Uzmanlar, TL’deki Rekor Değer Kaybını Nasıl Değerlendiriyor?
Seçim öncesi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) doları baskılamak için kamu bankaları aracılığıyla piyasaya müdahale ettiği aktarılıyordu. Dolar, seçimlerin ardından dün yaklaşık yüzde 7 yükselerek bir yıldan sonra ilk defa keskin bir artış yaşadı.
Dolar, dün 23 seviyesini aşarak rekor tazelerken, perşembe gününe ise 23,40 seviyesinden başladı. Türk Lirası bu yılın başından beri dolara karşı yaklaşık yüzde 18 değer kaybetti.
Uzmanlar hem döviz kurundaki yükselişi hem de Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ardından para politikasında değişiklik beklentisini Reuters haber ajansına değerlendirdi.
Londra’da bulunan mali piyasalar danışmanlık şirketi In Touch Capital Markets’ın üst düzey döviz analisti Piotr Matys, yaşanan keskin düşüşün, liranın daha serbest işlem görmesine izin verildiğinin bir göstergesi olarak tanımladı.
Piotr Matys, “Seçimlerin ardından Erdoğan yönetiminin lirayı yapay şekilde istikrarlı tutmaya yönelik taahhüdü daha zayıf. Aslında döviz kurunun Türkiye’de çok yüksek enflasyon ve son derece gevşek olan para politikası gerçeğine uyum sağladığına tanık oluyoruz” dedi.
Merkezi Londra’da bulunan makroekonomik öngörü ve danışmanlık şirketi TS Lombard’ın makro strateji uzmanı Jon Harrison da, “Beklendiği gibi para politikasında gerçekten bir değişim olursa, o zaman Ortodoks yaklaşım faiz oranının arttırılması öncesinde piyasaya liranın asıl değerini bulmasına izin verilmesi olacaktır. Ancak Erdoğan’ın ekonomik politikada önceki müdahale yaklaşımını tamamen terk edeceği konusunda şüpheliyim ama göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Kalıcı değişiklik olmazsa Türkiye devalüasyon ve tırmanan enflasyon sarmalına girebilir”
Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan emlak bankası Commerzbank’ın döviz araştırmaları başkanı Ulrich Leuchtmann yaşanan durumun “lira krizinin başlangıcı” olabileceği görüşünde.
Ulrich Leuchtmann, “Kalıcı bir değişiklik görmediğimiz sürece, Türkiye devalüasyon ve yükselen enflasyon sarmalına girebilir. Bunun nerede sonlanacağını kestirmek zor. Piyasalar bir noktada sorunların IMF’ten başka bir çare kalmayacak şekilde büyümesi halinde durumu değerlendirecektir. Ancak o zamana kadar Türk Lirası’nın asıl değerini hesaplamak imkansız” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye için önümüzdeki bir yıl içindeki döviz öngörüsünü revize ederek yükselten ABD yatırım bankası Goldman Sachs’ın küresel piyasalar analisti Teresa Alves, öngörülerini ABD Doları’nın 12 aylık sürenin sonunda 28 olacağı yönünde güncellediklerini hatırlattı; ancak koşullara göre bu seviyeye daha erken gelinebileceği uyarısında bulundu.
“Maliyetli müdahalelerden vazgeçildiğinin işareti”
Dinamik Yatırım’ın baş ekonomisti Enver Erkan da döviz kurundaki yükselişi yeni ekonomi yönetiminin daha geleneksel ekonomi politikalarına dönüş kapsamında “maliyetli müdahalelerden vazgeçtiğinin işaretleri” olarak yorumladı.
Enver Erkan, “Kamu bankaları muhtemelen Türk Lirası’nı savunmak üzere yapmış olduğu döviz satışlarını durduruyor. Bu nedenle Türk Lirası hızla değer kaybediyor” dedi.
Yatırım stratejisti Tunç Şatıroğlu da Türk Lirası’ndaki hızlı değer kaybını ve dövizdeki yükselişi benzer şekilde değerlendirerek yabancı yatırımcının gelebileceği beklentisine dikkat çekti.
Merkez Bankası ne yapacak?
Reuters’a konuşan borsacılar Merkez Bankası’nın döviz ve altın rezervlerindeki düşüşün geçen hafta itibariyle durduğunu ve toparlanmanın başlayabileceğini belirterek, “Varış noktası her gün daha da netleşiyor. Liranın değerinin piyasa koşulları tarafından belirlendiği bir yöne gidiyoruz” diyor.
Merkez Bankası’nın bir sonraki para politikası toplantısı 22 Haziran’da. Ancak bazı analistler Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmak üzere acil bir toplantı yapabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor.
Commerzbank’ın döviz araştırmaları başkanı Ulrich Leuchtmann, politika faiz oranında acil bir artışın son derece olası olduğunu ve bunun kısa vadede piyasalara istikrar sağlayabileceğini belirtiyor.