Güngör Tekçe Kimdir? Hayatı, Eserleri
17 Eylül 1937 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Güngör Tekçe, sırasıyla; Taksim İlkokulu (1949), Sanint Michel Fransız Koleji, Galatasaray Lisesi orta bölümü (1956) ve Galatasaray Lisesi (1962) gibi okullarda öğrenim gördü. 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu.
Haber Merkezi / 1965-1973 yılları arasında TRT İstanbul Radyosunda metin yazarı ve program yapımcısı olarak çalıştı. 1965’ten itibaren TRT İstanbul Radyosunda “Türkiye’nin Sorunları”, “Anadolu Efsaneleri”, “İki Oyun Dört Konuk”, “Bozkır Rüzgarı” ve ” Mutluluğa Çağrı” adlı radyo programlarını hazırladı. 1973 yılında TRT İzmir Radyosuna Tiyatro Yayınları Müdürü olarak atandı.
1998’de idareciliği bırakıp program yapımcılığına ve TRT İstanbul Radyosuna ger döndü. Şiir ve radyofonik oyunla yakından ilgilendi. Güngör Tekçe, 1991’de İzmir Belediyesi tarafından düzenlenen kadın konulu şiir yarışmasında mansiyona, 2001’de Aydınlık dergisi tarafından düzenlenen Cemal Süreya Şiir Ödülleri’nde Seğiren adlı dosyasıyla yayımlanmış dosya dalında ödüle değer bulundu.
Edebiyat dünyasında dergilerde yayımladığı şiirlerle tanınan Güngör Tekçe’nin kalem ürünleri; Varlık, İnsancıl, Öküz, Papirüs, Edebiyat ve Eleştiri, E ve Cumhuriyet Kitap gibi süreli yayınlarda yer almıştır. 1950’li yıllarda yazı hayatına başlayan ve 1964’e kadar ağırlıklı olarak Varlık dergisinde şiirlerini yayımlayan Tekçe’nin şiirleri geç kitaplaşmıştır. Sabah Mısın (1994) gelenekle arasındaki bütün köprüleri atmamış, yeni sayılamayacak, ama yine de modern bir şiir görünümü hâkimdir.
Gürpınar, şair üzerine kaleme aldığı kapsamlı yazısında onu ve şiirini şu cümlelerle değerlendirmiştir: “1994’te de, ilk şiir kitabı Sabah Mısın ile okurlarıyla buluşan Güngör Tekçe’yi bir şair olarak tanıtmaya çalışırsak, önce şiirin hiçbir nedenle gerçek şairin içinden sökülüp atılamayacağını kabul etmemiz gerekir… Çağın dayattığı koşulların, değişkenliği nedeniyle bir kural oluşturmadığı gerçeğini de G. Tekçe’nin şiir yazma özlemi ve tutkusunda, içindeki genel bir yazın sevgisi ve birikiminin de payı vardır, belki onun bir Galatasaraylı oluşunun da. (…) Ayrıntılara dağıtmaz şiirini, yaşanmış ve arka planını bildiği sözcüklerle, yani güvenli bir malzemeyle kurar biçemini. Dilin olanaklarını dikkatlice ölçüp biçer sanki. Sustuğu, şiiri ansızın bitiverdiği yerlerde bile bu dikkatli kullanım sürmektedir. Karşımıza çıkan bu boşluklar, anlamdan vazgeçen bir şairin özentili süslerini değil, tam tersine anlam olarak sıkışmış yoğunlaştırılmış bir karadeliğe çekmek istediğini barındırır belki. Silik ve unutulmuş geçmişten, sonu belirsiz geleceğe giderken, bir daha geri dönmemecesine, o şiirin içinde kaybolma duygusu verir okura.”
Seğiren (2001) şairin 1994-2001 yılları arasında yazdığı şiirlerden oluşmaktadır. Kitaptaki şiirlerin en belirgin özelliği şairin ince duyarlılığını göz önüne serebilmesidir. Tekçe kurduğu incelikli imgeleriyle günlük yaşamın uğultusunu dair birçok ayrıntıyı gözler önüne sermiştir.
Tekçe’nin şiirinde, görünüşte, ideolojik bir savunu, kavga, isyan, karşı koyma ve muhalefet gibi yaklaşımlar yoksa da, çağının getirip götürdüklerini kavramış bir aydın bilincinin izleri bulunmaktadır. Güngör Tekçe, Büyüklere Kuşlu Mektuplar (1996) ve Kuşlu Mektuplarım Döndü (1996) gibi çocuk şiir kitapları da yayımlamıştır. Güngör Tekçe Zâfir Konağında bir Tuhaf Zaman adlı kitabında, 1200’lerden gelen Zâfir ailesinin, yirminci yüzyıl uzantısına, zaman perspektifinden bakarak, yakın tarihimize ait anı karelerini sunmuştur. (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)