Dokuz Yılda En Az 556 Çocuk Çalışırken Hayatını Kaybetti!

İstanbul Silivri’de bir sitenin inşaatında çalıştığı belirtilen 15 yaşındaki Ali Koç, 6’ncı kattan düşerek hayatını kaybetti. Olay önceki gün Yeni Mahalle Varnalı Caddesi’nde bulunan inşaatta meydana geldi. 15 yaşındaki Ali Koç belirlenemeyen nedenle 6’ncı kattan aşağı düştü.

Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Ali Koç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Koç’un cansız bedeni, otopsi için Adli Tıp Kurumuna götürüldü.

Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından mühendis Mustafa A., 18 yaşından küçük çocuğu çalıştırmaktan dolayı gözaltına alındı. Mustafa A. emniyetteki işlemlerinin ardından Silivri Adliyesi’ne sevk edildi. Öte yandan inşaat firmasının sorumluları ile belediye görevlilerinin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin Silivri Emniyet Müdürlüğü’nde ifadelerine başvurulduğu öğrenildi.

silivirininsesi.com’da yer alan habere göre ise Varnalı Konutları’nın projesi olan inşaat SİYTAŞ ve Saral İnşaat tarafından yapılıyordu.

İşyeri yönetiminin bilgisi var

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı Ertuğrul Bilir, BirGün’den Asena Tunca‘ya yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu iki boyutlu bir sorun. İlki çocukların çalışmak zorunda kalması. Türkiye halen çok sayıda çocuk işçinin çalıştığı ve çocukların çalışmak zorunda kaldığı bir ülke. Sömürge kültürü ve gelir dağılımındaki eşitsizlik çocukları bu duruma getiriyor. Özellikle yoksul ve kırılgan kesimlerdeki çocuklar bu zorunlulukla sıkça karşı karşıya kalıyor. İkinci boyut ise bu çocukların çalıştırılabiliyor olması. İnşaat sektöründe herkes sahaya giremez. Bu son örnekte görünen o ki işyeri yönetiminin bilgisi var ve çocuk işçi çalıştırıyor.”

İş cinayetinin ardından mühendisin gözaltına alındığını aktaran Bilir, “Mühendis aynı zamanda inşaatın müteahhidi veya yönetiminden biri değilse temel kararları mühendis veremez. Esas sorumlu işverendir. Çocuk iş cinayetlerinin de ötesinde yüksekten düşerek yaşamını yitirme hayli yaygın. Sermaye sahipleri olanakları kullanmıyor. İşveren işçiyi kendi dikkatine teslim ediyor. Her gün en az 5-6 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Patronlar önlem almıyor, işçileri kaderine terk ediyor. Bundan kurtulmak her düzeyden emekçinin örgütlenmesi ile olacaktır” diye konuştu.

Avrupa’nın en kötüsüyüz

DİSK Dev Yapı İş Denetim Kurulu Üyesi Haydar Baran “Çocuk işçi çalıştırmada Avrupa’da en kötü durumda olan ülke konumundayız. Dünyada ise ilk 10’dayız. Çocuk işçilik oldukça yaygın. Kayıtlı ve kayıt dışı çalışan çocuk işçi sayısı çok fazla. Kayıtlı olmayanlar zaten işyerinde hayalet konumunda. Avrupa’da en fazla iş kazası yaşanan ülke Türkiye” dedi.

“İş cinayetlerinde çalışma koşulları, kayıt dışı çalışma, kar hırsıyla işçinin can güvenliğinin görmezden gelinmesinin yanında en büyük etki sahibi denetim yapmayan devlet organlarıdır” vurgusu yapan Baran, “Sigortasız işçi Türkiye’nin büyük bir sorunu. En yaygın görüldüğü alan ise inşaat. İnşaatlarda sigortalı işçi çok az” diye kaydetti.

Baran, “Kalıp, beton atma, çivi sökme gibi işlemler dahil hepsini çocuklar da yapıyor. Patronun umurunda değil. Çocuk işçi patronun gözünde ucuz işçidir. Asgari ücretin altında, prim derdi olmadan emeği sömürüyorlar” ifadelerini kullandı.

Sermaye ve patron korunuyor

“Emek korunmuyor, sermaye ve patron korunuyor. Bizim devlet yetkililerimiz ucuz işçi çalıştırmakla övünebiliyor. Bu zihniyet değişmedikçe iş cinayetleri değişmez” diyen Baran, “çocuk işçilik hem insani hem ahlaki olarak yasaklanmalıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuyu çok özel bir çalışmayla gündeme almalıdır. Çocuk işçi çalıştıran patronlara yüklü miktarda yaptırım uygulanmalı. Sorumlu yönetenlerdir” diye kaydetti.

Baran, “Sendikal mücadele mutlaka verilmelidir. Emeğin korunması sağlanmalıdır. Çocuk işçiliği önlemek ve insani koşulları elde etmek için örgütlenmek ve özel bir çabayla mücadele etmek gerekir” dedi.

9 yılda 556 çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı 2019 yılı raporuna göre, 5-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 720 bin. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2021 yılı raporuna göre iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuk sayısı 62 iken, 2022 yılı ilk 7 ayda iş cinayeti sonucu hayatını kaybeden çocuk sayısı 39. İSİG Meclisinin verilerine göre son dokuz yılda en az 556, AKP’li yıllarda en az 811 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. İSİG Meclisinin son 9 yılda iş cinayetlerinin iş kollarına göre dağılımına göre tam 57 çocuk inşaat, yol, iş sektöründe çalışırken yaşamını yitirdi.

Paylaşın

Yoğun Zihinsel Faaliyetler Neden Yorgunluğu Tetikliyor?

Yoğun çalışmayla geçen bir haftanın ardından keyifli zaman geçirip, sosyalleşmek için bile haliniz kalmıyorsa,  ne giyeceğinizi, cüzdanınızı nereye koyduğunuzu, anahtarları alıp almadığınızı düşünmekten bitap düşüyosanız ve bütün planlarınızdan vazgeçip sadece koltuğa serilmek size daha cazip geliyorsa, bunun sebebi zihinsel faaliyetlerin yoğunluğuna bağlı olabilir.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre, bilim insanları sürekli yoğun zihinsel faaliyette bulunmanın, tıpkı yoğun fiziksel faaliyet gibi yorabildiğini ve beyinde zehirli sinir taşıyıcıların birikimine neden olabildiğini ortaya koydu.

Paris’teki Beyin ve Omurilik Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmaya göre, sıkı çalışmak ve gün boyunca vazgeçme hissine rağmen çalışmaya devam etmek beyni aşırı yorabiliyor. Tıpkı fiziksel egzersiz sonucu kaslarda laktik asit birikimi ile oluşan ağrı ve yorgunluk hissi gibi, beyin de benzer bir durumla acı çekebiliyor.

Beyin zehirli birikimi önlemek için yavaşlıyor

Current Biology dergisinde yayımlanan çalışmada sürekli zihinsel faaliyetlerin, beynin ön korteksinde potansiyel olarak zehirli sinir taşıyıcıların birikimine neden olabildiği anlaşıldı.

Ön korteks karar verme ve bilişsel (kognitif) kontrolü yöneten bölge olarak görev yapıyor. Bu faaliyetler beynin bir dürtüyü bastırma ya da cazip gelen bir şeye karşı direnme halinde devreye giriyor. Araştırmacılara göre beyin bu birikimi yönetebilmek için yavaşlamaya başlıyor. Bu da kendimizi neden yorgun hissettiğimizi açıklıyor.

“Kaşınmak bile beynin bilişsel (kognitif) kontrolü gayrete geçirmesini gerektiriyor” diyen araştırmacılar bilişsel kontrol işlevi üzerinde tekrar eden taleplerin yorgunluğa sebep olduğunu belirtiyor.

Araştırmada zor görevler daha fazla glutumat birikimine neden oldu

40 katılımcının beyin kimyasının incelendiği araştırmada katılımcılardan bilgisayarda tekrar eden görevleri yerine getirmesi istendi. İki gruba ayrılan katılımcılardan biri zor, diğer daha kolay görevleri altı saat boyunca yapması istendi.

Görevlerde beynin sürekli olarak daha az zahmetli işlere karşı direnmesini gerektiren düşünme faaliyetlerine yer verildi. Bu sırada ön korteksteki sinir taşıyıcı sayısını ölçen bilim insanları, daha zorlu görevler verilen katılımcılarda  daha fazla glutamat birikimi olduğunu tespit etti.

Bilim insanları bilişsel kontrolün daha fazla glutamat birikimine neden olduğu ve sinir hücrelerini fazla heyecanlandırdığı için zararlı düzeye erişebildiği sonucuna ulaştı. Araştırmacılar, beynin buna karşı bir temizleme mekanizması olarak faaliyetlerini yavaşlattığını düşünüyor.

Öte yandan yorgunluk hissinin hem zorlu hem de kolay görev üstlenen gruplarda da aşağı yukarı aynı olduğunu belirten araştırmacılar, bunu yorgunluk ve zorluk hissinin öznel algılanmasına ve diğer kişilere verilen görevlerin daha zor ya da kolay olduğunu bilmemelerine bağlıyor.

Çalışmanın yalnızca bir sinir taşıyıcısı ile sınırlı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu çalışmanın daha kapsamlı başka çalışmalara öncü olabileceğini dile getiriyor.

Paylaşın

Türkiye’de Mesai Uzun Ücret Düşük

Türkiye haftalık ortalama 45,6 saatlik mesai ile OECD’de Kolombiya’dan sonra en çok çalışılan ülke konumunda bulunurken, genel ücret haline gelen asgari ücret ise açlık sınırın dahi altında yer alıyor.

Türkiye’de emeğiyle yaşayan yurttaşlar uzun çalışma saatlerine rağmen haklar bakımından pek çok ülkenin gerisinde kaldı. Yayımlanan son verilere göre Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi 38 ülke içinde Türkiye 45,6 saatlik mesai ortalaması ile en çok çalışılan ikinci ülke.

Bu kadar çalışmaya emekçilerin büyük bölümünün kazandığı maaş olan asgari ücret 4 bin 253 TL ve bu rakam yapılan çalışmalara göre de açlık sınırının dahi oldukça altında yer alıyor.

OECD verilerine göre en çok çalışılan ülke olan Kolombiya’da haftalık ortalama mesai 47,6 saat. Türkiye’nin ardından üçüncü sıradaki ülke ise 44,7 saat haftalık çalışma ortalaması ile Meksika.

Bir gün fazla mesai

OECD’de son hesaplamalara göre ortalama haftalık 37 saat çalışılıyor. Türkiye’deki emekçiler ise ortalamadan 8,6 saat, yani neredeyse bir gün daha fazla çalışıyor.

Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre, son araştırmada vatandaşlarının en fazla mutluyum” dediği ülke olan Hollanda, 29,5 saatlik haftalık ortalama çalışma ile en az çalışılan ülke olarak öne çıkıyor. Onu 32,5 saatlik haftalık çalışma ile Danimarka ve 33,6 saat ile Norveç izliyor. İngiltere’de emekçiler haftada ortalama 36,3 saat, ABD’de ise 38,7 saat çalışıyor.

İstihdamda Türkiye son sırada

Türkiye, OECD ülkeleri içinde en düşük istihdam oranına sahip ülke konumunda da yer alıyor. 2021 son çeyrek verilerine göre, Türkiye yüzde 51,8’lik istihdam oranı ile son sırada yer alırken, ardından yüzde 58,7 ile Kosta Rika ve yüzde 59,2 ile Yunanistan geliyor.

En yüksek istihdam oranında ise yüzde 81,8 ile İzlanda ve yüzde 80,8 ile  Hollanda öne çıkıyor.

Paylaşın

Dünyanın ‘En Sıkıcı’ İnsan Tipi Ve Meslekleri Sıralandı

Dünyanın ‘en sıkıcı’ insan tipi üzerine yapılan bir araştırmada ilginç sonuçlara ulaşıldı. Buna göre kasabada yaşayan, televizyon izlemeyi seven muhafazakar veri analizcileri ‘en sıkıcı insanların’ başında geliyor.

Euronews’ta yer alan habere göre; İngiltere’de Essex Üniversitesi bilim insanları, ‘en sıkıcı insanın’ karakteristik özelliklerini belirlemek için 500 kişi ile 5 ayrı çalışma yürüttü. Çalışma sonunda sıkıcı meslekler ve kişilik özellikleri sıralandı. Veri analizi, muhasebe, temizlik ve bankacılık ‘en sıkıcı meslekler’ olarak sıralandı.

Çalışmayı yürüten bilim insanları ‘en sıkıcı hobileri’ de televizyon izlemek, kuş gözlemciliği ve sigara içmek olarak listeledi. ‘Sıkıcı insanların’ büyük yerleşim yerlerinden yaşamaktan kaçındıkları ve daha çok küçük kent ve kasabaları tercih ettikleri belirlendi.

Araştırmanın yazarı Dr. Wijnand Van Tilburg, ‘sıkıcılığı’ çalışmanın ilginç ve gerçek yaşam üzerinde çok etkisi olduğunu söyledi.

“Algılar değişebilir, ancak insanlar ‘sıkıcı’ işleri ve hobileri olanlarla konuşmak için zaman ayırmayabilir, bunun yerine onlardan kaçınmayı seçebilirler” diyen Dr. Tilburg, “Kategorize edilen insanların diğerlerinin yanıldıklarını kanıtlama ve bu olumsuz klişeleri kırma şansları yok. İnsanların onlardan kaçınmayı seçmesi, sosyal dışlanmaya yol açabilir ve yaşamları üzerinde gerçekten olumsuz bir etkiye neden olan yalnızlığı artırabilir” dedi.

Sıkıcı insanlar mesleklerinde yeteriz mi?

Araştırmacılar sıkıcı olarak nitelenen insanlar hakkındaki bir yanılgıyı da ortaya çıkardı. Çalışmaya katılanlar ‘sıkıcı’ olarak tanımladıkları kişileri ayrıca mesleklerinde de ‘yetersiz’ buldu.

Araştırmanın yazarı Dr. Wijnand Van Tilburg bu sonucun kendisi için ilginç bir veri olduğunu söyledi. Muhasebecilerin ‘sıkıcı’ olarak görülebileceğini ancak işlerinde iyi oldukları sonucunu beklediğini söyleyen, Dr. Tilburg, “Gerçek şu ki, bankacılar ve muhasebeciler oldukça yetenekli ve toplumda iyi bir konuma sahipler. Belki de onları üzmemeli ve sıkıcı olarak klişeleştirmemeliyiz” dedi.

Araştırmada sıralanan sıkıcı meslekler ve hobiler şöyle sıralandı:

En sıkıcı beş meslek

  • Veri Analistliği
  • Muhasebe
  • Vergi/sigorta
  • Temizlik
  • Bankacılık

En heyecan verici ilk beş iş

  • Performans sanatları
  • Bilim
  • Gazetecilik
  • Sağlık çalışanı
  • Öğretim

En sıkıcı beş hobi

  • Uyumak
  • Din
  • Televizyon izlemek
  • Hayvanları gözlemlemek
  • Matematik
Paylaşın

Başarılı Bir Kariyer İnşa Etmenin Sırları

Bazı insanlar başarıya ulaşmak için doğru yolu çok zor buluyor. Başarılı bir kariyer inşa etmenin sırrı çok zor değil; akıllı olma ve sıkı çalışma. Başarılı insanlar, hedeflerine ve amaçlarına ulaşmak için bu doğru teknikleri ısrarla kullanırlar.

Haber Merkezi / Kariyerinizi başarılı bir şekilde inşa etmeniz için gerekli olan bir kaç ipucunu sizler için sıraladık.

İletişim kurma

Sektörünüzdeki diğer profesyonellere ne kadar iletişim kurarsanız, çalışmalarınız o kadar çok tanınır; erişiminizi artırmak, seminerlere, etkinliklere, profesyonel forumlara ve gruplara katılmak vb. Aynı sektördeki benzer insanlardan gelen önerilerin sayısını öğrenince şaşıracaksınız. Aynı zamanda bu, genel büyüme için gerekli olan daha geniş bir perspektif elde etmenize yardımcı olur.

Dijital ilerleme

Diğer insanların sizi tanımasını sağlayan tutarlı bir dijital varlık oluşturmak için sosyal medya stratejilerinde kendinizi şımartın. Bu, hepimizin içinde yaşadığımız dijital çağ göz önüne alındığında çok önemlidir. Profesyonel çevrimiçi bağlantılarınız başarıya giden yolda size daha fazla yardımcı olacaktır.

Değerlerinizi bilin

Değerlerinize sahip olmak ve bunlara bağlı kalmak, pazardaki itibarınızı artırmanıza yardımcı olur. Değerlerinizi işinizle uyumlu hale getirmek zor görünebilir, ancak bir kez yaptığınızda, yalnızca harika bir çalışma ortamına giden kapıları açar.

Geri bildirimler

Üstlerinizden veya patronunuzdan dürüst eleştiri alacak kadar istekli ve cesur olmalısınız. Yaptığınız hataları fark etmek ve daha sonra düzeltmek için geri bildirimler çok önemlidir. Sadece sizin için önemli olmakla kalmaz, aynı zamanda patronunuzun gözünde sizin hakkınızda iyi bir izlenim bırakır.

Değişiklikten korkmayın

Mevcut kariyeriniz size uymuyorsa veya yaptığınız işten memnun değilseniz, değiştirin. Kariyer değiştirmekten korkmayın çünkü seni mutlu etmeyen bir şey yapmanın anlamı yok. Açık fikirli bir şekilde duruma yaklaşın ve ilginizi çeken olasılıkları arayın.

Paylaşın

Biyofilik Ofisler Yeni Normal Mi?

Büyük işletmeler yeni iş yeri için biyofilik bir ortam seçiyor. Evden ofise geçişi sorunsuz hale getirmek isteyen Google, ofisini çalışanlarının kendilerini rahat hissedebilecekleri bir alan haline getirmeye karar verdi. Yeni ofis kampüsünde kuşlar, böceklerle birlikte ağaçlar, bitkiler ve bolca yeşillik olacak.

Haber Merkezi / Biyofilik kampüslerin günümüz dünyasında yükselen bir trend olmasının nedenlerine bakalım.

Pandemiden bu yana insanlar, evde rahat bir ortama da çalışmaya alıştı. Ve şimdi, sakin ve huzurlu bir ofis, aynı üretkenliğin devamı için mükemmel bir çözüm olabilir.

Bu tür bir mimari tasarım, doğanın unsurlarıyla etkileşime giren modele hitap eder. Bu tür bir tasarıma sahip ofis alanı uyarlamak, zihni canlandırabilir ve üretkenlik seviyelerini artırabilir.

Biyofilik bir ofis ortamını sürdürmek kolay değildir. Çok fazla para ve bakım gerektirir. Google, ofiste biyofilik stratejik atmosferi sürdürmek için ekolojistleri işe aldı.

Bu trendi takip eden diğer işletmelerde, genel maliyetler ve bakım konusunda stratejik planlama yapmalıdır.

Biyofilik tasarımın bilişsel işlevi ve fiziksel sağlığı desteklediği, ayrıca zihinsel ve duygusal esenliği desteklediği söylenmektedir.

Doğanın doğrudan huzurunda olmak çok tatmin edici olabilir, bu da zihni mutlu ve aktif tutar. Biyofilik tasarımı ofis ortamına dahil etmek, zihinsel yorgunluk ve iş stresi ile mücadelede etkin rol oynayabilir.

Paylaşın

İşyerinde fark edilmenin 7 yolu

Hepimiz işte başarılı olmak istiyoruz. Sonuçta rahat bir hayata giden yol budur; iyi bir banka hesabı, geniş bir ev, lüks bir araba ve ihtiyacınız olan diğer materyaller. İşyerlerinde rekabet zamanla kat kat artmış ve işyerlerinde kolayca fark edilmek zorlaşmıştır.

Haber Merkezi / İşte tanınmanın başarının ilk adımı olduğu konusunda hiç şüphe yok. İşyerinde fark edilmek için mücadele ediyorsanız, bunu gerçekleştirmenin 7 yolu var. İşte size yardımcı olacak o yollar…

İnisiyatif alın

Kimsenin üzerinde çalışmak istemediği karmaşık bir konu veya proje var mı? Ya da patronunuzun haftalardır planlamaya çalıştığı ama uğraştığı bir şey mi?

Bunu yapmak için inisiyatif alın. Fark edilmenin harika bir yolu, kimsenin üstesinden gelmek istemediği, ancak yapılması gereken bir projeyi üstlenmektir.

İlişki kurun

Başarıyı elde edenlerin, insanları tanıyan insanlar olduğuna şüphe yoktur. Bu nedenle, ağ becerilerinizi geliştirmek çok önemlidir.

En küçük jestler bile size yardımcı olabilir – bir fincan kahve alıyorsanız, meslektaşınız için de bir tane alın. Ağ oluşturma, tamamen nezaket ve karşılıklı destek ile ilgilidir.

Etkinliklere katılın

Ofis etkinliklerine katılın. Ancak, sarhoş olmayarak sınırlarınız içinde olun. Kişisel ve profesyonel karasındaki sınırın azalmasına izin vermeyin.

İşi geliştirin

Daha fazla iş getirirseniz, kesinlikle fark edilirsiniz. Bir varlık olarak görülme şansınızı arttırmak sizi çevreleyen fırsatların farkında olun.

Takım oyuncusu olun

İş arkadaşlarınızın ihtiyaçlarına karşı tetikte olmak ve iş yükleri bunaltıcı olduğunda yardım teklifinde bulunmak, kendinizi bir takım oyuncusu olarak kabul ettirmenin en iyi yoludur.

Asla kimseyi kötülemeyin

İş arkadaşlarınızın veya arkadaşlarınızın arkasından konuşmayın, dedikodu yapmayın. Her ikisi de patronunuzun kulağına giden bir yol bulursa işinize veda edebilirsiniz. Dedikodu ve kötü konuşma sizi hiçbir yere götürmez.

Fikirlerinizi paylaşın

Fikirlerinizi patronunuzla paylaşmayı unutmayın. Fikirleriniz, ekibinizin yaptığı işi dönüştürebilir ve ekipteki rolünüzün daha önemli hale gelmesine yol açabilir.

Paylaşın

Evden çalışırken giyebileceğiniz pantolonlar!

HABER MERKEZİ / Yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgınının yaşamımıza getirdiği olumsuz yeniliklerden biri de karantina. Karantina sırasında evden çalışırken kimse sizi daha iyi giyinmeye zorlamayacaktır. Ancak, iş için biraz giyindiğinizde otomatik olarak kendinizi daha iyi hissedeceğiniz ve üretken modu açacağınız gerçeğinide kabul etmelisiniz.

Ancak herkes hala kendi özel yaşamı bölgesinde olduğu için, tüm gün boyunca rahat hissedebileceğiniz pantolonlar aramanız gerekir. Aralarından seçim yapabileceğiniz seçenekleri sizler için hazırladık;

Siensi kesimli pantolon

Sanal video konferans görüşmeleriniz sizi yalnızca belden yukarısı gösterebilir, ancak işinize tamamen odaklanmanızı sağlayacak işe uygun bir kıyafet giyseniz iyi olur. Siensi bir kesime sahip bir pantolon, profesyonel görünmenizi sağlayacak ve aynı zamanda size evden çalışmanız için gereken rahatlığı sağlayacaktır.

Esnek kot

Bu, evde kot giymeyi önemsemeyenler içindir. Ama dürüst olmak gerekirse arada bir kot pantolon giymelisiniz. Esnek kot pantolonlar, gün boyunca rahatça oturmanıza, kalkmanıza yardımcı olan esnek bir malzemeye sahip oldukları için evden çalışmak için iyi bir seçenektir.

Geniş paçalı pantolon

Evde pantolon konseptine tahammül etmenizi sağlayan gurur verici yüksek bir yapıya ve ekstra yumuşak dokuya sahiptirler. Geniş paçalı oldukları için maksimum konfor sağlarlar!

Tayt

İş yapmak istediğiniz ve dikkatiniz dağılmayacak günlerde evde kolayca giyinebilirsiniz. Tam otururlar, hafiftirler ve yine de şık görünmenizi sağlarlar. Oldukça bir kazan-kazan durumu gibi görünüyor!

Paylaşın