Dünya’nın 10 Katı Büyüklüğündeki Gizemli Cisim Samanyolu’nun İçine Çekiliyor
Dünya’nın 10 katı büyüklüğünde gizemli uzun bir nesne, Samanyolu Galaksisi’nin merkezindeki süper kütleli kara deliğe doğru sürükleniyor. Bilim insanları, gizemli nesnenin iki yıldız çarpıştığında ortaya çıkan bir gaz ve toz bulutu olabileceği düşünüyor.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre bilim insanları onlarca yıldır Samanyolu Galaksisi’nin merkezindeki tuhaf bir olayı gözlemliyor.
Galaksinin kalbindeki Sagittarius A* adlı kara deliğin etrafında bir gaz bulutunun sürüklendiği biliniyor.
X7 adı verilen, leke şeklindeki bu gaz bulutunun nereden geldiği ise bir sır.
ABD’deki Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles’tan astrofizikçiler, 20 yıllık gözlemleri analiz ederek gaz bulutunun uzunluğunun, başlangıçtakinin neredeyse iki katına çıktığını tespit etti.
X7’ye yönelik ilk gözlemler 2002’de başlamıştı.
Gözlemler, gaz bulutunun kara deliğin etrafını sararken yavaş yavaş esnediğini ortaya koydu.
Son ölçümler, X7’nin Güneş ve Dünya arasındaki mesafenin 3 bin katına ulaştığını gösterdi. Cismin kütlesinin de Dünya’nın 10 katı olduğu ifade edildi.
Astrofizikçi Anna Ciurlo’nun liderliğindeki araştırma ekibi, kızılötesi ışıkta gözlem yapan NIRC2 adlı cihazı kullanarak Hawaii’deki Keck Gözlemevi’nde ölçümler yaptı.
Ciurlo, “Bu, kara deliğin kuvvetlerinin etkilerini yüksek çözünürlükte gözlemlemek için eşsiz bir şans” diye konuştu:
Bize galaktik merkezin çevresindeki aşırı koşulların fiziğine dair fikir veriyor.
Ölçümler, gaz bulutu kara deliğin etrafındaki dönüşünü 170 yılda tamamlayabileceği yönünde.
Öte yandan araştırma ekibi bulutun kara deliğe en yakın geçişini 2036’da yapacağını tahmin ediyor.
Bundan kısa bir süre sonra da bulutun tamamen dağılması bekleniyor.
Bulutun dağılmasının ardından geride kalan malzeme kara delik tarafından yutulacak.
Araştırmacılar, X7’nin geleceğini çok daha net biçimde tahmin edebilirken, geçmişine dair epey az bilgi var.
Gökbilimciler bunu ilk tespit ettiklerinde, yakındaki bir yıldız olan S0-73’ten çıkan bir jet veya rüzgarın sonucu olabileceğini düşünmüştü.
Ancak son 20 yılın verilerini inceleyen ekip, ikisinin aynı yönde hareket etmediğini ve aynı üç boyutlu hacmi paylaşmadıklarını gördü.
Son veriler ışığında bulutun iki yıldızın birleşip etraflarında oluşan toz ve gaz kabuğunu dışarı atmasıyla oluşmuş olabileceği düşünülüyor.