Siirt: Ulu Camii

Ulu Camii; Siirt’in Merkez İlçesi, Ulus Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin inşa tarihi tam olarak bilinmemektedir. Büyük Selçuklu döneminin emirlerinden Muguziddin Mahmud tarafından H. 523, M.1129 tarihinde inşa edildiği bilinmektedir. Cami daha sonraları 1260 yılında Cizre kadısı Selçuklu Atabeylerinden El-Mücahit İshak tarafından onarım görmüştür. Bu onarım sırasında yapıya bazı bölümler ilave edilmiştir.

Caminin minaresi kare bir kaide üzerinde silindirik gövdeli olarak yükselmektedir. Minareye ilişkin olarak yapının içinde yer alan kitabede yapım tarihi ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Minare tuğla malzemeden yapılmıştır. Minarenin süslemesinde cas adı verilen alçı taşından yapılan kalıp süslemeleri ve sırlı tuğla ile yapılmış farklı geometrik örgülerden oluşan süslemeler görülmektedir.

Minare Iran ve Türkistan’da yoğun olarak kullanılan bir teknikte yapılmıştır. Kare bir kaide üzerinde silindirik gövdeli olarak yukarı doğru daralarak yükselmektedir. Minare, inşa tekniği bakımından Musul Ulu Cami’sinin minaresine benzemektedir. Bu benzerlikler, kare kübik kaideden, silindirik gövdeye geçilmesi yüzeylerin sırlı tuğla ve çini ile bezenmesidir.

Yapının inşasında farklı dönemlerin eklemeleri sonucunda homojenlik görülmez. Dış cephe duvarlarında farklı dönemlerin eklemeleri göze çarpmaktadır. Caminin doğu cephesinde bitişik olarak bazı mekanlar bulunuyordu. Bunlar Osmanlı döneminde ilave edilmiş medrese odaları olduğu ileri sürülmektedir. Yapının harim kısmına kuzey cephenin ortasında bulunan bir kapıdan geçildikten sonra girilmektedir.

Harimin kuzey ve güney kısmı bir birinden farklı bölümlerden oluşmaktadır. Kuzeydeki bölüm, girişten sonra beşik tonozla örtülü bir bölüm ve bunun her iki yanındaki kısım ortada kemerli bir destek sırasıyla ikiye bölünmüş, ikişer sahından oluşmaktadır. Sahınların üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Yapının güney bölümünde yan yana üç tane kubbeli bölüm bulunmaktadır.

Kubbelerden ortadaki diğerlerinden daha büyük ve yüksek olarak yapılmıştır. Kubbeli bu mekanlar kemerli geçişlerle irtibatlandırılmıştır. Her bir kubbeli mekanın kıble yönünde birer mihrabı yer almaktadır. Bu mekanlardan ortadaki diğerlerinden duvar tekniği bakımından da ayrışmaktadır. Yapılan araştırmalarda caminin ilk inşa edilen bölümünün bu ortadaki kubbeli bölüm olduğu sonrasında yapının diğer bölümlerinin ilave edilmiş olabileceği ileri sürülmektedir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir