Avrupa Konseyi, Demirtaş İçin Anayasa Mahkemesi’ni Bekliyor
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Edirne F Tipi Cezaevi’nde bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, 7 Kasım 2019 tarihinden bu yana Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) bekleyen kişisel başvurusunun daha fazla geciktirilmemesi çağrısında bulundu.
Euronews Türkçe’nın aktardığına göre, Bakanlar Komitesi adına büyükelçiler seviyesinde toplanan Delegeler Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) daha önce verdiği karar uyarınca Demirtaş’ın serbest bırakılması talebini yineledi.
Delegeler Komitesi kararında, Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararın da AİHM kararının ruhuna uygun olması gerektiği beklentisi dile getirildi.
Kararda ayrıca Türkiye’deki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bağımsız yapısının güçlendirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması istendi.
Kavala davasında 13 Ekim’e kadar Türkiye’den iç hukuk yolu süreciyle ilgili bilgi istendi
Bu arada Delegeler Komitesi, Osman Kavala davasıyla ilgili olarak Türkiye’ye 13 Ekim tarihine kadar devam eden iç hukuk süreciyle ilgili Strasbourg’a bilgi vermesini istedi.
AİHM’in serbest bırakılmasını istediği Kavala için Komite, Türkiye aleyhine “ihlal süreci” başlatmıştı.
Demirtaş kararı neydi?
4 Kasım 2016 tarihinden bu yana cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş için bir kez daha serbest bırakılma ve mahkumiyet kararlarını bozma çağrısı yapan Delegeler Komitesi, çeşitli tarihlerde aldığı kararlarda, Türkiye’nin AİHM’in Demirtaş ile ilgili verdiği karara saygı göstermesini talep etti.
AİHM Büyük Dairesi, 22 Aralık 2020’de aldığı kararda, Ankara tarafından temyize götürülen Selahattin Demirtaş kararını onamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına ilişkin, daha önce yaptığı bir açıklamada “AİHM’nin verdiği kararlar bizi bağlamaz.” diye konuşmuştu.
Başvuruyu “acil süreç” işleterek öncelikle değerlendiren AİHM, Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5. maddesinin 3. fıkrasını, özgür seçimlerle ilgili 1. protokolün 3. maddesini ve hakların kısıtlanmasının sınırlarıyla ilgili 18 maddeyi ihlal ettiğine hükmetmişti.