Akşener: Koltuk Peşinde Pazarlıklarımız Olmadı
Partisinin altıncı kuruluş yıldönümünde açıklamalarda bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Birileri gibi koltuk döşemesi eskitmedik. Kalkılınca oturulabilir diye asla kalkmadılar. Birileri gibi sırça köşklere kapanmadık. Birileri gibi milletimize üstten bakmadık” dedi ve ekledi:
Haber Merkezi / “Bize salon vermediler sokakta yürüdük, yeri geldi kürsümüz bile olmadı ama pes etmedik sandalye tepelerine çıktık yine de milletimizle buluştuk.”
Akşener konuşmasının devamında, “Yalanlara, iftiralara göğüs gerdik. Bizim yapışıp kaldığımız koltuklarımız olmadı. Bizim hiç koltuk peşinde pazarlıklarımız olmadı. Bir taraf nankör ilan ederken diğer taraf cahil olarak niteliyor” ifadelerini kullandı.
“Haksızlığa, soykırıma, zalimliğe, mezalime son verin”
Gazze’de yaşananlara da tepki gösteren Akşener, “Katil Netanyahu’nun yanında duranlar derhal bu haksızlığa, soykırıma, zalimliğe, mezalime son verin. Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum; miting yapmak güzeldir, keşke bir hafta önce bir hafta önce yapsaydınız. İç politika malzemesi haline getirmek günahtır ayıptır. Türkiye’nin sağduyulu biçimde Gazze mezalimine son vermesini sağlamaktır” dedi.
Akşener, “Bu ülkede bizi ABD’nin, İsrail’in yanında konumlandırmaya çalışan ahmaklar. Bu ülkede sizin yönetiminizde Uygurları söylediğim için, onların sesi olduğum için bu ülkede Çin Büyükelçisi tarafından tehdit edilen tek kişi benim” diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin altıncı kuruluş yıldönümünde açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:
“Bugün; Türkiye’nin kaderini, şahsi hırslarına bağlayanlara karşı; Türk milletinin iradesini, hiçe sayanlara karşı; Cumhuriyet değerlerimizi, yok etmeye çalışanlara karşı; 85 milyon adına gösterdiğimiz, millî ve demokratik duruşun, 6’ncı yıl dönümündeyiz. Evet. İYİ Parti bugün, 6 yaşında! “6 ay dayanmaz.” diyenlere inat; dimdik ayaktayız ve 6 yaşındayız! Dağılmamızı, parçalanmamızı, yok olmamızı isteyenlere inat; kocaman bir aileyiz ve 6 yaşındayız! Pes etmemizi, sinmemizi, vazgeçmemizi bekleyenlere inat, ilk günkü azim ve cesaretimizle, bugün, burada, bu salondayız ve 6 yaşındayız! Biz, bu 6 yılı, hiç de kolay geçirmedik.
Birileri gibi, yan gelip yatmadık; memleketimizi, köşe bucak gezdik. Birileri gibi, koltuk döşemesi eskitmedik; yağan kara, kavuran sıcağa aldırmadan, ayakkabılarımızı eskittik. Birileri gibi, sırça köşklere kapanmadık; ev ev, dükkan dükkan dolaştık, dert dinledik. Birileri gibi, milletimize üstten bakmadık; çilesine ortak olduk… Bize salon vermediler, sokaklarda yürüdük. Elektriklerimizi kestiler, fener ışığında toplandık.
Mikrofonlarımızı aldılar, megafondan konuştuk. Yeri geldi, kürsümüz bile olmadı; ama pes etmedik, meyve kasalarına, sandalye tepelerine çıktık, yine de milletimizle buluştuk. “Herkes duyacak, herkes bilecek; Milletin gerçekleri, daha fazla saklanamaz!” dedik. “Milletin sesi, daha fazla bastırılamaz!” dedik. “Milletin derdi, daha fazla çözümsüz kalamaz!” dedik.
Biz İYİ Parti’yi, bundan tam 6 yıl önce; Yozlaşmış bir iktidarla, tükenmiş bir muhalefet arasına sıkıştırılan milletimize, nefes aldırmak için kurduk. Geri geri koşanların; Statükodan beslenenlerin; Koltuğuna yapışıp kalanların; Türkiye’ye verecek hiçbir şeyleri olmadığını, bildiğimiz için kurduk.
Türk Devleti; suni kayıkçı kavgalarının, üzerinde şımarıkça yapılacağı bir mecra değildir. Çünkü biz, devletimize kavuşmak için; Kadınıyla, erkeğiyle, Yaşlısıyla, genciyle, Atamızın liderliğinde, hep birlikte, çok çetin bir mücadele verdik. O yüzden de, bugün; birilerinin gelip; bu mücadeleyi değersizleştirerek; devletimizi yozlaştırmasına da, düşmanlaştırmasına da, izin vermeyiz! Asla da izin vermeyeceğiz!
Aziz milletim; Hemen her değerimiz üzerinden, böylesine keskin bir kutuplaşmanın olduğu yerde; iki tarafın da ortaklaştığı, belki de tek alan ise, millet kavramı… Çünkü iki taraf da milleti; söz dinlemesi, uslu durması ve kendisine itaat etmesi gereken, bir insan topluluğu olarak görüyor. Bir tarafa oy verdiği sürece, o taraf için makbul olan insanlarımızı; bir itirazını dile getirdiğinde, veya diğer tarafa, oy vermeye kalktığında; bir taraf; hain, nankör ve hatta terörist ilan ederken; diğer taraf ise; cahil, ahlaksız veya onursuz olarak yaftalıyor. Hâlbuki millet; bu toprakların harcı, temeli, direğidir! Hürdür ve hiç kimsenin de, tapulu malı değildir!
“Memleketimizi, bu kaostan, çıkarmak istiyoruz!”
Biz; milletimizin birlik ve beraberliğine, zarar verme pahasına; kendi çıkar ve emelleri doğrultusunda, değerlerimizi yozlaştıran; kavramların içini boşaltan; ve kendilerine göre yeniden tanımlayan; bu iki anlayışı da, reddediyoruz! Türk milletini, sığ ve suni tartışmalar üzerinden, iki kutuptan birini seçmeye zorlayan; faydasız siyaseti de reddediyoruz! İçinde, milletin olmadığı ajandaları dayatıp; Bizi; Devlet geleneklerimizle, Cumhuriyet değerlerimizle, milletimizi, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma hedefimizden, alıkoymaya çalışan, basiretsiz siyaseti de reddediyoruz! Biz, memleketimizi, bu kaostan, çıkarmak istiyoruz! Biz, milletimizi, bu ayrışmadan, kurtarmak istiyoruz!
Biz, bu ülkeyi, hakkıyla yönetmek istiyoruz! İşte o nedenle, bugün buradan, İYİ Parti olarak; Milletimizin, siyasetteki yeni düzen talebini, karşılamak üzere açtığımız, yeni yoldaki, vizyonumuzu gösteren, Demokratik Millî Yükseliş Beyannamemizi, tüm Türkiye’ye, ilan ediyoruz! Değerli dava arkadaşlarım; Medeniyet; İnsanın, tarih boyunca yaptıklarını, İnsanı, insan yapan değerleri, sanatı, teknolojiyi ve beraberinde gelen, “güç” artışını da, kapsayan bir kavramdır.
Biz de, İYİ Parti olarak; hür ve millî siyaset anlayışımız gereği; Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının, en medeni, en müreffeh millet olarak, varlığımızı yüceltecek; memleketimizi, muasır medeniyetler seviyesine ve ötesine taşıyacak; Demokratik Millî Yükseliş Yüzyılı olması hedefiyle, bu yola çıkıyoruz.
Bu çerçevede ortaya koyduğumuz, Demokratik Millî Yükseliş Vizyonumuzla amacımız: Türkiye Cumhuriyeti devletini; küresel düzeyde barış, huzur ve istikrarın güvencesi olan; “dünya lideri bir ülke” yapmaktır. Türk milletini; küresel işleyişin mimarı, İslam ahlakının timsali, insanlık değerlerinin koruyucusu olarak; kudret ve adalet sahibi, aktif bir beşerî güç yapmaktır. Hakka, adalete, hürriyete, eşitliğe, refaha, mutluluğa ve milli birliğe dayalı unsurlarıyla; öncü, dinamik ve imrenilen bir, medeniyet toplumu yapmaktır.
İnsanlarımızın; millî ve evrensel değerleri taşıyan, millet iradesine ve demokrasiye saygılı, ahlakı ve maneviyatı yüksek, gelişime, yeniliğe ve adil rekabete açık, barışı ve dostluğu esas alan, tutkulu, inanmış ve güvenilir bireyler olarak, yeni yüzyıla, damga vurmalarının, önünü açmaktır.
Bu çerçevede, İYİ Parti olarak; milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı kimliğimizle; millî siyaset anlayışımızın, bir sonucu olarak ortaya koyduğumuz; Demokratik Millî Yükseliş Vizyonumuza, ulaşmamızı sağlayacak, iki temel zeminimiz var. Bunlardan biri; dinamik, toplumsal zeminimiz; yani, mensubu olduğumuz milletimizdir. Güçlendirmemiz gereken normlar, değerler, kurumlar ve uygulamalardır. Ve milletçe bizi birbirimize bağlayan, dilek, ülkü ve iktisat birliğinden neşet eder.
Diğer zeminimiz ise; statik ve toplumla ilgili olmayan, fiziki zemindir. Yani vatanımız, coğrafyamız, demografimiz, uluslararası ilişkilerimizdir.
Demokratik ve Millî Yükselişimizin temelleri de, bu iki zemin üzerinde yükselecek, 8 prensibe dayanıyor.
Nedir onlar?
1- Dünya arenasında, tam bağımsız ve egemen bir kudret olarak var olacak; milli varlığımızı, bekamızı her daim koruyacağız.
2- Milli hâkimiyetimizde, sürekliliği sağlayacak; Milli çıkarlarımız aleyhindeki, tüm güçlere ve tehditlere, her an ve her daim, direneceğiz.
3- Askeri ve jeopolitik güçler arasında, etkin olacak; küresel dengelerin kurucusu ve kollayıcısı olarak, Türk Barışı’nı egemen kılacağız.
4- Sanayide sektörel millî şampiyonlar çıkartacak; Türkiye’yi öncelikle, bölgesel bir güç haline getireceğiz.
5- Stratejik bilim ve teknoloji dikeylerinde, dünyada öncü ülke olacağız.
6- Küresel ticaret, yatırım ve sermaye piyasalarında, güçlü ve sürekli güçlenen bir konuma geleceğiz.
7- Milletlerarası kurum ve standartlarda, güçlü ve baskın bir konuma ulaşacak; hakka, adalete, hürriyete, eşitliğe, refaha, mutluluğa ve milli birliğe dayalı, bir büyük medeniyet toplumu olarak, insanlığa örnek olacağız.
8- Elbette bunun için de, insan odaklı ve insan mutluluğunu esas alan, yeni bir siyaset anlayışını, ülkemizde hakim kılacağız.
Demokratik Millî Yükselişimizle birlikte; Demokrasinin öznesi de, yüklemi de, millet olacak! Siyaset, kişisel çıkar odaklarının hapsettiği, kör kuyudan çıkacak! Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstün olduğu, yeni bir düzen gelecek! Devletin kudreti olan yasama, yürütme ve yargı; yeniden, millî hâkimiyet ilkesiyle bütünleşecek! Milletin verdiği yetkiyle, emanet aldığı devleti, şahsi ganimeti olarak gören anlayış, tarih olacak! “Devlet benim” diyenlerin yerini, millet iradesini, her makamdan üstün görenler alacak! Millî demografimizi ve kültürümüzü tehdit eden, sığınmacı istilası geride kalacak! Ve, tüm bunları gerçekleştirmek için; biz, İYİ Parti olarak; Her daim, millî düşünüp, küresel davranacağız!
Yeni dünya düzeninde, millî alaka, millî karakter, millî kültür ve millî menfaatten oluşan, millî güç vasfımızın, küresel boyutunu da, dikkate alarak, kutup başı olma gücümüze, mutlaka kavuşacağız. Türkiye’nin iyi ve cesur insanları! Cumhuriyetimizin, yok sayılan değerlerini, yeni yüzyılda da, ilelebet yaşatmak, bizim elimizde! Devletimizin, zarar gören itibarını kurtarmak, bizim elimizde! Milletimizin, bastırılan sesini duyurmak, bizim elimizde! Kutuplaşmadan, ayrışmadan, düşmanlaşmadan bıkan, milletimizle birlikte, yeni bir yol açmak, bizim elimizde! Türkiye’nin, Demokratik Millî Yükselişini gerçekleştirmek, bizim elimizde!
Türkiye’nin, Demokratik Millî Yükselişini gerçekleştirmek, bizim elimizde! Bugüne kadar; çok emek verdik, çok mücadele ettik, çok çalıştık. Ama, millet yolunda, bu kutlu sancağı taşımaktan, bir gün olsun yorulmadık. Bir gün olsun, vaz geçmedik! Bir gün olsun, pes etmedik! Yürekten gelen her sözün, tesiri olduğunu biliyoruz! Samimiyetle dokunulan her kalbin, açık olduğunu biliyoruz! Ve inanılarak atılan her adımın, sonuç alacağını da biliyoruz.
İşte bu yüzden; Bugün de, aynı inançla, yol yürümeye devam edeceğiz! Her zamankinden, daha çok emek vereceğimiz; Daha çok mücadele edeceğimiz; Ve daha çok çalışacağımız; çetin bir sürece giriyoruz. Şu andan itibaren, geçireceğimiz her günü, yarın seçim varmış gibi geçireceğiz! Sıkılmadık el, çalmadık kapı, dinlenmedik dert bırakmayacağız! Memleket sevdasına adanmış gönüllerimizle; Birbirinden yetenekli, birbirinden liyakatli kadrolarımızla; 81 ilimizin her birini yönetmeye, muktedir adaylarımızla; Türkiye’nin dört bir yanında olacağız!”