HDP’li Pervin Buldan: Sorunların Çözümü Diyalog Ve Müzakerelerdir
“Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş politikalarıyla başlatmış durumda” ifadelerini kullanan Buldan, “Bu savaş politikalarına derhal son verin. Sorunların çözümü diyalog ve müzakerelerdir” dedi ve ekledi:
“Demokratik ve barışçıl adımlardadır. Çatışma ve şiddet politikasıyla bugüne değin çözülebilen tek bir sorun olmadığını biliyoruz. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir”.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Ne yazık ki savaş can almaya devam ediyor. Antep’in Karkamış ilçesini başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılar için acil şifalar diliyorum. Tüm kayıpların acısını yüreğimizde en derinden hissettiğimizi özellikle ifade etmek istiyorum.
Her zaman söylediğimiz gibi; savaş, en büyük yıkımdır, en büyük felakettir ve acıların en talihsizi savaşlarda yaşanır.
İktidarların bekası için canları ve yaşamı hiçe sayan AKP-MHP savaş zihniyetini herkes görmelidir. Kaybedeceğini gören AKP-MHP ittifakı siyasi ömrünü uzatmak için seçim kampanyasını savaş politikalarıyla başlatmış durumda.
Kuzey ve doğu Suriye sivil yerleşim bölgelerine yönelik olarak gerçekleştirilen hava operasyonu ve saldırıların hemen öncesinde Taksim’de yaşanan karanlık patlama kesinlikle tesadüf değildir. Ortada elbette ki aydınlatılması gereken yığınla soru işareti vardır ve bu karanlığı açıklığa kavuşturmak yerine savaş siyasetine sarılan iktidara çok net bir şekilde söylemek isterim ki oyunlar tutmayacaktır.
AKP-MHP iktidarı iddia ettiği gibi Kuzeydoğu Suriye’deki demokratik yönetim modeli Türkiye için bir tehdit değildir. Halkların ortak geleceği açısından asıl tehlike AKP-MHP’nin dayattığı savaş politikalarıdır. Buradan açık bir şekilde söylemek istiyorum; kuzey ve doğu Suriye halklarına, Kürt halkına, kadınlara yaşattığınız bu savaştan ve yıkımdan size asla bir iktidar çıkmayacaktır.
Bu savaş politikalarına derhal son verin. Sorunların çözümü diyalog ve müzakerelerdir. Demokratik ve barışçıl adımlardadır. Çatışma ve şiddet politikasıyla bugüne değin çözülebilen tek bir sorun olmadığını biliyoruz. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir.
Suriye halkları üzerinden elinizi çekin, Kuzeydoğu Suriye’den elinizi çekin.
Buradan savaş politikalarına sessiz kalanlara ve de alkış tutanlara diyorum ki seçim öncesi sahneye konulan bu büyük oyunu hepinizin görmesi gerekiyor. Bu oyunun bir parçası değil, hep birlikte karşısında olalım.
Demokratik, ortak bir geleceğin inşası için gücümüzü ve irademizi mutlaka ama mutlaka birleştirelim. HDP; savaşlar, çatışmalar ve şiddetler karşısında üzerine düşeni yerine getirmeye hazırdır.
“Ortak bir kadın mücadelesi var”
Sokaklardan cezaevilerine varıncaya kadar siyasi şiddetin en ağır hali uygulanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran da, kadın kurumlarını kapatan da, kadın katillerini serbest bırakan da bu iktidardır.
Çok uluslu erkek rejimlerin küresel tahribatına karşı sistemlere meydan okuyan ortak bir kadın mücadelesi var. Arjantin, Meksika, Tunus, Afganistan, Türkiye, İran’da kadınlar, kadın düşmanı bu yönetimlere karşı mücadele etmektedir ve yeni yaşamın kapısını aralamaktadır.
Bütçe görüşmelerinde içinde kadının adı dahi geçmiyor, şerhimizi koyacağız. Erkeklerin savaş bütçesine karşı, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe istediğimizi ifade edeceğiz. Savaşa kepçeyle yatırım yapanlar, topluma, en çok da kadına bir damlayı reva görmektedir. Yüz kadından sadece 18’i kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor.
Tarımdaki kadınların neredeyse tamamı kayıt dışı ve güvencesiz çalışıyor. Güvencesizlik kadınlar için bir rejim haline getirilmiştir. Farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine sahip olanlar da yaşamın her alanında şiddete maruz kalıyorlar. Hiçbir kesimin hakları, bu iktidarın insafına tabi değildir. Kimsenin yaşam biçimini tehdit edemezler, biz buna izin vermeyeceğiz.
“2023 seçimlerine kadınlar damga vuracak”
Bu ülkenin ekonomik düzeyini yalan kurumunuz olan TÜİK’inizin sahte milli gelir rakamları değil, kişi başına düşen sefalet belirler. Bir ülke, yurttaşının insan onuruna yaraşır gelir dağılımını sağladığında sosyal devlet niteliğine sahip olur. Gerisi halkın cebinden yapılan soygundur. Bu kara tablo sizi endişelendirmesin, çıkış yolu mümkündür.
Bütçe çalışmalarımızda ortaya koyduğumuz ekonomi politikalarımız, seçimden sonra yaşama geçsin diye mücadele edeceğiz. Bütün yurttaşların temel ekonomik ihtiyaçları güvence altına alınacak. Eşit işe eşit ücret sağlayacağız. Kadının görünmeyen emeğini güvence altına alacağız. Kadın yoksulluğunu ve yoksunluğunu sonlandıracak ekonomik tedbirleri HDP olarak alacağız. Sağlık, eğitim, barınma, ulaşım her alanda kadınlar için pozitif ayrımcı bir ekonomik programı hayata geçireceğiz.
2023 seçimlerine damgayı biz kadınlar vuracağız. Biz kadınlar, kendimizi seçeceğiz. Biz kadınlar, bizi yönetecek olanları seçecek.”