Nevzat Çelik Kimdir? Hayatı, Eserleri

1960 yılında Sinop’un Boyabat İlçesi’nde dünyaya gelen Nevzat Çelik, nüfusa yanlış kaydedilmesinden dolayı uzun süre Nejden ve Nejdet isimleriyle yaşadı. 1965’te ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. 12 Marttan sonra sağ-sol çatışmasının başladığı ilk liselerden Yeni Levent Lisesi’ne kaydoldu, 1977’de yaptıkları boykot nedeniyle on iki arkadaşıyla liseden atıldı.

Haber Merkezi / Arkadaşlarıyla kaydını Tunceli Mazgirt Lisesi’ne aldı. Sonrasında İstanbul’a dönüp Şişli Lisesi’ne yazıldı ve buradan mezun oldu. Mart 1980’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu Grafik bölümü birinci sınıfta okurken tutuklandı. Dev-Sol davasından idam istemiyle yargılandı, yedi yıl hapis yattı. Çelik’in yazma yeteneği bu dönemde mektuplaştığı kardeşleri ve arkadaşları tarafından fark edildi. 1987’de cezaevindeyken Attila Özkırımlı’nın yaptığı yazışmalı röportajda Cumhuriyet gazetesi şu cümleyi başlığa çıkartacaktı: “Şiiri, mektuplarımıza bir sağanak gibi girdi”. İlk şiiri “Ana”, Edebiyat 81’in sekizinci sayısında yayımlandı.

Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” adlı eseri 1984’te seçici kurulunda A. Kadir, Vedat Türkali, Kemal Özer, Demirtaş Ceyhun, Refik Durbaş ve Alpay Kabacalı’nın olduğu, dönemin önemli ödül kurumlarından olan “Akademi Kitapevi Şiir Ödülü”nü kazandı. Çelik, şiirin yanı sıra öyküler de yazıyordu. Henüz bitirmediği “Leke” adlı eleştirel öyküsü bir örgüt tarafından zulasından çalındı. 1986 Haziran’ında çıkan Ahmet Kaya’nın üçüncü albümü “Şafak Türküsü”nde Çelik’in dört şiiri vardır.

Hapishane sürecinde açlık grevine girdi. 29 Nisan’da aralarında Melih Cevdet Anday, İlhan Berk, Rıfat Ilgaz, Onat Kutlar, Cemal Süreya, Ece Ayhan, Hulki Aktunç, Süha Tuğtepe gibi şairlerin de bulunduğu elli şairin imzaladığı destek mektubu yayımlandı. Bir subay eşliğinde koluna giren askerin yumuşak davranışlarından Nevzat Çelik, zafere yaklaştığını anlamıştı. Kararlı duruşu karşısında cezaevi koşullarında iyileşme görüldü, mektuplarını vereceklerini, hastaneye sevkini yapacaklarını söylediler. Açlık grevine o akşam son verdi.

Şiir çalışmalarına devam eden Nevzat’ın ikinci kitabı “Müebbet Türküsü” mayıs ayında Vedat Günyol’un önsözüyle “Alan Yayıncılık” tarafından yayımlandı. Mayıs ayından başlayarak Nevzat Çelik için Avrupalı bazı yazarlar, parlamenterler, yazar örgütleri kendi ülkelerinde kamuoyu oluşturmak ve Türk hükümetine baskı yapmak için kampanya başlattılar. Haziran ayında 1979’dan bu yana düzenlenen “Uluslararası Şiir Festivali” ödülü Nevzat Çelik’in Şafak Türküsü ve Müebbet Türküsü kitaplarına verildi. Temmuz ayında Amerikan Pen kulüp başkanı Suzan Sontak, Nevzat Çelik’i onur üyesi seçtiklerini ve sayıları iki bini bulan üyelerinden Çelik’e destek mektubu yazmalarını istediklerini açıkladı. 1987 Kasım ayında Hasan Hüseyin Korkmazgil Şiir Ödülü, “Müebbet Türküsü” kitabına verildi.

4 Aralık 1987’de tahliye edildi. Hapishaneden çıkar çıkmaz ödülünü almak için Ankara’ya gitti. İlk imza günleri Ankara’da başladı. 1990’da Suda Seken Hayat ve Yağmur Yağmasaydı adlı şiir kitapları Alan Yayıncılık tarafından yayınlandı. 1991’de iş ve yayın kolektifi olan Pia’yı Mehmet Çetin’le birlikte kurdu. 1992’de birkaç ay süren evliliği oldu. İki yıllık sanat hareketi düşüncesi sürecinden 1994’te Omnia ve Pia Kolektifleri çıktı. 1998’te beşinci şiir kitabı Sevgili Yoldaş Kurbağalar” yayımlandı. Om’daki editörlüğü yayın yönetmenliği ya da patronluğu sırasında aldığı en büyük haz Kinyas ve Kayra romanını hazırlamak ve Hakan Günday’ı edebiyat dünyasına kazandırmak oldu. 2002’de Om Yayınevi’nin yayın faaliyetine geçici olarak son verildi. 2005’te Bağışlanmış Hüzün adlı romanının ilk baskısı Epsilon tarafından yapıldı. 2006’da öykü kitabı Sen Giderken yayımlandı. 2009’da sinemayla ilgilenmeye başladı; birkaç tretman ve “Şafak Türküsü”nün senaryosunu yazdı. Birçok kez gözaltına alındı, beş, altı gün süreyle gözaltında tutulduğu oldu. Halen İstanbul’da sanat yaşamına devam etmektedir.

Toplumcu Türk şiirinin 1940 ve 1960 kuşağının yaşayan en belirgin sürdürücülerinden Çelik, lirizmi yüksek şiirler kaleme almıştır. Şiirlerinde yaşantısının izleri yoğun olarak görülür. Bu da kendisinin “Hapishane Şairi” olarak anılmasının nedenlerindendir. Diğer şairlerin aksine süreli yayınlarda çok görülmeyip odaklı kitaplarıyla tanındı. Şiirlerinde Nazım Hikmet kaynaklı güçlü bir kompozisyon duygusu vardır. “İlk şiirlerinde Ahmed Arif ve Nazım Hikmet etkisi belirgindir. Zeki buluşları, uyak kurmadaki özgün becerisiyle dikkat çekti. İlk dört kitabından sonra, uzun süre sessiz kaldı. 1998’de yayınlanan Sevgili Yoldaş Kurbağalar ise kendini yinelemediğini, yeni şiir alanlarına açıldığını gösterdi. Şiirini ses ve tema özellikleri bakımından genişletip zenginleştirdiği görüldü. Bu eserde, bir yandan Attilâ İlhan etkileri taşıyan, bir yandan da İkinci Yeni’nin olumlu özelliklerini özümsemiş bir şiire ulaştı. Günümüz Türk şiirinin en dikkate değer şairleri arasındadır”.

A. Kadir, Nevzat Çelik’in “Şafak Türküsü” adlı eserinden sonra yıllık değerlendirme yazısında Nevzat Çelik’in şiirine şu cümlelerle dikkat çekti: “Umutlu, yaşama iyimser bir bakışı var, şiirlerinde dil yapısı, estetik yapı diri ve sağlam. Fazlalıklar yok. Şiirlerinde yakınma ve sızlanma yok. Çıplak ve yalın. Ölümle burun buruna gelip böylesine insanca, çorba kokularını duya duya ölümü karşılamak bence yürek ister. O genç şairde bu yürek var. Geleceğe inanıyor. Bence ilerisi için büyük umutlar vaad ediyor”

Şiirleri değişik dillere çevrilen ve o dillerde yayımlanan dergilerde ve antolojilerde yer alan şair, 1987’de Nazım Hikmet’e atfen yazdığı “Genç Otobiyografi” şiirinin son bölümünde yazdıklarına sahip çıkmaya çalışmıştır: “… 80’de birinci şubede sorguladılar beni/ övünmek gibi olmasın ama tek laf demeden/ keyifli bir ıslıkla çıktım işkenceden/ 82 martında idamımı istediler/ 87 ocak hala sürüyor davam/ onlar bırakmaz yakamı/ ben bırakmam”. Şiirlerindeki coşkulu sesin aksine sakin, mütevazı, az konuşan ama kendinden emin bir kişilik özelliği vardır. Bir lise öğrencisiyken dikkat çeken onurlu duruşunu yazın yaşamı boyunca korumuştur.

Eserleri;

Şiir;

Şafak Türküsü (1984)
Müebbet Türküsü (1987)
Suda Seken Hayat (1990)
Yağmur Yağmasaydı (1990)
Sevgili Yoldaş Kurbağalar (1998)

Roman;

Bağışlanmış Hüzün

Ödülleri;

1984 Akademi Kitapevi Şiir Başarı Ödülü Şafak Türküsü ile
1987 Hasan Hüseyin Şiir Ödülü Müebbet Türküsü ile
1987 Poetry International Ödülü Müebbet Türküsü ile
Pen Club American Center tarafından onur üyeliğine seçildi

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir