeniyle çatışmaya girme riski oluşabilir. Farklı sektörlerde su kaynaklarına erişimle ilgili rekabet artabilir.
Komisyon raporunda, AB’nin gelecekte iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini daha fazla hissedeceği belirtilerek “kuraklık, sel, orman yangınları, hastalıklar, mahsul kıtlığı, sıcak kaynaklı ölümler ve altyapı hasarları gibi felaketlerle” karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanıyor.
İklim krizinin ekonomiye zararlarına da dikkat çekilen metinde, 2100’e kadar AB ekonomisinde yüzde 7 gelir kaybı yaşanabileceği öngörülüyor. Kıyı alanlarında yaşanacak sel felaketlerininse yıllık 1,6 trilyon euroluk zarara neden olabileceği tahmini ediliyor.
Çalışmada, 1980’den beri AB’de yaşanan kuraklık olaylarının toplamda yıllık 9 milyar euro, sel felaketlerininse 170 milyar euro zarara yol açtığı bilgisi de paylaşıldı.
Ayrıca iklim kriziyle birlikte Avrupa ülkelerinin, Batı Nil virüsü gibi salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalacağı fakat devletlerin buna hazırlıklı olmadığı bildirildi.
(Kaynak: Independent Türkçe)