Babacan: Yargı, Erdoğan’ın Tut Dediğini Tutuyor, Sal Dediğini Salıyor

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin ‘Adil Yargı Eylem Planı’nı açıkladı. Partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Babacan “Adil bir yargı için en önemli değişiklik iktidar değişikliği olacak” dedi.

Haber Merkezi / Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu paylaştı. Toplantıda DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi Prof. Dr. Bilgehan Çetiner de hazır bulundu.

DEVA Partisi Lideri Babacan yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

‘Bugüne dek 9 ayrı alanda eylem planı açıkladık. Bugün de ‘10 numara’ bir eylem planıyla karşınızdayız. Hukuk Devleti Yolunda, Adil Yargı Eylem Planımızın çok özel bir yeri var. Çünkü bizim her alandaki eylem planlarımızın başarıyla uygulanmasının olmazsa olmaz koşulu, Türkiyenin sağlam bir hukuk zeminine kavuşmasıdır.

“Sayın Erdoğan’ın tut dediğini tutuyor, sal dediğini salıyor”

Yargıya güven iyice sarsılmış durumda. Bunun çok basit bir sebebi var. Çünkü bu iktidar yargıyı, elinde sallandırdığı bir sopa olarak görüyor. Fikrini beğenmediği kişilere, kurumlara, şirketlere karşı kullandığı bir sopa. 84 milyon görüyor: Yargı kurumlarında kayırmacılık ve kadrolaşma yaşanıyor. Çok sayıda insan haksız yere tutuklanıyor. Yargı bağımsızlığı olmayınca, Sayın Erdoğan’ın tut dediğini tutuyor, sal dediğini salıyor.

“Amerika, Almanya pasaportunuz varsa bir nebze daha şanslısınız”

İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, eğer sadece Türkiye Cumhuriyeti pasaportunuz varsa, Allah sizi mahkemeye düşürmesin. Yandınız. Ama Amerika, Almanya pasaportunuz falan varsa bir nebze daha şanslısınız. Böyle bir sistemde adaletten söz edilemez.

“Kurumların transit noktası olarak kullanıldığı ülkede adalet olmaz”

Akıl almaz iddianameler yazan savcıların ödüllendirildiği, Anayasa Mahkemesi üyeliği için, yargı kurumlarının ‘göstermelik basamak’ veya bir ‘transit noktası’ olarak kullanıldığı bir ülkede adalet olamaz. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan hakimlerin adeta ödüllendirilerek, Adalet Bakan Yardımcısı yapıldığı bir ülkede adaletten bahsedilemez. ‘İktidara hizmet’ etmenin öncelik olarak dayatıldığı bir yargı düzeni asla adaleti sağlayamaz.

“Ankara’da hâlâ hakimler var ve daima olacaklar”

Çürümeye direnen, işini doğru düzgün yapan hâkim ve savcılarımız elbette var. Bağımsız ve tarafsız kalmaya çalışan, hukukun evrensel ilkelerini ve vicdanının sesini dinleyen hâkim ve savcılarımız var. Hani derler ya, ‘Ankarada hakimler var’. Evet, Ankarada hâlâ hakimler var. Ancak onları da ceza niteliğindeki tayinlerle, disiplin cezalarıyla, soruşturmalarla, her türlü baskıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama onlar varlar. Ve daima olacaklar. Tüm baskılara ve zorluklara rağmen hukuku koruyan yargı mensuplarımıza bir vatandaş olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

“En önemli değişim zihniyetin topyekûn değişmesi olacak”

“Hukuk devleti yolunda adil bir yargı için eylem planı diyoruz. Adil bir yargı için en önemli değişiklik iktidar değişikliği olacak. En önemli değişim ülkeyi yöneten zihniyetin yani bu iktidarın topyekûn değişmesi olacak. İktidar değiştiği anda, bizler iktidara geldiğimiz anda yargının üzerindeki baskı bir anda sona erecek.”

“Müfredata yeni dersler konulacak”

“Adil Yargı Eylem Planımız, ülkemizdeki yargı krizine karşı hukuk namına verdiğimiz bir yanıttır” diyen Babacan eylem planındaki şu taahhütleri paylaştı:

“Çocuklarımızın adalet bilinciyle büyümesini hedefliyoruz. İlkokuldan itibaren özgürlükçü demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve kadın erkek eşitliği derslerini eğitimde müfredata konulacak. Çünkü, hak bilincinin bir zihniyet meselesi olduğunu çok iyi biliyoruz.

“Kriterlere uymayan hukuk fakültelerini kapatılacak”

Ülkemizde çok ciddi anlamda hukuk fakültesi enflasyonu yaşandığını maalesef görüyoruz. Bu enflasyona bağlı olarak da hukuk fakültelerinin eğitim standardı düşüyor. Biz, hukuk eğitiminin niteliğini artıracağız. Hukuk eğitimi için gereken kriterlere uymayan hukuk fakültelerini kapatacağız. Herkes işini ciddiye alsın.

“Çoklu baro sistemine son verilecek”

DEVA Partisi iktidarında, avukatlık mesleğini güçlendirecek adımlar atacağız. Çoklu baro sistemine son vereceğiz. Ceza yargılamalarında, savunma makamı ile iddia makamını eşitleyeceğiz. Öncelikle duruşma düzeninde savcı ile avukatın eşit konumda oturmasını sağlayacağız. Bu, Avrupa Birliği normlarıdır.

“Avukatların geliri iyileştirilecek”

Avukatların gelirini iyileştireceğiz. Adalet Bakanlığı bütçesinden stajyer avukatlara ödenek ayıracağız. Adli yardım ve CMK hizmeti veren avukatlara ödenen ücretleri artıracağız. Bağlı çalışan avukatlara, baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki ücretlerden düşük maaş verilmesini engelleyeceğiz.

“Hâkim ve savcılar kimseye referans borcu hissetmeyecek”

Hâkimlik ve savcılığa girişte mülakatı kaldıracağız. Yazılı sınavlarda başarılı olan adayları eleyen, başarısız olan adayları ise üst sıralara yükselten uygulamaya son vereceğiz. DEVA iktidarında, yargıda liyakat konuşacak. Hâkim ve savcılarımıza coğrafi teminat getireceğiz. Hâkim ve savcılar hiç kimseye referans borcu hissetmeyecek. Disiplin suçu olmadığı sürece, iktidar hiçbir şekilde onları görevden alamayacak. Zaten bağımsızlık böyle sağlanıyor.”

“HSK’da işler rayından çıktı, iyi yeni yapı kuracağız”

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu kapatacağız. Orada işler rayından çıktı. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki yeni yapı kuracağız. Hâkimler Kurulu’nda bakan dahil, Adalet Bakanlığı’ndan temsilciye yer vermeyeceğiz. Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu üyeliklerinde ‘çoğulculuğu’ sağlayacağız. ‘Farklı kanallardan üye seçimi’ ile oylamalarda ‘gizli ve tek oy seçim’ usulünü getireceğiz. Herhangi bir grubun, kurullara egemen olmasını engelleyeceğiz.

“Krizlerin ortağı AYM’yi kapatmak istediğini söylüyor, kafaya bak”

İktidar ortakları Anayasa Mahkemesi başkanını ve üyelerini alenen tehdit ediyor. Hatta hızını alamayan Krizlerin Ortağı, Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak bile istediğini söylüyor. Kafaya bak kafaya. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, boş. Biz, DEVA Partisi iktidarında, Anayasa Mahkememizi güçlendireceğiz. Lamı cimi yok bunun Çünkü Anayasa Mahkemesi, hedefimizdeki tam demokratik siyasal sistemin tam da merkezinde olmak zorundadır. Hedefimiz vatandaşımızın tüm hak ve özgürlüklerini korumaktır. 12 Eylül 2010 referandumuyla kazandığımız Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleteceğiz.

“AYM üyelerine mülakat sistemi”

Anayasa Mahkemesinin yapısında da değişikliğe gideceğiz. Mahkeme’nin üye sayısını 15’ten 21e yükselteceğiz. Bu 21 üyenin 18ini TBMM nitelikli çoğunlukla seçecek. Böylece Yüksek Mahkemenin demokratik meşruiyetini sağlayacağız. TBMM’de, Anayasa Mahkemesine seçilecek adaylarla görüşme, mülakat sistemi getiriyoruz. Bu mülakatlar da canlı yayınlanacak.

“Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’dan belirlenecek adaylara 5 yıl şartı”

Yandaşlıkmış, candaşlıkmış; bu payeler kalmayacak. Şu kimin adamı, bu kime yakın gibi şeyler konuşu mi? Kimsenin aklından geçmeyecek. Herkes “Anayasa Mahkemesi üyesi oraya hak ederek gelmiştir’ diyecek. Ayrıca, Anayasa Mahkemesine; Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay tarafından belirlenecek adaylarda en az 5 yıl Yüksek Mahkeme üyesi olarak görev yapmış olma şartını getireceğiz. Ara durak, transit geçiş de bitmiş olacak.”

“Adil ve makul sürede yargılama için tüm düzenlemeleri yapacağız”

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurular arasından esastan incelenen dosyalarda verilen kararların yüzde 97 oranında hak ihlaliyle sonuçlandığını hatırlatan Babacan, bu kararların yüzde 71’inin adil yargılanma hakkını ihlali olduğuna dikkat çekti. Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Devletin ilk derece mahkemeleri, Anayasa Mahkemesi’nin esastan incelediği 100 dosyanın sadece 3’ünde hakkaniyete uygun bir karar vermiş. Yazık değil mi? Devletin üstünden bu utancı kaldıracağız. Yargılamaların, adil bir şekilde ve makul bir sürede tamamlanması için gerekli tüm düzenlemeleri yapacağız.

“AYM ve AİHM kararları uygulanacak”

DEVA Partisi iktidarında; Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı kararların derhal uygulanmasını sağlayacağız. ‘Tanımıyorum’ gibi sözler, bu hoyrat dönemin basın arşivine konacak.

“Parti komiseri gibi davrananların önüne geçeceğiz”

Hukukun üstünlüğünü tesis edeceğiz. Yürütmenin yargı üstündeki gölgesini kaldıracağız. Yargı mensuplarından, ‘parti komiseri’ gibi davrananların önüne geçeceğiz. Suçsuz insanlara, suçlu muamelesi yapmayacağız.”

Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu paylaştı. Yeneroğlu, konuşmasına yazar Franz Kafka’nın Dava adlı romanında yer alan Josef K. karakterinin “Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor. Ortada hiçbir şey yokken mahkeme bir suç yaratıyor” sözleriyle başladı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın “Radikal adımlar atılmalı” sözlerine dikkat çeken Yeneroğlu şunları söyledi:

“Beka meselesi zulmün kendisidir”

“Ya gerçek bir hukuk devleti olacağız ya da hep beraber zulme hapsolacağız. İbn Haldun’u hatırlayalım. O büyük düşünürün Mukaddime’de dediği gibi; insanlara haklarının verilmemesi ve hakların ihlal edilmesi bir zulümdür. Bu zulmün bedeli ağırdır. Zulüm, yani insan haklarının ihlal edilmesi, toplumun ve medeniyetin harap olmasına ve ne yazık ki bir süre sonra devletin çökmesine neden olur. Beka meselesi, aslında zulmün kendisidir. Zulüm beka meselesidir.

“Barolar politikaya karışamaz gibi yaklaşımlar hukuk devletinden uzak”

Barolar politikaya karışamaz gibi yaklaşımlar hukuk devletinden uzak bir zihniyetin tezahürüdür. Barolar tabii ki konuşacak. Baroların hukukun üstünlüğünden başka bir ideolojik yaklaşıma tabi olmalarını doğru bulmuyoruz.

“Hâkim ve savcılığa giriş sisteminin detayları”

Hâkim ve savcıların mesleğe girerken öncelikle Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’ndan aldıkları puana göre ilk elemeleri yapılacak. Sonra çoktan seçmeli bir yazılı sınav yapacağız. Çoktan seçmeli sınavdan geçen adayları bu sefer ikinci aşamada, klasik sorulardan oluşan, muhakeme yeteneklerini ölçen bir sınava tabi tutacağız. Böylece başarılı, nitelikli bir hukukçu hiç kimseden referans almadan mesleğe girebilecek. Dahası meslek hayatı boyunca kendini birilerine manevi bir borç ödemek zorunda hissetmeyecek.

“Yüksek yargıda cinsiyet kotası”

Hâkimler Kurulu ile Savcılar Kurulu üyelerinin görev süresini 6 yıllık tek seferle sınırlayacağız. Üyelerin en az yarısının TBMM tarafından ve siyasi tarafsızlığı sağlayacak şekilde üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilmesini esas alacağız. TBMM tarafından seçilecek adayların kamuya açık bir biçimde mülakata tabi tutulmasını sağlayacağız. Hem Hâkimler Kurulu’nda hem Savcılar Kurulu’nda ve hem de bütün yüksek mahkemelerde cinsiyet kotası öngöreceğiz.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir