Neptün’ün Halkalarının Şimdiye Kadarki En Net Fotoğrafı Çekildi

Dünya’dan çıplak gözle görünür olmayan tek gezegen olan Neptün’ün halkasının en net fotoğrafı çekildi. James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen fotoğrafı Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından paylaşıldı.

Haber Merkezi / En son 1989’da NASA’nın gönderdiği Voyager 2 isimli uzay mekiğinde bu halkaların belirgin olduğu belirtildi. Yetkililer, halkaların ilk kez bu kadar net ve belirgin olduğunu açıkladı.

Hem Voyager 2 de hem de James Webb Uzay Teleskobu’nda görev yapan Dr. Heidi Hammel, “Neptün’ün fotoğraflarını gördüğümde ağlamaya başladım. Bu halkalara bakın dedim. Anneme, çocuklarıma, kedime bile gösterdim” dedi.

Görüntüler sadece net olmakla kalmıyor, aynı zamanda tozdan meydana gelen halkaları yakın kızılötesi spektrumda ilk kez görebilmeyi sağlıyor. Söz konusu dalga boylarında ‘mavi gezegen’ olarak bilinen Neptün, kızılötesi ve görünür kırmızı ışığı çok fazla emmesinden dolayı mavi görünmek yerine karanlık, hayaletimsi bir görünümde ortaya çıkıyor.

Fotoğraflarda ayrıca Neptün’ün şimdiye kadar tespit edilmiş 14 uydusu yer alıyor. Bu uydular arasında en popülerleri ise, Tritotn, Galatea, Naiad, Thalassa, Despina, Proteus ve Larissa yer alıyor.

Neptün bilim insanları için özellikle popüler bir araştırma hedefi olarak biliniyor. Çünkü Güneş’ten yaklaşık 2.8 milyar mil uzakta bulunan gezegen, yakın gezegenlerde bulunmayan çok düşük sıcaklıklar ve bir turu 164 yıl süren yörünge gibi özelliklere sahip. Ayrıca, Triton’un sıra dışı ters yörüngesi, uydunun Neptün’deki yerçekimine yenik düşen bir Kuiper Kuşağı nesnesi olabileceğini bile düşündürüyor.

James Webb teleskopunun gönderdiği yeni veriler teleskobun yapacağı keşiflerin yalnızca başlangıcı olarak görülüyor.

Araştırmacılar, gelecek yıl içinde hem Neptün hem de Triton hakkında daha fazla veri toplamayı umuyor. Dolayısıyla Neptün ve genel olarak uzay hakkındaki anlayışımızı geliştirebilecek çığır açan görüntüler için bir süre daha beklemek gerekebilir.

Neptün nasıl keşfedildi?

Neptün’ün keşfi, Uranüs’ün yörünge hareketlerinde anormal hareketler algılanmasıyla başlamıştır. Bu durum üzerine yapılan gözlemler sonucunda, çıplak gözle görülemeyen bir gök cisminin buna neden olabileceği düşünülmüştür.

Matematikçi Le Verrier, Uranüs’ün yörüngesini bozan gezegenin yerini ve büyüklüğünü kâğıt üzerinde belirlemeyi başarmıştır. 1846 yılındaysa Le Verrier’in verdiği koordinatlar ışığında; Berlin Rasathanesi’nde Gottfried Galle ve yardımcısı Heinrich Louis d’Arrest’ın yapmış olduğu gözlemler sonucunda Neptün keşfedilmiştir.

Böylece Neptün, keşfi öncesinde matematiksel olarak ilk kez tahmin edilen gezegen olarak literatüre geçmiş ve bu keşfi sayesinde, Isaac Newton’un kütleçekim teorisinin belli sınırlardaki başarısını doğrulamıştır

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir