İYİ Parti, “Kaybet – Kaybettir” Stratejisi İzliyor
Siyasal İletişim Uzmanı Dr. İbrahim Uslu, “Şu anki haliyle İyi Parti bir ‘kaybet-kaybettir’ stratejisi takip ediyor gibi görünüyor… Kamuoyu araştırmalarında İyi Partinin genel seçimler için oy oranı yüzde 7-8 aralığındayken, yerel seçimlerde bu destek yüzde 5 civarına iniyor. Yani şimdiki tutumunu değiştirmezse İyi Parti genel seçimdeki oy oranının çok altına düşebilir. Bu durumda Büyükşehir, il ve büyükşehir ilçe belediyesi kazanma olasılığı oldukça düşük” değerlendirmesinde bulundu.
İbrahim Uslu, seçimlerde alınan sonuçlara işaret ederek, “Malumunuz, belediye başkanlığı seçimi en çok oy alanın kazandığı bir yarış ve geçen yıl yapılan genel seçimlerde İyi Parti hiçbir büyükşehirde ve il belediyesi sınırları içinde en yüksek oyu alan ilk iki partiden biri olamadı. Genellikle üçüncü veya dördüncü parti olabildi. Bir yıl önce üçüncü veya dördüncü parti olduğunuz yerlerde bu kadar iç çalkantı da yaşadıktan sonra belediye seçimi falan kazanamazsınız” ifadesini kullandı.
İyi Partinin şu an izlediği politikayı hatırlan Uslu, “Bu yüzden kendisi kaybedecek ama aynı zamanda muhalefete de kaybettirecek. Doğal olarak iktidar partilerinin kazanacağı bir yarışa katkı vermiş olacak. İşte bu yüzden insanlar İyi Partinin iktidarla uzlaştığını düşünmeye başladılar” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasal İletişim Uzmanı Dr. İbrahim Uslu, İyi Partideki gelişmeleri Evrensel’den Şerif Karataş’a değerlendirdi.
Yaşanan istifalar “Neyi gösteriyor” sorumuza Uslu, seçimden sonra yaşanan istifaların İyi Partide ilk kez karşılaşılan bir durum olmadığını hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu: “Daha önce gerçekleştirdiği kongre sürecinde de başta Ümit Özdağ olmak üzere önemli isimlerin istifası ile karşılaşmıştık. İyi Partinin temel sorunu kurumsallaşmasını tamamlamakta zorlanması. Yıllardır siyasi yelpazenin neresinde duracağını dahi kararlaştıramamış bir partiden söz ediyoruz. Şu ana kadarki karakterine baktığımızda
İyi Parti; kariyer yapmanın diğer kurumsal partilere kıyasla görece daha kolay, parti mensuplarının birlikteliğini pekiştirecek müşterekleri pek fazla olmayan, dolayısıyla fikir ayrılıklarına düşmenin sürekli yaşandığı, temel politika alanlarında henüz uzlaşı sağlayamamış bir siyasi yapı görünümünde. Üstüne üstlük parti içerisindeki şiddetli tartışmalar parti politikalarının ne olması gerektiğinden maada kurum içi rekabet nedeniyle ortaya çıkıyor. Hatta en son yaşanan krizlerin bir suistimal sebebiyle ortaya çıktığına dair de ciddi bilgiler var.”
Devamında Uslu, biraz iddialı bir değerlendirme bulunarak, “İyi Parti şu ana kadarki performansı ile henüz partileşme sürecini tamamlayamadan büyük politik sorumluluklar ve iddialar taşımaya çalışan bir siyasi mekanizma görünümünde…” dedi.
İstifalarla birlikte gündeme gelen “İktidarla pazarlık için kapıyı açık bıraktığı” ve “belediyelerle ticari ilişkilere” iddialara ilişkin sorumuza Uslu, “Şu an Türkiye’deki hem siyasal koşullar hem de yasal düzenlemeler partilerin “yalnız kurt” olmasına imkan tanımıyor. Bu nedenle bir parti çıkıp da “Ben yoluma tek başıma devam edeceğim” dediğinde inandırıcı olamıyor ve insanlar bu sözün arkasında başka gizli niyetler arıyorlar. İyi Partinin niyetini okumamıza imkan yok tabii ki, ama ben bunun da ötesinde üzerinde uzlaştıkları bir planlarının olduğunu da çok fazla düşünmüyorum. İçerideki tartışmalar büyük ölçüde zaten önemli konularda müşterek hedefler koyamamalarından kaynaklanıyor” ifadeleriyle yanıtladı.
“Kaybet – kaybettir” stratejisi
İyi Partideki gelişmelerin yerel seçimlere etkisi de konuşuluyor. “Şu anki haliyle İyi Parti bir “kaybet-kaybettir” stratejisi takip ediyor gibi görünüyor” diyen Uslu, “Kamuoyu araştırmalarında İyi Partinin genel seçimler için oy oranı yüzde 7-8 aralığındayken, yerel seçimlerde bu destek yüzde 5 civarına iniyor. Yani şimdiki tutumunu değiştirmezse İyi Parti genel seçimdeki oy oranının çok altına düşebilir. Bu durumda Büyükşehir, il ve büyükşehir ilçe belediyesi kazanma olasılığı oldukça düşük” değerlendirmesinde bulundu.
Uslu, seçimlerde alınan sonuçlara işaret ederek, “Malumunuz, belediye başkanlığı seçimi en çok oy alanın kazandığı bir yarış ve geçen yıl yapılan genel seçimlerde İyi Parti hiçbir büyükşehirde ve il belediyesi sınırları içinde en yüksek oyu alan ilk iki partiden biri olamadı. Genellikle üçüncü veya dördüncü parti olabildi. Bir yıl önce üçüncü veya dördüncü parti olduğunuz yerlerde bu kadar iç çalkantı da yaşadıktan sonra belediye seçimi falan kazanamazsınız” ifadesini kullandı.
İyi Partinin şu an izlediği politikayı hatırlan Uslu, “Bu yüzden kendisi kaybedecek ama aynı zamanda muhalefete de kaybettirecek. Doğal olarak iktidar partilerinin kazanacağı bir yarışa katkı vermiş olacak. İşte bu yüzden insanlar İyi Partinin iktidarla uzlaştığını düşünmeye başladılar” değerlendirmesinde bulundu.