Benzin Fiyatları, Avrupa’da Yüzde 1,5 Türkiye’de Yüzde 113 Arttı

2023 yılı nisan ayında 21.32 lira olan benzinin litre fiyatı, 2024 yılı nisan ayında yüzde 113’lük artışla 43.56 liraya çıktı. 2023 yılı nisan ayında 20.37 lira olan motorinin litre fiyatı ise yüzde 106’lık artışla 2024 yılı nisan ayında 42.1 lira oldu.

2024 şubat ayında 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde ortalama motorin fiyatı litre başına 1.696 euro oldu. Bu ülkelerde fiyatların 2023 yılından bu yana ortalama yüzde 4’ün üzerinde düştüğü görüldü. AB ülkelerinde ortalama 95 oktan benzin fiyatı da 14 ayda yüzde 1.5 arttı.

Avrupalılar 1 litre benzini geçen yıla kıyasla yüzde 1.5 oranında daha pahalı alırken Türkiye’de benzine bir yılda yüzde 113 zam yapıldı. İktidarın Mayıs 2023 seçimlerinden sonra devreye aldığı vergi ve zamlar ile döviz kurlarındaki yükseliş, akaryakıtta fiyat artışlarını beraberinde getirdi.

Sözcü gazetesinin haberine göre; temmuz ayında akaryakıtın nispi Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarı benzinde 2.52 TL’den 7.53 TL’ye, motorinde de 2.05 TL’den 7.06 TL’ye yükseltildi. Ocak 2024’te ise ÖTV tutarları litre başına benzinde 9.45 TL, motorinde de 8.86 TL oldu.

Üst üste gelen zamların ardından Nisan 2023’te 21.32 TL olan benzinin litre fiyatı, bu ay yüzde 113’lük artışla 43.56 TL’ye çıktı. Nisan 2023’te 20.37 TL olan motorinin litre fiyatı ise yüzde 106’lık artışla bu ay 42.1 TL oldu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun verilerine göre Şubat 2024’te 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde ortalama motorin fiyatı litre başına 1.696 Euro oldu. Bu ülkelerde fiyatların 2023’ten bu yana ortalama yüzde 4’ün üzerinde düştüğü görüldü. AB ülkelerinde ortalama 95 oktan benzin fiyatı da 14 ayda yüzde 1.5 arttı.

Paylaşın

Akaryakıt Fiyatları, Seçimlerden Sonra Yüzde 115 Arttı

İğneden ipliğe her ürünün zamlandığını belirten CHP’li Başevirgen, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı” dedi ve ekledi:

“Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, arka arkaya yapılan akaryakıt zamlarına dikkat çekti. Gazete Duvar’dan Günsu Durak’ın aktardığına göre; Başevirgen, akaryakıta gelen zamlarla birlikte her ürünün zamlandığını belirtti.

Zamlarla birlikte ülkede artık halkın nefes alamaz hale geldiğini söyleyen Başevirgen, “Sarayın itibarından tasarruf etmeyen AK Parti iktidarı, acı reçeteyi yurttaşlara kesmeye devam ediyor. Türk-İş’in rakamlarına göre açlık sınırı 15 bin 48 liraya, yoksulluk sınırı ise 49 bin 19 liraya yükseldi. Bir ailede ancak 3 kişinin çalışması durumunda yoksulluk sınırına ulaşılabiliyor. İktidarın yarattığı zengin kesim hariç ülkede hiç kimse nefes alamaz hale geldi” dedi.

Başevirgen, seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatlardaki artış oranına da dikkat çekerek, “Şimdi de Cumhuriyet tarihinin en yüksek akaryakıt fiyatlarıyla karşı karşıyayız. İktidar her fırsatta ekonominin düzeleceğini vadetse de seçimlerden bu yana akaryakıt fiyatları yüzde 115 arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artış iğneden ipliğe her şeyin zamlanması anlamına geliyor. Yiyecekten giyeceğe, ulaşımdan tükettiğimiz her bir ürüne de zamlar aynı oranda yansıyacak” diye konuştu.

Akaryakıt fiyatlarındaki peş peşe artışlarla birlikte vatandaşların ulaşım haklarının da elinden alındığını belirten Başevirgen, “Ulaşım sektörü ise akaryakıttaki artışı bilet fiyatlarına yansıtmaya başladı. Büyükşehirlerden Anadolu’ya 700 liradan ucuz bilet yok. Ankara-İstanbul arası en uygun otobüs bileti fiyatı 500 lirayı geçti.

KYK bursu alan ve Ankara’da okuyup, İstanbul’a ailesini görmeye giden bir öğrenci, gidiş-dönüş en az bin lirayı gözden çıkartmak zorunda. Öğrencilerin aldığı bursun sadece 2 bin lira olduğu düşünüldüğünde bir öğrenci bu bursla ayda sadece 2 kez ailesinin yanına gidebilir” açıklamasını yaptı.

Zamların ulaşım gibi halkın gıda, giyinme gibi temel haklarını da tehdit ettiğini ifade eden Başevirgen, “4 kişilik bir ailenin ise Ankara’dan İstanbul’a gidip gelmesi 4 bin lira, bu da asgari ücretin yaklaşık 4’te 1’ine denk geliyor. İktidar, yurttaşlarımızın bütün temel haklarını elinden aldığı gibi ulaşım hakkını da elinden alıyor. Akaryakıt fiyatlarının bu denli yüksek seyretmesi durumunda gıda ve giyinme hakkı da aynı ulaşım hakkı gibi vatandaşların elinden alınacak” dedi.

Paylaşın

45 Litrelik Bir Depo Benzinin Vergisi 705 Lira

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, üretim ve taşımada, mal ve hizmetlerin maliyetini etkileyen mazot, benzin gibi ürünlerden tüketim vergilerinin kaldırılması gerektiğinin altını çizerek, “Vergi uzmanlarının hesaplamalarına göre ‘Bugün Ankara merkezde litre fiyatı 37,42 TL olan benzinin; 6,23 TL’si KDV, 9,45 TL’si ÖTV, toplam vergi 15,68 TL’dir.’ 45 litrelik bir depo benzin için, 979 TL ürün bedeli, 705 TL vergi ödeyerek toplamda 1.684 lira ödeniyor” dedi ve ekledi:

“Bu giderler satış maliyetini etkilediğinden tüketicilere zam olarak yansımaktadır. Yetkililere seslenmek istiyoruz. Her ekonomik krizde tüketicilerin cebine uzanan adaletsiz vergi sisteminizden vaz geçin. Bütçe açığını kapatmak için sürekli dolaylı vergileri artırmak yerine, kamu harcamalarında tasarrufa gidin, israf edilen kaynakların verimli kullanılmasını sağlayın.  Değerli Tüketiciler, zam öncesi benzin istasyonlarında kuyruklar oluşturmak yerine, zamları sorgulayıp itiraz etmeli, tüketimden gelen gücümüzü kullanmalıyız.”

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, alım gücünün düşmesi ve tüketici hakkı ihlallerine ilişkin derneğin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Mezopotamya Ajaansı’nın aktardığına göre açıklamayı yapan Ergün Kılıç, işsizlere, yoksullara ve emeklilere seslenerek, “Bugüne kadar yürüttüğümüz hak arama ve tüketicilerin korunması mücadelesini daha da güçlendirmek için sizleri birlik olmaya davet ediyoruz” dedi.

Türkiye’de mal ve hizmet satışlarında yüksek oranda tüketim vergisinin alınması ile tüketicilerin belinin büküldüğünü söyleyen Kılıç, “Seçim öncesinde çıkartılan ‘vergi barışı’ vergi afları ile şirketler korunurken tüketicilere daha fazla vergi yükü bindirilmiştir. Tüketicilerin temel gereksinimlerini karşıladıkları mal ve hizmetlerden Katma Değer Vergisi (KDV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alma uygulamasından vaz geçilmelidir. Konutlarda kullanılan elektrikten, kadın hijyen ürünlerinden, çocuk bezlerinden, hayvan mamalarından, sağlık ve temel ihtiyaçlar üzerinden alınan yüksek miktardaki ÖTV ve KDV kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Üretim ve taşımada, mal ve hizmetlerin maliyetini etkileyen mazot, benzin gibi ürünlerden tüketim vergilerinin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Kılıç, “Vergi uzmanlarının hesaplamalarına göre ‘Bugün Ankara merkezde litre fiyatı 37,42 TL olan benzinin; 6,23 TL’si KDV, 9,45 TL’si ÖTV, toplam vergi 15,68 TL’dir.’ 45 litrelik bir depo benzin için, 979 TL ürün bedeli, 705 TL vergi ödeyerek toplamda 1.684 lira ödeniyor. Bu giderler satış maliyetini etkilediğinden tüketicilere zam olarak yansımaktadır. Yetkililere seslenmek istiyoruz. Her ekonomik krizde tüketicilerin cebine uzanan adaletsiz vergi sisteminizden vaz geçin. Bütçe açığını kapatmak için sürekli dolaylı vergileri artırmak yerine, kamu harcamalarında tasarrufa gidin, israf edilen kaynakların verimli kullanılmasını sağlayın. Değerli Tüketiciler, zam öncesi benzin istasyonlarında kuyruklar oluşturmak yerine, zamları sorgulayıp itiraz etmeli, tüketimden gelen gücümüzü kullanmalıyız” diye kaydetti.

“Zamları durdurmak için güçlerimizi birleştirelim”

Ekonomik koşulların zorlaştığı bugünlerde tüketicinin başkaca sorunlarının da olduğunu ifade eden Kılıç, şöyle devam etti: “Bir başka tüketici sorunu ise tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlerde kredi kartı kullanması ve kredi kart borcunu da yine kredi kartından karşılamak zorun da kalmalarıdır. Bunu fırsat bilen bazı satıcı ve sağlayıcılar kredi kartından ödeme yapmak isteyen tüketicilerden ‘Hizmet bedeli’ ‘kredi kartı komisyonu’ gibi değişik ad altında Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu hiçe sayarak ek ücretler almaktadır. Üretimden gelen gücünüzü tüketimden gelen gücümüzle birleştirelim. İşsizler, yoksullar, emekliler ve ücretli çalışanlar üzerindeki haksız vergi yükünü ve kar hırsına boğulmuş satıcıların ve sağlayıcıların zamlarını durdurmak için güçlerimizi birleştirelim.”

Paylaşın

“Petrolün Varil Fiyatı 150 Doları Aşabilir” Uyarısı

Dünya Bankası Ekonomisti Indermit Gill “Orta Doğu’daki son çatışma, 1970’lerden bu yana emtia fiyatlarında en büyük artışa yol açan olay olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen ardından yaşandı” dedi.

Bu savaşın küresel ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerinin hâlâ hissedildiğini belirten Gill, hem petrol hem gaz arzının sekteye uğradığı bir dönemin on yıllardır yaşanmadığını, siyasetçilerin ihtiyatlı olması gerektiğini söyledi.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Dünya Bankası, Orta Doğu’daki çatışmaların yayılması durumunda petrolün varilinin 150 doları aşabileceği uyarısında bulundu.

Bu durum, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden yaklaşık 1,5 yıl sonra enerji ve gıda fiyatlarında büyük bir artışa yol açabilir. 90 dolar civarında olan petrolün varil fiyatının düşmesi bekleniyordu.

Fakat Dünya Bankası’nın yeni hazırladığı projeksiyonlardaki kötü senaryoya göre Orta Doğu’daki durum 1970’lerdekine benzer bir petrol krizine yol açabilir.

Arap petrol üreticisi ülkeler Ekim 1973’te, Yom Kippur Savaşı sırasında İsrail’e destek veren ABD ve diğer ülkelere petrol ihracatını kesmiş, bu da fiyatların yükselmesine yol açmıştı.

Dünya Bankası Ekonomisti Indermit Gill “Orta Doğu’daki son çatışma, 1970’lerden bu yana emtia fiyatlarında en büyük artışa yol açan olay olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen ardından yaşandı” dedi.

Bu savaşın küresel ekonomi üzerindeki yıkıcı etkilerinin hâlâ hissedildiğini belirten Gill, hem petrol hem gaz arzının sekteye uğradığı bir dönemin on yıllardır yaşanmadığını, siyasetçilerin ihtiyatlı olması gerektiğini söyledi.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırının ardından başlayan çatışmalar, bölgedeki boru hatlarının etkilenebileceği endişesi nedeniyle doğalgaz fiyatlarını artırmıştı. Petrol fiyatlarında ise benzer bir yükseliş yaşanmamıştı.

Dünya Bankası’nın, Orta Doğu’da çatışmaların yayılmadığı iyimser senaryosunda ise petrolün varil fiyatının 81 dolara düşeceği belirtiliyor.

Dünya Bankası Ekonomisti Ayhan Köse de “Petrol fiyatlarının uzun süre yüksek seyretmesi kaçınılmaz olarak gıda fiyatlarını artırır” dedi ve ekledi: “Ciddi bir fiyat artışı durumunda pek çok gelişmekte olan ülkede gıda enflasyonu artar – ki bu ülkeler zaten daha yüksek bir gıda enflasyonuyla mücadele ediyor.

“2022 sonunda küresel nüfusun neredeyse yüzde 10’unu oluşturan 700 milyon kişi yetersiz besleniyordu.”

Paylaşın

Türkiye, Kuzey Irak’tan Mart Ayında Durdurduğu Petrol İthalatına Yeniden Başlıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın bugün itibarıyla operasyona hazır hale geldiğini” belirterek “Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek” dedi.

Türkiye, Irak hükümetinin şikayeti üzerine gerçekleşen tahkim süreci sonrası 25 Mart’ta Kuzey Irak’tan Ceyhan limanına yapılan petrol ithalatını durdurmuştu.

Irak’ın Türkiye’yi uluslararası tahkime vermesi sonrasında Irak’ın kuzeyinden durdurulan petrol ithalatı yeniden başlatılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın operasyona hazır hale geldiğini ve bu hafta içinde faaliyete geçeceğini bildirdi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkentinde düzenlenen Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın açılış oturumunda konuşan Bayraktar, “6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle bakıma alınan Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın bugün itibarıyla operasyona hazır hale geldiğini” belirterek “Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek” dedi.

Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) ile yaptığı petrol sevkiyatının izinsiz olduğu gerekçesiyle 30 milyar dolarlık tazminat davası açan Bağdat yönetimi, davada mahkemece haklı bulunmuştu. Irak Petrol Bakanlığı’nın Türkiye aleyhine açtığı ve 30 milyar dolardan fazla tazminat istediği dava mart ayında karara bağlanmıştı.

Tahkim mahkemesi, Türkiye’nin 2014-2018 arasını kapsayan 4 yıllık dönem için Irak’a 1.4 milyar dolar tazminat ödemesine karar verdi. Uzun bir süre Türkiye üzerinden tek başına petrol ihraç eden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, mart ayı sonunda uluslararası mahkemenin Bağdat yönetimi lehine verdiği karara uymak zorunda kaldı.

Bu kararın ardından Türkiye topraklarından petrol geçişi durduruldu. Mayıs ayında Irak, petrol ihracatına devam etmeden önce Türkiye ile “nihai bir anlaşma” beklediğini ancak mali sorunların çözülmediğini açıklamıştı.

Mart ayına kadar Irak Kürt bölgesel yönetimi yaklaşık on yıl boyunca Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden günlük 475 bin varil petrol ihraç ederek önemli bir gelir elde etmişti. Türkiye’nin petrol ithalatını durdurması sonrasında Irak hükümeti 13 Mayıs’ta hattın yeniden açılması için Ankara’ya başvuruda bulunmuş, ancak sonuç alamamıştı.

Nisan ayında Irak federal hükümeti ve IKBY, Türkiye üzerinden petrol ihracatına devam edilmesi için anlaşmaya ulaştı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Masrur Barzani, sosyal medya hesabından attığı mesajda “uzun zamandır süren anlaşmazlığın sona ermesi açısından mühim bir adım” atıldığını belirtmişti.

Anlaşma kapsamında Irak’ın sahibi olduğu Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) petrolün ihracatından sorumlu olacak, petrol gelirleri de IKBY’nin kontrolü altındaki Irak Merkez Bankası’ndaki bir hesapta toplanacak. Türkiye, anlaşmanın ardından 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle boru hattının bakıma alındığını duyurmuştu.

Irak Petrol Bakanı Hayan Abdulgani, Mayıs ayı sonunda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak hükümetine, boru hattının depremden hasar görüp görmediği konusunda teknik incelemelerin devam ettiğini söylediğini belirterek “Biz de boru hattını incelemek üzere bir teknik heyet göndereceğiz. Böylelikle hattın hazır olup olmadığını ya da ek kontrollere ihtiyaç olup olmadığını değerlendireceğiz” demişti. Iraklı yetkililerden de konunun teknik değil siyasi olduğuna yönelik değerlendirmeler gelmişti.

Paylaşın

Akaryakıttan Alınan ÖTV Yaklaşık Dört Kat Arttı

Merkezi yönetim bütçesi ağustos ayında 51,3 milyar TL fazla verdi. Vergi geliri artışında, temmuz ayının ikinci yarısında akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisine (KDV) yapılan büyük zammın da etkisi görüldü.

Geçen yıl ağustosta 7,6 milyar TL olan petrol ve doğalgaz ürünlerinden toplanan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 263’lük artışla 27,6 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde petrol ve doğalgaz ürünlerinden ÖTV geliri, 75,9 milyar TL’ye ulaştı.

Hükümet, temmuzda akaryakıtta KDV oranını yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltirken, benzinde litrede 2,52 TL olan ÖTV’yi 7,52 TL’ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV’yi de 7,05 TL’ye yükseltilmişti. Vergi ve kur artışlarının yanı sıra petrol ve ürün fiyatlarındaki artışla birlikte akaryakıt fiyatları seçim sonrasında yaklaşık 19 TL’den 40 TL’ye yükselmişti.

Merkezi yönetim bütçesi ağustos ayında 51,3 milyar TL fazla, ocak-ağustos döneminde ise 383,4 milyar TL açık verdi. Geçen sene ağustosta 3,6 milyar TL fazla veren bütçenin bu sene aynı ayda 51,3 milyar TL fazla vermesinde, seçimlerin ardından vatandaşın sırtına yüklenen vergilerdeki artış etkili oldu.

Geçen sene ağustosta 271,9 milyar TL olan vergi gelirleri, bu sene ağustosta 543,2 milyar TL’ye yükseldi. Bu rakamın 240 milyar TL’si dolaysız, 303,2 milyar TL’si dolaylı vergilerden oluştu. Kurumlar vergisi ödeme ayı olmasına rağmen dolaysız vergi payı toplam içinde yüzde 44,2’de kaldı.

Sözcü’den Emre Deveci’nin haberine göre vergi geliri artışında, temmuz ayının ikinci yarısında akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisine (KDV) yapılan büyük zammın da etkisi görüldü.

Geçen yıl ağustosta 7,6 milyar TL olan petrol ve doğalgaz ürünlerinden toplanan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 263’lük artışla 27,6 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde petrol ve doğalgaz ürünlerinden ÖTV geliri, 75,9 milyar TL’ye ulaştı.

Hükümet, temmuzda akaryakıtta KDV oranını yüzde 18’den yüzde 20’ye yükseltirken, benzinde litrede 2,52 TL olan ÖTV’yi 7,52 TL’ye, motorinde 2,05 TL olan ÖTV’yi de 7,05 TL’ye yükseltilmişti. Vergi ve kur artışlarının yanı sıra petrol ve ürün fiyatlarındaki artışla birlikte akaryakıt fiyatları seçim sonrasında yaklaşık 19 TL’den 40 TL’ye yükselmişti.

Alkol ve tütüne üst üste gelen vergi zamlarının etkisi de bütçede görüldü. Geçen sene ağustosta 13,9 milyar TL olan tütün ve alkollü içkiden toplanan ÖTV, bu sene ağustosta 24,3 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos döneminde alkol ve tütünden toplanan ÖTV 142 milyar TL’ye ulaştı.

Özel Tüketim Vergisi katlandı

Geçen sene ağustosta 39,4 milyar TL toplam ÖTV geliri, bu sene ağustosta yüzde 164’lük artışla 104,1 milyar TL’ye yükseldi. Geçen sene ocak-ağustos döneminde 241 milyar TL olan toplam ÖTV geliri, bu sene aynı dönemde 512,8 milyar TL oldu.

Geçen sene ağustosta 14,7 milyar TL olan motorlu taşıtlardan alınan ÖTV, bu sene aynı ayda yüzde 219’luk artışla 46,9 milyar TL’ye yükseldi. Ocak-ağustos dönemi için de rakam 86,9 milyar TL’den 256,7 milyar TL’ye yükseldi.

Paylaşın

İki Yılda Akaryakıttan Alınan Vergi Yüzde 700 Arttı

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, “Tarih 13 Eylül 2021 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 7,33 lira. Bunun 1,95 lirası ÖTV ve KDV. Yani o gün 45 litrelik bir depo motorin için 87,75₺ vergi ödeniyordu! Tarih 13 Eylül 2023 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 40,54₺. Bunun 13,80 lirası ÖTV ve KDV. Bugün 45 litrelik bir depo motorin için 621₺ vergi ödeniyor!” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Ödenen vergi miktarındaki iki yıllık artış 7 kat, yani yüzde 700! Ama bizler ek MTV’ye gösterdiğimiz tepkinin yarısını bile yılda üç ek MTV kadar daha fazla akaryakıt vergisi ödemeye göstermiyoruz.

Çünkü dolaylı vergilerde, verginin ödeyicisi ile mükellefi ayrışır ve bu ayrışma nedeniyle verginin psikolojik baskısı daha az hissedilir, vatandaşın tepkisi düşük olur ve toplumda da vergi bilincinin gelişmesine engeldir.”

Ozan Bingöl, açıklamasının devamında, “Ülkeyi yönetenler başta bu nedenle olmak üzere, hem kolay ve zahmetsiz olması nedeniyle, hem hızlı tahsilat nedeniyle, hem de enflasyonist ortamlarda gelirlerinin artması nedeniyle dolaylı vergileri çok severler. -Bizler daha çok vergi öderiz, onlar daha çok harcama yaparlar….” ifadelerini kullandı.

Akaryakıt fiyatları doğrudan gelen zamların yanı sıra bir de vergi zamları nedeniyle katlanıyor. Akaryakıt zamları, girdi maliyetleri ve tüketim maddelerinin fiyatlarını doğrudan etkileyerek piyasada fiyat dengesinde önemli bir rol oynuyor.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, akaryakıta peş peşe gelen büyük zamların ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bingöl, paylaşımında tarih tarih akaryakıt ve vergi oranlarını vererek şu değerlendirmeleri yaptı:

“Tarih 13 Eylül 2021 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 7,33₺. Bunun 1,95 lirası ÖTV ve KDV. (O dönem eşel mobil sistemi uygulandığından litrede ÖTV 0,84₺) Yani o gün 45 litrelik bir depo motorin için 87,75₺ vergi ödeniyordu!

Tarih 13 Eylül 2023 Ankara merkezde motorinin litre satış fiyatı 40,54₺. Bunun 13,80 lirası ÖTV ve KDV. Bugün 45 litrelik bir depo motorin için 621₺ vergi ödeniyor! Ödenen vergi miktarındaki iki yıllık artış 7 kat, yani %700!

Ama bizler ek MTV’ye gösterdiğimiz tepkinin yarısını bile yılda üç ek MTV kadar daha fazla akaryakıt vergisi ödemeye göstermiyoruz. Çünkü dolaylı vergilerde, verginin ödeyicisi ile mükellefi ayrışır ve bu ayrışma nedeniyle verginin psikolojik baskısı daha az hissedilir, vatandaşın tepkisi düşük olur ve toplumda da vergi bilincinin gelişmesine engeldir.

Ülkeyi yönetenler başta bu nedenle olmak üzere, hem kolay ve zahmetsiz olması nedeniyle, hem hızlı tahsilat nedeniyle, hem de enflasyonist ortamlarda gelirlerinin artması nedeniyle dolaylı vergileri çok severler. Bizler daha çok vergi öderiz, onlar daha çok harcama yaparlar….”

Paylaşın

“Akaryakıt Fiyatları Sonbaharda 50 Lirayı Bulabilir” İddiası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, benzin ve motorinin fiyatları üç ayda ikiye katlandığını belirterek, mevcut ekonomi verilerinin bu artışın daha da süreceğini gösterdiğini ifade etti. Akın, “Türk lirasında değer kaybı sürdükçe akaryakıt fiyatları daha da zamlanacak. Özellikle önümüzdeki sonbahar döneminde akaryakıt fiyatlarının 50 lirayı bile geçebileceği belirtiliyor” dedi.

ANKA’da yer alan habere göre; Akaryakıt zamlarının; başta ulaşım ve nakliye olmak üzere bütün sektörlerde üretim maliyetlerinin artmasına ve enflasyonun da yükselmesine neden olduğunu vurgulayan Akın açıklamasında şunları söyledi:

“Seçimin yapıldığı 14 Mayıs’ta benzinin litre fiyatı 19 lira 81 kuruş; motorinin litre fiyatı ise 18 lira 58 kuruş olarak pompaya yansıyordu. AK Parti iktidarı seçim öncesi Gabar’da bulunan petrol ile akaryakıt ürünlerinde yerli üretimin artacağı ve fiyatların ucuzlayacağı yönünde algı da yarattı. Ancak bugün gelinen noktada bütün sektörlerde temel bir girdi olan akaryakıt fiyatları seçimden bu yana üç ayda durmadan artıyor.

Benzin ve motorinin fiyatları üç ayda ikiye katlandığını söyleyen Akın, mevcut ekonomi verilerinin bu artışın daha da süreceğini gösterdiğini ifade ederek “Türk lirasında değer kaybı sürdükçe akaryakıt fiyatları daha da zamlanacak. Özellikle önümüzdeki sonbahar döneminde akaryakıt fiyatlarının 50 lirayı bile geçebileceği belirtiliyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Artışın en büyük nedeni Türk lirasındaki değer kaybı”

“Akaryakıt fiyatlarındaki artışın nedeninin uluslararası piyasaların etkisi olduğu” görüşünün gerçeği yansıtmadığını belirten Akın, “Türkiye’de akaryakıt fiyatlarında belirleyici olan brent petrolün fiyatı 14 Mayıs’ta 78 dolar düzeyindeyken, bugün 84 dolara işlem görüyor. Başka bir deyişle brent petrol fiyatındaki artış yüzde 7,6 oranıyla sınırlıyken, Türkiye’deki akaryakıt fiyatı neredeyse yüzde 100 oranında arttı. Bu veriler dikkate alındığında akaryakıt fiyatlarındaki artışın en büyük nedeninin Türk lirasındaki değer kaybı olduğu ortaya çıkıyor” dedi.

Akaryakıt zamlarının başta ulaşım ve nakliye olmak üzere bütün sektörlerde temel bir girdi olduğu için üretim maliyetlerinin artmasına neden olduğuna dikkat çeken Akın, sözlerini “Üretim maliyetlerinin artması çarşı, pazar ve raf fiyatlarına da zam olarak yansıyor. Başka bir deyişle akaryakıt zamları enflasyonda domino etkisi yaratacak. Litrede yaklaşık 6 liralık artış Temmuz 2023’te tarihi bir enflasyona neden olmuştu. Şimdi ağustos ayında da yapılan akaryakıt zamları enflasyonu daha da yükseltecek” diyerek bitirdi.

Paylaşın

Son Üç Ayda Motorine Yüzde 106.2, Benzine Yüzde 82.4 Zam

Seçimin ilk turu öncesinde 9 Mayıs tarihinde 19.81 TL olan benzin fiyatı 13 Ağustos itibarıyla yüzde 82.4’lük artış ile 36.14 TL’yi görürken, yine aynı tarihte litresi 18.59 TL’yi bulan motorin ise yüzde 106.2’lik artışla 38.30 TL’den satılmaya başlandı.

Bu artışlar başta nakliye giderleri, tarımsal üretim olmak üzere tüm alanlarda fahiş fiyat artışlarının da kapısını açmış oldu. Akaryakıtta temmuz ayında devreye alınan 5 TL’lik ÖTV artışının zincirleme etkisi ile temmuz ayı enflasyonu aylık bazda yüzde 9.49 artmış ve tarihin en yüksek temmuz enflasyonu yaşanmıştı.

Sözcü’den Saime Başçı‘nın haberine göre; Seçim öncesi verilen büyük vaatlerin bedeli yüksek vergi ve fiyat artışları ile halkın sırtına yüklenirken, 3 ayda yüzde 106’ya varan zamları gören akaryakıtta çıkış durdurulamıyor. Son olarak hafta içi devreye giren 1.80 TL’lik zam ile motorin fiyatları tarihi seviyeye ulaştı.

Seçimin ilk turu öncesinde 9 Mayıs tarihinde 19.81 TL olan benzin fiyatı 13 Ağustos itibarıyla yüzde 82.4’lük artış ile 36.14 TL’yi görürken, yine aynı tarihte litresi 18.59 TL’yi bulan motorin ise yüzde 106.2’lik artışla 38.30 TL’den satılmaya başlandı. Kur dışında temmuz ayı içinde verilen Özel Tüketim Vergisi artışı kararı ile litre fiyatlarına 5 TL’lik bir vergi zammı gelmiş, fiyatlarda tek seferde büyük artışlar görülmüştü.

Sözcü’deki habere göre alınan karar doğrultusunda kurşunsuz benzinin litre fiyatı üzerinden alınan ÖTV tutarı 2.52 liradan 7.52 liraya, motorinin litre fiyatı üzerinden alınan ÖTV tutarı ise 2.05 liradan 7.05 liraya yükseldi. Bu artışların ardından 15 Temmuz’da 28.02 TL olan benzin fiyatı 16 Temmuz’da yüzde 21.4’lük artış ile 34.02 TL’ye, 26.32 TL’den satılan motorin ise yüzde 22’lik artış ile 32.32 TL’ye çıkarıldı. Dün itibarıyla en pahalı benzin 37.43 TL’lik litre fiyatı ile Hakkari’de satılırken, motorin de yine 39.19 TL’lik litre fiyatı ile aynı ilde satılıyor.

Bu artışlar başta nakliye giderleri, tarımsal üretim olmak üzere tüm alanlarda fahiş fiyat artışlarının da kapısını açmış oldu. Akaryakıtta temmuz ayında devreye alınan 5 TL’lik ÖTV artışının zincirleme etkisi ile temmuz ayı enflasyonu aylık bazda yüzde 9.49 artmış ve tarihin en yüksek temmuz enflasyonu yaşanmıştı. Sadece temmuzda akaryakıt fiyatı yüzde 29.04’lük artış kaydederek, zam şampiyonu oldu.

Paylaşın

Uluslararası Enerji Dairesi’nden Petrol Fiyatları Artabilir Uyarısı

Uluslararası Enerji Dairesi (IEA), küresel petrol talebinin haziran ayında rekor seviyelere ulaştığını, ağustos ayında ise küresel petrol talebinde yeni bir zirvenin görülebileceğini açıkladı.

IEA, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve müttefiklerinden oluşan OPEC+ ülkelerinin petrol arzındaki keskin düşüşün “fiyatları daha da yükseltme” riski taşıdığını vurguladı.

OPEC+ ülkelerinin petrol üretim kesintileri ve artan küresel talebin yönlendirdiği daha sıkı arz, petrol fiyatlarındaki yükselişi destekledi ve Brent ham petrol Ocak ayından bu yana en yüksek seviyesine çıkarak 88 doları aştı.

IEA, OPEC+ ülkelerinin hedeflerini koruması durumunda petrol stoklarında üçüncü çeyrekte günde 2,2 milyon varil, dördüncü çeyrekte ise günde 1,2 milyon varil azalma olabileceğini belirtti. Bunun da fiyatları daha da arttırma riskini beraberinde getirdiğini söyledi.

Merkezi Paris’te bulunan IEA, aylık petrol piyasası raporunda, “OPEC+ arz kesintilerinin artması iyiye giden makroekonomik hissiyat ve tüm zamanların en yüksek dünya petrol talebiyle çatıştı” açıklamasını yaptı.

OPEC+ ülkeleri piyasayı desteklemek için 2022’nin sonlarında arzlara sınır getirmeye başlamış, Haziran ayında bu arz kısıntılarını 2024’e kadar uzatacağını açıklamıştı.

IEA, Temmuz ayında küresel petrol arzının, Suudi Arabistan petrol üretimindeki keskin düşüşten de etkilenerek günde 910 bin varil azaldığını belirtti. Ancak Rus petrol ihracatının Temmuz ayında yaklaşık 7,3 milyon varilde sabit kaldığını söyledi.

IEA, makroekonomik koşullardaki durgunluk,etkisini kaybeden salgın sonrası toparlanma ve elektrikli araç kullanımındaki artış nedeniyle, gelecek yıl talep artışının keskin bir şekilde günde 1 milyon varile düşeceği tahmininde bulunuyor.

IEA, pandemi sonrası toparlanmanın büyük ölçüde tamamlandığına ve ters rüzgarların Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) ekonomik görünümünü zorladığına dikkat çekti.

Geçen aya göre günde 150 bin varil azalan IEA’nın talep büyüme tahmini, petrol talebinin 2024’te günde 2,25 milyon varil artacağı tahminini yapan OPEC’inkiyle çelişiyor.

Artan faiz oranları ve daha sıkı banka kredilerinin küresel ekonomik görünümü zorladığını belirten IEA, bu durumun üretim ve ticaretteki durgunlukla mücadele eden işletmeleri zorladığını kaydetti.

2023 yılı için ise IEA ve OPEC birbirine daha yakın tahminlerde bulundu.

IEA, yazın hava yolculuğunun, enerji üretiminde petrol kullanımının ve Çin petrokimya faaliyetlerinin artmasıyla desteklenen talebin 2023’te günde 2,2 milyon varil artmasını bekliyor. OPEC de günde 2,44 milyon varil artış öngörüyor.

IEA bu yıl talebin ortalama 102,2 milyon varil olmasını beklediğini belirtti. Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin, ekonomik kaygılara rağmen talepteki artışın yüzde 70’inden fazlasını oluşturuyor.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın