Arzu Demir Kimdir? Hayatı, Eserleri

9 Haziran 1973 yılında Ağrı’nın Patnos ilçesinde dünyaya gelen Arzu Demir, ilk, orta ve lise öğrenimimi Patnos’ta tamamladı. Atatürk Üniversitesi Ağrı Eğitim Fakültesini bitirdi. Mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmaya başladı.

Diğer yandan şiirle ilgilendi. 2010 Frankfurt Kitap Fuarında, “Türkiye’de Geleneksel ve Modern Yaşamda Kadın” adıyla bir sunum yapan sanatçı bu sunum üzerine; 2012 yılında FBK’nın ve 2013 yılında Rosa Luxemburg Stiftung’un davetlisi olarak, Almanya’da, “Sanatta Vicdan Güzelliği- Sözcüklerle Irkçılığa Karşı” adı altında ırkçılığa karşı sanatın ve özellikle de edebiyatın önemini vurgulayan etkinlikler gerçekleştirdi. İki çocuk annesi olan Demir, hâlen Ankara’da şiir ve yazı çalışmalarını sürdürmektedir.

Şiirle yazı hayatına başlayan Arzu Demir, 2007’de Kıyı ve Damar dergilerinde yayımlanan iki şiiri ile de edebiyat dünyasına adım atmıştır. Sanatçı, edebiyat çevrelerinde 2010 yılına kadar “Arzu Alır” adıyla tanınmıştır. Kaleme aldığı şiir, öykü ve yazıları; Aratos, Denizsuyukasesi, Dünyanın Öyküsü, Ekin Sanat, Kar, Kıyı, Kurşun Kalem, Kül Öykü, Lacivert, Mühür, Patika, Roman Kahramanları ve Sözcelem gibi süreli yayınların yanı sıra Matrix ve Bawülon gibi Almanca edebiyat dergilerinde de yayımlanmıştır. Şair, Yalnızlık Üşür (2007) ve Şeytan Gül Dalına Dönerse (2010) adını verdiği ilk iki şiir kitabını da “Arzu Alır” imzasıyla yayımlamıştır.

Şeytan Gül Dalına Dönerse adlı şiir kitabı Almancaya çevrilmiş, Wenn Satan sich zum Rosenzweig beugt adıyla 2010 yılında okurlarının karşısına çıkmıştır. Şiirlerini ağırlıklı olarak serbest tarzda kaleme almış ve kelime oyunlarına sık sık başvurmuştur. Birey, insan ve bireyin dünyadaki yaşayışı onun şiirlerinin hareket noktasıdır. Bireyin dünyada yaşadığı tutarsızlığı, oradan oraya savruluşunu ve karmaşayı şiirsel bir üslûpla okuyucuya sunmuştur. Şiirle başladığı yazı serüveninde öyküler de kaleme almış ve kurguda çemberi genişleterek romana yönelmiştir.

Arzu Demir, 2014 yılında yayımlanan Nuhun Gemileri adlı ilk romanı üzerine “Nuhun Gemileri, onu yazdığım dönemdeki iç dünyamın, ihtiyaç duyduğu cevapları arayışının hikâyesidir. Bir çözüme ulaşmanın, mümkünse uzlaşmaya varmanın özlemiyle yazılmıştır. Şiirlerimde olduğu gibi karmaşayı, çelişkiyi, çalkantıyı dile getirse de şiir olmamıştır.

Çünkü şiir sorar, karşı durur, çelişkiyle kıvranır ama cevaplar bulmanın, çözüm aramanın, hele uzlaşmanın yeri olamaz. Bu yüzden söylenecek olana göre farklı türlerde yazmayı daha doğru buluyorum. Nasıl akmak isterse öyle akıyor söz. Fakat hemen ekleyeyim akmakla, yalnızca esin ve esrikliği kastetmiyorum, yazmayı sürdürmek için deli gibi çalışmak da gerekiyor…” cümleleriyle hem kurguya başvurma gerekçesini dile getirmiş, hem de şiir dili ile kurgunun ayrımını yapmıştır.

Sanatçı, Nuhun Gemileri’nde; bir yandan mekânın ve hatta zamanın başkalaştığı bir dünyada meydana getirilme gayreti gösterilen bir ütopyanın karşısında gittikçe güç kazanan distopyayla mücadelesini anlatırken, diğer yandan insanın çelişkiler ve şüphelerle örülmüş kendini varetme yolunda, kendini bulma çabasını merkeze almıştır. “Şiir benim için soluk almak gibi…” diyen sanatçı öykü ve roman kaleme almış olsa da şair kimliği ön plandadır.

Şairin Asıl Suret ve Bahçedekiler (2014) adlı şiir kitabı da Monica Carbe ve Wolfgang Riemann tarafından Almancaya çevrilmiş ve Pop Verlag tarafından Urbild Abbild und die Wesen im Garten adıyla 2017 yılında basılmıştır.

Arzu Demir’in eserleri: Yalnızlık Üşür (2007 Şiir), Şeytan Gül Dalına Dönerse (2010 Şiir), Asıl Suret ve Bahçedekiler (2014 Şiir), Nuhun Gemileri (2014 Roman).

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir