Kanser Vakaları Yüzde 80 Arttı: Zengin Sanayi Ülkeleri Başı Çekiyor

Dünya genelinde kanser vakalarının sayısı yüzde 80’e yakın arttı. Kanser vakalarının en yoğun gözlendiği bölgeler ise Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Okyanusya’daki Avustralasya oldu.

Tüm olası yan faktörlere rağmen kanserde genetik etkenlerin yanı sıra sağlıksız beslenme, alkol ve tütün tüketimi, hareket eksikliği, aşırı kilo ve yüksek kan şekeri değerlerinin rol oynadığına dikkat çekildi.

Kanser, vücudun herhangi organ ya da dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve büyümesi sonucu ortaya çıkan bir hastalık tablosudur. Kanser oluştuğu dokuya göre adlandırılır. 200’den fazla tipi tespit edilmiştir. En sık görülen ve ölüme yol açan kanser türleri akciğer, mide, karaciğer, kolon ve meme kanseridir.

Dünya genelinde kanser vakalarının sayısı son 30 yıllık dönemde yüzde 80’e yakın artış gösterdi. Uluslararası araştırmacılar grubunun 1990-2019 yılları arasındaki verilerden oluşturduğu ve BMJ Oncology dergisinde yayımlanan analize göre 50 yaş altı grupta vakalardaki en güçlü artış, yemek borusu kanseri ve prostat kanseri vakalarında görüldü, karaciğer kanseri vakalarında ise yüzde 3’lük düşüş kaydedildi. 2019’da teşhis edilen kanser türleri arasında ise meme kanseri başı çekti.

Araştırmada 14-49 yaş aralığına odaklanan bilim insanları, 204 ülkede 29 kanser türüne ait verileri analiz etti. Bu yaş grubunda 2019 yılında, 1990’a göre yüzde 79’luk artışla toplam 3 milyon 260 bin kanser vakası kaydedildi. Yine 2019’da kanser nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1990’a göre yüzde 28 artarak 500 bini geçti. Ölüm vakalarının çoğunluğunu meme, yemek borusu, akciğer, bağırsak ve mide kanseri vakaları oluştururken ölümlerdeki en güçlü artış böbrek ve yumurtalık kanseri vakalarında kaydedildi.

Coğrafi olarak dünya genelinde kanser vakalarının en yoğun gözlendiği bölgeler ise Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Okyanusya’daki Avustralasya oldu. Araştırmacılar, düşük ve orta gelirli ülkelerde de, özellikle kadınlarda kanser vakalarının arttığına işaret etti.

Analizde, ülkeler arasında kanser vakalarının kayda geçirilmesi ve teşhis kalitesi konusunda önemli farklılıklar bulunduğuna, bu nedenle gerçek rakamların daha yüksek olabileceğine de dikkat çekildi. Araştırmacılar, vakalarda kaydedilen artışın, sanayi ülkelerindeki erken tanı imkanlarının iyileşmesiyle de bağlantılı olabileceğini not etti.

Sağlıklı beslenme ve hareketin önemi

Ancak tüm olası yan faktörlere rağmen kanserde genetik etkenlerin yanı sıra sağlıksız beslenme, alkol ve tütün tüketimi, hareket eksikliği, aşırı kilo ve yüksek kan şekeri değerlerinin rol oynadığına da dikkat çekildi.

Yapılan analizler temelinde kanser vakaları ve kansere bağlı ölümlerde artışın devam edeceği öngörüsünde bulunan bilim insanları, 2030 yılına kadar 50 yaş altı grupta kanser teşhisinin yüzde 31 ve ölümlerin yüzde 20 oranında artmasını beklediklerini bildirdi. Araştırmacılar, son otuz yıllık dönemde kanserden en çok etkilenen grubun 40-49 yaş grubu olduğuna işaret ederek gelecekte de 40 yaş üstü grubun en riskli grup olmayı sürdüreceğini kaydetti.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir