Düşük nedir? Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Hamileliklerin neredeyse %15’i düşük ile sonlanır. Aslında bu oran bu tahminden daha da yüksektir. Zira bazı hamilelikler o kadar erken sonlanır ki, çoğu kadın gebeliğinin farkında değildir. Hamileliğin 12. haftasından önce gerçekleşen düşükler ‘erken düşük’ olarak değerlendirilirken 12. ila 20. haftası arasında gerçekleşen düşükler de ‘geç düşük’ olarak adlandırılıyor.

Gerçekleşen düşüklerin çoğunda ana neden genetik sebeplerdir. Yani genetik yapısı bozuk olan gebelik mahsulü ilk üç aydaki kalite kontrol mekanizmalarından geçemez ve düşükle sonuçlanır. İleri yaş gebelerinde genetik yapı bozukluğu olan embriyo gelişimi daha fazladır. İleri yaş gebeliklerindeki düşük riskinin fazla olmasındaki ana neden de budur.

Nedenleri;

Pek çok düşüğün sebebi, bebeğin normal şekilde gelişememesinden kaynaklanır. Düşük, bebeğin genetik yapısındaki bozukluk nedeniyle görülebilir. Fakat bu bozukluk illa anneden veya babadan geçmek zorunda değildir. Annenin hastalıklarına bağlı olarak düşük gelişir. Günlük olarak yapılan aktiviteler düşüğe neden olmaz. Buna çok şiddetli bulantı ve kusma yaşanması da dahildir. Düşme veya başka yaralanmalarda da düşük gelişmesi olacak diye bir kaide yoktur. Daha çok hayati tehlike bulunan durumlarda düşük gelişebilir.

Belirtileri;

Düşük belirtilerinin ilki kanamadır ve kanamaya kimi zaman doku parçaları da eşlik edebilir. Bu durumda düşük riski akıllara gelir ve düşük tanısı da konabilir. Çoğu zaman kanama ile beraber kasıklarda ya da bel bölgesinde arı da görülebiliyor. Kimi zaman da kanama olmadan vücudun bu bölgelerinde ağrı yaşanabiliyor. Bazı anne adaylarında ağrının sırta ya da kalçaya doğru yayılım gösterebildiğini söyleyebiliriz. Vajinal akıntının pembe renkte olması da düşük belirtilerinden biri olarak kabul edilebilir.

Belirtiler yüksek ateş ya da halsizlik gibi semptomlar şeklinde de ortaya çıkabiliyor. Ancak gebelik döneminde her belirtiyi düşük riski ile ilişkilendirmek de doğru olmaz. Mide bulantısı ve kusma düşük belirtileri arasındadır ancak her zaman düşükten kaynaklı olarak yaşanmayabilir. Gebeliğin belirli dönemlerinde de mide bulantısı ve kusma şikayetleri ortaya çıkabiliyor. Buna kokulara karşı hassasiyet de eşlik edebiliyor. Bu gibi durumlarda yapılması gereken en doğru davranış doktorunuzu bilgilendirmenizdir.

Düşük riski kaçıncı aya kadar devam eder?

Düşük tehdidi olan gebeler sıkı gözlem altında tutulurlar. Bazen haftalık kontrollerle gebelik kesesi ve fetus kalp atımları izlenir. Bazen de rahim boynu (collum) uzunluğu ölçülerek düşük riski gözlenir. Genellikle ilk üç ay içerisinde yani 12 haftanın bitimiyle işler normale dönse de bazen riski oluşturan patoloji (örneğin tedavi edilmeyen idrar yolu enfeksiyonları) ortadan kalkana kadar devam edebilir.

Teşhisi;

Vajinal kanama, lekelenme, karın veya bel bölgenizde ağrı, kramp gibi şikayetleriniz varsa mutlaka doktorunuza bildirin. Doktorunuz rahim ağzının açıklığını kontrol edecek, ultrasound ile de bebeğinizin kalp atışlarına bakacaktır. Böylelikle gelişimin normal olup olmadığı tespit edilecektir. İhtiyaç halinde kan ve idrar tahlilleri de istenebilir. Kanamanız bulunuyor ama rahim ağzı açılmamışsa bu, düşük tehdidi olduğu anlamına gelir. Böyle hamilelikler genelde başka bir sorun çıkmadan devam edecektir. Fakat kanama ile birlikte rahmin kasılması ve rahim
ağzı açılması da varsa düşük kaçınılmazdır.

Tedavisi;

Düşük tehdidi varsa kanama ve ağrı geçene kadar istirahat gereklidir. Bu sırada egzersiz ve cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır. Seyahate çıkmanız da bir o kadar sakıncalı olacaktır. Özellikle de acil tedavi imkânı olmayan yerlere gitmeniz oldukça risk taşır. Kanama başladı ve rahim ağzı da açıksa bu düşük yapıyor olduğunuz anlamına gelir. Fakat rahminizde gebeliğe ait dokuların bir bölümü kalabilir. Bu yüzden kürtaj gibi bir işlem gerekebilir. Bu işlem esnasında rahim ağzı genişletilir ve rahimde kalan parçalar alınır.

Yeniden ne zaman hamile kalınabilir?

Düşük yaşandıktan sonra, adet düzeniniz başladığı andan itibaren. Fakat unutmayın ki fiziksel olduğu kadar duygusal açıdan da buna hazır olmalısınız. Aynı zamanda eşinizin de buna yeniden hazır olması gerekir. En azından bir adet dönemi geçmesini bekleyebilirsiniz. Yaşadığınız düşük sayısı birden fazlaysa bunun nedenlerinin araştırılması gerekir. Bu düşüklere, rahminizde bulunan sorunlar, bağışıklık sistem bozuklukları veya hormon bozuklukları neden olabilir. Belli bir neden bulunamasa bile sakın umutsuzluğa kapılmayın. Tekrarlayan düşük yaşamış kadınların pek çoğunun bebekleri olmuştur.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

 

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir