‘Yamyam’ Güneş Fırtınası Dünya’ya Doğru İlerliyor

Güneş’teki bir dizi patlama, bir “yamyam” Güneş fırtınasının Dünya’ya yönelmesine sebebiyet verebilir. Fırtına nedeniyle gökyüzünde ışıklar görülebilir ve navigasyon ve iletişim sistemleri için bazı zorluklar ortaya çıkabilir.

Son günlerde, Güneş, yüzeyinde parçacıkların fışkırdığı iki koronal kütle atımı (CME) meydana geldi.

Uzay hava durumu uzmanları, koronal kütle atımlarının şu anda Dünya’ya yöneldiği, uyduların ve diğer önemli sistemlerin bozulmasına neden olabileceğine dair uyardı.

Dahası, bunlar bize doğru birlikte ilerlerken, birbirlerine yamyamlık edebilir ve böylece daha da güçlü bir patlama haline gelebilir. Bu tür bir yamyamlık, bir CME’nin Güneş’ten atılması ve ardından, daha sonra onu yiyip bitirecek daha enerjik ve daha hızlı bir patlamanın gerçekleşmesiyle meydana gelir.

İkilinin perşembe ya da cuma günü Dünya’ya ulaşması bekleniyor.

Bu iki CME’nin G3 sınıfı bir jeomanyetik fırtınaya neden olma ihtimali var. Bu, “şiddetli” bir fırtına olarak tanımlanan bir kategori. Bu tür olaylar, G1’den G5’e kadar uzanan bir ölçekte kategorize ediliyor. İlerleyen numaralar, yaygın güç sistemi sorunları ve iletişim kesintilerini içeriyor.

Ancak bu haftaki Güneş fırtınalarının en kötü ihtimalle yalnızca G3’e ulaşması bekleniyor. Bu, bazı güç sistemleri için küçük sorunlara, uydular üzerinde olumsuz etkilere ve navigasyon sistemlerinde problemlere neden olabilir.

Bu, auroraların, diğer deyişle kuzey ışıklarının normalden çok daha güneyde görülmesi anlamına da gelebilir. Birleşik Krallık Meteoroloji Kurumu Met Office’e göre bu olay, ışıkların Kuzey İngiltere veya New York’ta gökyüzünde görülebileceği anlamına geliyor.

Güneş özellikle aktif bir dönemden geçerken, gözlemciler gelecek birkaç günün “yüksek” düzeyde güneş aktivitesi getirebileceğini söylüyor. Bu da Güneş’ten daha fazla patlamanın gelmesine neden olabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Güneş Fırtınası Dünya’yı ‘Doğrudan Vurmak’ Üzere

GPS ve radyo sinyallerini bozabilecek bir Güneş fırtınasının yarın Dünya’yı vuracağı tahmin ediliyor. Bu gibi fırtınalar, Güneş’in 11 yıllık döngüsünün aktif aşamasında olduğu ve bu tür olayların sıklığının artmasının beklendiği sırada meydana geliyor.

Dr. Tamitha Skov, NASA’nın 19 Temmuz’da meydana geleceğini tahmin ettiği, Güneş’ten gelen “yılan benzeri filament” çarpışmasının “doğrudan bir darbe” olacağını belirterek, “Dünya’nın gece tarafında sinyal kesintileri beklememiz gerektiğini” sözlerine ekledi. Dünya’nın bazı bölgelerinde kuzey ışıklarının görülebilmesi de mümkün.

Ancak fırtınanın haftanın ilerleyen günlerinde gelmesi de olası. SpaceWeather’a göre “küçük” ama uydu operasyonlarını etkileyebilecek G1 sınıfı fırtına, 20 veya 21 Temmuz’da Dünya’yı vurabilir.

Fırtınanın kökeni, 15 Temmuz’da kararsız bir manyetizma filamentiyle Güneş’ten sıçrayan koronal kütle atımı. Koronal kütle atımı, bir plazma ve manyetik enerji salımı anlamına geliyor. Bu patlamalar, bir yıl boyunca Dünya’daki tüm enerji santrallerinin ürettiğinden 100 bin kat daha fazla enerji açığa çıkarma kapasitesine sahip.

Bu gibi fırtınalar, Güneş’in 11 yıllık döngüsünün aktif aşamasında olduğu ve bu tür olayların sıklığının artmasının beklendiği sırada meydana geliyor. Hafta sonu, “fışkırma” diye bilinen muazzam bir plazma ve manyetik alan yapısı Güneş’ten ayrıldı.

Bunun görüntüsünü yakalayan Dr. Sebastian Voltmer, SpaceWeather’a, “Bu fışkırmanın katıksız büyüklüğü etkileyici” dedi. Güneş’in çok hızlı hareket eden bir parçasının yana doğru fırlayıp ayrıldığını görmek muhteşemdi.

Güçlü Güneş fırtınalarının insan faaliyetleri üzerinde ciddi etkileri olabilir. Bazı araştırmalar, artan Güneş rüzgarı aktivitesi nedeniyle uyduların yörüngelerinden çıktığını ve CubeSat diye bilinen daha küçük cihazların tamamen yok olduğunu gösteriyor. Bu uyduların irtifasındaki azalma, geçmişte olduğundan 10 kat hızlı gerçekleşiyor ve on milyonlarca dolara mâl oluyor.

Bilim insanları bu fırtınaları tahmin etmenin bir yolunu biliyor olabilir; Güneş lekesi aktivitesinin maksimum büyüme hızını kullanmak, döngünün ne kadar güçlü olabileceğinin habercisi ve bu bilgi; güç şebekeleri, iletişim ekipmanları ve internet gibi hassas altyapıları korumamızı sağlayabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Güneş Fırtınası, Hiç Uyarı Vermeden Dünya’yı Vurdu

“Potansiyel olarak yıkıcı” diye sınıflandırılan bir Güneş fırtınasının uyarı vermeden Dünya’yı vurması bilim insanlarını endişelendirdi. Verilere göre fırtınanın hızı saatte 2,52 milyon kilometreye ulaştı.

Eşgüdümlü Evrensel Zaman Dilimi’ne (UTC) göre, sürpriz Güneş fırtınası Dünya’ya 25 Haziran’da gece yarısından hemen önce ulaştı ve 26 Haziran’da günün büyük bölümünde gezegeni etkilemeye devam etti.

Uzmanlar fırtınayı G1 sınıfı diye kategorize etti. Bu sınıftaki fırtınalar, güç şebekelerinde nispeten zayıf dalgalanmalar yaratabiliyor, uyduların işlevlerini etkileyip, göç eden hayvanların yön bulma yeteneklerini bozabiliyor.

Aynı zamanda Kuzey Yarım Küre’de alışılmadık derecede güçlü kutup ışıklarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Beklenmedik Güneş fırtınası aynı zamanda Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’ün gökyüzünde hizalandığı, son derece nadir meydana gelen (1864’ten beri yaşanmadı) kozmik olaya denk geldi.

Bu da kutup ışıklarıyla birleşince amatör gözlemciler ve fotoğrafçılar için eşsiz manzaralar oluşturdu.

Bu kez neden belirti göstermedi?

Güneş’teki patlamaların uzaya büyük kütleli plazmalar savurmasına taçküre kütle atımı (CME) adı veriliyor. Bu plazmalar, Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşime girip, manyotesferde geçici bozulmalara yol açtığında Güneş fırtınası adını alıyor.

CME’ler genellikle çevrelerine göre nispeten soğuk olduğu için karanlık görünen Güneş lekelerinde ortaya çıkıyor. O yüzden uzmanlar, yıldızda kayda değer bir patlamanın meydana gelebileceği ve bunun da fırtınaya yol açabileceğine dair tahminler yürütebiliyor.

Ancak uzmanlara göre son olay, Güneş’te Eş-Dönüşlü Etkileşim Bölgesi adı verilen ve nadiren fırtınalara neden olan bir bir bölgeden kaynaklandı. Bu tür noktalar yavaş ve hızlı hareket eden parçacık akışları arasındaki geçiş bölgeleri diye tanımlanıyor.

Söz konusu bölgelerde CME’lere benzeyen ama Güneş lekelerinin görülmediği şok dalgalarını aniden açığa çıkarabilen plazma birikimleri oluşuyor. Bu da Güneş yüzeyinde önceden tespit edilmelerini çok daha zor hale getiriyor.

Güneş’te hareketlilik giderek artacak

Gökbilimciler Güneş’teki patlamaların birkaç yıl içinde giderek artacağını ve zirve noktasına ulaşacağını belirtiyor. Çünkü Güneş, şu anda hareketli bir evrede.

Yıldız her 11 yılda bir, sakin veya fırtınalı geçen bir döngüsünü tamamlıyor ve yenisini başlatıyor. Güneş’in 2019’da 25. döngüsüne girdiği biliniyor. Bu döngülerden sakin olanına, yani yıldızdaki patlamaların ve lekelerin minimum seviyeye indiği dönemlere “solar minimum” adı veriliyor.

Güneş lekelerinin arttığı ve patlamaların da sıklaştığı evrelerse “solar maksimum” diye adlandırılıyor.

Uzmanlara göre yıldız şu anda hareketli bir dönemden geçiyor. Ancak henüz başında olduğu için 2022’nin çok şiddetli olaylara tanıklık etmeyeceği düşünülüyor.

2025’teyse solar maksimum evresi zirve noktasına ulaşacak. Bu nedenle özellikle 2025 civarında şiddetli patlamaların Dünya’yı etkilemesi bekleniyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

‘439 yıl önce meydana gelen felaket’ tekrar edebilir!

Güneşi mercek altına alan Cornell Üniversitesi’nden bilim insanları, 1582’de yaşanan ve’ Büyük Ateş ‘olarak bilinen Güneş Fırtınası’nın yeniden yaşanabileceğini duyurdu. Bilim insanları, söz konusu fırtınanın küresel elektrik kesintilerine ve milyarlarca dolarlık hasara neden olabileceğini belirtti.

Haber Merkezi / Güneşi mercek altına alan Cornell Üniversitesi’nde çalışan bilim insanları, araştırma sonuçlarını yayınladı.

Bilim insanları, 1582’de yaşanan ve’ Büyük Ateş ‘olarak bilinen Güneş Fırtınası’nın 439 yıl sonra tekrar yaşanabileceği konusunda uyardılar.

Bilim insanları, söz konusu fırtınanın küresel elektrik kesintilerine ve milyarlarca dolarlık hasara neden olabileceğini belirtti.

1582’de yaşanan ve 3 gün süren fırtına önce Avrupa sonra Asya kıtasını etkisi altına almıştı. O dönem teknolojik cihazlarının bulunmaması nedeniyle fırtına ciddi bir hasara neden olmamıştı.

Güneş fırtınası tarih kitaplar şu ifadelerle anlatılmıştı: Gökyüzünün tamamı ateşli alevler içinde gibiydi; sanki gökyüzü yanıyordu.

Ancak günümüzde durum bir hayli farklı. Bilim insanları söz konusu fırtınanın küresel elektrik kesintilerine ve milyarlarca dolar zarara neden olabileceği belirtiliyor.

Paylaşın