Maymun Çiçeği Virüsü Yeni Bir Salgına Yol Açabilir mi?

Koronavirüsten sonra tüm dünya, birçok ülkede yayılmaya başlayan maymun çiçeği virüsünü yakından takip ediyor. Afrika kıtasında endemik olduğu bilinen virüs, Amerika ve çoğu Avrupa’da 30’dan fazla ülkede görüldü.

Çiçek hastalığına yol açan virüsle aynı aileden olan maymun çiçeği hafif seyrediyor ve uzmanlar bir pandemik olasılığı şimdilik görmüyor. Ancak virüsün Afrika’ya seyahat etmemiş ya da taşıyıcı bir hayvanla temas etmemiş kişilerde görülmesi ve mutasyon riski, endişe yaratıyor.

Maymun çiçeği virüsü Mayıs başından bu yana en az 30 ülkeden 600 kişide görüldü. Kayıtlara geçen vakaları, Dünya Sağlık Örgütü açıkladı.

VOA Türkçe’den Dilge Timoçin’in haberine göre, Dünya Sağlık Örgütü Acil Durum Programı Başkanı Mike Ryan, “Afrika’da her yıl binlerce maymun çiçeği vakası görülüyor ve her yıl can kayıpları yaşanıyor. Şimdiki endişemiz ise gerçek. Avrupa’da yayılan bu hastalıktan endişeliyiz. Benzer seviyede bir endişeyi son 5 veya 10 yılda kesinlikle görmemiştim’’ şeklinde konuştu.

Maymun çiçeğinin yol açtığı hastalığı uzmanlar ilk kez 1958 yılında tanımlanmıştı. O dönemde deneylerde kullanılan maymunlar arasında çiçek benzeri iki salgın ortaya çıkmıştı. Maymun çiçeğinin insanlarda rastlanan ilk vakası, 1970 yılında Kongo’nun ücra bir bölgesinde 9 yaşındaki bir erkek çocuğuydu.

Günümüzde ise vakaların çoğu, virüsün endemik olarak görüldüğü Orta ve Batı Afrika ülkeleri yerine Avrupa’da, Afrika’ya seyahatle bağlantılı olmadan ortaya çıktı. Hastalık 60 yıldır takip edildiğinden koronavirüste olduğu gibi bir bilinmezlik yok. Çiçek hastalığına yol açan virüsle aynı aileden olsa da belirtileri daha hafif seyrediyor.

Uluslararası Halk Sağlığı Profesörü Jimmy Whitworth, “Genellikle ateş ve baş ağrısı ile başlıyor. Hastalar kendilerini kötü ve yorgun hissederler. Lenf bezleri şişebilir. Sonra deride tipik döküntü gelişir, ki irin dolu kesecik şeklindedir ve genellikle bulaşıcı olan da kabarcıklardır” diyor.

Virüs, enfeksiyonlu kişilerle yakın temasla, beden sıvıları yoluyla ve bu sıvıların bulaştığı kıyafet, yorgan ya da çarşaf gibi eşyalarla temasla yayılabiliyor. Maymun çiçeğinin cinsel ilişkiyle bulaştığına dair daha önce kayda geçen vaka bulunmuyor. Ancak son vakaların kayda değer bir bölümünün eşcinsel ilişkiye giren erkeklerde görülmesi araştırılıyor.

Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü David Heymann, “Bu vakaları görmemizin sebebi virüsün güçlü biçimde bulaşmak için bir yol bulmuş olması. Çünkü birbirine yakın fiziksel temasta olan ya da yüksek oranda seçici olmadan ilişkiye giren grupların, virüsü birinden diğerine yayma şansı daha yüksek ve bu da bulaşmanın hızlanmasına neden oluyor’’ şeklinde konuşuyor.

Kuluçka dönemi beş gün ila üç hafta sürebiliyor. Çoğu hasta, hastanede tedavi altına alınmaya gerek kalmadan, iki ile dört hafta içinde iyileşiyor. Hastalık, çocuklarda daha ağır seyredebiliyor.

Daha ağır hastalığa yol açan Kongo suşu, yüzde 10 ölüm riskini beraberinde getiriyor. Batı Afrika suşunun ölüm riski oranıysa yüzde 1. Peki neden şimdi? Olası senaryolardan biri, koronavirüs pandemisi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla seyahatlerin artması. Ancak bazı vakalarda seyahat bağlantısı olmaması nedeniyle, uzmanlar bu olağandışı yayılmanın sebebini araştırıyor.

Akıllardaki soru maymun çiçeğinin mutasyona uğrayarak daha bulaşıcı ya da tehlikeli hale gelip gelmediği. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, virüs değişime uğramaya yatkın değil.

Dünya Sağlık Örgütü Çiçek Hastalıkları Birim Başkanı Rosamund Lewis, “Mevcut özellikleriyle virüs, RNA virüslerinden çok daha yavaş mutasyona uğruyor. Birçok ülkede çıkan salgındaki virüsün genetik dizilimlerinin bize ne anlattığı ile ilgili şu anda elde çok bilgi yok’’ diyor. Örgüt ve birçok uzman, salgının korona gibi küresel bir pandemiye dönüşme olasılığını ise görmüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Amesh Adalia, “Dünyadaki halk sağlığı kurumları bunu çok ciddiye alıyor ve doğru adımları atıyor. Maymun çiçeği salgınlarının yeni olmadığını unutmamak gerek. Farklı olan, bunun seyahat geçmişi olmayan kişiden kişiye bulaşması. Ancak vakaları bulma, izole etme ve bu vakaların yayılmasını durdurmak için çiçek hastalığı aşısını stratejik olarak kullanma prensipleri aynı ve bunların hepsi şu anda yapılıyor” şeklinde konuşuyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre veriler, çiçek hastalığının kökünün kurutulmasında kullanılan aşıların maymun çiçeği virüsüne karşı da yüzde 85 oranında etki gösterdiğini ortaya koyuyor. Amerika dahil bazı ülkeler de pandemi hazırlıkları çerçevesinde bol miktarda çiçek aşısı stoklarına sahip ve halka bu aşıları sunmaya başladı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir